22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Güle Gece Yorumları Betül Tarıman "Kardan Harfler"den sonraki ikinci kitabı "Güle Gece Yorumları" ile çıktı okur karşısına. Tarıman yine nostaljisi bol ama insan karmaşasını tüm katmanlarıyla aktarıyor bize. AHMET GÜNBAŞ ardan Harfler" (*), bir dönemeçti Betül Tarıman şiirinde. Şaire şiir yazdıracak bir yapıttı. Ben de üzerine bir şiir düşürmüştüm. O kitap hakkında en güzelyazıyı Abdülkadir Budak yazmış ve şunları söylemişti: "Kardan Harfler ile kendi şiirini yazma yörüngesine girmiştir. Yalnızca iyi şiirlerle yetinmeyeceği, bu iyi şiirlerin bir meseleyi deşmede buluşacağı günler yakındır. (Cumhuriyet Kitap, 4.1.2001) Orada "ahşap bir zamanı" kovalamıştı Tarıman ve oldukça iyi şiirler çıkarmtştı. Diliyle kıvamıyla erken bir dönemeçti. Çok değil, iki yıl sonrasında "Güle Gece Yorumları" (**) çıktı geldi. Yine nostaljisi bol ama insan kumaşını yeniden yıkayıp güneşte kurutan, söküğünü dikip kırgınhklarını onaran haliyle çemberıbiraz daha genişletmiş, sararmış fotoğrafların dilinden derin meseller üretmişti. Doğrusu ben o şiirlerin çoğunıı dergilerde dikkatle okumuş, yürek pencereme vuran kıvılcımları birlcenara not etmiştim. Kitap şiirlerin evi olsa gerek! Ki ayrı ayrı şiirlerin çatısı çatıldığında, kapıdan bacadan taşan görüntülerin ait olduğu mekânı daha iyi anlıyor, sezgilerimin ilmeğini daha birkeyifle atıyorum. "Mesel"de biraz masalımsılık vardır. Hele şiir araya girince gizemcilik iyice körükıenir. larıman'm üç bölümde düşündüğü (Meseller, Gece Fotoğraflan, Güle Gece Yorumları) yapıtına Dakıhrsa, Meseller, gizemlerinin yanı sıra bize pek yabancı gelmeyen tanıdık bir çevrenin bastırılmış övgülerini de getiriyor. Yangınından bihaber koca bir dağ yalnızlığı!.. Geçerli mantıkla açıklamayan bir yöntem tutturulmuş Meseller'de. Kavramlar, mekânlar, eşyalar, ilişkiler ve sözcükler; "gülün hayata akıştaki" hızıyla karşılaştırılıp "fırtınalı odalardan" geçirilmiş. Çağrışımlar, Kardan Harfler'deki birbirine yaslanmış yakın evlerden öte daha uzak bir zamana yayılmış. Hırpalanmış yaşamların dipsiz yalnızlıkları, g öçlerin, gitmelerin verdiği acılar, özenli bir duyarlıkla dengelenmeye çalışıli mış: "Gıcırdayan bir kapıyım gri Üstüme bir kibrit çak" (s. 9) "Sa/ağına git Emilio Hayatın stg~dtp l'ek bir masalı vardır insamn" (s. 11) "Göç bildig"iniz beyazdır Yanktsı boşluğunuza akan fğnesini batırır teninize Benı ancak bir bakış kurtarır Beni ancak bir ses Ftrttnadan, odalardan, uçurumlardan" (s.31) Mutsuz bir kadın gizlidir Meseller'in merkezinde. Kendinden çıkarak, kenCUMHURİYET KİTAP SAYI 653 Betül Tanman. 2000 yılında 'Kardan Harfler kitabıyla Ortıan Murat Anburnu Sllr Oduiu'nu almıştı Betül Tarıman ikinci kitabıyla okur önünde dine dönerek turladığı yolculuklarda, değişmeyen sızıları, belli belirsiz ağnları ile kıvranır durur. Klasik aile yapısındaki "Çit Kadınlar" gibi "uzağına niç gidememiş", "evcil aşklar" edinip, "plastik güller"le oyalanmıştır. Bu anlamda yaşam, kötü bir okuldur onun için. Öğrendikleri ancak ezberlenmiş bir rolü yinelemeye elverişlidir. "Anneler kendilerini balkonla tanımlayacak" (s.16) dizesi, yaşamı eviyle sınırlı kadınlığın yazgısıdır. Onlar, her zaman "ağırbaşlı çocuklar dogurmaya" tutsaktırlar. Çocukluğun kırık dökük sevinçlerini saymazsak, ıki kötü benzeyen vardır Meseller'den içeri: "Babaların belirsizliği oğul" ile "Tazecik tenlerinde binbir hüzün"ü gelecefiine uyarlayan Çit Kadınlar kervanınclaki "annelikız" benzerliği!.. İnsan doğasına aykırı iki karşıt benzerliktir bu! Örneğin şair çağdaş oilinçle donatılsa da, "eski ben" kalıbından çıkmak oldukça yorucudur ve cesaret işidir: "Şımdiki ben yalandır Ölmadtgım halimi özledim Ktş indi gözyaşt oldu Uykusuz günlerle mutsuz Aşka söz olmayt özledim" (s. 17) " Annenin boynuna çeliskidir aşk" dediği, benzerliği çoğaltan ilişkiler sarmalında "özel çelişkisi" olup çıkmıştır. "Aşka karşı duruyor / Evlilik resmi duvarda" (s.25) dizeleri, bu çelişkinin doğrulanmasından başka bir şey değildir. Ailenin kısa ömürlü babası, bir türlü yaşamla barışık kalamamış; kavgayla gürültüyle kapıları ve odaları titretmiştir. Biz, bu kabus yüklü babayı "öznesi acı olan geceydi babam" tanımlaması ile Kardan Harfler'den tanınz. Baba, pederşahi pençeleriyle evin kadınlarına göz açtırmamış, üstüne üstlük kendinin bir benzerini mayalayıp gitmiştir. Ailenin küçük erkek benzeyeni olmasa da, "Babanın kendisidir oğul" ekseninde buluşan evliliğin öteki benzeyeni, babaların ortak yanılgısını devam ettirir. Böy lece kadınlardan yana "Üşümüş sokaktır ev anneye" saptaması haklılığını korur. Çit Kadınlar'ın albümü "güz fotoğraflan" ile doludur. Çökkünlükleri, kırgtnlıkları daha ilk bakışta ele verir kenoilerini. Onları esmer bulutlarından koparıp tek bir kareye toplasak da görünüm değişmez. Aksine hüzün daha da koyulganlaşır. Ancak "Çerçeve ve Mesel" şiirinin tamamını çerçeveletip okunur bir yere asmak duyarsızlığımızın karını eritebilir: "Zonklayan yaradır kadınlar Düşleri bulutlarla tenha Susmaklart örtünürler hep Darltkları eve kar Her bahar düşleri sınanır acıyla Bir kapı öteleri kıs Masat satarlar durmakstztn Kapılarında çivilenmiş keder Sesleri yok, dilleri yok înerler hep bir yoktan kışa Oluk kadınlar, kıyt kadınlar Bulut kadınlar, dağ kadınlar" (s.45) Şair de bilir ki, "gülden erken" aşkla çıkılır bu korkunç yalnızlıktan. "Ay Salıncağı ve Mesel" şiirine "Aşk güzel aşk sapa aşk / Göğsüm acı güzel aşk" (s./14) dizeleriyle başlanır. "Sapa" olanın çekiciliği güzelse de, ağrılıdır. "Issız zambak eskisiyim", öznesini hem ayaklandmr, hem ürkütür. Suların salındığı yerde sanki bir nehir ağzı coşkusu yansır. "Aşksız odaları havalandıran" cümle kadınlar adına konuşulur: "Bana öyle dokun öyle birık ki Nemlensin bastığım toprak Bir mabet gibi dikilsin karşıma aşk Aldtğım nefes ol" (s.46) "Gece"li bölümleri çözümlemek için Meseller'de yansıyan "can kınğı" hüznü bir anahtar gibi kullanmak gerekir. "Ge ce Fotoğrafları", gündüzün telaşından kaçırılmış çok özel bir albümle karşı karşıya bırakır bizi. Gençlik babanın şiddetiyle erken bir "Güz Fotoğrafı"na dönüşmüş; çocukluk, yağmurlu rüzgârlı bir taşkınlıkla aranır olmuştur. Çocukluk dışında kimsenin kendi saydmadığı fotoğraflardır bunlar. Dedeler, büyükanneler, amcalar, çorçocuk ürkek kuşlar gibi doluşmuşlardır sarı solgun karelere. Bu yüzden "Sıkıntı" pek çok fotoğrafın aaı olabilir. Gölgesi uzun süre teneyapışır, çıkmaz. "Şiirsevgilim olsun / Sarılsın öpsün koklasın / Gülümü yitirdim / Sevgilim gül taksın yakama" (s.59) istemi, bir parça serinlik verir ruhsal yorgunluğa. Ki sevgilinin gül takmasıyla birlikte çarçur edılmiş bir yaşam en azından yoluna girecek, tazeliği ve derinliği soluyacaktır böylece. VazgeçHmez bir slmge "Güle Gece Yorumları"ndaki "Gece Atlarla Söylenir" şiirini Kıyı dergisinde yayımlanaıktan sonra değerlendirmiş, açımlamaya çalışmıştım. "Gül" vazge;ilmez bir simgeydi şair için. "At" da öye... "Avuçlarını acıtarak" gidene özel bir anlam yüklüyordu. Atlar ulaşılmazlıktı, devingenlikti. Geride kalan, yetmezliği, umarsızlığıyla dövünüyordu. Çünkü "Sözün donduğu yerde atlar telaşla söylenir" (s.65) dıye çokyönlü bir dize vardı şiirin sonunaa. Şair, sözün akışkanlığını "su" ile açıklar. Sonsuz sayıda kıvrımlı söz: Î "Gece bitti Su yollannda söz olmak lazım" (s.69) "Uzağım, deli ırmağım Aşktnt erken boşalt, sözümü emzir" (s.71) Ve şiirlerin omurgasında çatıyı ayakta tutan "anne" imgesi, yaşamın kırkıncı basamağında da ortaya çıkar: "En ince ycrimde kırk killı kapı Kırkına kapıyım Otuz dokuzuncu da annemin sesi Anneme teselliyim" (s.75) Her şiir bir parantezdir belki o kırgın güz fotoğrafından! • (*) Kardan Harfler, Betül Tarıman, HeraŞiir, \. Basım, Kasım 2002. C*) Güle Gece Yorumları, Betül Tarıman, Can Yayınları, 1. Basım, 2002,78 s. Kâbus yiiklü baba Mesellsr SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle