Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
disi gibidir karikatürleri de... Çizgilerinde yalınhk, tutarlılık kararlı bir düzeydedir; ama kusursuz olmayı umursadığı söylenemez. En kusursuz olanın arayışında değildir Ferruh Doğan. Oyle çarpıcı bir karikatür çizeyim ki!.. çabası yoktur onda. Karikatürlerin bazen kendi çİ2gisini doğal bir serüven içinde yarattığından söz edebilir. Çizgi çekilir... neden sonra kendisini çekmeye başlar ve bir yerde durur. Tamamlanmıstır orada. Başa dönüp kusurlannı temizlemek gerekmez bu durumda. Bunu Ferruh Doğan'ın çizgisinin coşkusuyla, sabırsızlığıyla da açıklamak olanaklı. Onun çizgi biçiminde de aynı anlayış geçerlidir. Ferruh Doğan, nerede olursa olsun, "Bu Ferruh Doğan'ın çizgisidir," dedirten bir çizgi biçemini erken yıllanndan beri oluşturmuştur. Nesnesini aynı biçimdi değişime uğratan, dönüştüren bir çizgi biçimidir bu. Ustelik çizginin sanatsal dilinden başka hiçbir öğeden, gerçekten yararlanmadan gerçekleşir. Süsleme, renk ya da lekeden aynk, yalın mı yalın bir çizgi biçemi. Etkıleyici olma çabası yok. Sergi ve Bir Çizgide de dolaysız anlatımlann ardında... Günlük ya da haftalık yayınlann güncel olanın izine takılan dünyası içindeymiş gibi çizer karikatürlerini Ferruh Doğan. Oysa çoğun kendi başına, hiç de süreli bir yayına bağlı kalmadan çizdiğinde de aynıdır anlayışı. Ve ne denli kalıcı imler bırakır... Karikatür sanatımızın ustalan arasında pek azı bu denli alçakgönüllü olmuştur Kendi çizgisine karşı. Ama hosgörülü de değildir. Kendi çizgi diliyle banşık, onunla yaşayan bir kankatürcü tipi: Ferruh Doğan.» Ferruh çiznisi ORHAN DURU aka ve gülmece kimi zaman anlattığımız fıkralar, karşılıklı takılmalar yaşamımızın ve geleneklerimizırfaynlmaz bir parçası. Buna karikatürü ve karikatüristleri de ekleyebiliriz. Karikatür belki geleneğimizde yok. Avrupa etkisiyle girdi ama kısa sürede öylesine etkili oldu ki, onu da geleneklerimizin arasına soktu... Bu oluşumda belki Karagöz oyunlarının etkisini görebiliriz. Karagöz figürleri de bir çeşit karikatür sayıkbilir. Ne olursa olsun, günümüzde karikatürden aynlamaz artık. Karikatürsüz yaşayamayız. Beğendiğimiz karikatürleri birbirimize anlatmz. Kimini çerçeveletip duvara asarız... Artık onlar güncel yaşamımızın bir parçası oldu ayrumaz bıçimde. Dönem dönem tiryaki olduğumuz karikatüristler de olur. Onların her çizdiğini izlemeye çalışınz. Benim böyıesine ustalar arasında sayabileceğim sanatçılar içinde Ferruh Doğan'ın önemli ve özel bir yeri var. Başkalannı da sayabilirim: Turhan Selçuk'tan, Ali Ulvi'ye, Tan'a kadar. Pek çok başkaları ve en yeni kuşaktan da başka adlar verebilirim. Karikatür dünyamız çok verimli ve zengin. Bu zenginlik içinde bir seçimde bulunmak çok zor. Ferruh Doğan'ın özelliği ise çizgisinden, çizgisinin sadeliği ve bu sadeliğin çarpıcıhğından geliyor. Ferruh Doğan, Turhan Selçuk ve onların kuşağı kankatürü resim sanatından ve gereksiz ayrıntılardan kurtardılar. Yalın anlatım ile çizgi ekonomisini getirdiler bu sanata. Büyük öncülerden Cem'in bir tablo gibi desenleri, Cemal Nadirkıvrımlarının dışına çıkardılar karikatürü. Böylece modernizmi getirdiler bu sanata... Ferruh Doğan'ın çok az çizgiyle anlatım özelliği bu değişim içindeki yerini daha da güçlendirdi. Bir Ferruh Doğan kimliği çıktı ortaya. Sapmadan süren ve bugüne kadar gelen bir kimlik. Bu kadar az çizgiyle kendine özgü bir üsltıba, biçeme ulaşabilmenin ne kadar zor olduğunu anlatmaya gerek yok. Bugün altında imzası olmasa da, hangi karikatürün Ferruh Doğan'ın olduğunu kolayca çıkarabiliyoruz. Onun gibi bu asamaya ulaşmış pek az sanatçı var. Hem kişiliğinin damgasını vurabiliyor yapıtına, hem de bunu son derece az çizgiyle yapıyor. Ferruh Doğan, 1985. Fotoğraf: Cengiz civa liilAl1 lıiiılı) Feppuh Doğan PROF. DR. UNSAL OSKAY 1mBi. Oyle ki doğadaki görüntülerden tüm fazlalıkları, ayrıntıları ayıklayıp bunların öz ve temel çizgilerini yakalayıp sadece onunla yetinebiliyor. Kısacası imbikten geçirilmiş bir saydamhğa ve duruluğa erişiyor. Böylece yapıtı daha unutulmaz biçimde belleğine yerleşiyor toplumun ve bireylerin... Doğal olarak karikatür anlayışı kuşaktan kuşağa değişiyor. Toplumlar değiştikçe yeni görüşler ve akımlar çıkıyor ortaya. Gırgır dergisiyle başlayıp bugün Leman dergisine ve başkalanna ulaşan bir akım, Ferruh Doğan'ın yapıtlarından ayrı bir yolda ilerliyor. Onlar daha kalabalık çizgilerle ve daha açıklama ağırlıklı biçimde sunuyorlar yapıtlannı. Dolayısıyla orada çizginin önemi azalıyor. Sözel anlatım öne geçiyor. Ama ora da da Ferruh çizgisini anlayanlara ve o çizeiyi sürdürenlere rastlıyoruz. Dolayısıyla Ferruh Doğan'ın etkinliği bugün de ayakta. Bunu, Ferruh Doğan'ın son olarak yayınladığı Tutanak adlı albümden anlamamız mümkün. Ferruh Doğan burada da çoğunlukla olduğu gibi politika, ekonomi ve çevre sorunlanna eğiliyor uyancı ve eleştirel biçimde. Ağırlık konusu ise güncel ve tartışılan konulardan biri. "Kimlik sorunu'. Ferruh Doğan bildiğimiz çizgisiyle özgün yorumlar getiriyor bu soruna da. Hem guldürücü, hem düşündürücü, hem de çağdaş bakış açışını çizimler bunlar. Ustelik yerel ve güncel boyutları aşıp, evrensel ve tüm insanlığa seslenen ölçütlere ulaşan yapıtlar buluyoruz bu albümde.B F 0,.) erruh Doğan'ın karikatürlerini 1950'lerin ortalarından itibaren hayatımızın her alanını yeniden biçimlendiren modernleşme sürecimizle birlikte değerlendirmeliyiz. Öykü yazarlığımızda Bilge Karasu'lar, Orhan Duru'lar, Nezihe Meriç'ler, Orhan Kemal'ler bu yılların oluşumudur. Şiirde Garip Hareketi ve onu izleyen daha bir kentli ve eleştirel sayabileceğimiz Ikinci Yeni Hareketi 1950'li yılların oluşumudur. Basında ise, gerçek anlamda kitle basını da bu yıllarda oluşumunu tamamlamıştır. (...) Bunların öncesinde işe, daha bir dar alandan bakılacak olursa, Hasan Ali Yücel'in, Tonguç'un, arkadaşlarının Köy Enstitüleri'nin, Milli Eğitim klasiklerinin/çevirilerinin, Tercüme dergisinin, Haydar Rifat Bey çevirilerinin de aralarında yeraldığı Dün ve Yarın Yayınlan'nın kitaplarının, îstanbuPdaki Beyazıt Meydanı'ndaki sahaflann, çınaraltı kahveleriSAYFA 8 f nin, Beyoğlu'ndaki pastane ve diğer kültür çevrelerine açik yerlerin canlandınldığı, geliştirildiği entelektüel ortamın da Ferruh Doğan ve yaşıtı oîan karikatürcülerimizin oluşumunda büyük etkileri vardır. (...) Bu işi başarabilmelerinde ise en olumlu etmen, bence, o yılların halkın oyları ile iktidarın değiştirilebildiği yıllar olmasıdır. Karikatürün izleyicisinin dünyayı niç değişmeyecek, değiştirilemeyecek bir dünya olarak algıladığı dönemlerde mizahın her dalında bir marazileşme görülür: Toplumsal elestiri boyutunun cılızlaşıp, onun yerine kışilerin hedef alındığı, kişilerin küçük düşürüldüğü, ya da yolsuzluk yapan kişilerin servetine ya da başansına karşı halkta eleştirel bir tepkiden çok bir hasedin ve "Bana ne zaman sıra gelecek!" kıslcançlığının hedeflendiği karikatürler basat duruma geçer. Belki bu yüzden de görüldüğü gibi, erotik olmaktan cok kaba maçolu;un ağırbastığı cinsel temalann işlendiği karikatürer, azınlıklara yönelik etnosantrik karikatürler, basmakalıp önyargılann sırtının sıvazlandığı karikatürler revaç bulur. Ferruh Doğan'ın karikatüründe bunlar yoktur, olmamıştır. (...)• CUMHURİYET KİTAP SAYI 524