03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Tekrarın Tekrarı/ Mehmet H Doğan/ Yapı Kredı Yayınları/ 128 \ Mehmet H. Doğan'ın 19721979 yılları arasında yazılmış eleştiri ve incelemelerini bir araya getiriyor Tekrarın Tekrarı. Edebiyatın bu üzerinde fazlaca çalışılmamış ve nitelikli ürün verilmemiş alanlarında, yetkin ve derinlikli yapısıyla önemini koruyor. Mehmet H. Doğan'ın tertemiz dili ve "geniş açılı" anlatımı, sağır bir çağın sanat ve edebiyatının incelenmesinde tncelikli bir yol tutuş özelliği taşıyor. Kitabın her iki bölümünde aynı ağırlıkta ele alınmış konular bulunuyor: Eleştirinin işlevi, yöntemleri, sanattaki yerinin araştırılması, sanat eleştiri ilişkisi; sanatçının öncülüğü, çağ tanıklığı, sanatın yaratıcılığında bireyin varoluşu; Halikarnas Balıkçısı'nın dünyasın(d)a yolculuklar. Bu ortak konuların yanmda, Nâzım Hikmet, Edip Cansever.Cemal Süreya ve Orhan Veli şiirlerinin incelemeleri, Sabahattin Ali'nin öykücülüğü, Füruzan'ın yazın serüveni, Bilge Karasu'nun Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'ndan yükselen "namuslu bir yazar tavrı", Kemal Tahir'in "gerçekle giriştiği sonsuz savaşı" Tekrar'ın Tekrarı'nın diğer izlerini oluşturuyor. Hislerimin Albümünde Bir Akrebin Aşkı / Dr Mustafa Turhan / Şekerbank Kültür Yayınlart / 58 s Dr. Mustafa Turhan, Jeodezi, Endüstri ve Ekonomi eğitimi vaptı. Devletin bürokratik kadrolannda önemli görevler üstlendi. Halen Ulaştırma Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulunuyor. Turhan bunca görevinin arasında şiirden hiç kopmadı.Üniversite yıllannda başlayan şiir tutkusunun, gün ışığına çıkan ilk ürünleri yer ahyor elimizdeki kitapta. Kitabı tüm Şekerbank şubelerinde bulabilirsiniz Solu Yeniden Tammlamak/ Ahmet însel/ Birikim Yaytnları/ 151 s. Bugün sol kavramı ne anlam ifade ediyor? Dünyada solla sağı ayıran nedir? Geçmişte bunlar neydi, ileride ne olacaklar? Sol ve sağ kavramlarının, insanlık tarihinde sürekli geçerli olmuş, evrensel içerikleri mi var? Yoksa modern zamanlarda ve Batı Avrupa'da son üç yüzyıl içinde meydana gelen toplumsal oluşumlara özgü simgeler mi? Bu kitapta, sosyalizmi etik bir sorumluluk olarak kabul eden, demokrasiyi sadece bir araç değil, sınırları sürekli genişleyen bir amaç, bir toplumsal hareketlilik ilkesi olarak gören bir sol anlayış tanımlanmaya çalışılıyor. solun yeniden tanımlanması, Türkiye solunun önümüzdeki dönemde toplumsal tahayyülde güçlii bir konum kazanabilmesi için gerekli değil midir? Bu soruların yanıtını anyor Ahmet Insel. yorlar. Uçü de metot olarak demokrasiyi benımseyip, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür "liberalizm"den esinleniyorlar. Bu durumda ortaya çözülmesi zor bir ikilem çıkıyor: "Farklılıkların" tanınmasıyla, kaynak dağılımında "farklılıklara" olan ilgisizlik arasında nasıl bir denge kurulabilir? Kastoryano'ya göre, kimlik pazarlığı, bu ikilemi çözebilecek bir model. Demokratik devlet, göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Fransa, laikliği lslam aracdığıyla yeniden tartışıyor. Almanya, Türklerin kalıcı olarak yerleşmesiyle, yurttaşlık kavramını gözden geçiriyor. Amerika ise, yeni cemaatçi girişimler üzerinden meltingpot'u yeniden tanımlıyor. "Kimlik pazarlığı", demokrasi içinde, devletle cemaatler arasındaki karşıhklı güvenin yeniden oluşturulması sürecinin adı değil mi? Bu kitapta, günümüz Türkiyesi için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar bulacaksıruz. Mant'ın Sosyolojisi/ JeanPierre Durand/ Çevıren. Ali Aktaş/ Birikim Yayınları/ 136 s. 1960'h yıllarda Henri Lefebvre, "Marx bir sosyolog değildi, ama Marx'ta bir sosyoloji vardır," diye yazıyordu. Bu kitap, Marx'ın eserindeki Marksist sosyolojtleri kuran ve çeşitli biçimlerde 20. yüzyılın sosyologlarını etkilemiş olan ögcleri onaya koyuyor. Marx hem bir bilgin hem de bir militandı. Onun bu iki yönünü birbirinden ayırmak mümkün müdiir? Marx'ın kapitalizm eleştirisinden kalan nedir? Bugün bu kapitalizm eleştirisi ileri endüstriyel toplumîarda ve ayrıca bağımlı çevre bölge toplumlarında nasıl uygulanabilir? Bu sorulara cevap vermek için, yazar, Marx'ın kavramsal sisteminin üzerine inşa edildiği sömürü teorisini ele ahyor. Suriye'de tktidar Mücadelesi/ Nikolaos van Dam/ Çeviren: Semih Idiz Aslt Falay Çalkıvik/ lletişim Yayınları/ 292 s. Yıllarca ülkesini Ortadoğu başkentlerinde temsil eden Hollandalı büyükelçi, öğretim üyesi ve yazar Nikolaos van Dam bu kitabında, modern Suriye'de siyaset ve toplumun ayrıntılı bir panoramasını verirken, bağımsızlığın kazanılmasından bu yana en uzun süre iktidarda kalmayı başaran Hafız Esad rejiminin bu 'başansı'nın altında yatan nedenleri de günışığına çıkarıyor. Mezhep, aşiret ve bölgeye özgü bağlann iktidar mücadelesinde oynadığı rol... 1963'ten günümüze Baas Partisi... Asker ve sivil iktidar kadrolannda yaşanan gelişmeler... Sünni muhalefet hareketi... 1980'lerden 90'lara, yaşanan siyasi gelişmeler... Nikolaos van Dam, modern Suriye tarihini bütün bu başlıklar altında incelerken, şu canahcı soruya da yanıt arıyor: Ülkesinin yakın geçmişine damgasını vuran Hafız Esad'ın sahneden çekilmesinden sonra Suriye'yi ve Ortadoğu'yu neler bekliyor? Varlık Vergisi ve 'Türkleştirme' Politikaları/ Ayhan Ahtar/ lletişim Yayınları/ 244 s. lkinci Dünya Savaşı yıllannda ülkemizde uygulanmış olan Varlık Vergisi basit bir vergi kanunu uygulaması değildir. Tek Parti Dönemi'nde uygulanmış olan 'Türkleştirme' politikaları, sokakta konuşulan dilden ökullarda öğretilecek tarihe, ticari hayattan devlet kadrolarında kimlerin çalışacağına kadar toplum sal hayatın her boyutunda, Türk etnik kimliğinin ve bunu benimseyen insan unsurunun egemenliğini güçlendirme çabasıdır. Ayhan Aktar, bu kitapta Tek Parti Dönemi'nde uygulanmış olan "Türkleştirme" politikalarını ayrıntılı olarak ele alıyor ve bunların ekonomik, sosyal ve kültürel sonuçlarını tartışıyor. Lozan'dan sonra Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi, lstanbul'daki gayri müslimlerin ekonomik hayattan silinmesi, 1934 yılında Trakya'daki Yahudilerin Istanbul'a yollanması ve Varlık Vergisi sırasında gerçekleşen servet transferinin boyutlan gibi meseleler ele alınıyor kitapta. Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı/ Semih Gümüş/ Adam Yayınları/ 218 s Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı, Semih Gümüş'ün Adalet Ağaoğlu'nun romanları üstüne yazdığı Yazının ve Tarihin Bilinci (1994) ile Başkaldırı ve Roman (1996) adlı iki kitabının gözden geçirilmiş yeni basımı. Yazının ve Tarihin Bilinci'nde RomantikBirViyana Yazı'nı, Başkaldırı ve Roman'da Hayır...'ın gizlerini çözümleyen bir okuma serüveni içine dalan Semih Gümüş, yapıtın derin yapısında oluşan, kendine özgü bir eleştiri anlayışı kurmaya çalışıyor. Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı, ele aldığı romanlann sınırlarında kalmadan, roman sanatım tafih, zaman, yazının sorunları çevresinde kuşatmak için eleştirmenin çıktığı yolculuğu gözler önüne seriyor. Bir derinlik tutkusunun ürünü, iki roman için yazılmış bir kitap olarak okunmayı bekliyor Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı. Gösterimlerin Çözümlemesi Tiyatro, Dans, Mim Sinema/ Patrice Pavis/ Çeviren: Şehsuvar Aktaj/ Dost Kıtahevt Yayınları/ 396 s. Yirmibirinci yüzyıla girilirken tiyatro dili de yeniden yaratılmakta. kimi yönetmenler tiyatronun bundan on beş yirmi yıl sonra kullanacağı dili konuşuyor... Tiyatro teknolojisindeki devrimsel gelişmelerin (bilgisayarlar, lazerler, dijital sesler.video duvarlan) ve artık gösterimlerin çoklu düzeylerde eşzamanlı olarak iletildiğini tamamen anlamış olan tiyatro yönctmenlerinin hızla evrimleşmesinin bir sonucu olarak bazı tiyatro prodüksiyonlan daha zengin ve daha yoğun hale gelmektedir. Görsel ve işitsel öğelerin çoğunlukla sahne merkezini aldığı (ancak dilsel öğelerin öneminin azaldığı) yeni yönetmenlik yaklaşımı daha karmaşık anlamların iletildiği canlı ve etkileyici bir ortam oluşturmaktadır. Tiyatronun yeniden değerlendirilmesi, sahneleme üzerine görüslerin çeşitlenmesi, gösterim düzeyine ilgi, beraberinde "gösterimi okuma"yı yani "tiyatronun en iyi nasıl analiz edileceği ve yorumlanacağı" konusunu da yoğun bir şekilde gündeme getirmiştir. Eğer tiyatro sanatsal bir disiplin olarak, hem gösterimi kucaklayan ve sözcüklerin minimum öneme sahip olduğu bir tiyatroda, hem de sözedayah bir tiyatroda çalışabilecek yönetmenler yetiştirmek istiyorsa, gösterimlerin izleyicilerle nasıl iletişim kurduğunu çözümlemek bir başka deyişle bu kitap çok yararlı olacaktır. "Zor Kişilikler"le Yaşunak/Françots LelordChristophe Andre/ Çeviren. Rtfat Madenci/ lletişim Yayınları/336 s. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki büyük kişilik tipini ele alarak son derece ilginç bir portreler galerisi oluşturuyorlar. Yaşam koşulları bizleri kaçınılmaz olarak bir zor kişilikle ilişkide bulunmaya götürebilir. Bu bir komşu, patron, iş arkadaşı, eş ya da annebaba olabilir. "Zor Kişilikler" doğal olaylar gibidir. ünlar her zaman vardır ve her zaman da var olacaklardır. Onlara öfkelenmek kötü havaya ya da yer çekimi yasasına kızmak kadar boşunadır. Eğer bir paranoyakı, bir narsisti, kaygılı ya da depresif bir kişiliği anlamaya ve benimsemeye çalışırsanız, çıkarabilecekleri sorunlara daha kolay karşı koyabilirsiniz. Kitabın temel iletisi, bu ki ' SAYFA 21 Solu Yen i d e n Tammlamak Kimlik Pazarlığı Fransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen îlişkileri/ Rıva Kastnryano/Çevıren Ali Berktaş/ llettşim Yayınları/ 274 s Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Bu kitapta, Fransa ve Almanya'da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, "ulusal modellere" dayalı çözümlemelerin sınırları gösteriliyor. Kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir? Amerika'yı kendilerine bu konuda hem örnek hem de karşıömek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler de ilginç bir benzerlik sunuCUMHURİYET KİTAP SAYI 524
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle