23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ıtrın (jutenberg Cîalaksisi 1 ipogratık lnsanın Oluşuuıu/ Manhall McLuhan/ Çeviren Gül Çafcalı Güvcnl Yapı Kredt Yayınlan/ 413 s. ııc ı.tşiyui Marshall MacLuhan'ın (19111980) Gutenberg'le başlayan basım devıiminin getirdiklerini ve elektronik devrimin getireceklerini kendine özgü mozaik yaklaşımıyla ele aldığı Gıırenberg Galaksisi, yayımlandığı 1962 yilında "eleştirel düzyazı" niteliğiyle yazanna Kanada'nın en önemli edebiyat ödülü olan Governor GeneraTs Award'ı kazandırdı; o tarihten bugüne defalarca basıldı; Altnanca, Fransızca, Ispanyolca, Isveççe, Italyanca, Japonca, Katalanca, Lehçe, Portekizce, Rumence, SırpHırvatça ve Yıınancaya çevrildi; 200.000'den fazla sattı ve bir kült kitap haline geldi. lletişim diline kazandırdığı "küresel köy" kavramıyla McLuhan "ın ilk "medya gurusu" olnıasına yardımcı oldu. Yöneltilen bütün eleştirilcre karşın, getirdiği cüretkâr tezlerle "basılı söz" yaşadıkça canlılığını koruyacak olan bu kitap, ülkemizde de özellikle son yılJarda, çok konuşuldu, çok tartışıldı bundan böyle okunacak. Evrenin Efendileri? NATO'nun Balkan Seferi/ Gilbert Achcar, ... ve dığerlerı/Derleyen: Tartk AlıV Çeviren: Yavuz Alogan/ Om Yayınevi/ 565 s. Bu kitapta toplanan denemeler ortak bir yaklaşımı paylaşıyor: Hepsi Yugoslavya'nın parçalanmasıni Avrupa için büyük bir felaket olarak görüyor. Bu kaçınılmaz degildi ve Avrupa Birliği'nin belli başlı devletleri bölgede basit avantajlar saglamak için bu kadar uğraşmiş olmasalardı önlenebilirdi. Bir AB yeniden inşa planı Yugoslavya'nın gevşek bir federasyon olarak varlığını sürdürmesini sağlayabilirdi ve bunun için gerekli olan para da savaşa harcanan paranin sadece bir bölümüydü. Sırp, Sloven ve 1 lırvat elitlcrinin cazip bir pakete direnmelen zor nlacaktı. Bu kitap dört bölümden ohışmaktadır. Birinci Bölüm'de, Peter Govan, Giovanni Arrighi ve Gilbert Achcar, Avrupa ve Amerika arasındaki gerilimleri ve Ameıika'nın Soğuk Snvaş'ın sona ermesinden sonra küresel ölçekte siirdurdüğü hâkimiyet mücadelesini çözümliiyorlar. îkinci Bölüm'de, Diana Johnstone, Robert Redeker, Alex Callinicos ve Elleıı Meiksıns Wood, ABD'nin "irısani savaş" blöfünün ardında yatan geleneksel güç politikalarının maskesini düşürüyorlar. Üçüncü Bölünı'de, Susan L. Woodward, David Chandler ve Michel Chossudovsky Balkan yakın tarihinin trajedisini dahn aynntılı olarak inceliyorlar. Dördüncü bölüm, Regis Debray, Harold Pinter, Yevgeny Yevtuşenko, Edward Said, Robin Blakburn, Oskar Lafontaine, Noam Chomsky, John Gittings ve Dieter Lutz'un savaş sırasında ürettikleri çeşitli metinlerden oluşuyor. Yazarlar bu dönemi "Üçüncü Yol" savaş çığırtkanlarının gazeteciliğinden daha iyi değerlendiriyorlar. Son olarak sürgündeki Arnavut şair Gazi Kaplan'ı dinliyoruz. Kendisi, akıntıya karşı mücadele edenler adına yeni bir enternasyonalizm için, fazla rağbet görmeyen bir ricada bulunuyor. Patrona Halil/ Keşad Ekrem Koçu/ Doğan Kitapçıltk AŞ/315s. Koçu'nun, bireylerin dünyalanna, hırs ve çelişkilerine geniş yer veren üslubunun mükemmel bir örneği... Lale Devri'ne son veren ayaklanmayı canlı aynntdarıyla romanlaştıran Reşad Ekrem Koçu, gelecegin Damat Ibrahim Paşası helvacı çırağı Muşkaralı îbrahim ile Patrona Halil adıyla bir devri kapatacak kimsesiz hamam tellağı Halil'i, tarihin derinliklerinden çıkanp bugüCUMHURİYET KİTAP SAYI 505 Söz Uçar Yazı Kalır/ Feridun Andaç/ Yüzyılın Son Tanıklan 1/Can Yayınlan/ 423 ı. "Yüzyılın Son Tanıkları, yazar, \ nııhııı \ml,K sanatçı, kültür ve bilim insanlas ı ) / l r:\R rıyla yapılmış söyleşileri içeriyor. 20'nci yüzyılın sonunda, 75 yıllık Cumhııriyetimizin yetiştirdigi kültür insanlarının uğraşıları, aydınlanma yolundaki çabaları, yapıtlarıyla dile getirmeye çalıştıkları bu söyleşilerin çıkış noktasını oluşturuyor. Inceleme, eleştiri ve denemelerinde edebiyatımızın çağdaşlaşma serüveninin oluşumunu aydınlanmacı bir bakışja sergileyen Feridun Andaç, bu kitaptaki söyleşilerinde de bu anlayiştan yola çıkıyor. Söyleştiği kültür insanlarıyla ülkemizin edebiyat/düşün/sanat ortamının yüzyılda geçirdigi dönemleri, süreçleri irdeliyor. Yazmak uğraşının önünü açan, aydınlanma ve bilinçlilik yolunda gelişmemizi sağlayan edebiyat/sanat eğitiminin temel disiplinlerini verebilecek bir çabanın ürünüdür bu söyleşiler. Andaç, son yüzyıla tanıklığı içeren söyleşiler kitabının oluşma düşüncesini şöyle dile getiriyor: 'Yüzyıl biterken yazın ve düşün yaşamımıza, bir yerde de yüzyılın sonuna tanıklık eden sanatçı ve bilim insanlarıyla söyleşileri Yüzyılın Son TanıkJarı olarak adlandırmamın ise yine bu tanıklık, kalıcılık ve paylaşmak düşüncelerinden kavnaklandığını söylenıeliyim.' " Muzaffer Buyrukçu. Resmen tşkence TBMM tnsan Hakları Komisyon Raporları Sema Pişkinsüt ile Röportaj/ Devrvn Svvimay/ Metis Yayınlan/ 141 s DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt başkanlığındaki TBMM lnsan Hakları Komisyonu, 1998 ve 2000 yıllarında değişik cezaevlerinde, yetkililerin bulıınmadıgı bir ortamda tııtııklularla yüz yüzc görüşmeler yaptı, Komisyon, tutukluların dile getirdiği işkence ve kötii muamele iddialarının doğru olııp olmadığıııı, bu tanıklıklarda adı geçen karakol vc emnivet müdürlükleriııde araştırdı. Bütün bu ıncelemeler sonucunda lıazırlanan raporlar, binlerce sayta tutan dokuz cilt halinde yayımlandı. Pişkinsüt, "Bu raporlardaki TBMM mührünü kimse silemez" sözüyle, Türkiye'nin bu ilk "kendisiyle yüzleşme" girişiminin öneminı vurguladı. Bütün bu raporlar milletvekillerinın, yetkililerin ve ilgililerin dikkatinc sunuldu. Ve tabıi ki unutuldu. Daha dogrusu unutturulmak istendi. Resmen tşkence, bu önemli çalişmanın hiç olmazsa bazı bölümlerini kamuoyuna ulaştırma kaygısıyla hazırlandı. Gazeteci Devrim Sevimay, bütün bu raporları satır satır okudu. En anlamlı, çarpıcı ve düşündürücü bölümlerini seçti. Pişkinsüt ile görüştü. Sonuçta, Türkiye'de gözaltma alınan ya da cezaevine düşen her türlü zanlı ve suçlunun yaşamak zorunda bırakıldığı insanlık durumunu birinci ağızdan aktaran bir belgesele imza attı. Konusu gibi çok can acıtıcı bir kitap. Kemal DervişBir "Kurtancı" Öyküsii/ Se/a Kaplan/ Metis Yayınlan/ 311 s. Deneyimli gazeteci Sefa Kaplan, Kemal Derviş hakkında yazılanları, söylenenleri eleştirel bir şekilde derledi, Derviş'in değişik vesilelerle yapmış olduğu konuşmalan buldu, Prof. Şerir Mardin, Prof. Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu gibi yakınlarıyla görüştü. Sonuçta ortaya çıkan Kemal Dİerviş, Bir "Kurtancı" Öyküsü, yalnızca bir biyografi değil. Kaplan, aslında kenarları kıvnlmaya, siyah beyaz aynntıları kaybolmaya, yüzlerdeki çizgiler ve bakışlardaki umut ışığı sararmaya yüz tutsa da tipik bir Türkiye fotoğrafı sunuyor bize. Bu totoğrafin merkezinde ne zamandır Kemal Derviş var. Fakat Derviş sanıldıgı gibi, ince siyasi laboratuvar çalışmalarından, kılı kırk yaran hesaplardan, Ankara labirentlerinde gerçekleştirilen üstü kapalı veya önü açık pazarlıklardan sonra dalıil edilmedi bu fotoğrafa. C) zaten fotograhn içinde bir yerlerde dımıyor, bir yerlerde biraz bulanık da olsa görünüyordu. Ama bir "kurtarıcı", bir "mesih" gibi ülkeye kesin dönüş yapmasıyla çok şey değişti. Derviş geldiği andan itibaren, tam bir turnusol kâğıdı işlevi görüyor. Bu kitabın temel amacı da Derviş'i anlatırken bugün yaşanan süreci anlamlandırmaktır. Kemal Derviş sayesinde görünür hale gelen Türkiye fotoğrafı giderek netleşiyor: Kitabımızın bu netleşmeye bir katkı olarak okunmasını dileriz. Zeynep Hanım Özgürlük Peşinde Bir Osmanlı Kadını/ Zeynep Hanım/ Edıtör: Grace Bllison/ iiüke Yaytnlan/ 193 s. Bu kitap Pierre Loti'nin 'Les Desenchantees' adlı romanının kahramanlarından Zeynep Hanım'ın Fransa'da tanıştığı Grace Ellison'a yazdıgı mektuplardan oluşuyor. Bir süre lstanbul'da da yaşamış olan Ellison ise, Zeynep'in bu mektubuna Osmanlı ülkesiyle ilgili izlenim lerini, düşüncelerini iliştirmiş. Kitap, bir bakıma, 20. yüzyıl başlarında Istanbullu bir kadının Batı hayatı ve kültürüne bakışı ile bir tngiliz kadınının son dönemlerindeki Osmanlı kadınının konumuna bakışını buluşturuyor. • ' . Köpeköldüren/ Osman Cava/ Gendaş Yayınlan/ 143 s. Anadoluhisarı'nı pardon Rumelihisan'nı ve kızları anlatan ya da kızlara anlatılan! Klasik havuz problemiyle yapılan basit ama akılcı kurgusuyla matraklaşan, kullanılan üslup ile perde perde berraklaşan delilifîi anımsatan "yazılı" bireser. Monogam bir roman. Megaloman ve çeşitli hastalıklara açık ve meraklı bir yazar. "1 lastalıklı bir tip" denenlerden... Köpeköldüren tamamıyla hayal ürünü olup, ruh hastalığına karşı kesin çözüm içeren detaylı, imzalı, onaylı reçetesı vardır. Reçetenin içinde bir miktar Köpeköldüren vardır. Yaşanı denen hastalığın, takıntının, takılmanın. geri saymanın, bir şeyi binlerce parçaya bölmenin, tekrar çıkarmanın, topIamanın ve her şeyi çarpmanın kitabı. Düş Yorgunu/ Cahit Tanyol/ Toplu Ştirler/ Gendaş Yaymları/229., îlk şiirini 1928'de yayımlayan OAhit Tanyol tüm siirlerini Düş Yorgıınu adlı kitapta topladı. Kendi kuşagı içindeki kamplaşmaların dı.şında kaldığı için ne antolojilerde şiirine rastlamak ne de Türk şiır tarihinde adına rastlamak mıimkün. Ancak C>ahit Tanyol tüm yazarlık serüveni boyunca şiir yazmayı ve dergilerde yayımlamayı sürdürdü. "Şiir benim için sürekli bir yaşantı idi. Sanirım ben yaşantıyla yazma tutkusunu birbirine kanştırdım. Tutku, insanın özünü yansıtmayan bir düşüncede duyu saplantısıdır. Kalıcı olsa dahi bizden değildir. Düşüncenin eteklerine yapışarak yaşantımızı degil, ancak adımızı ölümsüz kılanz. Yerçekimi kanunu bize Nevvton'dan haber getirmez. Fakat Baudelaire, bir Velarie aramızdadır. Olüm onlardan hiçbir şey alıp götürmemiştir. lnsan ölüm ötesindeki karanlıgı ancak şiirin kurmuş olduğu köprüyü geçerek aydınlatabilir. Düşünce ne kadar güçlü olursa olsun ölümü delemez, köprünün başında tıkanıp kalır. lnsan bu dünyada kendine ait olandan değil kendisinden bir şeyler bırakmalı, bu da ancak şiirle, sanatla olur diye düşünüyorum. Fakat günün birinde gerçek şiirin ve şairin göz ardı edilerek onlann yerini piyasa şarkılarına söz yazanların alacağını nereden bilebilirdim. Yıllardan sonra şiirlerimi böyle bir ortamla yayımlamak ayrı bir talihsizlik oldu benim için. Bununla beraber kitaplarını ve sayısı hayli kalabalık yazılanm arasında şiirlerimin yer almaması bana yaşamımda bir anlam eksikliği gibi geldi. Geç de olsa benden bir parça olan bu şiirleri SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle