02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A 6 U S T 0 S 2 0 0 • Enis Batur'un toplatılan romanı "Elma" özgüriüğüne kavuştu 3 sayfada • EngülAtamer.AliTeoman'ın "Uykuda Çocuk ölümleri"ni adlı romanını değerlendirdi 8. sayfada • Necati Tosuner, Hürriyet Yaşar'la ÖykÜlerinİ konUŞtU 11. sayfada • Zeynel Kıran.Victor Hugo'yu bir kez dana anımsatıyor bize u. Cumhuriyet I Z 'Ayla'yı (bir de y Evin llyasog Keman sanatçısı Ayla Erduran, 1930'lu yılların Türkiyesi'nde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş; Fransa, Amerika ve Rusya'da en üst düzey hocalardan eğitim almış; dünyanin en önemli sahnelerinde en ünlü şefleriyle konserler vermiş bir sanatçı. Kalbinden yükselen sesi yıllar boyu kemanıyla dillendirmiş böylesi bir sanatçının yaşamını romanlaştırmada büyük bir Daşarı sergilemiş Evin tlyasoğlu. îlyasoğlu üe müzik yazarlığı "Ayla'yı Dinler misiniz?"i konuştuk. Aydın Büke, Zeynep Oral ve Yasemin Tunç kitabı değerlendirdiler. FERİOUN ANDAÇ lk kitabınız 1989'da yayımlandı: Yirmibeş Türk Bestecisi tlk yazınız ise, gene müzik üzerineydı, "SalkımsöJlütün l'ürküsü". Bu, bir anlamda sızı yazıya yönelten, müzikedebiyat yazılan yazmamza kapı aralayan bir adımdı. Dilerseniz, önce, bu kıyıya gelişinizı konu^ahm; yani yazt yazmanın/müzikle ugınızin başlama noktasına.. Biraz ötelere gidersem 1929'da ölen büyükbabam Hüseyin Vassaf Bey'in Osmanlıca yazdığı tasavvuf kitaplarıyla dolu camlı bir kitaplığın önünde büyüdüğümü anımsıyorum. Arnavutköy'deki ahşap köşkte annem sürekli olarak" Yangında ilk bu kitaplar kurtarılacak" uyarısı yapardı. Ben onlardan hiçbir şey anlamazdım doğal ki. Elyazması sayfaları ve bez ciltleriyle yüzydlann birikimi bir gizem taşırlardı. Heybetli dururlardı. Etkilenirdim camekânın arkasından. Babam akşamlan Divan edebiyatından şiir okurdu. Ağabeyim Ergin Sander, ilk gençliğinde Ikinci Yeni biçeminde şiir yazardı. Necatigil in öğrencisi olmuştu. Onun kitaplığındaki tiim kitapları ezberime almıştım. llkokuldaki törenlerde taburenin üstüne çıkıp bütün şiirleri ben okurdum sesimi çatlatarak. Orta okulda kompozisyonlarımdan hep en yüksek notu alırdım. Kendime göre şiir de yazardım çocukluktan genç kızlığa geçtiğim dönemde. Yazın ile ilk ilişkilerim buydu. MüziSe gelince: Annem piyano çalardı. Zaten onun hocasıyıa yedi yaşımda ben de derslere başlamıştım. On bir yaşıma kauar teknik sıkıntılara girmeden, solfej filan öğrenmeden pek de keyifle çaldım durdum. Ne konçertolar, ne etütlerü Sonra konservatuvar serüvenine giriştim. Sil baştan, her şey kuralına göre öğretiliyordu. Boğuntulu sokaklar başlamıştı. O ilgi, yönelım karşımza neler/i çıkardı; müzik eğitiminde amaçlanan, önünüze konulan neydi? J Herhalde sahnelerin piyanisti olmamı özlemiyorlardı. Genel kültürüm olsun, iyi aile kızı piyano çalmalı filan diye düşünmüşlerdi. önüme de bu işin disiplinli eğitimini koymuşlardı. Arnavutköy Kız (Robert) Koleji'nden 1966'da mezun oldunuz. Önünüzde nastl bir yol vardı, neler yapmayı amaçlamtşttntz? Kolej eğitimi bana kendi ayaklarımın üstünde durmasını öğretmişti. Kendi dünyamızı zenginleştirmemiz için ipuçları vermişti. Hele elimizde piyano çalmak, şiir yazmak gibi hünerler varsa bunları gelıştirmemiz için olanaklar sağlamıştı. Okuldaki müzik kulübünde yer almak, cüzel piyanosunda ve sahnesinde konserler vermek; euebiyat dergisinde yazabilmek, tartışma gruplarına girmek, editörlük, yöneticilik yapmak...Bunlar gelişme yaşında büyük zenginliklerai. Okulu "Halide Edıp Adıvar Edebiyat Ödülü"nü kazanarak bitirdim. Bir vandan konservatuvarı bırakmıştım, öte yandan Felsefe'yi kazanmıştım. Aslında çalışmam gerekiyordu. Bir an önce evlenmeyi de aklımıza koymuştuk. 1968'de, sözünüettig'imizyazınızla, Yeni DergiEleştiri Yansması'nda birincilikalıyor\unuz. Sizi böylesi bir çalışmaya yönelten neydi? Okulun îzlerimiz (Dörüt) Sanat ve Yazın Dergisi ile tüm edebiyat akımlarını izliyorduk. Necatigil, Cansever gibi sairler, Haldun Taner gibi öykücüler konuklarımız olu'ordu. Bizi adam yerine koyuyorlardı. Geip söyleşiler yapıyorlar, deneyimlerini anlatıyor, kitaplarını imzalıyorlardı. Birkaç kez editörlük yaptım, dört yıl yazarlık yaptım bu dergide. Büyük bir aisiplin içinde toplanırdık. Hiç etki altında kalmadan yazıları seçerdik. Birebir Türk edebiyatını izliyorduk. Oz Türkçe'ye büyük özen gösteriyorduk. Vildan Acuner, Sina Akşin gibi ileri görüşlü danışman ööretmenlerimiz vardı. Nâzım şiirlerinin gün yüzüne çıktığı yıllardı. Köylüye, işçiye, geniş kitleye seslenen yazdar yazıyorduk. Mezun olduğumda Yeni Dergi Eleştiri Yarışması için Salkım Söğüt şiirini bir müzik yapıtı olarak incelemiş Î CUMHURİYET KİTAPS/^// 8 5 0 Devamı 4. sayfada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle