Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L A RA "Tezer Özlü 1943 yıltnda doğmuştu. Yaşarken yayımladıiı üç "farkh" kitabıyla eaebiyatımızın çok erken yaşta yitirdigi en özgün kalemlerden biri olmustu. Avusturya Kız Lisesi'nde okudu. İlk kitabı olan ve 1978 yuında yayımladıg'ı ''Eski Babçe'yt 1%3'te beri derguerde yayımlanan öykülerinden oluşturmuştu. 1980 yılında yayımladıg'ı ilk romanı 'Çocukluğun Soğuk Geceleri', kişinin, çocukluğundan başlayarak içinc düştü£# yaşam, kimi zaman fizikselkaba, kimi zaman inceltilmiş, dolaylı baskılarıyla karşı karşıya kalışını ve yaşadığı ya da 'yaşamasına iznı verilmek istenmeyen' farklılıgını ve uyumsuzlugunu son derece sarsıa ve incelikli bir biçimde, teninde duyarak' işledi. Özlü yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayrarılık duyduŞu üç yazarın (Svevo, Kafka ve Pavese) izlerini ve izleklerini de sürerek sürdüren ikinci romananlatısınıisel98VteAlmanca olarak (Bir Intiharın tzinde) adıyla yazmış; yapıt 1981 Marburg Yazın Ödülü'nü almıştı. Bu kitap daha sonra dilimizde 'Yaşamın Ucuna Yolculuk' adıyla bir anlamda yeniden yarattldı. Özlü'nün ölümünün ardından ilk öykü kitabı, daha sonra yazdığı öykülerle bir arada 'Eski Bahçe, Eski Sevgi' adıyla basudı. Bir de, senaryosu bulunan Özlü'nün tüm kitapları YKY tarafından basıldı. Sevgiyle anıyoruz Tezer ÖzTü'yü Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY Küçük yaşlardan beri dizelerle iç içe Elif. Saz çalınan, şiirler yazılıp çeviriler yapılan bir ortamda; pek sık olmasa da eve girip çıkan yazın adamlarının söyleşileri, tarrışmaları arasında geçen bir çocukluk. O çocukluğun hemen ardından ilk şiirlcrin bir araya getirilişi. Henüz yirmisine gelmeden "Umut' u yayimlaniyor 1981 yılında. Beş yıl sonra da ikinci kitabı "Mayıs Sevgili"yle tanışıyoruz. Şimdi de son kitabı "îstanbul Çok Uzaklarda" karşımızda. RUHİ GÖKTEKİN ElifSu Alkan'dan ikidilde şiirler îstanbul yok uzaklarda' ğimizi, her şey ayrı telden çalar içimizde. Buna "Tufan" diyor Elif Su Alkan ve şöyle sürdürüyor sözü "Beşiğin Gül Bahçesi' nde: "Bu kocaman dünyada her şey sustu Cecenin uçurumundan pemhe bir gül Olanca güzellig'iyle düştü Vırtınalar koptu okyanus taştı Dalgalartn boyu dag'ları aştı Karlt bir şubat gecesiydi Çocugu uykusunda karahatanlar yedı liüzün o kadar büyüdü ki satırlar almadı Hokta virgülsoru işareti kalmadı" Her şairde olduğu gibi sevginin, sevgilerin ayrıcalıklı bir yeri var duygu dünyasında şairimizin. Insan hem şair hem ana olur da sevgilerin en kutsahnı satırlanna dökmez mi? O da öyle yapıyor ve sesleniyor kızına: "Onüç yıl nasıl geçtı hiç anlamadım Boyun boyumu aştı fidan gıbhin Dün bugün ve yarın sevgıîı kızım Cünün yirmi dört saati yüreg'imdesin " tel'in, Chaınps de Mars'ın yani tüm Paris'in uykuya dalışını iz lemektedir. Paris'te Istanbul'a özlem duyan Elif'in sevgi ve özlem yüreii nin baş köşesindedir. Belcika'ya gittiğinde yüz küsur yıl önce yaşamış şair Rimbaud'yla buluşmayı beklerken de bu böyledir, Amsterdam'a gittiğinde de: "Charlaroı'da sahahın dördü Bclcdıyc sis içinde C.anım dtlımın ucunda Bu üç kurıı^lıık iukakta Bu ızbe barda bırazdan Rimbaud'yla buluşacagtm" "Ne zaman özlem gelirse Pemhe hcyaz teninde Açar hammellerı Uzanır ince parmaklann Yağmurdan saçlarına" Üç bölümden oluşuyor Îstanbul Çok Uzak larda. Birinci bölüm kitaba adını vereni. Ikincisi "Beşiğin Gül Bahçesi". Sonuncu ise "Eli fi Elifine Sabah Ortalık". Yaşam; sevinçler, umutlar, güzelliklerle dolıı oldıığıı kadar üzüntüler, karamsarlıklar, çirkinlikler de taşır içinde. Uyumlıı, iyi giden şeyler kadar bunun tersi de yer alır bu serüvende. Bakarsınız; an gelir, sakin görünen her şey altüst oluverir. Bir bungudur sarar yüreÇağımızın bir büyük aşkına tanıklık etmiş evde, Elsa ve Aragon'ıın evinde; Nâzım'ın ağırlandığı su değirmeninin yanındaki göı kemli ceviz masa. O masa çevresinde F'llsa'nın Breton ya da Dino'nun yer almış ol dıığunu canlandınyor bir an: "Düşlerin ayaklandıg'ı bir geee yarıst Mekik dokuyor sözcükler Parisistanbul arası" "Elifi Elifine Sabah ürtalık" daha çok Amerika'da yazılmış şiirlerden oluşuyor. Gecenin lçinden adıvla 4 şiir yer alıyor bölümün hemen başında: "Üstüme üstüme varmasın şiir Yanıtsız snrular ntemem aman Ayag'ım takılır düşerim hemen Baudelaıre'tn delı gözlerı hakar yüzü'me Ben gidersem n'olur üzelme çocuk" Cîene Amerika'da, altın kumlar üzerinde geçirdiği keyifli bir günün anısı ona şu dizeîeri bıraktırıyor yarına: "Başımtn üzerinde kavurucu bir güneş Cîözlerımde nıavi alabıldığınce Sanki yaşam durmuş bir ben varım Diyecek yok doğrusu keyfime" Okyanusun maviliklerinden, Ege mavisine, doğduğu kenre dönüyor şairimiz. Ayva lık'ın yolları, zeytin ve incir ağaçları; uzaklarda görünen Şeytan Sofrası, Rum evleri ve Sarımsaklı Plajı ile çocukluğunu yaşamaktadır kardeşi Tozan'a seslenaiği son şiirinde: "Sarımsaklı Plajı'nı hatırlar mtsın lozan Beyaz dutun tadı damag'ımızda l'enimiz tütün gibi karanncaya dek Yuvarlanırdık kıımda" Ama sanki yaşamın bütün tadı, mutlıılııkların tümü o yularda kalmış gibidir. Insan belli bir yaştan sonra ağlamayı öğrenir gerçek anlamıyla. Yaşamın önümüze koyduğu koşullar, en doğal engeller ki bu gecenin karanlığıdır, bundan korkmasının nedenini sorgulayarak noktalanıyor Îstanbul Çok Uzaklarda. Kitabın bir özelliği, şiirlerin hem Türkçe hem de Fransızca olarak yer almasıdır. Bize olduğu kadar, yaşamını sürdürdüğü Fransa'dald şiir okuruna da seslenmeyi amaçla mış. Bu yönüyle de basının ilgisini çckcn kitap için, birçok gazetede kitap sayfalarının dışında da tanıtım yazıları çıktı. 9(Ssayfadan oluşan Îstanbul Çok Uzakhır da, Penccre Yayınlan'nın 160. kitabı olarak okııra sıınuluyor. • SAYFA 3 E lif Su Alkan iilke dışında yaşayan bir şairimiz. Bir şair babanın şair kızıdemek daha doğru olur. Erdoğan, kızını ijiir yazmaya pek zorlamadı ama oııun iirünler vermesiyle tarifsiz kıvanç içinde olduğu da kuşkusuz. Kiiçiik yaşlardan beri dizelerle iç içe Elif. Saz çalınan, şiirler yazılıp çeviriler yapılan bir ortamda; pek sık olmasa da eve girip çıkan yazın adamlarının söyleşileri, tartışmaları arasında geçen bir çocukluk. O çocukluğun hemen ardından ilk şiirlerin bir ara ya getirilişi. Henüz yirmisine gelmeden "Umut'u yayimlaniyor 1981 yılında. Beş yıl sonra da ikinci kitabı "Mayıs Sevgili"yle tanışıyoruz. Umut'ta daha çok çocukluk özlemleri, genç kızlık duygularıyla söylenmiş şiirler bulunuyor. Son kitabının kapağında da belirtildiği gibi büyük kentlerdeki yaşamın onıın yaşantısını da dalgalandırmasının dışavurumııdtır Mayıs Sevgili. Elif de babası gibi tutuculuğa ve tutııcu değer yargılarına karşı savaşımı ilke edinir. Bu sarp ve dikenli yolda yürümesi, hele toplıımu da arkasına takıp yürümesi hiç de kolay değildir kişinin. Başarma olasılığı ise yok denecek kadar azdır. "Kabuğunu kıramayınca " yurtdışına gitmeye karar verir. F.lif artık bir Parislidir ve tadina vara vara okuduğumuz dizelerini orada yazmaktadır. Böyle olunca da o dizelerde doğııp biiyüdüfiü ülkeye, içlerinden çıktığı insanlara, sevgiliye ve güzefler sultanı bir şehre duyulan özlemin bütün duyguların önüne geçmesinden daha doğal ne olabilir? "Paris kasım onaltı htıinbul çok uzaklarda kaldt Kaptların altından ışık sızmıyor Çıt çtkmıyor odalardan Sokaklar scs vernıiyor Yüreğim ölü bir deniz Ey sevjfili nerdesin bu gezgin düş/er nedcn" Düşlerin şairi olarak nitelendirilen Elif Su Alkan, Paris'in baş döndüren kalabalığı arasında sevgiliye seslenirken sevda türkiileriyle ve avuçlarında yıldızlarla ona yaklaşmanın düşlemini şöyle sürdürmektedir: "(.'.nşturmalıydık dizelerimizle Saıne Nchrini Mirabcau Köpriisünü Ktrgın sevdalann şairi Apollinaire Bır koşeden mmldanmaltydı bizc Mutlu aşklar/n öyküsünü" Hüzniin, sevginin, özlemin kısacası duygular yunıagının içinde, düşsel kent Paris'in ortasındaki şairin; nehirlerin, özellikle Saine Nehri'nin önemli bir yeri var şiirinde. Ba zen oradan Apollinaire'in seslenmesini dilerken; bazen de çılgın bir ağaca, sarhoş bir gemiye dalıp, yapayalnız sevgiliyi ve Istanbul'u düsünmektedir. Ya da bir başka şi irindeolauğu gibi nehirdeki gemilerin, Ey Imtiyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basım ve YayınASyi temsilen Cumhuriyet vakf ı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Günay Sorumlu Müdür MehmetSucu Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Baski: Sabah Yayıncılık AS Idare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 CağalOğlU. 34 334 İStanbUİTel:(212)512 05 05 o Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP rus çocuk öyküleri SAYI 679