Katalog

Şakayık ıpekler donuk ışıkta o taçyapıağının pırütısı, altın, kayısı ya da gul mumlanmışçası nasıl denır, ışığa, şafağa, haleye? Yanılmış mıydı Eskı Ustalar, gıyecekler konusunda, Sarılara burunmuş bu tovbekâr Fahışe oylesıne şehvetlı, gıyınmışçesıne tum gerıde bıraktıklarını, bu melek oğlanın yere değmıyor ayaklan fakat yardalık dalgası ccnnetın değıl haz/ın dokuların narın kumasların ıpeklerın ve tulferın bır parçası Oysa rııhlan suslemek için değıl bu kumaşlar Sonsuzluk açıkça çıplak, Burada ve şımdı çıplak arzuluyor bıra/ gıyınmeyı Ve gorunseler de ;orunmezı arzuluyor gıbı, galerıdekı ıer aziz olanaksız bır kumaş karmaşası sergılıyor, neredeyse ışıtılebılır bır akıcılık (parlak pırınç nakışlar, satenın kemansı ışıltısı açılıyor bedenın valın yazısında olağanustu ktlık(sızlık)lar sıır muzık, gıyecekler 2. Ihtıyacı yok bu kadar gostenşe hıçbır şeyın Hatta bu sayfaya seçtığım so/cuklerın bıle karmaşık betımleyrcı kurnaz beneklı, lekelı dalgalı mucevherlı sıfatlar Faberge'nın bır ormanı ıçın, tum mınelı ışler, ışıldayan couture'u altın gıbı parlayan sarı bır koruluk, pırınç duğmeler yere yuvarlanan Kımın ıçın bu? Izleyıcısı kım bu guç gosterısının? Belkı de yalnızca bır yanılsamadır dunya, gozlerı kamaştıran dızılmış goruntuler, kım gorebılır bıçımlerın otesınde başka bır dunya f Kostumdur belkı de tum gosterı, bıze verılecek tum bılgı CUMHURİYET KİTAP SAYI 650 sı Couture ı. ^ ^ H Î I V A T ÇAPAN Mark Doty / Şiirler / Çevıren: Gökçen Ezber hepsı, hepsı hepsı ıçın, gokkuşakh okul ve hıçbır fıılın tekıl olmadığı ışütılı sınıfları, herkesın bır olduğu Ne kadar mutlu gorunuyorlar, buzun uzerınde bıJe, bırlıkte, benlık sız, ışte bu ışdtının bedelı "Belki de yalnızca bir yanılsamadır dünya, gözleri kamaşfran" Mart Doty, aşağıdakı şurlerın alındığı Atlantıs adlı kıtaptan başka, uç şıır seçKisıne daha sahıptır Turtle, Swan; Bethlehem ın Broad Daylıght ve My Alexandrıa Natıonal Book Crıtıcs Cırcle Award, tne Los Angeles Tımes Book Award odullerını kazanan şaır Mark Doty, Natıonal Book Award odulune de fınalıst seçılmıştır Doty, Prıncetown, Massachusetts'te yaşıyor Şaırın Atlantıs adlı seçkısındekı şurlerın merkezınde tutku ve kesınlık yer almaktadıı Şurlerın bıı bolumunde, olum ve AIDS temaları ışlenmektedır Atlantıs, hepımızın yazgı karşısında çaresı olduğu mesajını verıvor, fakat bu konudakı çabalarımızı da yadsımıyor Doty aynı zamanda fızıksel dunyanın gorkemını ve guzellığını de Detımlıyor, çunku Doty guzellığın peşınde koşuyor. Fakat bu arayışın sonunda, Keats'ın bulduğundan başka bır şey bulamıyor bır bılmece. Ve bu da onun ıçın yeterlı oluyor Oyleyse*' Gosterın bana goruntulerın dunyası olmayanı Kocaman eskı bır çengeldır sonbahar yorgun duruşunu sarmalayan parlak ve kırışık ıpek bır tul Yıllanmış bereketını 1 anlat bana Buğulu alto, muzık de var sende unutulmaz, o Ekım damaskoları, başdondurucu kımono eskımış ustunkoru gıyılmış ovgulerle dolıı o esmer gulun pırıltısında sayısız perde hışırtıları Olağanustu gıysıler dunyayı olağanustu yapan Benzının uzerınde guneşı duşun Gosterış ve gosterış, Ve avırt edılemıyor bırbırınden bıreysellık yok hıçbırınde Bunun yerıne hepsı de tıpatıp yansıması tek bıı ruhun, de kusuısuz bır kopyası cennetın uskumru kokusu Sankı vaşam boyu suren bır yolculukla ulaşmışçasına bu ışlemelere, sayısız ornek oluşturmuş, mucevhercı, her bırı de karmaşık o ışıltdı buyude bır oncekı kadar ışıldayabıldığımızı duşun bunlar gıbı, ve kendımızı kaybedebıldığımızı evrenın pırıltısında ıster mıydın valnızca kendın olmak, taklıt edılemez ve kaybolmaya mahkum olmak ? Onlar Atlantıs Bır çozucu olarak duşundum hastalı ğını geleceğı azar azar aynştıran, anlamadım bızı bekleyenın her zaman yalnı/ca bır parlaklık oldu ğunu ılerıde duran, peçelenmışçesıne gelgıtın hafıhen dalgalanan alımuıyum çarşarına burunmuş bataklık gıbı Bu tuzlu uzaklıklar, aynı zamanda gıttıklerı verdı anlamsızta pırıldayan uzamdan kesınlığe doğru uzanan kıvrımı bazı cesur çım adalarının omuz genışlığınde geçıci ırmaklar balıkçılların gıdıp geldıklerı ıs ve tutku voUarında Ikı beyaz gorevlı gordıım goğun ketenı gıbı açılan, dokunulma mıs, aevasa akışkan bır soluk Baharın ba şı, yeşü ıçın henuz çok soğuk, çok erken adam olması ıçın geçen mevsımın kalıntılannın ama havada beyaz lale vardı, muaze, tum çıçeklerın başarısı, coşu yor ruh eğer hâlâ olasıvsa ruha ınanmak onca yıtımden sonra Kalmıyor soluk, cesaret kırıcı sulardan yukselen, golun karşısında ve ıkı şerıt lı otobanda, yalnızca amaç kumulun uzerıncle, kalmıyor Bu pırıltılı arazı gıbı okunamıyor ışte Yarın da, gelecek hıçbır şey değıl, Yaşanan şu anın pırıltılı çerçevesınden başka îşte başladı gelgıtın dfakık aongusu dokuluyor, gunun kum saatıne, dunyanın otekı tarafına doğru, ve yenıden gorunuyor bızım bağımb bataklık kalmamış uzerınde o kesın hatları o heyecanlı buğusu, azalmış ama burada Ve bızım sureklılığımız, ne kalacak bızden gerıye? Bak, sevgılı, yenıden yukselıyor yıtık dunya sulardan bızım kıtamız, her zaman yattığı yer den vukselıyor yarı aydınlıkta unutulmaz, ıslanmış değışmemış SAYFA 19 Uskumru Sergısi Sırayla uzanmışlar, buzun uzerınde, başlarından kuyruk larına her bırı bır parlaklık ayrılmışlar sıyah şerıtlerle, bolunmuş pullarının parlaklıkları bır Tıftany vıtrınının kurijun çevrelerı gıbı Gokkuşağını andıran sulu prızmalar yumuşakçaları duşun, uzerınde çılgın gokkuşakları oluijan aynaların sabun kopuğunden dunya na dı yalnızca pırıltılı parçalar olmak ıster cokluğun ıçınde Şımdı bde kaçıyormuş gıbı gorunuyorlar ılerı doğru, hallerıne bakmadan Aldırmıyorlar olduklerıne Ya da neredeyse donmuş olduklarına tıpkı buvuk olasılıkla, aldırmadıkları gıbı yaşıyor oldukları