Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Catherine Millet, Raffaela Anderson ve Virginie Despentes in kitaplan ya da. Kadınlar 'sözii' ele alınca... Fransa §u ara üç kadın yazarın, cinsel yaşamlarını anlattikları kitaplarını konuşuyor. Gazeteler, dergiler ve TV kanallarının gündemde tuttuğu kitaplan Defne Gürsoy değerlendirdi. DEFNEGURSOY ransa'da yazılı ve görsel basının gözde 'sanat' konulannın arasında, son zamanlarda gittikçe popüler hale gelen kadın crotizmine iıişkin kitaplar yer almakta. Öyle ki, Fransa'nın seçkin haftalık habcr dergilerinden Nouvel Observateur'ün mayıs ayının son haf tasında yayımlanan sayısında, kapak konusu "Cinsellik: Kadınlar her şeyi anlattıldarı zaman..." idi. Cinselliklerinin ve cinsel yaşamlarının tüm ayrıntılannı romantizme, aşk oyunlanna ve hatta erotizmi reddederek, buz gibi bir üslupta kaleme aldıkları kitaplar ve bunların sinema uyarlamalanyla kadınlar gündemde. Nouvel übs'un da dikkati çektiği gibi, bundan 50 yıl önce, 1949 yılında, Simone de Beauvoir 'Ikinci Cins' adlı eserinde "klitoris" ve "vaiina" kelimelerini kullandığı için skandaiyaratıp, "pornograf" vehatta "lezbiyen" diyenitelendirilirken, XX kromozornlu kadınlar bugün son özgiirlük kalesi olduğu sanılan X'e (pornografik yapıtlann genel sınıflandırması) saldınyor. Etkin bir pazarlama stratejisiyle güçlenen ve 'en çok satan kitaplar' listelerinin ilk sıralanna yerleşen bu kitaplarla Türk okurlan ne zaman tanışacak bilemeyiz. Ancak Türkiye'de kitap satışlarının da artık "ciddi" pazarlama ürünü olarak sunulduğu günümüzde, beJki de bu yazı yakın geleceğe bir tür kehanet sayılabilird). F Son on beş yıldır Fransa'da kadınlara yönelik erotik yazının oldukça yaygınlaşmasını ve okuyucu bulmasını dikkate alarak, söz konusu kitaplan bu sürecin doğal bir gelişimi içinde değerlendirmek de mümkün. Kitapçılann hemen her birinde "erotisme reminin" bölümünü bulmak mümkün, üstelik içlerindeki kitaplann sayısı da güngeçtikçe artmakta. Aralannda fizik proresörleri, anneler ve ev kadınları, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler, psikanalistler bulunan kadın erotizminin veni "üstad"lan, baslangiçta çoğunlukla bir erkek ismini mahlas kulfanarak yayımlanırken (1954'te yine skandal yaratarak piyasaya sunulan "Ü'nun Hikâyesi"nin yazannın aslında bir kadın olduğu Pauline Reage isimli bir kadın tarafından yazılmışken, Jean Paulhan imzasıyla yayımlanmış ancak yirmi yıl sonra öğreniliyordu), bugün artık "sözü" ellerine alan kadınlardan Catherine Millet, kendisinin de ait olduğu 68 kuşağı feministlerinin bir kısmını "cinsellik üzerine kuralcı bir söylemi zorlamak ve oyunu yasaklamak veya örneğin oral seksi bir boyun eğme simgesi olarak görmek"le suçluyor. Kadın erotizmini, kimine göre "en dürüst", kimine göre "en sıradan" ve "erotizmden uzak", ama tümüne göre en ^açık" şekliyle anlatan yazarların sayısı çığ gibi artmakta. Sözünü etmek istediğimİ2 kitaplar ise, uvmgaıd Art Press sanat dergisinin çağdaş sanat uzmanı yazıişleri müdürü Catherine Millet'nin otobiyografik uzun öyküsü "Catherine M.'nin Cinsel Yaşamı" (Seuil yayınevi), pornografi ile şicfdeti birleştirdiği romanlan ue SAYFA 14 Kadmarotbmi ünlenen Virginie Despentes'in "Baisemoi/Becer Beni sin (J'ai Lu yayınevi) ki "Ikiz Yaşamlar" adlı kitabı Doğan Yayıncılık'tan çıkmış ve25 yaşındaki "eski" porno yıldızı Raffaela Anderson'ıın "Hard"ı (Grasset yayınevi). Tüm bu eserlerin artık 'Cinsellikten yana postfeminist' yeni bir akım olup olmadığı tartışılmakta. Catherine Millet Türk basınının, daha doğrusu özellikle Cumhuriyet sanat sayfalannın (1) yabancısı değil: Son lstanbul Bienali'nin tartışmalı başarısı ile ilgili yaptığı olumlu eleştirileri ile sanat eleştirmenliği yönüyle birçok yazı ve makaleye referans olmuş (2) Haziran ayı sonunda efsanevi "Boullionde CultureKültür Kazanı" adlı televizyon programına veda etmeye hazırlanan ve Fransız televizyonlannın edebiyat "gurusu" diye anılan Bernard Pivot'nun bile bir erotik edebiyat "klasiği" olarak nitelediği kitabı ise, şaşılacak düzeyde açık bir dille, ilk günlerinden başlayarak, otobiyografi, yöntemle ve dört ana bölüme ayırarak kaleme aldığı cinsel hayat "manifestosu". Kitabın ilk bölümü "Sayı"da, Millet bir kadının hayatında birden fazla "eş"in olurluğunu cocukluk günlerinden itibaren sorgıilamakta ve bu konuda yetişkin çağında gerçekleştirdiği "sayısal padamayı", grup performanslannı, neredeyse duycudan tümüyle annmış bir dille anlatmakta. tlginç olan ve bir ölçüde rahatsızhk yaratan, rüm bu çokeşli cinsel deneyimlerin bir diğer erkek tarafından düzenlenmesi, bu sayısal bolluğa kendini rahatlıkla boyun eğerek "sunması" ve tabii, kendi açısından zevk almayı sadece "sunulmaktan aldığı haz" ile tanımlaması. Ikinci bölüm olan "Mekânlar"da ise, Millet bu kez, anlatısına bu "renkli ve hareketli" hayatı gerçekleştirdiği mekânla n tarif ederek devam ediyor: Paris içindeki ormanlar, parklar, açık hava alanlan; çeşitli kentler ve nihayet "ev içi"ndeki aeneyimler sıralanıyor. Toplumsal olarak mahremiyetin korunduğu kapah mekânlar, daha da özel olarak ev içindeki cinsel eylemle iliskisini ise, dar gelirli bir aileden geldiğini (kitap boyunca sıkça okura hatırlatarak) ve annebaba evinden ayrılana kadar vücudunu tanımak icin yeterli mahremiyeti olmadığınl vurgulayarak, evden ilk çıkışında cinsel ilişkiye koştuğunu belirtiyor. Üçüncü bölümün adı "Gizli Mekânlar". Bu noktada artık Millet, kamyonet arkalannda, kalabalık tren kompartmanlannda, peepshow mekânlannın arka odalannda, aleni olmayan, ama beklenmedik cinsel temaslann gerçekleştiği çeşitli "oyuklar"ı anlatmakla başlıyor. Migrenli bir kadın olan Millet, hastalık ve pislik içinde bile zevk almanın olasılığını örnekliyor, kendince koyduğu nadir yasaklan (ensest hariç pek olmayan) aktanyor ve birükte olduğu erkeğin girişimiyle birçok erkek tarafından ve Dİrçok ıcez elde edilmenin özgüvenine nasıl yaradığını itiraf ediyor. Son olarak ise "Âynntılar" bölümüyle tamamlıyor uzun 'cinsel hayat öyküsünü': Okuyucuyla zevk almanın ve gövdenin her bir parçasının tüm aynntılaruıı paylaşıyor. "Hard"ı okumadan ilk kezgördüğünüzde, çok çekingen, "kavnık" genç kadının 25 yıllık ömrüne sığdırdıklarına inanmak pek olası değil. Kitap, hiçbir edebi iddiası olmayan, "banliyö ağzıyla" yazılmış, kötü yola bilinçli olarak giımiş bir genç kızın, vcr yer tüyler ürpertici ijehadetleriyle dolıı: İlk porno filmini 18 yaşında bakire olarak gittiği ajansta çekmesi, porno yıldızı olması nedeniyle iki serseri tarafından tecaviıze uğramasmın ardından, polislerin bıyık altından gülümseyerek olayı örtbas etmeleri ve vücudunun ve kişıliğinin maruz kaldığı bitmez tükenmez "zorunlu işkenceleri"... Ne yazık ki, bu "birinci elden" yazılmış hayat öyküsü, kitabı okunur veya ilginç hale getirmeye yeterli değil. Üstelik Anderson'un tiksinerek "emekli" olduğu bu sektörü terk etmesi, bazı çevrelerce ahlakçı duygulann sömürülmesiydi. Çoğu zaman sıkıcılıktan kurtulamayan, sokak ağzının kaleme alınmasındaki en büyük tuzak olan bayağılıktan bolca nasibini alan kitap, yine de bu sanayinin "içeriden ve doğrudan" bir kesitini verdiği ve ilk kadın por no film yapımcılarının, estetik kaygıları yüksek X nlmleri yapmalanna neuen olduğu için bir ilk sayılabilir. Ama kitabın başarısındaki esas neden, Fransa'da artmakta olan "röntgencilik" tartışmalannın tam ortasında ve çok başarılı bir pazarlama, tanıtım kampanyasıyla birlikte gelmesi. Ciddi televizvon tartışma programlarının müdavimi bu genç, ufak tefek, çeümsiz kadının yaşamı değişmesine değişti. Uzun yıllardır ilk kez Fransa'da sansüre takılıp yasaklanmasıyla kısa süreli bir gösterimi olsa da, Virginie Despentes'in aşağıda sözü edilen lcitabı "Becer Beni"nin fılminde iki başrolden birini almasıyla (içindeki kinden dolayı bu filmdeki rolünde hiç zorlanmadığını, hatta filmdeki şiddet sahneleri çekildikten sonra gerçek anlamda kendini "arınmış" hissettiğini söylüyor), pornodan "sinemaya" geçişinin yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu. Üstelik "Hard" en ivi satan kitaplar arasında ilk ona yerleşti bile... 1%9 doğumlu Virgine Despentes ise Türk okuyuculannın tanıyabileceği "îkiz Yaşamlar ın ölçü ve sırauışı yazan. Sırasıyla temizlikçi, rock ve porno dergileri satan bir masaj salonunda resepsiyon elemanı, striptizci, Virgin müzik mağazasının kitap oölümünae satıcılık ve nihayet roman yazan olmuş. Kitaplan ise yine sırasıyla 1993'te basılan her anlamda en başanlı eseri "BaisemoiBecerBeni", "Les Jolies ChosesGüzel Şeyler", "Les Chiennes SavantesGösteri Köpekleri" ve "Mordre au TraversTers Isıımak". Konumuz olan Becer Beni kitabını ayrıca geçen yıl sinemaya uyarlayan Despentes, Fransız sansürünün son yıllardaki tek olaylı kurbanı oldu. Tabii sansürle birlikte kitabın cazibesi ve satışlan yeniden fırladı. Kitap, en ağır argo ve sokak diliyle yazılmış bir şiddet romanı. Olabildiğince adi, kaltak ve tehlikeli iki genç kadının karşılanna çıkan erkekleri (ve az da olsa kadınları) zevkle katletmelerinin hikâyesi. Kahramanlanmız gonüllerı çektiği gibi sevişip, aynı şekilue de öldürüyorlar. I liçbır dılbilımsel ve ahlaki panltısı olmadan yazılmış, öç alma duygusu (genel ve toplumsal anlamda) içinde hareket eden iki kadın "arkadaşın", çoğu yerde hazmı zor, tek dürtüsü seks, para ve uyuşturua ı olan öldürme serüveni, vahşet orjisi... Birleşme sonrası öldürülen erekleri, yüzyıllar süren bir egemenliği n faturası olarak yorumlamak da olası: "Olabilecek en uç şidclet türleri de dahil olmak üzere, kadınlann cellat olmalannın zamanı gelmiştir" diyor Despentes açık vüreklilıkle (!). Kadınlann pornografıyi kendilerine uygun şekle sokarak ele geçirmelerinden yana ofanlar, özellikle de aydın lezbiyen çevreler, övgüyle karşılıyor elbette Despentes'ı. Öte yandan, bütün bunlar karşıkültürün bekçisi, başkaldıran ve öç« "Müfcemmduyum" Millet'nin bir klasik olup olmayacağı tartışmasını bir yana bırakırsak, kitabının son derece akıcı ve özenli olmakla birlikte, içerdiği "cüretkâr" tasvirlere rağmen bayağı olmayan bir dille yazılmış olduğu kesin. Estetik ve sanatla ilgilenmeyi meslek edinmiş, ciddi bir ayuın olan Millet, sadece kendi kitabıyla da şaşırrmadı Fransız gündemini. Art Prcss'de çalışma arkadaşı ve roman yazan olan eşi Jacques Henric'in de aynı günlerde kendisinin 32 adet çıplak fotoğrafının bulunduğu "Catherine M. Efsaneleri" (Denoel yayınevi) adlı deneme kitabı piyasaya çıkıyordu (Türk kamuoyu, daha "edepli de olsa benzer bir çalışmaya geçen yıl şahit ol muştu yoksa "aydın" kışilikleri çıplak görüntülemede Fransa'nın önüne mi geçmişiz!?!). Ne varki I lenricesinin satış rekorlannı kıramıyor ve yurtdışı yayın anlaşmalanna imza atamıyordu, ama yine de eşiyle "mükemmel uyumu" sağlayacak bir eser sunuyordu. Millet'nin kitabının bu denli satması beklenmemiş ve doğru dürüst hiçbir tanıtım ve pazarlama programı hazırlanmamışken, ticari başansına kendisi başta olmak uzere, saygın ve ağırbaşlı solcu yayınevi Seuil yöneticileri de şaşkınlıklannı gizlemiyor. Millet'nin tam zıddı sayılabilecek bir noktadan gelen, "derin Fransa" ürünü, banliyö doğumlu eski porno film yıldızı Raphaella Anderson'u, olaylı kitabı J CUMHURİYET KİTAP SAYI 5 9 5