19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

liş, Fransa'yı 1848 Devrimi'ne götürür. Victor Hugo, bu gelişme sürecinde, giderek toplumcu görüşler kazanır. Hugo, salt, bireyin acılarını dile getiremez. O, ezilen tüm savunmasız ulusların hizmetine sunar şiirini. Yunan, Italyan ve Leh halklannın çektiği acıları, Irlandalının haçının üzerindeki kanı, ruhunıın tüm derinliklerinde duyar. Başlangiçta, tüm Avrupa halklarını ezip geçen ve "eşitlik tanrıya aykırıdır' diyen Napoleeon Bonaparte'a hayrandı. () Napoleon ki, herkesi eşit yapmanın adalete aykırı olduğunu, sonra efendilere hizmet edecek kimsenin bulunamayacağını Ueri sürüyordu. Hugo, özgürlükleri kısıtlayan, giderek yasaklayan bu kahramanına saygısını geri çekmiştir. Madam de Staeel'in (17661817) sürgünü ve düşünceleri de, bu tutumunda etkili olmuştur. Cumhuriyetçi olmasına yol açtı bu gelişmeler. Server Tanilli, onun bu gelişimini, verdiğiyapıtlarlaevrenselözgürlüğe katkısını göz önüne alıyor. O Hugo ki, yaşamı ve toplumu yenileyen tek Kurumun sanat olduğunu ileri sürmüştür. Server Tanilli, ekinsel derinliğiyle, Hugo'nun tüm yapıtlarını okumuş, onun hakkında yazılanları irdelemiş, özgürlüğe ve kardeşliğe adanmış bir yaşamı yüceltmiştir. Server Tanilli'yi ilgilendiren Hugo, evrensel değerleri yücelttiği gibi, insanol yeni değerler yaratan Hugo'dur da. Hugo için özgürlük, bireysef bir istem değildir. Halkların gereksinimidir özgürlük. Hugo, Fransız dilinin tüm zenginliğini kullanmış, bu zengin dile yeni katkılarda bulunmuştur. Fransız dizesinin tüm ölçülerini, koşuğun tüm biçimlerini denemiştir. XIX. yüzydın kuramcı eleştirmeni SainteBeuve, 1832'de, Hugo için şöyle yazıyordu: "Biz.önündeeğilen bir kamış gibiyiz, esintiniz, bizi devirmeye veter." E uis Philippe, paralı oy yoluyla, kendisine uygun bir meclis oluşturmak istiyordu. Bu durumu önlemelt amacıyla, Armand Marrot, gazetesinde, halkı gösteriye çağırdı. 22 Şubat'ta, gençlik ve işçiler eylem birliği yaparak reform istediler. Kral, istekleri değerlendireceğine, göstericilerin üzerine orduyu gönderdi. Ordu ile halk karşı karşıya geldi. Dircnişçiler utkuya kavuştu. Kral, tahtını bırakıp kaçtı. Cumhuriyet ilan edildi. 25 Mart'ta, bir "Kurucu Meclis" kurııldu. Fransa'da, burjuva demokratik devrimi tamamlanmıştır. Işsizler için ulusal atelyeler oluşturuldu, "çalışanlar için bir hiikümet kurulu" kuruldu. "Kardeşlik" kavramı, tüm ülkede yaygınlaştı. Kurucu Meclis, 23 Nisan 1848'de, seçime karar verdi. Sol siyasa adamları, köylerdeki durumu gözeterek seçimi geriye bırakmak istediler, ama başaramadılar. Seçimlerde, yeni mecliste, sadece 24 isçi vardı. Soylularla burjuvalar egemendi Meclise. 23 Haziran'da, atelyelerin kaatılması üzerine, halk "ya ekmek, ya urşun!" haykırışlarıyla sokaklara döküldü. Hükümet, bu ayaklanmayı kanlı biçimde bastırdı. General Cavaignac'a diktatörlük yetkisi verildi. 