04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zeki'nin Zekâsı Kaçtı Mavisel Yener, K Yayınlan, 2002, 46 Sayfa Resimleyen Alpcr Ocak (810 yaş) Komşular yetişiıın. . Zeki'nin Zekâsı kaçIttt... Kımın bahçesindeyse yakalasıttn... Zeki'nin zekâsı kactı Rukiye'nin oğluna ne olmus, aklım mı kaçırmış? Yok komşu kaçan aklı değilmiş, başka bir şey kaçmış ama anlayamadık. Ne var anlamayaeak, çocuğa bir şeyler olmuş ışte. Baksana annesıntn eli ayağı türiyor... ... Kediler kapacak zekâtm, ühüü... Üstüme iyilik sağltk, kediler nastl kapsın senin zekânı oğlum?... Ne kaçmış? Zeki'nin zekâsı mı? Zeki aklını mı kaçırmış! Yok canım endişelenmeyin Zeki'nin bir şeyi yok, kaçan Zeki'nin kuşu Zekâ, kapıyı açık görünce dışarı uçup gitmiş... Bu kuş öyle bildiğiniz kuslardan değil, çarpım tablosunu bile ezbere bilen bir kuş, zekâ küpü gibi bir şey sizin anlayacağınız. Zaten o yüzden adı Zekâ... Kim daha akıllı dersiniz? Çarpım tablosunu bir türlü ezberleyemeyen, matematik sınavına kuşunu da getiren Zeki mi yoksa kuşıı Zekâ mı? Bunu öğrenmenin tek yolu bu öyküyü okumak... Kitabın ikinci öyküsü 'Bir Soru Bin Yanıt'. Okuldan yeni gelen Barış, bir an öncc ödevini bitirip çizgi film izlemek istiyor. Ancak kazın kaç ayağı olduğunu bilemediği için problemleri bir türlü çözemiyor. Barış kazların kaç ayağı olduğunu nasıl öğrenecek dersiniz? Uzun uğraşlar sonunda Barış problemi çözmeyi başarıyor, peki ya Naz arkadaşına yatıya gitmek için annesini ikna etmeyi başarabilecek mi dersiniz? 'Gece Yatısı' da diğer iki öykü gibi bir gülmece öyküsü. Çocukları eğlendirmenin yanı sıra olaylan ince alaylarla süsleyerek onlara satır aralannda çok şeyler fısıldayan gülmece öykülerini çocuklar çok seviyor. Mavisel Yener'in çocuk diliyıe yazdığı öyküler dc tam kıvamında doğrusu. Çocuklann dünyaya gülümseyereK ve hoşgörü ile bakmalarına yardımcı olabilecek, onlara okumayı ve kıtabı sevdircbilecek bir gülmece öykü kitabı. Öykülerin çizimleri gülmece türüne uygun olması açısından karikatür tiplemelerine benzetilmiş. Sizce Sihirli Değneğimiz kahramanları biraz daha sevimli bir hale getirebilir mi dersiniz??... Zekâ'nın Zekâsı Kaçtı ama siz bu kitabı kaçırmayın! Küçük Çoban Alim Kız 2 Cahit Uçuk, Btlge KültürSanat, 2002, 97 sayfa. Resimleyen Betül Atlı (11+) Alim Kız on iki vaşlarında bir yörük kızı. Annesiyle babasını küçük yaşta kaybettiği için ninesiyle birlikte I'oros dağlannda bir köyde yaşıybr. Siirüsüyle birlikte doğanın içinde sakin ve mutlu bir yaşam sürüyor. Yüreği sevgi dolu bir kız Alim Kız. Bu sevgiyi ve dostluğu dağlara, taşlara, insanlara, hayvanlara, her şeye, herkese sunuyor. Eırtınalı bir günle birlikte maceraJı bir yaşama da adım atan küçük çoban büyüyor ama ne içindeki sevgi ne de yaşamındaki heyecanlar bitmek bilmiyor. Çünkü hayalleri var, umutlan var. 24 yaşına gelinceye kadar bir dizi halinde devam ediyor Alim Kızın bu öyküleri. I ler dizide hayallerine ulaşmanın çabasını veriyor. Küçük çoban Alim Kızın genç kızlığa geçişini adım adım izliyoruz... SAYFA 20 SÎHÎRLÎ DEGNEK Çocuklar Hazırlayan: Nilay Yılmaz için • Kitaplar Delioğlu Çizimler: Mustafa Cahit Uçuk Alim Kızı yarattı. Cumhuriyet de Calıit Uçuk'u. Gerçek adı Cahide olan Cahit Uçuk Cumhuriyet Döneminin ilk kadın yazarlanndan biri. Abdiil hak Hamit ve Nazım Hikmet'in yardımı ve teşvikiyle yazmaya başlamış 67 yıl önce... Anadolu'da geçirdiği yılların ardından yazdığı Türk lkizleri adlı romanıyla 1958 yılında Uluşlararası I lans Christian Andersen ŞerejÖdülü'nü almış. Kitap, "Diinya îkizleri" serisinin 31. kitabı olmuş ve Ingilizce'ye çevrilmiş. Anıları Atatürk'ten Halide Edip'e, Abdülhak I lamit'ten Nazım I likmet'e kadar uzanıyor. Roman gibi bir yaşamı var Anadolu'nun her köşesinde Cahit Uçuk'un. Sayısız aşk romanı, köy romanı, çocuk ve gençlİK romanı yazmış bu güne kadar. Tiyatro oyunu, şiir ve anı türünde de yazıyor. Ama en çok çocuklara masal yazmaya bayılıyor Cahit Uçuk. Türkiye Yazarlar Birliği'nin "2001 Yılı Yılın Yazar, I'ikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"nde çocuk cdebiyatı çalışmalarıyla Cahit Uçuk'a 'Üstün Hizmet Ödülü' verildi. "(îbğe çok mu yaktndı bu gece? Sanki kocaman, sonsuz lacivert bir kubbeydi gökyüzü. Içi ytldızlar, ytldızlar, yıldızlar, yıldızlarla yanıp sönen yıldızlar. Bakmaya doyuLımayan, kncaman kocaman yıldızlarla yıldızlar. Bu yıldızlar yavaş yavaş yağmurca damlamaya koyulmuşîardt. Her biri ardında ışıktan birer iz bırakarak, sevinçlerin en yücesini vererek. Alim Kızın başına, yüreğine yağıyordu göğün lüm yıldızları. lci dışt, dbrt bir yanı partl parıl yıldızlarla, yıldtzlartn sunduklart ytldtzlarla dolmustu Alim Kızın çevresi..." (S. 27). Alim kız yüdızlardan yıldızlara konuvor, yaşam enerjisi ve yüreğindeki sevgi hiç bitmiyor bitmesine de, sanki yaşına göre biraz da fazla 'olgun' davranıyor ve konuşuyor gibi Alim Kız. "Ahmet Cünelgenç kanstna düşkü'n... lla bir laf kaçırtr a&ztndan, o zaman bizim apjmızın tadı kaçar. Değil mi ninecig'im?" (S.46). "Alalanmıza çağırıa gönderdik sanki. Onların soluklannı, beşimizin arasındalarmıscasına hissediyorum. Yüce a&açların boylart kadar kökleri de derinleraedır. A ma o kökler gb'rünmezler. Ben simdi geçmijlcrimizi, yüzyıllar yasamıs çı~ narlar gibi yüce, hem de o çınarları yaşalan güçlii kö'klerin benzeri köklerimizi göruyorum sanki" (S. 68). "Hiçolmazsa sana ben varım, bana da sen varsın... Ben seninle çok mutluyum. Sen de benimle yeterliol" (S. 49). Alim Kız ideal kız figürünün tüm özelliklerin taşıyor. Akıllı, yardımsever, sevecen, alçak gönüllü, eli açık, güçlii... Alim Kız da, ninesi de, kitabın çizimlerinde çok güzel ve sağlıklı görünüyor. Bütün bu özellikleriyle dönemin Türk filmlerinde de sık sık karşımıza çıkan, gerçekçi olmadığını bilsek de izlediğimiz tiplemelere benziyorlar. Büyükannesinin yardımıyla bir çok sorunun altından başarıyla kalkmasını bilen I Ieidi gibi Alim Kız da idealize edilmiş bir çocuk figürü... Alim Kız yazıldığı dönemin özelliklerini yansıtıyor olsa da, günümüzde aruk bu tür ideal tiplemelerden yavaş yavaş vazgeçilmekte; çocuk gerçeklılıg'ine dayalı, özgür düşünebilen, natalar yapan ve sorgulayabilen karakterlerin de yardımıyla çocuklara kaderci olmaktan çok mücadeleci olmanın gerekliliği gösterilmeye çalışılmaktadır... Eylül'de Aşklar Mine Soysal, Cü'nısığı Kitaplığı, 2001, 223 say/a. (15+) Aşk, aşk, aşk... Ah, Minel aşk!... Her yaşta bir başka yaşanan o duygu. Peki ya ilk aşk, unutulur mu? Eylül'le Can'ın aşkı da işte böyle bir ilk aşk hikayesi. 15 yaşındayken başlayan, yıllar içinde büyüyen, küçülen, daralan ve genişleyen bir aşkı anlatıyor Mine Soysal Eylül'de Aşklar'da. Ama Eylül güneşi gibi bir kız bu Eylül, uzun süre bir aşkta takılı kalabilir mi dersiniz? Ona her ilgi gösteren erkeğin yanında buluveriyor kendini. Yaşamında ilişki kurmaya cesaret edemediği tek erkekse babası. Annesini, ablasını ve onu tek edip genc bir kadınla evlenmesini bir türlü lcabul edemeyen Eylül aslında erkek arkadaşlarında babasını bulma çabasında oradan oraya sürüklenen kafası karışmış genç bir kız. Bir taraftan üniversite sınavına hazırlanıyor bir taraftan da yıllardır görmek istemediği babasının yoklıığuna dayanarak yaşamına devam etmeye çalışıyor. Bu zorlu dönemde annesinin ve ablasının desteği ve dostluğu sayesinde kendini bulmak için ıığraşıyor Eylül. Aşkları, ilk heyecanları, ilk tecrübeleri, ilk kırgınlıkları ve ilk yıkımları doyasıya yaşıyor... Sadece gençler için değil anne ve babalar icin de örnek ilişkiler sunuyor Eylül'de Asklar. Gençlere yetişkin gibi davranmanın, onları takımın gerçek bir üyesi gibi kabul etmenin, paylaşmanın ve saorın, sorunlan çözmede nasıl etkili olduğunu, bu sayede sağlıklı ilişkilerin nasıl kurulabileceğini anlatıyor. Mine Sovsal Eylül'de Askıar'dâ, ergen erkek ve kiz psikolojisini tüm psikolojik ve fizyolo)ik etkileriyle birlikte şaşırtıcı bir şekilde okurlarına sunuyor... ' Şu üç yıltn bana sunduğu en büyük armağanın, her koiulda tukenmeyen dostlugumuz olduğunu artık biliyorum. Yaşanlılarımıztn b'bür ucuna doğru bizimle yürüyebilecek bir dostluk. Tek bir gece uğruna, gerekli gereksiz deneyimler uğruna harcanmayacak, hep el üstünde tutulacak, hep b'zenle korunacak, asla tehlikeye atılmayacak denli değerli bir dostluk." (S. 222) Allı ile Balca (Uyku Öncesi Kitaplığı) ]. Thomas, Nurdan Yayınlan, lf> tayfa Resimleyen C. Bust/ueli lürkçeleştiren Eray (lanberk (57 yaş) Balca ormanda karlarla kaplı kayaların arasında yavrıı bir tilkiye rastlar. Soğuktan ölmemesi için onu eve getirir. Adını 'Allı' koyduğu tilki yavrusu kışı Balca'nın evinde geçirir. llkbaharda kocaman olan yavru tilki artık Balca'yla ormanda oyunlar oynamaktadır. Bir gün yine oyun oynarlarken ortadan kaybolan Allı avcılann tuzağına düşüverir. Yavru tilkinin av köpekleri tarafından ormanda kovalandığını duyan Balca onun yardımına koşarak Allı'yı köpeklerin elinden kurtarmaya çalışır. Avcıları, Allı'nın henüz küçük ve yavru bir tilki olduğuna ikna eden Balca sonunda onu avcılardan ve köpeklerden kurtarır. "Ne olur arkadasıma dokunmayın, diye ricada bulundu. Bakın, o daha küçücük. Kalbi nasıl da çarptyor..." Avcılar çok anlayışlı davrandılar. Kimseyi üzmck istemiyorlardı. Sonunda her şey yoluna girdi. Ne müthiş bir gün geçirmişlerdi Allı ile Balca. (S. 16). Hareketli çizimleri ve canlı renkleriyle çocuklann hayal dünyalarını geliştirebilecek, onları masal dünyasına çekebilecek Allı ile Balca'nın öyküsii ne yazık ki yine de çeviri edebiyatın kurbanlarından biri! Başka bir kültürc uyarlamaya çalışırken genellikle kısaltılan ya da sadece isimler ve durumlar üzerinde değişiklik yapılarak Türkçe'ye çevrilmeye çalışılan bu tür öykülerin ya konu oütünlüğü bozulmakta ya da anlamı ve amacı tamamen değişerek sonunda anlaşılmaz bir eser hafine gelebilmektedir. Keşke Allı ile Balca'da da olaylar bu kadar hızla gelişmeseydi, kim bilir belki o zaman ne kurgu aksar ne de mantık hataları olurdu! Sihirli bir değneğiniz olsaydı neler yapardımz, neleri değiştirmek isterdıniz? tşe kitaplardan başlamaya ne dersiniz? ökudug'unuz bir kitabı sevip sevmediğinizi, kitapta hoşunuza giden ya da gitmeyen bb'lümlerin neler olduğunu ve yazar siz olsaydınız o bblümleri nastl yazacağıntzt anlatan mektuplartmzı Sihirli Değnek'e gönderirseniz, yaztntzı bu sayfada görebilirsiniz. Öaülünüzün ne olacağını merak mı ediyorsunuz? Sürprizü Nilay Yılmaz Kurru.(uş Deresi Cad. No: 47 Bilgi Üniversitesi, Dolapdere / Istanbuf Tel: 212236 78 42 Ben 'Ay Dede' isimli bir öykü okudum. Öyküyü Hamdullah Köseoğlu yazmış. Uykusu kaçan bir çocuğu anlatıyor. Çocuğun adı Senem. Masalı çok seviyor. Her gece uyumadan önce ninesi Senem'e masal anlatıyor. Ama bir gece ninesinin başı ağnyor ve masal anlatamıyor. O zaman da Senem bir türlü uyuyarnıyor. Uykusunu aramaya başlıyor. Ben en çok uykusunu ararken okuduğu şiiri beğendim. 'Uykum gitti nereye, Yılcanmaya dereye, liöngel uykum nolursun, Vücuduma geriye.' Bir de Ay Dede'nin Senem'e masal anlattığı bölümü çok beğendim. Ama ninesi başı ağrıdığı için masal anlatmayınca Senem'in neden annesiyle babasından masal istemediğini anlamadım. Senem'in annesiyle babası nerde? Sihirli bir değncğim olsaydı, işte burayı değiştirmek isterdim. Senem'in annesiyle babasını da yazardım. Aslında bir de uykunun neden Senem'den korktuğunu anlamadım. Uyku Senem'i seviyormuş, o zaman neden kaçmış? Sonra geri döndü mü diye de merak ettim durdum... Semiha Önder (yaş 9) Kadıköy, Istanbul. (Semiha, 'Güneşin Oğlu' adlı çocuk oyunu için tiyatro biletin yolda! İki kardeşin içine düştüğü bir masal kitabında onlarlaberaber güneşe yolculuk etmeye hazırlan. Belki oyunda Ay Dede'yle de tanışabilirsin!. Bize oyunu beğenip beğenmediğini de yazmayı unutma olur mu?) BUYUKLERE ODEV * Akıllı Küçük, {Çocuk Kültürü ve Çocuk Hakları Üzerine SosyoKültürel Bir Inceleme), Ismail Doğan, Sistem Yaytnalık, 2000. * Gösteri Çağı Çocukları, Mustafa RuhiSinn, îz Yaytnalık, 1999. * Çocuk ve Ergen Gelişimi, Mary ). Gander, Harry W. Carainer, tmge Kitabevi Yaytnlart, 2001. CUMHURİYET KİTAP SAYI 673
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle