Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Güneşsiz ve bulııtsuz hava. Hep pusuda. Hepsi birer yıl olan günler, ku^ku ve günlcrle Yüklii aylaıı barındıran yıllar. Bizi ayıran ve birleştiren belirsizlik Agıt olmayan bir sözcükle çağır beni I larırü olnıuyan, yalnı/ca gecikmiş bir sö/cükle. ,v Bakın çehresine ruluımun Olü bir adam bulacaksınız orada. Yoklayın kalbimi, bir kuş çıkacak karşınıza Bir defterde rastladığınız bir yaprak gibi. Kepa Murura/ Şürler/ Çeviren: Ali Karabayram Hep Ona Kadar Saydım Ama Sen Hiç ıkaaelmedin" Bask kökenli îspanyol şair Kepa Murura, 1962 yılında Zarautz'da doğdu. Oviedo Üniversitesi'nde sanat tarihi öğrenimi gördü. Bugüne dek yayımlanan beş şiir kitabıyla îspanya'da oldukça geniş bir okur kitlesine ulaşmayı başardı. Yapıtı, bir duygulanımlar dünyasının içkin izlenimleriyle dıs dünya arasındaki gerilimin son çeyrek yüzyıldaki cn etkileyici verimlerinden biri olarak değerlendiriliyor. 1996 yılında, ayrıksı çizgisi ve öncü editoryal programıyla büyük ilgi uyandıran Bassarai Yayınevi'ni kurdu. Şimdiye dek Jacques Reda, Jacques Roubaud, Vladimir Holan, Michel Butor, Johannes Kühn, Javier Alcibar, Mohammed Dib gibi şair ve yazarların yapıtlarını yayimladı. Internet dünyasının en karakteristik ve incelikli sanat dergilerinden birinin (www.espacioluke.com) kurucusu ve editörü olan Murura'nın burada bir araya getirilen şiirferi, Madrid'in kült yayıncılarından Calambur etiketiyle çıkan Siempre Conte Diez y Nunca Apareciste (Hep Ona Kadar Saydım Ama Sen Hiç Çıkagelmedin) isimli kitabından derlenmiştir. Koklayın haykınşımı ve açlıjiımı. Anlayacaksınız Tutkumun nice olduğunu. Yıkın beni kırık sessizliğe Mahkum eden kapıları. Ve masumlann susuzlugııyla yıkayın Şıı kana bulanmi!; ellerimi. Yü/ey katında duyguların Avlııdaki hapishaneyle Baş başa olclıı|*unu düşledim. Yitiminde var olmayan öpüjjlerin Kanla lekelenmi^ birgiyit üzerinde Sen kötülü^iin karşısında yapayalnız. Benzersiz bir ağız dalaşının bengiliğinde Seni kırmızıya nuladıklurını düşledim Yıkılmayıp kalmış beyaz bir duvara karşı. Çıplaklığına sarınmıştm, her şeyin Yeni baştan başladığmı düşledim Bıından öncekilere niç benzememecesine. Aşkın doyuıulamaz olduğu Yıkımın kesinsizlifiindc Gözlerin benimkilerin içinde parhyordu. /aman geçtikçe dönüştürüyor bizi Bir vakit olduCumuz şeye, şu beni Adımla çagırdıgın giinlere. •k Sanki gazetelerde adımız çıkmış gibi Utandırıyorlar seni Gözünde yaşlar, yardım istiyorsun. Bu şchrin, beni sanp sarmalayan bu Sogııgıın nabzı: Ayrılma benden. Bilmiyorum nasıl yaşanır, ağlıyorum. Karlı bir günde, duldasında Işığın. Scvip okşamalar bizden Söz ediyor. Ozel bir şeylere sahip olma tutkusu laş taş üzerinde bıraKilmamış bir yer gibi Ürpertiyor bizi. Pek azı bilir ne denli sefil olduğunu Günler geçtikçe yeniden eanlanan I'ekinsiz aşkın. * Göz kapaklarımı okşa I'a içimde ara gözlerimi. Çıplağım işte, yoksa ellerinle Tüylü yalpısını damarlarımın. Düşmanca varlığınla su serp sesinıe Sonra da uınurunda olınadığını söylc. Beni sana getiren sevişlerin Sebebi olmadığını söyle. * Kuşanmışız pas ve korkuyu. Zevk ve keder yüklüyüz Bu kara tünelde. Kent sızlanıyor varlığımızdan Kapıp götürüyor hepimizi bir köşeye. Kapalı kapılar. Demirden dlıvarlar ve kırık camlar. 'l'ek bir kuş yok gökyii/.ünde. 'J'ek bir rııh yok bir başına yürüyen. Yiırüyor birkaç metre öteye Kendı gölgesi nasıl yüriirse öyle. Yüriiyor utanç içinde daha bir tutamak bulanıadan Gözleyerek sokakJan çıplak koyan yagmuru. Ve birden hissediyor kanın Bir bulut gibi onu avcuna aldığını. Şimdi kırık birer billur olan Kendi sözlerini bile işitmiyor. Giriş Bölümii Özgürlüğiin bir tür ezaya Dönüştüğü o yerde Gecenin biri bizi ele veriyor Bir gece aşip umııdun öte yanına Sıırctiyle o eski aşkların Hani şıı örsclenen aradaki ıızaklıkta En iyi yıllarımızdı ve üstelik En çetin yıllarımız. Düşsel vc var olmayan Bir dünyaya besledigimiz saf tutkuyla, serpiliverdik işte. Geçen her gün bizim gıbi onlarcasını Kapıp götüren bir hayal içinde. Birkaç kclime de olsa konuş, benimle Içtenlikliysem sana karşı, istemem hakkımda bir şey Bilesin. Uyuyasın öylece. Bu yıkıcı öpücük gibi susasın ki ü biziz. Biziz o kaçınılmaz vedadaki Dudak ve köz. Artık çok geç. Yok ki bu diinyada Mesareleri yakıp kül eden pasın Çelıresine denk bedenler. Kanmazcasına susuz doymazcasına açtık SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 676