10 aralık 1848'de, yeniden seçime gidildi. Louis Bonaparte, başkan seçildi. Hugo da Meclis'tedir. Yeni Meclis'in, ilk iş olarak, eğitimi, yeniden Kilise'ye vermesi, Hugo yu solculara yaklaştırır. 9 Temmuz 1849'da, Hugo söz alır ve yoksulluklar üzerine bir konuşma yapar. Burjuva milletvekillerinin gözlerine bakarak "Zamanımızın ve tüm zamanların gerçekJiklerinin bir bölümü, sosyalizmin temelinde var" der. Ne ki, romantik tavrını koymayı da unutmaz: "Sosyalizmin düşleri, Incil'in hükümlerinin yaşama geçirilmesiyle boğulur." Düzen Partisi'nin milletvekili olmasına karşın, partisinin laiklik ve ulusalcılık siyasalarına karşı çıkar. 185()'de, ilköğretimin zorunlu olması için savaşır. 1851 'de, Olay adh gazetenin sahipleri olan iki oğlu, idamın kaJdırılması konusunda yazılar yayımladıklarından tutuklanırlar. 21 Aralık 1851'de, Napoleon taç giyer. Bu törenden yararlanılarak Başkan'ın karşıtları tutuklanırlar. Ordu, bir darbe yapmak istemiştir. Sokaklarda barikatlar kurulmuştur. Hugo, halkı destekler. Kral, onun da tutuklanmasını buvurur. Hugo, bu emri duyunca, Belçika'ya kaçar. 12 Aralık'ta Brüksel'dedir. Fransa, yeni bir Bonapartizmi yaşamaktadır. Başkan, sınıflar arasında, kimi zaman oyunlarla, kimi zaman baskıyla, kimi zaman öldürümle denge sağlayıp yeni düzeni oturtmaya çalışır. Kaynağında, burjuva karşı devrimi yapılmıstır. Almanva'da Bismark, Rusya aa Stolipin, Napoleon'u izlerler. Bismark, yeni silahlar üreterek Fransa'ya üstünlük sağlamıştır. Almanya ile yapılan savaş, Sedan yenügisiyle son bulmuştur. Alman orduları, Paris'e girmişlerdir. Paris Komünü, bu gelişmeler karşısında, 8 Şubat 1871'de, yapılan seçimlerin sonucunu beğenmez, iktidara karşı içsavaş başlatır. 72 gün sürmüştür bu savaş. Hugo, bu olaylar üzerine ülkesine döner. On dört yaşındaki oğlunu yitirmiştir, acılıdır. Bu arada, "Komün, kötü savunulan iyi bir iştir" diyerek komüne sahip çıkar. Yenilgi üzerine, Komüncülerden kimileri Belçika'ya kaçarlar. Belçika hükümeti, sığınmacdarı kabul etmeyeceğini bildirir. Hugo, bu kararı protesto eder. Hükümete karşı bir demeç verir: "Yasadışı sayılan bir insanın evime girmeye hakkı vardır. Evime gelip bir komün kaçağını almak isteyeruer, beni alacaklardır." Belçika hükümeti, Hugo'yu sınırdısı eder. Önce Lüksemburg'a sonra lngiltere'ye geçer. Komüncülerin bağışlanması için etkili bir savaşım verir. Ama, yenilgiye uğramıştır. 22 Mayıs 1885'te öldüğünde, Avrupa'nın bütün hükümetleri adına resmi temsilcileri, cenaze törenine geldiler. Fransız gazeteleri, ölüm haberini manşetten verdiler. "Hugo öldü, gündüzle gecenin savaşı bitmiştir" diye atılan başIık, Victor Hugo'nun yazar ve şair olaraK etkisini gösterdiği gibi, toplumsal sorunların önündeki savaşımını da kapsıyordu. Tanilli, "Ulusu kutsallaştıran Hugo"yu, toplumsal gelişme yasalarına göre sürekfi devrim koşusu yapan Hugo'yu, bu büyük araştırmasıyla selamlıyor. VeSefiller... Yayımlandığında, "Toplumcu roman" türünün en soylu örneği olarak nitelenmişti. Hugo, yapıtını bitirdiğinde, "Dante, şiirle bir cenennem yarattı, ben, gerçekle bir cehennem yapmaya çalıştım" demiştir. Seıiller, hem sevilmiş, hem övülmüş, hem de yerilmiştir. Dindarlar, Hıristiyan ahlakının konuş biçimini saygıyla karşılamışlardır. Özverilerle günanlar bağışlanır, sızlanmadan acı çekilir acının erdemi somutlanır. Bu duygulardan her gün biraz daha uzaklaşan Hıristiyan gençlerfiçin, çok önemli bir roman olarak algılanmıştır. Ne ki, Lamartine gibi, Jacoben düşüncelere sahip yazın adamları, Sefiller'i, "namussuzların destanı" olarak tanımlamışlardır. Kilise çevresi, romanı sevmiştir. Jean Valjean'ın serüveni, yazgılarının kurbanı olan kimselere, hapiste ve hapisten sonra, gerekli yardımın yapılmasının toplumsal bir görev olduğunu kiliseye kabul ettirdi. Kuşkusuz, Javert'in başarısızlığı ve intinarı da, devlet kurumuna saygı duyanlan çok rahatsız etti. Ama bir gerçek var, Sefiller'de, XIX. yüzyıl Fransız toplumunun tüm kesitleri yer almıştır. Herkese şunu iletmiştir Hugo: Toplumu yeni baştan kurmak gerekiyor. Bu iletiyi hâlâ geçerli gördüğü için mi, Server Tanilli gibi saygıdeğer bir hukukçu, sabırlı bir toplum tarihçisi, çağdaş bir düşünür, Sefiller'i, bir destan olarak niteliyor? Gündüzle gecenin savaşı Toplumcu Hugo 3 Haziran 1841'de, Fransız Akademisi'ne iiye olarak seçildi. O gün, Hugo'nun yapacağı konuşmayı dinlemek için, Paris'in kalburüstü baylarıyla bayanları, Akademi salonunu doldıırdular. Hugo, sözlerine Napoleon'u överek başladı. Akademi'ye seçilirken, siyasal amaçlarını da belirtiyordu. Hugo, toplumsalcı değildi, ama toplumcuydıı. Toplumun sorunları için vardı yazarlar. Lucece Borgia'nın önsözünde, tiyatroyu bir toplum kürsüsü olarak tanımlıyor. Hugo, her yazınsal yapıtı, toplumsal bir eylem olaraK görüyordu. 1830 Devrimi'nden 1848 Devrimi'ne yol alırken, Hugo'nun sözcük ekonomisinde, önemli değişiklikler görülür. "Halk" kavramı, yerini "ulus" kavramına bırakmıştır. Hugo, Akademi konuşmasında, siyasal iletisini vermiştir. 1845'te, Philippe, onu ayan üyeliğine atar. Bu görevini, 1848 e değin sürdürmüştür. 1848'de, seçim yoluyla gelir Parlamento'ya. O yıl Fransa yeni bir devrime gebedir. 18451847 yılları arasında, Fransa, tarıma bağlı ağır bir ekonomik bunalım geçirmiştir. Tarım ürünlerinin ederleri yükselmiş, kentlerde ekmek bulunamaz olmuştu. Kentlerin kenar mahallelerinde yaşayan işçiler, ağır bir yoksullukla karşı karşıya kalmışlardır. 1848 Şubat'ında, köktenciler ve demokratlar, toplantı özgürlüğünün kısıtlanmasını tunamak için şölenler düzenlediler. LoSAYFA 10 Bir bakıma, "Sefiller gibi bir anıt olmasa, XIX. yüzyıl Fransa'sı anlaşılamaz" diyenler, Server Tanilli'nin araştırmasını okuduklarında, haklı çıkacaklardır. • (1) Server Tanilli, Çağdaştmız Vtcturllugo, Bir Dâhtnın Portresi, Aaam Yayınlan, 2002 Eylül, htanbul. CUMHURİYET KİTAP SAYI 663
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle