11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 8 0 C A K Z 0 0 1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, hayata birlikte başladığı insanları anlatıyor . J.say/ada ü Şenel Gökçe, Ruhan Mavruk'un şiirlerinideğeriendirdi 9.sayfada • Nursel Duruel, Mucize özünal'la kitaplan üzerine konuştu . w sayfada • Vecihi Timunoğlu, Alper Akçam'ın öykülerinideğeriendindi .u.sayfada Cumhuriyet I Z E K Masalını yitlrmemiş yazın adamı MIT/İJP Adnan Binyaz SENNUR SEZER Adnan Binyazar, toplumların ulusal kültürlerini yaşatması ve geliştirmesinin gerekliliğine inanan bir yazın adamı. Bu nedenle toplumumuzun kültürel değerlerini öne çıkaran birçok deneme, eleştiri, inceleme ve araştırma kitabı yayımladı. Binyazar'ın son kitabı ise bir anı roman. Akıcı bir anlatımla kaleme aldığı "Masalını Yitiren Dev", bir dönemin Türkiye'sine ışık tutan ve yaşandığı yıllardan ilginç insan manzaraları sunan bir kitap. Adnan Binyazar kendini anlattı bizlere. Biz de onun yapıtlarını bir kez daha ele aldık. /"! ayın A dnan Binyazar, pek çok yazanmızda görül\ düğü gibi iki ayrj kımtiğiniz var: Öğretmen ve yai j zar. Bu hmliklerın hangısi ötekini etkiliyor? 'Öğretmen' ile 'yazar' sözcuklerinin (kimliklerinin) arasına 've' koymanız önemli bir ayrıntı. Bu inceliği ancak sizin gibi dcneyimli bir yazar, bir şair gösterir. Siz de anımsayacaksınız, bir zamanlar 'öğretmenyazar' kimliğinde olanların yazdıklarına sanatsal ürünler gözüyle oakılmazdı. Öyle ki, kendini sanat tahtına oturtanlar, örneğin Ahmet I lamdi Tanpınar, JeanPaul Sartre, Albert Camus, Behçet Necatigil, Rauf Mutluay, Hilmi Yavuz, Özdemir fnce öğretmen değilmiş gibi, 'öğretmenyazarlığı' düzeysiznği belirleyen bir nitelik olarak kullanmışlardır. Kuru bilgileri aktaranlara yakıştınlmış bir nitemdi bu. Oyşa, öğretmenlik bir meslek, yazarlık bir bağlanmadır. Öğretmen olup sanatı ham olanlar ne ise, sanat yaptığını sanıp yazıda ham kalanlar da odur. Önemli olan, kişide yazarlık damarı bulunması, o kişinin bağlandığı işin sorumluluğunu tasjimasıdır. Şimdi sizin sorunuzun özüne geleyim. Bende öğretmenlik yazarlığımı, yazı deneyirnlerim öğretmenliğimi etkilemiş, her ikisi birbirini beslemiştir. Birçok yaza rın öğretmen kaynaklı olduğu, öğretmen kaynaklı olmasa da toplumsal öğretmenlik yaptığı göz önünde bulundurulursa, bu iki ctkinliğin birnırinı nasıl tamamladığı anlaşılır. Yazar da olan öğretmen, hele yazın öğretmeniyse, elindeki metinlere, seslendiği öğrencilere 'malzeme' gözüyle bakmaz, onu sanatsal olanla sarmalanmanın yoluna sokar. Sanat, kişiyi düşünsel, duygusal başkalaşımlara uğratarak, ona yaratıcılığının bilincini kavratır. Sanatçı 'milat' gibidir; örneğin Shakespeare'i, Dostoyevski yi, Camus'yü, Kafka'yı, Virgi CUMHURİYET K İ T A P SA YI 570 h'oıograj' Bekır Karadem: nia Woolf'u okuyanla okumayan arasında uzun çağların boşluğu vardır; okumayan, duygularda emekleven ise, okuyan, uçandır. Içinde bulunduğumuz yüzyılda, insanın bir kültür varlığı olarak çağının dışına düşmesi, medyanın aldatıcı ağzının kurbanı olması, giderek okuma alanlarından uzaklaşmasına bağlanabilir. Rönesans'ın bir bilgi varlığı olarak yarattığı insan, yaşamını kabuk kemirerek geçiriyor. llkçağın aydınlanmacı anlayışının ardından nasıl Ortaçağ geldiyse, bu kitapsızlığın ardından da, kendi yarattığı tekniğin uzvuna dönüşen duyarsızlıklar dönemi başlayacaktır. Yazar da olan öğretmen, çağının gidişini kavramanın bilinciyle, öğrencisine, okuduklanmn değerini, erişilmcz guzclliğini, bunun, bilginin dennlıklcrine yol almanın aracı olduğunu kavratma sorumluluğunu da yüklenmiştir. Bu, öğretmenin ille de yazar olması gerektiği anlamına gelrnez; ama iyi bir öğretmen, yazarların yaptığı dil yanlışlarını bile görebilecek yetkinlik gösterir. Açıkçası, yazar olup öğretmenlikle ilgisi olmayan kişiler de az değildir. Behçet Necatigil örneğinde olduğu gibi, bu ikisini kaynaştırmak pek kolay olma sa gerek. Öğretmenin toplumda belirgin bir ağırlığı vardır. Öğretmenin öğretmen olduğu aönemlerde kitaplar on binin altında basılmıyordu. Bugün baskı sayısı 200'e kadar inmistır. Türkiye'de çağdışı kafalar, önce öğretmenliği öldürerek böyle düzcysiz bir 'düzev' (!) yarattılar. Öğretmenlik, yöntemli olmayı, tartışılmaz ilkelere bağlanmayı, bilginin özüne inmeyi, sanatsal incelikleri kişiliğinde taşımayı zorunlu kılar. Bu nitelikleri özüne sindirmiş öğretmenin öğrenciler üzenndekı etkisini düşünün; o ortamda yetişen öğrenci kitaptan uzak durabilir mi, her gün sanat yolunda adımlar atmaz mı, insanı insan varlığının özünde daha derinliğine kavramaya çaba göstermez mif> Yazaröğretmenlık bağla mında, Behçet Necatigil'in şiir solunan sınıfında bir iki saat bulunmaya neler verilmez! Toplumumuzun ne öğretmen ne de yazarın önemını anladığına ınantyorum Yazarlılın okurlarca bir kabul sorunu olduğunu varsaytp şımai değinmeyelim, ancak öğretmenlik başka ülkelerde de emeği bunca ucuz bir meslek mi? Bu soruyu, uzun süre yurtdışında yaşadtğıDevamı 4. sayfada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle