Katalog

0 K U R L A RA Özen Yula 1965 yılında dogdu. Lisans eğitimini iktisat, yüksek lisans eğitimini tiyatro dalında yaptı. önce oyunlar yazdı. ilk kitabı "öbür Dünya Bilgisı" 199i yılında yayımlandı. Bunu üç anlatıdan oluşan "Kayıpkent Üçlemesi" (1994)Jle "Ay Tedirginliği" ve "Dünyamn Ortasında Bir Yer" adlı oyunlarının yer aldığı Toplu Oyunlar1 (1996) izledi. 1998'de "Buğuevi" adlı hikâye kitabı ve "htanbul Beyaz, Rakı Rengârenk", "Kırmızı Yorgunları", " Gözü Kara Alaturka" adlı oyunlanndan oluşan Toplu Oyunlar2 yayımlandı. "Hayat Bir Kere" adlı romanı 2000 yılında çıktı. "tiayattan Aşırma 21 Kadın Portresi' alt başlıgını taşıyan "Jartiyer, Kırbaç ve BabyDoll'ün Ötesindekiler" adlı kitabı 2001, "Arızalı Kalpler" adlı öyküler kitabı ve "Gayrı Resmi Hürrem", "Sahibinden Kiralık", "Yakındoguda Emanet" adlı oyunlanndan oluşan Toplu Oyunlar3 2002 yılında yayımlandı. "Ay Tedirginliği" adlı oyunuyla 2001 Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nde Ccvat Fehmi Başkut En Başarıh Oyun Yazarı Odülü'ne layık görüldü. "Arızalı Kalpler" öykü dosyasıyla da 2001 Ilaldun Taner Öykü Ödülünü kazandı.Edebiyatımızın bu verimli yazarını tanıtmaya çalıştık sizlere. 2003 yılında da elinizden küaplar eksik olmasın. TURHAN GÜNAY Mehmet Faraç "Kötüler Mahallesi"nde 4 bin yıllık bir sırrı açıklıyor Kötüler'in sovlu övküsü Mehmet Faraç kitabında yalnızca ekmek kavgasını, dramları, platonik sevdaları, törcleri, çocukların oyuna dönüştürdüğü folklorik değerleri değil, adı 4 bin yıl öncesinin Gutiler'inden gelen bir mahallenin üzerindeki giz perdesini de aralıyor. HAKAN AKARSU ra... Berdel ugruna verilen ne ilk ne de son can... 7 bacının tek kardeşi, Zeliha'nın komşusu Resit. Yigitliği, belayı bile koıkutan bakışlarıyla ferman yazdıran Reşit... Sonra bir garip derbeder deli Hakko, pervasızlığıyla nam salmış Ahmede Arap, ince uzun bir güzele vıırgun üevlo, A^çı Memed ve Zevdi'nin yaşamları şekilleniyor... Dillere destan Zeliha... Güzeîliğinin ateşe dönüştüğü kimsenin yanına yaklaşamadığı, güzelliğine tutsak Zeliha... Siyah beyaz Türk filmlerinde Sezercikle rin, Omerciklerin ellerinde görülen oyuncakları onlardan çok öncedcn avuçlamış ancak hiç sahip olamamış çocukların hikayesi... Oyunlarında bile kaçakçılığın stajını yapan, ekmeklerini zehirde arayan akrep avcısı çocuklar... 12 Eylul darbesinin kaçakçıhğı bıçak gibi kestiği acılı yıllar. Açlık ve sefalet. Kadınların canlarını kaçaktan değil başları önde i§ aramaktan dönüşünü beklediği zor zamanlar... "Yahtın bizi Kenan Paşa' sözleri... Devletin ekmeğe ferman istediği yıllarda, nice canlar, birkaç kilo kacak çay uğruna jandarma mermisine hedef olurken, eski kaçakçıların çoculdarının Turgut Ozal'ın yasalaştırdığı ve adına ithalat dediği kaçakçılıkla bellerinde ruhsatlı tabancalarla dolastığı yıllar... Ve Hasano'nun 1984'teki ölümüyle bir dönemin kapanısı... Mehmet Faraç insan hikâyeleriyle birlikte onların yaşamlarına yön veren mekanları da anlatıyor. "Kaçakçı Pazarı'nın kasvetli koridorlarında eski kaçak elbiseleri andıran naftalin kokulıı insanlar da yaşardı. Sınır boylarında kaçak yaşamıs,, at sırtında ömür tüketmiş,, ııamlu ucunda ekmeklerine secde etmişj insanlar... Koca bir ömru korkunun esiri ederek, belirsiz geleceklerinin bulanık düşlerinde, çoluk çocuklarına derme çatma bir yaşam kurmaya çabalarken ayakta zor duran bedenleri ne umudu destek etmişlerdi. Kör topal yürütmeye çalışırken yaşamın peşi sıra, Azrail'denborçafmışlardıgünlerini... I'aksittaksit tüketiyorlardı ömürlerini... Ciğerleri tü ketmiş kaçak tütünler, parmaklarında kahverengi lekelerbırakmıştı. Bu lekeli parmak larla asılıyorlardı yaşamın bir ucuna... Harran ve Mezopotamya kokıılu sararmiij (otoğraflarda, büinmeyene efkarla, hüzunle bakan portreleri andırıyorlardı. Dramları, trajedileri, acıları anlatan şiirlcrin kafiyesiz satırları gibiydiler.... " Şimdiki Kötüler Mahallesi'nde ise eskilerden eser yok. Her biri tarihe karışan Hasano'nun, Mıço Elike'nin, Sülo Adulle'nin çocukları ve torunları yaşam savaşında. Ama kimileri de "yasallaşan kaçakçılığın" zenginliğini yaşıyor. Artık kaçakçı atlarının koşturduğu, Arap aşiretlerinin kanlı çatışmalarına sahne olan topraklarda biriket evler yükseliyor. Kötüler Mahallesi'nin az sayıda kalan yerlileri, oraya göç edenler yüzünden kaçmak zorıında kalıyor, sadece adında yaşayan kötülük can buluvor, hırsızı, arsızı, yankesicisi, edepsizi mahalleye yerleşivor... Kötüler Mahallesi'nin övkusü burada bitmiyor. Yaşam kitabı sayfalarını doldurmayı sürdürüyor. Hala o mahallede dramlar, pamuk ipliğine bağlı yaşamlar, umudu ekmeğine katık eden insanlar surdıırüyor hikaye yi... Mehmet Faraç kitabında yalnızca ekmek kavgasını, dramları, platonik sevdalan, töreleri, çocukların oyuna dönüştürdüğü folk lorik değerleri değil, adı 4 bin vıl öncesinin Gutiler'inden gelen bir mahallenin üzerindeki giz perdesini de aralıyor. • Kötüler Mahallesi/ Mehmet Faraç/Günizı Yayıncılık/ll(i t. YasaHaşan kaçakçılık E hbcrDağı.... Bağrında kralları barındıran soylu dağ... Eteklerinde isc ismini orada oturanlann bile söylemeye utandığı Kötüler Mahallesi... "1274'ten bu yana Moğolların susuzluğa terk ettiği topraklar. Kötülük sanki adını mahallenin doğasından almıştı. Kör kuyular, karanlık sarnıçlar, kasvetli mağaralar, terkedilmiş manastır harabeleri, uçsuz bucaksız gizemli vadileri, bağları vardı. Doğa hiç cömert davranmamıştı oraya. 11er yer kayalık, toprak alanlar ise taşlarla kaplıydı. Yeşil denen güzellik yüzünü göstermemişti oralara. Erkekler dağların gölgesinde, kadınlar kayaların üzerinde piknilc yapar, güneşin en acımasız yaz aylarında insanlar serinliği hasrefle anarlardı. ." Neden 'Kötüler Mehlesi' derlerdi bııraya. Toplumdan dışlanmış, acımasız, öfkeli, tela, iyilik bilmez insanlar mı yaşardı bıırada.* Insanları vebalı mıydı.'' Sınır kacakçılığının dışında bir yasadışılıklarına rastlanmamıştı oysa... Uzaktan kapalı bir kutu gibiydi mahalle. Kendine özgü vaşam tarzı dışarıva ser verip sır vermiyordu. Bölgeye çok sık baskın lar olduğu için çevre mahalleliler buraya pek çıkmak istemiyordıı. Belki de bu yüzden 'Kötüler' diyorlardı oraya... Mehmet Farac bu kez söylenceler diyarı Harran Ovası'ndan, I lasano taralından kaçakçılık için temelleri atılan Kötüler Mahal fesi'ni, oradaki korkııyu, acıyı aşına katık eden insanların övkülerini anlatıyor. Açlık ve sefalet Zorunlu olarak kurulan mahalle Kaçakçıların jandarma ve polistcn gizlenmek ve kaçakçılık işini daha iyi yiirütebil mek için belki de zorunlu olarak kurdukları bir mahalle... Yazar, mahallenin tarihiyle birlikte bize yaşam parçacıkları da sunuyor. (Jnce 1 Iasano'yu tanıyoruz. lile avuça sığmaz 'Deli Hasano'.... Onun hikayesiyle birlikte mahallenin tarihi de şekilleniyor; Hasano'nun mahelleyi nasıl yarattığı ve kaçakçıhğın altın yılları... Mayınsızsınırlar veaskerlerden korukulan yıllar... Kaçakçıhğı meslek edinen Kötüler'in sakinlerinin Suriye'ye hayvan, halı, sade yağ götürüp elbise, kına, çay, boğma rakı, süs eşyası getirdiği yıllar... Ardından 1954 'teki gözyaşı ve umutsuzluğu aktarıyor Mehmet Faraç. Ekmeğini sınır boylarında kelle koltukta arayanlar... Mavınlanan sınırdaki ilk kaçak... DamJarda bekleşen gözü yaşlı kadınlar ve çocuklar... Toprağına korkunun yerle^tigi Kötüler Mahallesi... Peki 'kötü' kimdi? Iikmek uğruna canlarını siner edenler mi? Yoksa ekmeğe mayınlı tuzak kuranlar mı? Dramlar bitmiyor bu mahallede. Yaşam kitabından diğer yapraklar birer birer açılıyor önümüzde. Sara'nın öyküsii burkuyor yüreğimizi. Ceylan gözlü, güzeller güzeli Sa673 Imtiyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basım ve YayınAŞyi temsilen Cumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Cünay o Sorumlu Müdür MehmetSucu Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Baski: Sabah Yayıncılık A$ Idare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 Cağaloğlu. 34 334 Istant)UlTel:(212)512 05 05 Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP Mehmet Farac bu kez Kötüler Mahalleslnl, oradaki korkuyu, acıyı a$ına katık eden insanlann öykülerlnl anlatıyor. SAYI SAYFA 3