Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 7 A R T 2 0 0 3 • Yazın Sanatı'nda 'Imza Toplayan Adam' inceleniyor bu hafta 3. sayfada •Gültekin Emre'den 'Okuma MaratOnu' 10 sayfada Cumhuriyet P A R A S I Z E U 'Masallar ve Eğitimsel Işlevleri' M.H. Yavuz'un kitabını Firdevs Gümüşoğlu inceledi ıc>. say/aJa •S.Aslankara ,Sabahattin Ali'nin Bilinmeyen öykülerini yazdı 18. sayfada Ikinci kapıdan çık KİTAP Halk Şiirimizin güçlü sesi Âşık Veysel türküleri ve şiirleriyle yirminci yüzyıla damgasını vurmuş bir halk ozaniydı. Yokluğunu her gün biraz daha fazla duyarak aniyoruz onu. ŞÜKRÜGUNBULUT Âşık Veys "Ç Çiğdem çiçek dolu da&lar Yârtm gurbet elde ağîar ocukken çiçekleri çok severmiş. Bir gün dağda çiğdem çiçeğin yanında uyuyakal mış. Çiğdem çiçek gözlerine değmiş. Uyan dığında görmüyormuş. Şu dağın ötesinde yaşıyor. Dağın dibinde bir su (Kı zılırmak). Suyun kıyısında türkuler söyler. Bütün ülke tanır. Herkes sever onu. Aha şu dağın, Şeme'nin arkasında. Bu Şeme Dağı'nda çok sarı çiçek, çok yeşil ot bi ter..." 1949 yıllanndaydı. Anam böyle anlatırdı Âşık Veysel'i bana. Âşık Veysel, benim gibi küçük bir çocuk muydıı, yoksa kocaman bir adam mı, bilemezdim. Ama o, da ha çok, Şeme Dağı'nın yamacında, sarı çiçeğin, yeşil çayırın arasında oynayan çocuktu. Şeme, Şarkışla Ovası'nın dibinde, başı sonu belli, ma vi bir dağdı. Ova, en uçta Şeme'yle mavileşerek göğe karışır, güneş dağın bir ucundan batardı. "Işte, tam güneşin batrığı verde yaşıyor" derdi anam. Yaşıyor muy du, çok eski bir zamanda mı yaşamıştı, hiç mi yaşama mıştı, bilemezdim. Ânam da bir halk ozaniydı. Anlatırdı kış boyu, güne şin battığı yerdekini, mavi dağın ardındakini. Şeme Dağı duman oltnuş puslanmt<j Buı "Şeme Dağı duman olmuş puslanmış" sözii neredcn do doîaijirdı anamm diline? üaha çocukken bilirdim. Bir giizel söz olduğıı belliydi. Yedi yaşlarındaydım. Âşık Veysel, bir söylenceydi anamda. Şeme Dağı gibi, dumanlı, puslu... Sonra, sonra gürdüm ki, Âşık Veysel, yalnız anamda değil, bir halkın dUinde söylenceleşiyor, herkesin bir Veysel'i oluyordu. Âşık Vcysel'in 16. yüzyılda yaşadığını savunan üniversite öğrencisiyle tanışıyordum. Herkes bu söylenceye katkıda bulunuyor, en ünlü şiirleri değiştiriliyor, bir söylencede oldıığu gibi, yaşamının belli başlı olaylan ye tarihleri değişik biçimlerde verilebiliyor, insanlar Âşık Veysel'den çağdaş bir söylence C U M H U R İ Y E T KİTAPS/»// 6 8 4 alanının içinde olduklarını duyarak, rahatkkla konuşuyorlardı. Bir gazeteci onun "taun hastalığından kurtuİamayarak öldüğünü" yazmıştı. Anadolu'da olsa olsa veba olur diye düşünmüştür. Nimet Arzık, Anthologie de la Poesie Turque'de (raris, Gallimard 1968.) onun için "Günümüzde herkesçe onurlandınlan yarı efsanevi bir kişiliktir" diyordu. Onun söylencesine anamdan yatkınım. Çiğdem çiçekli çocuk, her zaman gözlerimin önünde. Ama, bir de gördüğüm, konuştuğum, dinlediğim Âşık Veysel var. Fötr şapkalı, paltolu, pipolu, rakılı... lstanbul'da Sir keci, Ankara'da Yıldınm Beyazıt otellerinde rastlanan. Bu vazıda, söylencenin Veysel'ini bir yana bırakıp bu Âşık Veysel'i anlatmak istiyorum. Onu, ta küçüklüğünden başlayarak, yasadığı topraklarda, birlikte ya daTcarşıt olduklarında, ekmeğini kazandığı toplumda, şiirinde, türküsünde arayacağım. Sık sık tarih vereceğim, yer bildireceğim ki söylencenin Âşık Veysel'i yüze gelsin. 20. yüzyuın bir efsanesi tarih olsun, gerçekleşsin. 0,1894'te Siıvas, Şarkışla, Sivralan Köyü'nde doğuyor. Burası Iç Anadolu'yla Akdeniz, Karadeniz ve Do ğu Anadolu'nun gelişmiş halk kültürü merkezlerinin Devamı 4. sayfada.