03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Türk karikatür sanatının büyük ustalan dergimizde zaman zaman yer aldılar. Bu sanatın ustalanna sayfalanmızda yer verdikçe çok keyiflenaiğimi belirtmem gerekiyor. Neden mi? Bizleri zaman zaman güldüren, zaman zaman hüzünlendiren ama hep düşündüren hu ustalanmızın ürünlerini okurlarımızla paylaşmanm sevinci ve uzan yıllar Gırgır ve Fırt aergilerinde çahşmış olmamın etkileri diyebılirim buna ancak. Bu hafta, Türk karikatürüne damgasını gerçekten vurmuşbir usta, Ferruh Doğan yer alıyor sayfalanmızda. Ferruh Doğan 'ı sizlere tanıtmak istediğimizde ilk aklımıza takılan soru şu oldu: Nastl bir tanıtma? îşte burada karikatürümüzün bir başka ustasından, Semih Poroy'dan yardım istedik. Semih, Ferruh Doğan 'la nefis bir söyleşi gerçekleştirdi. Ama oununla da yetinmedi; GülDiken Mizah Kültürü Dergisi'nin Ferruh Doğan özel saytsından Doğan'la ilgili ilginç yazılan seçti, hangi karikatürlerini kulTanacağımm saptadı, arşivden Ferruh Doğan'la ilgili resimleri buldu, resim altlannı yazdı; ktsaca bu say/alarımıztn eaitörlüğünü Semih Poroy arkadaşımız yaptı. Kendisine teşekkür ediyoruz. Karikatürümüzün büyük mtalannı sayfalarımızda konuk etmeye devam edeceğiz. Bol kitaplı günler!.. Tuna Baltacıoğlu ndan bir spor kulübünün 40 yıllık öyküsü ltınyurt tam anlamıyla bir spor kulıibüydü ama çok önemli bir özelliği olan ydı , ' kıılüptü. Spora verdiği önemi kültür ve sanat etkinlıklerine de veriyordu. Etkinlik yoğunluğu bakımından spor ve sanat başabaş gidiyordu. Spor alanında futbol, basketbol, voleybol, ilk aşamada gcrçekleştirebildiğimiz spor dallarıydı. 7üx 100 metre boyutunda Dİr futbol sahamız vardı. Ayrıca küçük futbolcuların çalıştığı 35x25 metre büyüklüğünde bir sahaya daha sahiptik. Voleybol ve basketbol için, kulüp binasının önünde normal ölçülerde toprak zcmini olan bir saha yapmıştık. Bu tesislerde 1960 yılında 120 sporcu genç çalışmıştı. Bunların 54'ü ondört yaşından küçük çocuklardı. 18'i de 14 ile 17 yaş arasındaycfı. Bu kadar küçük yaşta çocukları sporo başlatmak onların gelecekte başarılı olabilmelerine olanak sağlıyordu. Kulübün kuruluşundan başlayarak, dana binamızı bile bitirmeden büyük bir hızla spora yönelmekle kalmıyor, aynı çabayı ve hızı kültür ve sanat alanında da gösteriyorduk. Daha kulüp bınası yokken ilk tiyatro gösterimizi Altunizade Köşkü'nün salonunda yapmıştık. 1961 yılında kulüp binasında ilk tiyatro etkinliği "Çaba" tiyatrosunun oynadığı Moliere'in "Sicilyalı ve Resimli Muhabbet" adlı yapıtıyla başladı. Oyunu sahneye Oğuz Demircioğlu koymuştu. Demircioğlu ünlü tiyatro öğretmcni Max Meinecke'nin öğrencisiydi. Bu oyunda, sonradan büyük üne kavuşan Müjdat Gezen, Savaş Dinçel, Cenap Avdınoğlu gibi gençler de rol almıştı. Bu oyun Turkiye'de ilk kez Altınyurt sahnesinde oynanıyordu. Oyunu Max Meinecke de izlemiş ve çok beğenerek elindeki programın arkasına koca bir " AFERİN" yazarak imzalamıştı. Bu imzalı program, değerli bir anı olarak kulüp arşivinde saklanmaktadır. Sporcu gençıerimİ2 kulüpte ilk kez gerçekleştirilen bu tiyatro olayına büyük ilgi söstermişlerdi. Oyunculann çalışmalarını süreldi merakla izliyorlardı. Rolürıü ezberlemckte güçlük çeken Savaş Dinçel gözlerden uzak bir yer bulup çalışabilmek için arka bahçedeki bir ayva ağacının tepesine kuş gibi tüneyerek çocukların ilgi odağı oluyordu. Bu tiyatro etkinliğiyle spor ve kültürün iç içe olması sağlanıyor, spor yapan genç aynı zamanda tiyatro ile de ilgıleniyordu. "Çaba" tiyatrosunun sahneye koyduğu oyundan sonra, Altınyurt tiyatro kolu 1962 vılına yoöun bir çalışma içinde girdi. Çalışmalar iki yönlü oluyordu. Bir grup oyuncu, benim iskelet metin olarak kaleme aldığım oyunlan biraz ezber biraz da tuluat kanştırarak sahneliyorlardı. Daha genç yaştakilerden oluşan diğer bir grup da, atnatör tiyatrolar için hazırlanmış kısa oyunları seçerek, tümüyle metne bağlı kalarak oynuyorlardı. Bu grubun oynadığı oyunIardan "Çağrıltnadan Gelen", "Gitgel Dolap" ve "AvDoğarken" Turkiye'de ilk kez Altınyurt Kulübü'nde sahneye konuyordu. Bu grubun oynadığı ilginç bir oyun da Eugene Ionesco'nun "KelŞarkıcı"sıydı. Ionesco nun bu oyunu için bir Fransız eleştirmeni Jacques Lemarchand şöyle demişti: "Ruhbilimsel tiyatro değil bu, sembolist de değil, toplumbilimsel de değil, şiirsel de değil, sürrealist de değil. Adı konmamış bir tiyatro, eşi benzeri olmayan bir tiyatro. Bu oyun Paris'te 1950 yılında oynandığı zaman, gecenin seçkin seyircileri oyunu şaşlunlıkla ve ürkeklikle karşılamışlardı." Aynı şaskınlık ve yadırgama Altınyurt seyircisi arasında da A Altınyurt Altınyurt Spor Kulübü adını 196O'lı yıllar ve sonrasında büyüyenler uzaktan da olsa mutlaka duymuşlardır. Ama Altınyurt Spor Kulübü, adının göndermeleri dışında, çok daha derin ve geniş bir anlamı ifade etmektedir. Resmi bir spor kulübü olarak kuruluşu 1959 olmasına karşın, kökleri 1935 yılına dayanır. En önemli özelliği, bünyesindeki çocukların ve gençlerin spor çalışmalarının yanı sıra sanatsal ve kültürel gelişmelerine de aynı oranda önem vermiştir. Kuruluşundan bugüne kırk yıl geçen Altınyurt Spor Kulübü'nün öyküsünü, kurucularından Tuna Baltacıoğlu yazdı. Baltacıoğlu'nun anıları, gizli kalmış bir eğitim tarihi olarak da oTcunabilir. Kitapseverlerin, özel tarih merakLlarının ve asıl önemlisi, spor adamlannın ve sporcuların mutlaka edinmeleri gereken bu ilginç kitaptan bir bölüm sunuyoruz. yaşandı. Bu oyun uzun süre tartışıldı. Bunun üzerine Mehmet Bengü, yazar Fikret Adil'i bu konuda bir konuşma yapması için kulübe davet etti. 14 Mayıs 1963 günü bir arkadaşımız Fikret Adil'i arabasıyla kulübe getirdi. Ama çok ilginçtir, üzerinde bu kadar konuşulan bu oyun nakkinda yetkili bir insanın yapacağı konuşmavı dınlemek ıçın kuJup salonuna sadece birkaç kişi gelmişti. Arkadaşımız durumu kurtarmak için Fikret Adil'i Çamhca tepesine çıkarttı. Biz bu arada tiyatro ile ilgili, özellikle bu oyun üzerinde tartışmalar yapan Altınyurt'lulan evlerinden çağırtarak salonu doldurduk. Fikret Adil önce Ionesco hakkında bir konuşma yaptı. Sonra da dinleyicilerin sorulannı yanıtladı. Böylece "Kel Şarkıcı"nın oynanışından bu yana süregelen tartışmalar bir sonuca bağlanmış, bir bilgi çerçevesine sokulmuş, konu aydınlığa kavuşmuş. oldu. Bahir Güran'ın sahneye koyduğu "Kel Şarkıcı"da şu oyuncular yer almıştı: Güzin Sokullu, Çelik Aktas, Sema Araç, Ayla Akyıldız, Bahir Güran, Rırat Çiçekoğlu, Turgut Sokullu. Bu oyunla ilgili olarak arkadaşımız Çelik Aktaş'ın ilginç bir anısını da anlatmak isterim. Birkaç yıl sonra Çelik Aktas göreviyle ilgili olarak Amerika'ya giderken, bir gece Paris'te kalıyor. Bir tiyatroda "Kel Şarkıcı"nın oynamakta olduğunu görerek, seyretmek istiyor. Ancak kapıda salonun dolu olduğu ve bilet kalmadığı yanıtı ile karşılaşıyor. Aktaş tiyatronun yetkilisine kendisinin tstanbul'da Ionesco'nun bu oyununda oynadığını bu yüzden burada nasıl oynandığını merak ettiğini anlatıyor. Tiyatronun kapıları derhal Çelik Aktaş'a açılıveriyor. Tiyatro etkinliklerini başka bir yöntcmle yürü ten tuluat grubu isc sah neye şu oyunlan koyuyor du: "Totonun Kerameti" "Afrikalı Amcamız" "Kuyumcunun Karısı" "Kocaoğlan Oteli" "Yanlış Hesap", "Oldu Bu Iş". Bu oyunlarda şu oyuncular yer alıyordu: Muzaffer Atatan, Güzin Sokullu, Bahadır Bayrakçı, Nadire Baltacıoğlu, Tuna Emre, Solmaz Yesarioğlu, Metin Suner, Ayla Akyıldız, Tuna Baltacıoğlu, Enain Yesarioğlu, Ayşe Kutver, Coşkun Altınoğlu, Yalçın Bingöl, Turgut Sokullu, Burhan Günsav. ALTINYURT. 1961 yılının Ağustos ayında Genç Oyuncular topluluğu kulübümüzde iki oyun oynadılar. Genç Oyuncular kimdi? Kulübümüzün yayımlamışolduğu bültendc "Genç Oyuncular" şöyle tanıtılıyordu: "Bu gece Genç Oyuncuları seyredeceksiniz. Amatör bir topluluk Genç Oyuncular; 4 yıldır çalışıyorlar. Oyeleri hep üniven>ite öğrencileri. Çoğu Teknik Üniversiteden. Bazıları mezun olmuşlar bile. Genç Oyuncular tiyatroyu, ondan uzak kalmış halk topluluklarının ayağına götürmek, tiyatroyla bir halk eğitimi nareketi yapmak istiyorlar. Bunun için gezgin olarak çalışıyorlar. Hep değişik yerlerde oynuyorlar. Istanbul içinde okullarda, semtlerde, civar ilçelerde, fabrikalarda... (...) Genç Oyuncular sizlere kendi hazırladıkları "Büyücü Oyunu"nu oynayacaklar bu gece. Bu oyun bizim kendimize has tiyatro geleneklerimizden biri olan ortaoyunu üzerine yapılmış bir araştırmadan sonra hazırlanmış. Aaten Genç Oyuncular kendi tiyatro geleneklerimize yakın ilgi duyuyorlar; yurdumuzda gerçek bir tiyatro hareketinin kendi geleneklerimize de dayanması gerektiğine inanıyorlar." Genç Oyuncular 18 ve 19 Ağustos 1961'de Atila Alpöge'nin "Çürük Elma" oyununu oynadılar. Bu oyun Turkiye'de ilk kez Altınyurt'ta oynanıyordu. 1962 yılıEylülü'nde Genç Oyuncular kulübümüzde "Sonbahar Sanat Şenîiği" adı altında seyirciye beş oyun daha sundular. Bu oyunlar sunlardı: "Vatandaş Oyunu", "Çürük Elma" Akçagüllerile Karagülmez", "Kervan", "Tavtati Kütüpati". Genç Oyuncular topluluğu şu oyunculardan oluşuyordu. Mehmet Âkan, Atila Alpöge, Özcan Dalkır, Genco Erkal, Arif Erkin, Aram Gümüsyan, Çetin Ipekkaya, Üstün Kırdar, Ergün Köknar, Beyhan Türer, Ayla Alpöge. Yardımcılan: Gülçin Caner, Ilhan Gümüsyan, Oya Güzelbeyoğlu, Hasan Kuruyazıcı. Genç Oyuncular oynadıklan oyun lardan sonra kulübün "Anı Defteri"ne şunları yazıyorlardı: "Sizleri iki yıl önce tanıdık. Bilinçli spor çalışmalannız yanında sanat ve kültüre böylesine yer vermeniz bizleri hep heyecanlandırdı. Kulübünüz çerçevesi içinde gösterdiğiniz saf ve gerçek bir amatörluk bizi nayran bıraktı. Başarı ailekleri ve sevgilerle." Kültürel etkinliklerimiz yalnız tiyatro ile bağlı kalmıyordu. Örneğin "Okuma geceJeri" aaı aitında çeşitli yazarlann yapıtlarından bölümlerokunuyordu. Nisan 1963'teOrhan VeliKanık, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday'ın "Garip" adlı kitabı açıklamalarla okundu. Ayrıca Orhan Veli'nin bugün satışta bulunmayan ilk baskı kitapları sergilendi. Mayıs 1963'te Ülkü Tümer, Onat Kutlar, DemirÖzlü, Adnan Özyalçıner, Doğan Hızlan ve Feridun Metin'den oluşan edebiyatçı topluluğu, yapıtlaruıdan parçalarokudu, sanat anlayışlarını özetle belirtip kıtaplarını imzaladılar. Bu topluluk üyeleri de anı kıtabımıza şunları yazduar: Demir Özlü: "Çok güzel, uygar bir yer", Doğan Hızlan: "lyiçalışmalaryapılrnakta", Adnan Özyalçıner: "Sevgıler", Ülkü Tamer: "Çalışmalarını beğenerek izlediğimiz kulübünüzün gösterdiği yakın ilgiyc teşckkürler". 14 Mayıs'ta Ionesco'yla ilgili bir konuşma yapmış olan Fikret Adil de anı defterimizc şunları yazmıştı: "Altınyurt'un altın geleceğine inanmak istiyorum". • Altınyurt... 40 Yılın Öyküsü / Tuna Baltactoglu / Kitabı edmmek ısteyenler. 0216 127 5H 03 No'lu telefondan Tansu Yıldırımcr'c, 0542 427 50 96 numaralı telef ondan da Levcnt Mergen'e başvurabilirler. SAYFA 3 TURHAN GÜNAY Imtlyaz sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basın ve Yayın A.Ş Adına Berln Nadi: Yayın Danişmani: Turhan cunay' Sorumlu Müdur: Fikret llkiz Cörsel Yönetmen: Dllek llkoruro Baski: Cağdaş Matbaacılık Ltd. ştl. c Idare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 Cağaloğlu, 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 050 Reklam: Medya c CUMHURİYET Açık hava sahasının çlzgllerlnl Tuna Baltacıoğlu yenlılyor. SAYI 524 KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle