Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ramcıların çok önemli çalışmalannı içerir. Kitabın yazarı, Iowa Oniversitesi Film Bölümü başkanlığı yapmış olan J. Dudley Andrew, büyük kuramcılann ortak araştırma alanlarını gözler önüne sererek, onların düşüncelerini karşılaştırmaktadır." diyor "Sight and Sound" dergisinde yazan Jonathan Rosenbaum. Quarterly Rewiew of Film Studies Dergisi ise şöyle bir yaklaşımda bulunuyor; "Sinema kuramlan tarihi, düşüncelerimizi zenginleştirecek ve içinde bulunduğumuz zamana nasıl ulaştığımızı anlayabilmemiz için önemli bir kaynak olacaktır." Eisenstein: Yaşamöyküsü ve Yapıtları/Yo« Barma/Çevıren İbrahım Şener/îzduşüm Yayınları/157 r. "Yon Barma'nın kitabı bize yalnızca yedi tane bitirilmiş film bırakan Eisenstein'ın başka yorumcu ve eleştirmenler tarafından büyük ölçüde anlaşılamamış düşünce yapısını daha iyi ortaya koymayı amaçlıyor. Eisenstein'ın sanat eserleri, filmleri ve film projeleri daha anlaşılır bir şekilde, bu kitapta gözler önüne serilmiş. Onun çalışmalarında bir buzdağının yalnızca suyun üzerindeki bölümü görülmekte. Buzdağının büyük bir bölümü Eisenstein'ın zihninde kalarak henüz gün ışığına çıkarılamamış. Onun entelektüel yapısı, birer tutku ifadesi olarak çalışmalarına yansımış. Yon Barma'nın kitabı bir tutkuyu gözler önüne sermeyi amaçlıyor." diyor Jay Leyda. Yangın Adam: Neyzen Tevftk/Yüksel Baftutıç/Boğazıçi Yaytnlan/232 s. Bir şair. Bir ney virtüözü. Bir büyük sanatkar. Bir berduş. Ve bazı mısralarında münkir. Bir büyük mümin. Eskilerin tabiri ile meczubu ilahi. Hayatının ismini kendisi koymuş "AzabMukaddes". Bir "Yangın Adam". Bu nevi şahsına münhasır büyük sanatçıyı yakından tanıyan ve ondan bir çok hatıralar taşıyan Yüksel Baştunç, kıvrak kalemi ile yazmış ve bu baba dostunu okuyucularına değişik bir cephesinden sunmuş: Yangm Adam. Tuzak Kitap/Turgay Kantürk/Sel Yaytnctltk/61 s. "Saat dursa da akar zaman. 'îyilikten maraz doğar', demişler miydi? Desinler. Yaşamda çözmek için bir şey gerekseydi; kördüğüm. Bu düğümü ancak kötüler atabilirdi. Attılar da. Çözmekse; susmayan, ertelemeyen, kaçmayan, korkmayan ve sonuçlara bakarak iş üretmeyen insanın işidir. Yani değiştirir. Bu savın da bir düğüm olduğunu düşlemek bize kalır ve kördüğüm olduğunu düşlemek bize kalır ve kördüğüm iki uçludur. Başkasına bakan ve başkasını tespit eden kişinin, bakılan ve tespit edilen kişi olduğunu herkes bilir ve herkes unutur. Tespih böceği, kimi kez tespit böceğidir. Böyle olması iyidir." diyor Turgay Kantürk. Tiyatroda Devrim/Zehra îpşiroğlu/MıtosBoyut Yaytnlan/136 s. Bertolt Brecht ve Brecht sonrası yabancılaştırma tiyatrosunu Max Frisch, F. Dürrenmatt, Peter Weiss, Peter Handke gibi yazarlann yapıtlanndan yola çıkarak irdeleyen "Tiyatroda Devrim", doğrudan tiyatro yapıtından yola çıkan, yapıtı tarihsel bağlamı içinde anlamaya çalışan bir eser. Yabancılaştırma, Brecht'in kullandığı bir kavram. Olağan saydığımız, üzerinde hiç düşünmediğimiz körü körüne kabul ettiğimiz durunıları ya da olguları, bunlardan uzaklaşarak yeni bir gözle görme, sorgulama, eleştirme olanağı sağlıyor bizlere. Elimizdeki kitap, tiyatro sanatında devrim yaratmış yabancılaştırma tiyatrosu üzerine temel kaynak özelliği taşıyan bir çalışma. Commedia delI'Arte: Oyuncular için Elkitabı//o/w Rudlın/Çev: Ezgt ipeklt/MıtosBoyut Yayınları/104 s Yazar John Rudlin îngiltere'd^ Exeter Ünivertesinde Commedia delI'Arte okutan bir Tiyatro profesörü. Yazar, hemen bütün Batı tiyatrosunu etlcilemiş ve onSAYFA 22 lara kendinden izler aktarmış olan ltalyan halk tiyatrosu Commedia dell'Arte'in kökenlerini anlatırken, bu tiyatro türünden eğlendirici ve aydınlatıcı örnekler de sunuyor. Elimizdeki kitapta Commedia delI'Arte tiplerinin adları, doğuş öyküleri, giysileri, statüleri, maskları, karakter özellikleri, oyun içindeki işjevleri, tavır ve jestleri anlatılıyor. Ayrıca 20. yüzyılda bu türü yeniden uygulamaya sokarak çağdaş tiyatrodaki yeni arayışları ile dikkat çeken ünlü tiyatro adamlarının (Craig, Meyerhold, Copeau, Charles Dullin, Dario Fo, Carlo Boso, Antonio Fava vb.) ve toplulukların (Le Theatre du Soleil, San Francisko Mim Topluluğu, TNT vb.) bu konudaki çalışmaları da tanmlıyor. Johnny Panik ve Rüyaların Kutsal Kitabı/Sylvta Plath/Çevıren Olcay Boynudeltk/AltıKırkBeş Yayın/221 s. Çağdaş edebiyatının gizemli, kınlgan ve hak ettiği değeri bir türlü kazanamayan isimlerinden birisiydi Sylvia Plath. Sıranın dışına dogru çıkmaya, içindeki yılanı beslemeye uğraşırken sıradanlığa sokulmaya çalışılan bir kadın yazar... "Özel olmanın ayncalığı diğer yüzünü döndü herkes olmanın baskısı vc buna bağlı olarak hiç kimse olamanıa. Bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün, sonra onu içine çöreklenmiş sana gülümserken bulursun." Tıpkı, çok eski bir ayinde söylendiği gibi: "Sevilecek tek şey, Korku'nun kendisidir. Korku'nun Sevgisi bilgeliğin başlangıcıdır. Beyaz Kurt'un Kaderi/Mıchael Moorcock/Çevıren: Kozan Demircan/AlttKtrkBeş Yayın/175 s. Kaos ve Yasa Lordları arasında hep bir denge olmuştur. Zaman zaman denge bir tarafa doğru hafifçe bozulur ve eninde sonunda PHOMM yeniden kurulur. Ama bir gün denge tamamen bozulduğunda bir tarafı seçmenin ne kadar anlamı olabilir. ölümsüzlüğe ve tanrıhğa erişmesini sağlayacak teklif yapıldığında büyücü imparator Elric'in yanıtı belki de söylenebilecek tek şey. "Ugilenmiyorum". Sevdiği kadını ve şehri kalicıyla yok eden bir adamın kaderinin, yaşamın ve varoluşun ardındakini aramaktan başka bir seçeneği kalır mı? Ölü Tannlann Kitabı'ndan, Tanrıların soytansıyla yapılan bir sohbete ve bilinen dünyanın ucuna, Kaosun kıyısına kadar uzanan bir arayış öyküsü. Değişen bir şey yok: Tanrıların getirdiği çaresizliğe bir kez daha tanık olun. Ve yine aynı soru: Sonsuz gücü elinde tutanın içindeki boşluktan daha büyük ne olabilir? Brecht Dosyüsı/George Tabori/Çeviren: Yılmaz Onay/MitosBoyut Yayınları/64 s. "Brecht Dosyası", George Tabori'nin, 8 Ocak 2000'de Berliener Ensemble'de prömiyeri yapılan son oyunu. Oyun, Bertolt Brecht'in Amerika'da iken FBl tarafından izleniş ve Senato Komisyonunca sorgulanışı taşlamalı biçimde sahneye getiriyor. ABD'nin McCarty baskı dönemine yüklenen, güldürü ve alay dolu bir tarihsel oyunda birçok ünlüyle beraber Brecht de sahnede... Toplu Oyunları 1: Ah Şu Büyükler Aşk Gre\i/Savaş Aykdıç/MıtosBoyut/102 s. Genç oyun yazarı Savaş Aykılıç'tan iki oyun: "Ah Şu Büyükler", usta yazar Turgut Özakman'ın "Ah !ju Gençler" oyununa nazire olarak yazılmış, gençlerin gözüyle büyükleri eleştiren müzikli bir güldürü; "Aşk Grevi", Aristofanes'in "Lisistrata" adlı oyununun Anadolu kadınlarına uyarlanmış, toplumsal ve politik çelişki leri sergileyen bir taşlama. Toplu Oyunları 1: Batakhane Güzeli • Uygunsuzlar Evin Kadınları/£/7»4» Canatan/MitosBoyut Yaytnlan/160s. Yazdığı oyunlarla çeşitli yarışmalarda ödüller almış, oyunları ödenekli ve özel tiyatrolarda sahnelenmiş olan dramaturg ve oyun yazarı Erman Canatan'ın, üç ayrı türde oyunu birarada: "Batakhane Güzeli", son Osmanlı kabadayılarını, açık biçim ve müzikli bir oyunla; "Uygunsuzlar", egemen güçlerin topluma yaptığı baskıları, absürd tiyatro biçimiyle; "Evin Kadınları", çağdaş yaşamın dayattığı koşullarda sıkışıp kalan kadınları, duyarh ve dramatik bir oyunla ; anlatıyor. Küçük Tilkiler The Little Foxes/Lıllıan Hellman/Çeviren: Aytuğ İz'at/MitosBoyut Yayınlart/175s. Adaletsizliklere karşı çıkmasıyla ünlenmiş olan Lilian Hellman (1905 1984), oyunlarında insanın içindeki kötüye sapma eğilimlerini sergiler. En önemli oyunlarından sayılan "Küçük Tilkiler", kcndi çıkarlarını düşünen acımasız bir ailenin, toplumu ve birbirlerini sorumsuzca ve bencilce sömürmesini anlatır. Toplu Oyunları 5 Maskeli Süvari Menekşe Kor&anlan/Memet Baydur/MıtosBoyut /119 s. "Maskeli Süvari", üç "aydın"m, yaşam boyu taktıklan kat kat maskelerinin, masalsı kahraman 'Maskeli Süvari' tarafından sökülüp alınmasıyla ortaya çıkan gerçek kimliklerini fantastik bir anlatımla sergiliyor. "Menekşe Korsanları", iki ünlü ozanımız Edip Cansever ve Turgut Uyar'ın dizeleri ve sözlerini yazann düşünceleri ile buluşturarak, "tiyatro oyunculuğu ve tiyatroculuk" olgulannı tartışıyor. Ernıan CANATAN Büyük tskender • Makadenya'dan Anadolu'ya Anadolu'nun Kapıları Dünyanın WaV\mUValcrio Massimo Manfredi/Çeviren: Eren Cendey/Can Yayınlan/Cilt I: 334 s. ;Cilt II: 366 s;Cilt III. 422 s. "Büyük Iskender", yaşadığımız topraklann bir zamanlar hakimi olan genç bir Makedonyalının, Büyük Iskender'in romanı. Antik dünya topografyası uzmanı olan yazar Valerio Massimo Manfredi, tarihsel gerçeklerle kurmacayı ustalıkla kaynaştırdığı elimizdeki romanında, l.Ö. dördüncü yüzyılda yaşamış olan Büyük Iskender'i yalnızca tarihsel bir kahraman olarak değil, dehası, hırsı, aşkları, güçlü ve güçsüz yanlarıyla 'insan îskender' olarak da yansıtıyor. Dizinin ilk kitabı "Makedonya'dan Anadolu'ya" ile hırslı, ateşli bir genç olarak tanıdığımız Iskender, ikinci kitabı" Anadolu'nun Kapılan"nda Asya seferine başlayarakVVnadolu'yu fethederek, Mısıra kadar uzanıyordu. Dizinin üçüncü ve son kitabında ise genç komutan, artık Dünyanm Hakimi "dir. Kralların Kralı, gene yenilgi yüzü görmeden ülkeler fethediyor, krallara boyun eğdiriyor; Mısır'dan başlayan yolculuğu, Fenike kıyılarından, görkemli Babil ve Persepolis'ten, Pasarad'dan geçerek Hindistan'da son buluyor, genç kraın düşleri, yıkımlarla, felaketlerle iç içe yürüyor. Iskender, fethettiği toprakları elinde tutabilmek için, yerel geleneklerle Makedon geleneklerini kaynaştırmaya çalışarak Doğu ile Batı'yı kucaklayan dev bir imparatorluğun efendisi oluyor. Bunca yükselmenin bir bedeli olacak ve Iskender, o güne kadar sevdiği kadınını yitirecektir. Ne var ki en değer verdiği kişilcrin ihanetinden kuşkulanınca, gözünü, gözünü kırpmadan idam hükmü veren Iskender, bu aşkı da çok geçmeden unutucak, başka aşkların peşinde koşacaktır. Yüz yıla sığabüecek onca zaferi sekiz yıla sığdıran îskender, ülkesine dönme hazırlıkları yaparken, beklenmedik bir sonla yüz yüze gelecektir. • t CUMHURİYET KİTAP SAYI S70