03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Edebiyat dünyasında bir kilometre taşı REZAN KIZILTAN Ask usuven bir bulutun cocumıdur ENGİN TURGUT G P ortakal bahçesi kokan şairim Hüseyin Cahit, yıllar sonra nihayet ilk Icitabı olan "Mine'l Şiir" adlı nefis bir îürkçe'yle yazılmış şiir kitabını yayınladı da biz şiirseverlerin başını acayip döndürdü!.. Evet, dedim ya, Türkçe'nin çubuğunu keyifle tüttüren, sevdiği şairlcrine kadeh kaldırıp, yıllarca Akdeniz Kitabevi'nin kapısını Antalya'nın kitap okurlanna açık tutan, binbir hevesle niç yorulmadan şiir seçkileri, dergiler, antolojiler, kitaplar yayınlayan bu hiç büyümeye niyeti olmayan kalbi harlı çocuk adam arkadaşlığın ülkesinc kadar şair!.. "ilk evleryüık hevesler koleksiyonu hoş scdalar ençokneyitükettikse, ençokktmiaradıksa dar ça&larda döndü zarnrça çocukıuğumuzun çarşılarda/ sınavlarda kınldı kolu kanadı evimize gidelim." Hüseyin Cahit'in kitabını okuduğum zaman, şiirlerinde hiçbir dile çevrilemeyecek bir kardeşlik duygusunun, kaybolmayan iyiliğini hisscttim, her baharda ruhunu sokaklara çıkaran solgun bakışlı bir ablanın mahçup kalbini gördüm, rüyanın parkında uçurtmakrını uçuran, bisikletleriyle saflığın içinden geçen, her biri üryan ve ccylan çocukların saçlannı okşadım, annelerin Akdeniz'e benzeyen ılık yüzlerine dokundum, kalenderlerin ve tiryakilerin çakırkeyif alcşamlannı paylaştım, şelale tadında billur gibi akan kıraz kadınların bulutlarına sarıldım, kısacası bu şiir kitabını okuduğum zaman, vırtılan göğsümüzden yaz damlıyordu da aşkın minesisolmuyordu!... ,' • .• "Minesiz gecelerde engine açtltrsan Üjürsün alevlianıları ıslatma." Evet, 'Ölü Ozanlar Derneği'ne kaydı mı yaptırdım, ara sıra onlann sofrasından sebepleniyor, türkülerle, şarlularla demlenerek, gazellerden ve nefeslerden geçerek, kantoların sihirli ışıltısında sabahıara kadar kanat çırpıp dans ediyorum. Hüseyin Cahit'in oizelerindeki hıkmeti siz de seversiniz, sanki önünüzden bir kardelen çiçeği boynunu büktü geçti dersiniz... Hüseyin Cahit'in şiirleri göğün kamaşması değil de nedir? Onun Mine'si hâlâ beyaz, üstelik evlerin ve çocukların kokusunu hiç incitmiyor, o Mine ki ruhundaki güneşiyle, yalnızlığımızın uykusuz komşusudur, iyi ki evlerimizde bir melek yaşar ve iyi ki evlerimizdeki bazı kuş kadınlar, kalpleri hiç üşümesinler diye çocuk kalmış şairleri bir anne tadıyla sıcacık korurlar!.. fer "Dikkat evde biri var! incecik bir nilü Kuğusunu gezdirtr boynunda kaç aksamdır." Şair Hüseyin Cahit'in "Mine'l Şiir" kitabında geceyarısı sessizliğinin bafkon sefaları düşlerimizi şenlendirir, güllerin falına bakıfır burada, Seyyan Hanım, Peruz Hanım, Tamburî Cemil Bey, Dede Efendi, Sacide Hanım, Celal Bey, Selim Bey, Edip Bey, Cemal Bey, Behçet Bey ellerin de birer manolyayla ayevinin muhterem konukları olarak yerlerini alırlar... "Ninnisız gecelere hayâl/meyâl bir veda Bir Nirvana uykusu saçlarındaki ıtır" Hayâlperver bir şairin, ışığın nefesini tutarak yazdığı bu şiirlcr için elbette bilimscl bir yazı yazamayacaktım zaten beceremezdim de fakat şairlerin kardeşliği aynı ırmaktan akıyordu ve bu küçük övgü yazısı kalbi inceliklerden geçilmeyen vefa dolu bir yazı olmalıydı, iyi ki bende hep böyle oluyor hem sürekli kaybederek yaşayan birisinin bir şair daha kazanması çok görülmemeliydı. "Goncanın stkıntısı iki katmer gül eder Şıiri berk yaprağtndan tutup aşılamı$tır." Hadi biz yine şiirlerimize geri dönelim, şiirlerimizden yağmur yapalım, bak karşıdan kanatları kırık bir lcadın rüya gibi geçiyor, bütün evreni kadehlerimize dolduralım ve hiç uslanmayan bir aşkın dumanıyla, sade bir törenle, içimizdeki şaşkın kelebeğin gönlünü incitmecıen, özenle bahçeye dağılahm!.. Şiir daha da derinlerdedir, öyleyse siirin şerefine diyelım!.. • "Son kibritte masmavı yanar yüzünün sesi sevda: şair minesiTürkçe kokteyhn tadı damakta gezinır " Mine'l Şiir/ Hüseyin Cahıt/ Akdeniz Kttabevı/ Kasım 1999/48 s enel Edebiyat Bilimi 1999 yılında Papirüs Yayınları arasında çıktı. 272 sayfalık bu eserin yazarı, edebiyat tarihçiügi ve karşılaştırmalı edebiyat bilimi alanlannm değerli ustalarından sayın Prof. Dr. Gürsel Aytaç. Edebiyat bilimi ve edebi çeviri alanında çok sayıda yayıru bulunan G. Aytaç'ın bu eseri, edebiyatla uğraşanlann olduğu kadar edebiyatseverlerin de alanla ilgili birikimlerine katkıda bulunacak kapsamlı bir başvuru kaynaeı Yazar kitabın I. bölümünde, edebiyat bilimi kavramını irdeleyerek Fransız geleneğinin uzantısı olarak yerleşen ve sanat demek olan edebiyatla bılim dcmek olan edebiyat araştırmalannın birbirinden ayrılması geregi üzerinde duruyor. Aytaç, edebiyat bilimi teriminin tarihçesini verdiği bu böliimde, bu bilimin yöntemlerine değiniyor ve öteki bilimlerden farkına dikkat çekiyor: "Edebiyat biüminin öteki bilimlerden ayn bir yanı vardır ki bu fark, incelediğini nesnelleştirme sürecinin deneyselanalitik bilim teorisi açısından problemli oluşudur. Edebiyat biliminde araştırıcı ile okuyucu özdeştir ve bunun sonucu olarak, 'nesnel' metin algılaması, okuyanın bilgi donanımı ağına olduğu kadar duyarlılığına ve deneyimine de bağlıdır. Demek oluyor ki burada özne ile nesneyi, inceleyenle inceleneni ayırmak, tabiat büimlerinde olduğu kadar kolay değildir. Öznelliği aşma çabası, edebiyat bilimciyi, uyguladığı vöntem konusunda her an uyanık tutacaktır. Aksi halde bilimsellik demek olan nesnelliğin uzağına düşme tehlikesi başgösterir. Ote yandan tabiat bilimleri örneğine göre aşırı bir modelleşme de zararlı olabuir. Edebi metinleri matematiksel, istatistiki yollarla kavramaya çalışmak, estetik boyutu ziyan edebilmcktedir." (1) Bu ana bölüm içindeki ikinci alt böliimde, edebi çevirinin, özünde edebiyatın araştırma alanına girdiği görüşünden hareketle, araşUrma alanı kaynak dilamaç dil olması nedeniyle dil bilimine, edebiyat çevirisini konu aldığında da genel edebiyat alanına giren çeviribilim dalı hakkında özlü bir tanıtıcı bilgi verilmektedir. Edebiyat Biliminin Temel Problemleri başlıklı ikinci bölümde, edebiük ölçütü sorununa eğilinerek konuyla ilgili kuramlar tarihi geiişim sürecı içinde tanıtıhyor. Bu başlığın ikinci alt böliimü olan 'Edebiyat Yaratıcılık Süreci"nde yaratıcdık sürecinin netileği, çesidi yazarlann bakış açılarından tanıtılmakta ve edebiyatta yaratıcılığın, kurmacanın önemli bir yapı ögesi olan 'Yaşantı', ardından da 'Trivial Yazın' tanımına açıklık getirilmektedir. Edebiyat Estetiği başlıklı üçüncü bölümde, estetiğin güzelük olgusunun, zevk, tat alma, hoşlanma gibi konulan irdeleyen ve felsefe gibi soyut, bilimleşme çabası içinde bir disiplin olduğu olgusuna değinilerek edebiyatın estetik boyutu ve felsefı estetik üzerinde durulmakta, estetik anlayışlar çeşitli alanlardan uzmanların bakış açılarından tanıtılmaktadır. Yazar, "Üslup Bilgisi (Stilistik)" konulu IV. bölümde, ilk adımda 'stilistik' terimine açıklık getirip çözümleyici ve öğretici yanına değiniyor ve tarih içinde izlediği yola dikkat çekiyor: "Stilistik antik edebiyattaki hitabet bilgisinin (retorik) modern uzantısıdır. Hitabet, etkileme, ikna etme, savunma amacıyla güzel konuşma bilgisi demek olan retorik, asırlar boyu gclişerek bugünkü stilistiği meydana getirmiştir."(2) Bu bölüm içinde, edebiyatta yazma tarzı, anlatma tarzı demek olana üslup olgu sunun ayrı ayrı çıkış noktaları ele alınarak ekleme niteliği, uyum, normdan uzaklaşma, seçmecilik niteliği, bireysel dilin tanıtıcı özelliğı, gclenekscl dil karakteristiği gibi altı çesit özclliğini ayrıntılı biçimde tanıtılmaktadır. Ote yandan, stilistiğin, teori ve uygulama alanında üslup çizgisini belirlemede çıkış noktasını tek üslup ögelerine dayandırdığı durumlarda karşılaştığı güçlüklerin çeşitliliği vurgulanmaktadır. Üslup çözümlemesi yöntemleri, imgesel yoğunluk ve benzetme, trope, metafor, ironi, alegori, personifikasyon gibi dolayL imgeleri, yani retorik figürleri, kelime hazinesi ve kelime üretiminin üslup aracı niteliği, metne bağlı çözümleme yönteminin üslup anlayışı gibi, üslup kapsamına giren tüm can alıcı noktaları son derece özlü ve yalın bir tarzda aktaran bu bölümün, üslup analizi alanında çalışanlara önemli birkaynak olusturduğu kuşku götürmez. Bunu izleyen V. bölümde de metin çözümlemesinde karşdaşılan temel problemler, metin analizi ve edebiyat incelemesi ele alınmıştır. tkinci alt bölüm olan edebiyat öncelemesinde, bir edebiyat eserinin incelenmesinin içerik ve biçim özelliklerinin saptanması demek olduğundan hareketle, anlatıda incelemearaştırma objelerinden anlatıcı (beno), anlatıcı konumu (olimpik, yansız, kişisel anlatım), sunuş biçimleri (yorum, rapor, tasvir, iç monolog, yaşanmakta olanı yansıtma, bilinç akımı), anlatım tutumları (benimseyici, eleştirici, yansız, hicivci, parodist, mizahçı), zaman ögesi, kurgu, motiflcr gibi inceıeme ögeleri son derece titiz ve aydınlatıcı bir üslupla tanıtılmaktadır. Yazar burada, biçimüslupiçerik uyumunun önemine değinerek araştırmacıların dikkatini üslup incclcmesine çekmekte ve yazın ile edebiyat arasında şu kayda değer ayrımı yapmaktadır: "Vazını 'edebiyat' katına yükselten, biçimüslupiçerik uyumudur ve üslup incefemesi, edebiyat bilimcimin göz ardı etmemesi gereken önemli bir çalışmadır. Bir önceki bölümde üzerinde durduğumuz stilistik bikileri, edebiyat incelemesinde uygulayabileceğimiz ana bilgilerdir." (3) VI. bölümde pozitivizm, formalizm, hermeneutik, reseption estetiği, strükturalizm, feminist yaklaşım, psikolojik yaklasım v.s. gibi 12 edebiyat kuramı, tarihi gelişimleri içinde aynntılı olarak tanıtılmaktadır VII. bölümde, edebiyat biliminin çok eski araştırma alanlarından biri olan edebiyat tarihçiliği, VIII. bölümde de, edebiyata eserlerinin yazardan okuyucuya, daha da önemlisi, ileride yazılacak edebiyat tarihlerine ulaşabilmesine vesile olan eleştirideğerlendirme, eleme ve seçme süreçleri üzerinde durulmaktadır. IX. ve son bölüm olan edebiyat akımlan kısmında, Batı edebiyatı tarihi ana hatlanyla ele alınmakta ve edebiyat akımı niteüği gösteren hümanizm, barok, aydınlanma, klasizm, romantizm, realizm, naturalizm, empresyonizm, ekspresyonizm, fütürizm, dadaizm, sürrealizm, sembolizm, postmodernizm gibi dönemler ana çizgiİeriyle tanıtılmaktadır. Aynca ilgilenenlere yararlı olacağı düşüncesiyle kitabın sonuna bir de genel edebiyat bilimi terimleri sözlüğünün eklenmesi, eserin basvuru kaynağı niteh^ini pekiştirir bir yaklaşımdır. iZengin bir kaynakça ışığında, berrak bir dil, güzel bir Türkçe ile kaleme alınmış bu Düyük emek ve Dİrikim ürünü eserin, edebiyat çevrelerine önemli bir başvuru kaynağı olacağı inancıyla, bu yapıtı tüm edebiyat meraklılarına hararetle tavsiye ederim. • (1) Gürsel Aytaç, Genel Edebtyat Bılımı, Papırüi Yayınlan, Utanbul 1999, s. U. (2) a g.e s. 47 (i)a.g.e.s. 75. SAYFA 17 CUMHURİYET KİTAP SAYI 527
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle