Katalog

bdirtti. Cıımhııriyet'ten ycni gazeteyc geçmesi yeterliydi, nc diyorsa o olacak tı. Kcsenin ağzını açmıştı Simavi. "Sana açık çek vcreccğim, sayıyı kendin " vaz." "Böyle bir öncriyle karşılaşacağını L>iiseydim kcsinlikle Simavi'yle buluşmazdını," dcdi Ocal'a. "Cumnuriyet'ten ay rılmam. Röylebiröncriyi kabul ctmcm, Nadiı Nadi'yencderimr> Verdiğim sözlcri nasıl yok sayannı, Nadir Bcy şöyle bir baksa ycrin dibine geçerim, asıl nıanevi değerler bunlardır? Sayın Simavi, manevi dcğerlere asıl sahip çıkanlar da bizleriz." (s. 351) YolsuzJuğa bulaşanlar O ülkücü katilJcri de, kcndılerini so lun öndcri sayan katilleri dc yazdı. () para dcyince din, imanı bir yana itip din perdesiyle ülkeyi, ulııslararası şirketlcrc, IMF'ye, Diinya Bankasi'na pazarlayanları "tarikat, ticaret, siyaset" üçgeniyle yoksııl halkjn başına örülen çoraplan da yazdı. () bir hııkııkçıı olarak, hukukun geııel ilkclcrindcn hiç ödün vcrnıeden, kcndisi ıçin bir şey istenıeden yazdı. O uİLislararası sermayenin, ycrli açıkgöz sermaye ilc isbirliği yaparak ülkcyi nasıl soydıığıınıı da yazdı, işbirlikçi gazetccileri dc. Yolsuzfıığ'a bıılaşnııs arkadasjarını da yaznıaktan çekinmedi. Holding lere kendini pazarlayan, iş takipçisi gazctccilcrin basının vüz karası olduğunu da haykırdı. Iklidarfa al giiliim ver giilüm dans eden basının yıldızlarını da yazdı. "... Ozal'a 'Merhaba' diyenin jjansı açıldı. Unlar Ozal'ın 1993 yılında görii şeceği cski solculara da örnek olmalıdır. Yıllarca solcıı oldıılar da ne oldu? Baş,larına kıış. ınu kondu? îşfc önlcrinde fır saı... Once Kemaliznıe sövsünlcr, Atatürk'ü aşağılasınlar, '2. cumhuriyetten' söz ctsinler, şanslan açılır... Kürt sonınıı mıır' 'Kcmalizmi reddetmcdcn Kürt sorunu çözülıncz.' Reçcreniz cebinizde ba zırdır. Sivilleşme nıir" Ozal başkanlık sistcnıini gctirmcdcn Türkiyc'de sivÜlcşnıc olnıaz,' dcrsiniz. Raşkanlık sistemine karşı çıkanların lıepsinin 'statükocu' vc tıılııcıı oldııklarını yazarsınız. Ozal sizi çok beğcnir. "Semı a 1 ianııııt;fendinin övgülerini" hak edersiniz. ()zal sizde bir hikmet bulur ve belki köşkc bol aylıkJı 'başdanışman' olarak atar ya da si zi cicili bicili bir gazeteyc köşc yazarı olarak yerleştirir. Âyda milyonlar kazanıp 'yüksclcn tlcğcrlcrc' kavıışıırsıınuz. Es ki Marksistlcı, 1993 yılında 'Ozallaşın, özcllcşin libcrallcşin, küıcscllc^in, globaJlcşin... tnançlannızdan başka kaybc dcceğiniz lıiçbir şcyiniz voktur." (3 Ocak 1993/s.476) Uğur Mıımcu, kcskın zckâsıyla tlilin bütiin olanaklarıııı kııllanıyor, anlatmak istcdigi konııyu, ctı çarpıcı, cn ctkiü bicinıdc yazıvordıı. Dil hcr şcydi. Bıınıın bılinciylc yazdı ya^adı. ("cnıal Sürcya, oıııı bir kcz görmüştü ama onurı Tiiık çesini şöylc anlaltı: "'Jarihin !>c)igu yaıgıcı Zola biiyiik ro mancı olarak ncysc Ugııı Mıııncu gazctcci olarak ovlc... (...) Başarıya nasıl ulaş tı acabar* Bcntc başanya nıahkîimdıı o. (...) 1 iırkçc nin kara cünılcsini yakala nıısitı. Gazctc yazarlarınm ço^ıında yok turbtı. Büyük kaınu lıukukıı birikinıini, günccl olavı, siyaserın, kavganın içindc kııllaanıavı bildi. (...) Hcrzaman açıkyii rcklı oldu, cesur davıandı, risklcrdcn korkmadı. (...) F.lı gcrçckten kalom tutuyoıdu. Bayrağı tlhan Sclçıık'tan aldı. Su dccc lîiı yazar, yalnızca bir gazctcci olarak kalmadı, bir dü.şüniir, bir özgüılük savaşcısı, bir sivasal vc lıııkıık adamı ola rak da belırdi. 68lerin acık alnı. (...) ( )kıınaklı, orta boylıı dev adanı. Polcmiği düijiinccnin ortasından nasıl da geçiyor. Polemik dedim. Ancak Uğur Mıımcu, soruna dalarkcn ncsnclliğini hiç yi tirnııyoı. (...) Ki^iscl tartışmada, daha doğrusıı kişilerle çatışmada ise polemikçi yanı acımasızca önc çıkıyor. Bayağı C U M H U R İ Y E T K İ T A P müştii. Bir yandan balık yerkerı nclcr konıışmuşlardı o gccc? Bütiin sözleri, bir gcccyc sığdırma telaşında dcğildilcr kıışkusuz. Yinc bıılıışacak, yine zanıanı, dııygularını, düşüncclcrini paylaşacak lardı. O gece komışurkcn sık sık öfkclcniyordu Uğur. Bir dinlcnce beldesinde yörc halkının adım başı cami yapmaya zorlanmasını kıyasıya clejtiriyorılu. Bu da inançlannı kuJlanarak halkı sömüı mcnin başka bir yoluydu. O akşam Yo rulmaz'a, soygıın düzeninin yeni oyıınlannı anlattı. Bu soygıın düzeni siircr ken namııslu yurttaşlar nasıl kurtıılacak tı. 'Alacak verccek meselcsindc çok has sas olduğıından, halkı dolandıranlara, kandıranlara ne söylesen az Uğur... Seni bilirim, bir kürdan aldığın insana bir kulu kürdan vcrmczscn için rahat ctnıcz. Hiçbir konuda kinıseyc bornın yok. Kimseycgebedeğilsin... 1 lırsı/a vıırguncuya ne söylesen az. Scnin gibi insanları yalnız bırakanlara ne söylcnse a/....' (...) Uğur gülünıseyerek dinliyordıı Yorulmaz'ı." (s. 468) ' "llhan Abi, bunlar bizi öldürecckler." C.tımhııriyet'te yapılan, katıldığı, gazetenin dıırıımıınun komiîjuldıığu son toplantıda bunları söylemişti Uğur Mıımcu. "O gcce döndü Ankara'ya. Ankara bii rosundan bir iki kişiyi aradı, toplantıda ki düijüncelerini anlattı. Onların düşün celerini sordu. 25 Ocak 1993 Pazartcsi buluşmak ve durum saptaması yapmak için sözleştilcr. Buluşamadılar. Takvimler 24 Ocak 1993'ü atlamadı. Onu o gün öldürdiiler. Aradan on yıl geçti. Söylcdikleri hâlâ taze, hâlâ tarihin en değcrli ama en acımasız belgelcrini saklıyor. Sevgi Ozcl'in bu eşsiz çalışmasi yalnız onu tanıyanlara, sevenlcrc değil; scvme yene ama merak edenlere de; bugüne dc yarına da çok önemli bir yapıt olarak ka lacak bence. Gelecck için, unuttukları mızı anımsamak için, on yıldan bu yana ülkede nelerin nc kadar dcğiştiğini gör mek anlamak için bu kitaba herkesin gcreksinmcsi var. "Yiğıdim aslanım" şirndi kendi kitaplarıyla birlikte "Uğur Ol sun"dan bakıyor bize. • Uğur Olsun/Scv£İ Özel/Btlgt Yaytncvi/Ankara. 200i/ ">20 s. Sevgl özeiin bu essiz çaiışması valnız onu tanıyanlara, seveniere değil; sevmeyene ama merak edenlere de; bugüne de yarına da cok önemli bir yapıt olarak kalacak. celecek Için, unuttuklarımızı anımsamak için. on yıldan bu yana ulkede nelerln ne kadar deği$tlğini görmek anlamak lcin bu kitaba herkesin gereksınmesi var. ağır konıısjuyor. Ancak burada da demogojiye sapmadığına tanık oluyoruz. (...) Kiijiscl tartışmada hcr şcyin bir karşılığı olsıın istiyor. Nc olursa olsun bu Uğur Mıımcu'nıın remiz yanıdır. Onun kişiliğinc, tuttuğu i^c bütünüylc ışık diişiirü yor. En ııfak santaj, gözdağı, böbiirlcnrnc yok... tşiylc ilişkisini bir sanatcı cılgınlığına döni'njtürmüş. (...) Türkçesin dc çocııkla filozoi, düşünürlc sanatçı kaynaşır. Mizahı alay değil sevinç ağırlık lı. Göndcrmc ustası. îstcrscniz bunıı ku sıır sayalım." (2 Nisan 1989/s. 463) O kaüksız Kcmalist solcuydıı. Kııvvayı ınilli ycciydi. lam bağımsızlıkçıydı. Linıekten yanaydı. Işçinin, çalışanın, köylü nün, dünvavı varatan giıcün uyanmasından, bir lcijnıcsindcn, orgiıtlcn ıncsindcn yanaydı. Çalışanlann iş yasalarındaki yaşaınsal cngcllcrmin kaldırılınasını, «.alı^atılann haklarının ınsan hakları olduğııntı savııiHiyordu. (), öğıendiklcrindcn bi rcşim yapıyor, Tiiıklyc gcrçcğini kavrıyor, sorıınların ^öziimü içiıı öııeıi Icr gctiriyordu. Ciiinii ınüzün Kcnıalisilcrini, Kııvvayı ıuilliyeuleıini dc tanımlıyoRİıı: "(...) Cîiinünıüzün Kııvvayı milliyccıleri nc kalpak takarlar baijlarıtıa, nc boyunlarına tişcklik, nc dc bcllcrinc tabanca. Onlar bir siyasi inancııı mirasçılarıdır. ()nlar ay dıtılanma çağınm önciilcndir. ()nlar, 'Bizi ınalıvctmek istcycn cmperyaliz me ve bizi yutmak istcycn kapitalizmc karşı' savaş vcrmiş yürekli avdınlardır... Atatiiık'ün gençliği emanet cttiği gcnçlcrdir onlar... Yılgınlığın, korkaklığın, dönekliğin ve çıkarcdığın geçcr akçc sayıldığı giinümüzde, onlar, aydın olmanın omurunu, vazgeçilmcz bircr kimlik kartı gibi yüreklerinde taşıma.sını bildilcr. ()dün vcrmediJer, boyun eğmediler, 'gelen ağam, giden paşam' demcdiler... (Milliyet, 26 Şubat 1992/s. 464) "1992 yazında Uğlır, Ahmct Yorıılmaz'ı Ayvalık'tan Burhaniye'ye götiir S AY I 7 0 5 SAYFA 13