Katalog

Soledad Pu6rtolas SENYORA BERCİ Anne VViazemsky BİRAVUÇ İNSAN Söledad Puertolas Senyora Berg, yaşamda bir şey arayan ama ne aradığını tam olarak bilemeyen bir erkeğin, Mario'nun öyküsünü anlatıyor. Yabancılaşma duygusunun, yabancilaşma olgusunun başanyla işlendiği romanda annesiyle kurması gereken ilişkiyi ancak annesi ölüm döşeğindeyken kurabilen, evliliğini yürütemeyen Mario, yaşamının çeşitli evrelerinde ergenlik çağindayken âşık olduğu bir kadınla, annesinin arkadaşı Marta Berg'le karşılaşır. Hepimizin düştüğü uçurumlara düşen, hepimiz gibi yaşamının bir noktasında aşka olan inancını yitiren, yine de keşfedebilecek bir şeyler olduğuna inanan Mario'nun öyküsü, büyük kentte, gündelik yaşam içinde insanların önce çevrelerine, sonra en yakınlanna ve sonunda kendilerine yabancılaşmalarının da öyküsü. Çeviren: Banu Temel Gürel Anne Wiazemsky Tarihin düğümlendiği günler: Rusya'da Çarlık düzeni yıkılmak üzeredir, Rasputin öldürülmüş, Birinci Dünya Savaşı patlamıştır. Rusya'nın iç yapısındaki toplumsal deprem bütün sistemleri sarsmakta, büyük topraklara sahip, soylu, varlıklı, görgülü, adil ve yardımsever Belgorodski ailesi de bu çalkantıların içinde savrulmaktadır. Kendisine sunulan 'Kader Kitabı'nın sayfalarını çeviren Marie, bu ailenin ve unutulmuş bir evrenin içinde bulur kendini. Marie için bir kendine dönüş yolcutuğu olur bu kitap. Anne Wiazemsky dağınık aile fotoğraflarını bir araya toplayarak 20. yüzyıl başı Rusya'sına tarihsel ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Çeviren: Elâ Güntekin YAYINLARI htlp //www canyayınları com eposia yayınevı^)tanydyınldn com peter Ackroyd CİNAYET SANATI Ackroyd 1880 yılında Londra'nın Limehouse semti. Sisli sonbahar gecelerinde yeni kurbanını arayarak sokaklarda dolaşan bir katil. Daha çok fahişeleri ötdürüp gövdelerini parçalara ayıran, et ve kanla 'sanatsal' kompozisyonlar yaratan katil, Kabala ile ilgilenen ve Karl Marx'ın arkadaşı olan Yahudi bir bilim adamını hedef aldıktan sonra mitolojik bir nitelik kazanır. Bir yıl sonra kocasını zehirleyerek öldürmekten tutuklanıp asılan Elizabeth Cree'nin ölümü, olaylara yeni bir boyut getirir. Peter Ackroyd bu romanında cinayet ile estetik arasındaki ilişkiye çarpıcı bir yorum getirirken Viktorya dönemi Londra'sının şaşırtıcı bir görüntüsünü çizmeyi de ihmal etmiyor. Karl Marx'tan, Oscar Wilde'a, Charles Dickens'ten Charlie Chaplin'e kadar pek çok tanınmış kahramanı olan Cinayet Sanati, zengin bir hayal gücünün yarattiğı bir tiyatro sahnesi aynı zamanda. Çeviren: Burçin Karamercan OnÜç Büyülü Öykü ( 2. BASIMI ÇIKTI On Üç Büyülü Öykü, Can Yayınlan'nın on üç öykücüsünü bir kitapta buluşturdu. On üç yazarın her birinden özel olarak bir büyülü öykü yazmasinı istedik. Düşlerden, büyülerden, gizemli simgelerden, çocukluk hayallerinden, doğaüstü olaylardan, sannlardan, öteki âlemden gelen işaretlerden oluşan, kâh güldürücü, kâh şaşırtıcı dünyalar kurdu öykücülerimiz, biz de onlann dünyalarını bu kitapta bir araya getirdik. Yazarların adlarına göre alfabetik sıraladık öyküleri: Akm Sevinç, Attilâ Şenkon, Cemil Kavukçu, Faruk Duman, Gönül Kıvüam, Hakan Şenocak, llknur Özdemir, Inci Aral, Murat Gülsoy, Müge Iplikçi, Nazlı Eray, Sema Kaygusuz ve Yekta Kopan, bu Akm Sevinç Attilâ Şenkon Cemil Kavukçu Faruk Duman Gönül Kıvılcım Hakan Şenocak İlknur Özdemir İnci Aral Murat Gülsoy Müge İplikçi Nazlı Eray Sema Kaygusuz Yekta Kopan alabildiğine renkli kitabın konukları oldular.