23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

r unutulmaya terk edemezdim" diyor Cahit Tanyol. Onun adeta kişiliğini yansıtan yalın ama bugüne kadar göz ardı edilmiş şiirlerinin edebiyat tarihinde yerini alacağmdan kuşku duymuyoruz. Kentsel Çelişki ve Siyaset Kapitaiist Kentleşme Süreçleri Üzerine Yazılar/ H. Tarık Şengül/ Demokrasi Kitaplıgı/224 s. Giderek kutuplaşan bir dünyada, kentler toplumsal çelişkilerin en yoğun yaşandığı mekânlar olarak öne çıkmaktadır. Çalışan sınıflann ve diğer ezilen kesimlerin kentsel kaynaklardan pay alma, kendi yaşamlarına ilişkin kararlarda söz sahibi olma ve kendi kimliklerini kent mekânında ifade edebilıne yönündeki istem ve mücadeleleri, çog"u zaman da kapitaiist kentleşmenin mantığı ile çelişiyor. Siyasal iktisat perspektifinden yazılan Kentsel Çelişki ve Siyaset, söz konusu uzlaşmazlıkları gerek kurumsal düzeyde gerekse de günumüz kentleri çerçevesinde çeşitli boyutlanyla irdeliyor. Küreselleşme, yerelleşme süreçleri, demokratikleşme sorıınu, yerel devlet, sosyal adalet sorıınu gibi güncel konu ve sorunlar yanında Türkiye'nin kentleşme dinamikleri ve çelişkileri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendiriliyor. Yaşamın Kendisidir Aşk/ Atılla Birkiye/ Assos Yayınlan/2.il s Yıllar yıllan kovaladı, dünyanın en güzel diliyle, anadilimle yazdım; kendimi birden denemenin engin sulannda bulduın, varoluşumu anladım; acemi dizelerim, ilkgençlik aşklarımdı. Zaman geldi, dünyaya da küstüm, IstanbuT'a da küsrüm, denemeye bile küstüm; tüm kapılanmı, tüm pencerelerimi kapadım, bir serçe bile giremezdi içeri; ama hiçbir zaman, kişisel tarihimde aşka kusmedim, çünkü: Yaşamın kendisidir, aşk... Kabakçı Mustafa/ Reşad Ekrem Koçu/ Doğa* Kitapçılık AŞ/ 196 s. Yabnayak bir "Laz Uşağı"nın, imparatorluğıın kaderini belirleyen bir konuma yükselişinin öyküsü. Koçu, o renkli ve zengin üslubuyla, III. Selim dönemini kapatan ve Nizamı Cedit hareketine son veren Kabakçı Mustafa'nın yaşamını romanlaştınyor. Çocuklar, Gençlik ve Eğitim Üzerine/ Walter Benjamtn/ Çeviren. Mustafa Tüzel/ Dost Kttabevi Yayınlan/ 125 s. Walter Benjamin'in 1900'lerde Berlin'de Çocukluk (Berliner Kindheit um Neunzehnhundert) adlı kitabı, 20. yüzyılın en güzel anı kitaplarındandır. Tek Yön (Einbahnstrasse) kitabında da yine çocuklar ve çocuklukla içli dışlıdır. Walter Benjamin, gençlik hareketi, burjuva ve proleter çocuk eğitimi, oyun ve oyuncak konulannı hep yeniden ele almış, gençlik ile deneyim arasındaki zıtlığı irdelemiştir. Benjamin'in hayau boyunca ilgisinin hiç eksilmediği bir konu da pedagojidir. Bu küçük derlemede, Benjamin'in bu konularda yazdığı en önemli makaleler toplanmıştır. Güncelliğini koruduğunu gördüğümüz bu eser, Walter Benjamin'in koleksiyonundan resimlerle süslenmiştir. Evren Tannlar tnsanlar/ ]ean Pierre Vernant/ Çeviren: Mehmet Emin Özcan/ Dost Kitabevi Yayınlan/175 s. Günümüzün en önemli Eski Yunan tarihçilerinden JeanPierre Vernant, bu kitabında bizi Yunan mitlerinin büyüleyici dünyasına götiirüyor. Mitleri, aynı yüzyıllardan heri yapılageldiği üzere, anlatıyor: Rvrenin nasıl oluştuğunu, tannların devlerle savaşını, insanlann dünyasını, ateşi çalan Prometheus'u, Pandora'yı, Troya Savaşı'nı, sınırlann adamı üdysseus'u, şehirSAYFA 22 lerin "yabancı" tannsı Dionysos'u... Hayatını mitleri, eski Yunan tarihini çözümlemeye adamış büyük bilim adamı Vernant, bu kitabında iki kimliğini bir araya getiriyor: Bilgin ile Masalcı. Bu kitabın büyük önemi ile keyfi de buradan kaynaklanıyor. "Mit anlatma geleneği bugün yaşasaydı nasıl olurdu diye düşünerek anlattım bu hikâyeleri... Eski zamanlarda, yüzyıllar boyunca Yunanlı dinleyicilere hitap eden ses artık duyulmuyor, onun yerine günümüz dinleyicilerine hitap eden ses ortaya çıksın istedim: Eski anlatma biçimlerini de kimi yerlerde canlandırdım sanırım..." College dc France üyesi JeanPierre Vernant'ın Fransa'da 100.000'den fazla satan bu kitabı, birçok dile çevrilnıekle kalmayıp her ülkede en çok satan kitaplar arasında yer aldı. tşkencenin Tarihi/ George Ryley Scntt/ Çeviren Hamide Koyukan/ Dost Kitabevi Yayınlan/ İ27 s Yirminci yüzyıl insanı bir tanrı yaratacak olsaydı, insan biçimli bir tanrı değil, yüceltilen bir robot yapardı eski zamanların ateş püsküren, kavgacı tanrısı Yehova'dan çok daha fazla güce sahip olduğu düşünülen bir robot tanrı... Geçen yarım yüzyıla damgasını vuran vanşetin azalmış olması, kötülüğün, içinde yaşadığımız mekanik çağa uyumlu ve her zaman yeni insafsızhklar doğurabilecek bir potansiyele sahip olduğunu görmemize engel olmanıalıdır. Bu durum, başlıbaşına, belki dc çağdaş uygarlığın en uğursuz yüzü olarak görünmektedir. İnsanlann büyük çoğunluğu, hayvanlara, bireylere ve halklara yapılan eziyetin karşısında olabilir, ama bu tepkinin ortaya çıkması için bireyin de isteğinin olması gerekir. Zulmün önüne geçmek, bireysel çıkarların karşısında olduğu sürece, işkencenin kaldınlması için de gerçek bir gayret olmayacak ve bu böylece devam edecektir. Gömülü Çocuk, Vahşi Batı, Aç Sınıfın Laneti Toplu Oyunları 1/ Sam Shepard/ Çevtrenler Şükran Yücel (Gömülü Çocuk), Ytldırım Türker (Vabşı Batt), Ptnar Kür (Aç Sınıfın Laneti)/ Dost Kitabevi Yaymları/267 s. Shepard'ın oyunları birer başkaldırı ayinleridir. Shepard estetik şarapnellerle seyirciyi ateşler. Çağdaş yaşamın kendisi gibi bir Shepard oyununda da dehşerin nerede bitip, şakanın nerede başladığını anlayamıyorsunuz. Biraz Çehov biraz Ibsenvari atmosfer, Amerikan dekoru, gerçek ve gerçeküstü imgelerin iç içe kullanılması, fanteziler, anılar, gerçekleşememiş düşler, tutkular, takıntılar, geçmişe özlem, mistisizm Shepard'ın kendine özgü damgalarıdır. Sam Shepard'ın yazarlık serüveninde Aç Sınıfın Laneti, Gömülü Çocuk ve Vahşi Batı'nın önemli bir ycri vardır. Bu oyunlan bir aile üçlemesi olarak düşünmüştü. Shepard, bu oyunlarda Amerika'nın içine gömüldüğü günah batağını antatır. Insanlara ycni bir kimlik vaat ederken, onların var olan kimliğini yok edip, geçmiş kültürü paramparça eden ve köklerinden kopup boşlukta kalmalanna neden olan Amerikan Rüyası'nın kâbusa dönüşmesini en çarpıcı bir biçimde dile getiren Shepard, bu yönüyle, aynı riiyanın peşine takılan ülkemizde de güncelliğini koruyacağa benzer... Demokrasi tçinde DinLaikliğin Gelişimi/ Marcel Gauchet/ Çeviren: Mehmet Emin Özcan/ Dost Kitabevi Yayınlan/ 110 s. Değişen, öncelikle Cumhuriyet değil onun karşıtıdır, Cumhuriyet'in kendini tanımlarken kullandığı karşıtıdır. 1970'li yıllardı ya da hemen sonrası; bizi uzaktan da olsa tannnın yörüngesinde tutan çekim gücünden pek farkında olmadan kurtulduk. Hiçbirimiz yurttaş olarak kendimizi öte dünyanın idaresinde düşünemiyorduk. Insanların Sitesi insanlann ürünüdür, öyle ki ülkemizdeki en sofu dindann gözünde Tanrı düşüncesini bizi bağlayan düzene, bizi ayıran düzensizliğe bulaştırmak, dine küfretmekle birdir. Tek sözcükle metafizik açıdan demokrat hale geldik. Tann'ya inanan ile inanmayan arasındaki ilişkileri tamamen değiştiren gizli başkalaşım burada yer alır. Ancak bu düzenleyici paylaşımın yanı sıra kamusal mesele düşüncesi de tamamıyla aynı hareketin içine sürüklenmiştir. Metafizik bağımlılığa meydan okumak üzere kurulmuş bütün o sivil yapının temelleri dağılmaya başlamıştır. Işte bu yüzden, yalnızca dolayh olarak kavrayabileceğimiz ve herhangi bir tarihe yerleştiremeyeceğimiz, derinlerde ve sessizce gelişen bu olay, Fransa tarihinde büyük bir kopmaya işaret eder. Sonuçlan, bizi iki yüzyıllık siyasal düşünce mirasından mahrum etmek üzeredir. Gündelik Hayatımızın Tarihi/ Kudret Emıroğlu/ Dost Kitabevi Yayınlan/ 611 s. Bir tabak meyve veya bisküvi alıp bu kitabı karıştırmaya başladığınızda, tabağınızın, Çin'den Amerika'ya uzanan bir coğrafyayla, Eski Mısıı'dan '24 Nisan Ekonomik Kararları'na uzanan bir tarihi serüvenin sonucunda dolmuş olduğunu göreceksiniz. Yanında tercih ettiğiniz içeriğin hangı yüzydda hangi toplumsal statüyü yansıttığını, Türkiye'ye ne zaman girdiğini, ne zaman aristokrat, burjuva, liberal, sosyalist alışkanlığı olarak görüldüğünü, ne zaman kadın, erkek, yuppi, snoplara özgü bulunduğunu zevkle okuyacaksinız. Günlük yaşantımızı dolduran birçok maddi manevi kültür öğesinin tarihi, ya çok bildik görülmeleri veya çok yeni oluşları nedeniyle tarih kitapları, ansiklopedi ve sözlüklerde pek az ya da hiç yer almamaktadır. Bu öğeleri bu kitapta, tarihsel kökenleri ve anlam alanları, karşüaştırmalı etimolojileriyle birlikte şu başlıklar altında bulacaksınız: Inançlar; Büyüler; Gelenekler; Takvim; Görgü Kuralları; Mutfakta; Ev ve Çevresi; Banyoda; Giyim Kuşam; Süslenme; Sağlık; Yeme îçme; Çocukluk; Cinsellik; Mahallede; îşyerinde; Devlet ve Millet; Oyun, Eğlence ve Spor; Keyiften Hobiye. Menekşeler Atlar Oburlar/ Hüsnü Arkan/ Om Yaytncvi/ 206 s. "Ezginin Günlüğü topluluğunun solisti Hüsnü Arkan'la ilk olarak bir pop müzik kasetini dinlerken karşılaştım. Can Yücel'in Sevgi Duvarı şiirinden kendi bestelediği bir parçayı söylüyordu. O şiiri öyle algılayabilmek ve öyle besteleyip söyleyebilmek için gerçek bir sanatçı kumaşına sahip olmak gerekirdi. Arkasından, 1998 Kasımı'nda yayımlanan ölü Kelebeklerin Dansı romanı elime geçti. Türkçe yazılan romanlarda en azından benim görmediğin bir tarzda, sanal bir dünyada yaşanan ya da yaşanıp yaşanmadığı kuşkulu insanlar ve olaylar, gizli bir alaycılık ve şaşılacak bir doğaçlama havası içinde anlatılıyordu bu romanda. Hüsnü Arkan yeni romanında kendisini bize bu kez banıbaşka bir atmosfer içinde gösteriyor: Şiirli bir anlatım, 12 Eylül döneminin bunalımlı günlerini alegorik duyumsatmalarla sezdiriş, polisiye bir gerilim ve son derece de akıcı bir üslup. Arkan çok başanlı yeni romanıyla, Türkçe edebiyat içinde, artık kendisine de bir yer aynlması gerektiğini tartışmasız bir biçimde kanıtlıyor" diyor usta romancı Erhan Bener. Suda Seken Hayat/ Nevzat Çelik/ Om Yayınevi/ 73 s. "(...) Gorki'nin Yesenin için söylediği bir söz vardır: 'Petersburg sosyetesi onu kışın çilek bulmuş gibi yağmaladığı!' Nevzat Çelik için buna benzer bir kaygı duymuştum. Ergenlik yıllarını cezaevinde tüketmiş bu delikanlı, alkı şa ne kadar dayanıklı olabilirdi? (...) Yine de kaygım sürmekteydi. 'Suda Seken Hayat' yayımlanıncaya kadar. O kitabı okuduğumda kaygım sona erdi. (...) 'Suda Seken Hayat', Yunus'un dizelerindeki gibi, 'Gök ekinken biçilenlerin', 'bin dokuz yüz altmış doğumlulann', o gerçekten 'acılı kuşağın' benzersiz, acılı ama inançlı ve umut dolu simgesidir" diyor Ataol Behramoğlu (Cumhuriyet Kitap, Sayı 459) • CUMHURİYET KİTAP SAYI S9S fe'r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle