Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. sız mürebbiyelerle büyüınüş, mü zik vc rcsme aşina, kimselcri bcğenmediklerinden evfennıemış birçok yaşlı hanımefendiyı yakından tanımıştım, onlardan ilham almiij olmalıyım. "Pamuk, Efe ve Şeytan" adlı irykünüzde hayvan \evgtum destanla$tırmışstnız Yalnız depjhintz btliyorsunuz. Öykünüzü okumayanlar ıçtn htraz mtundc konuy mak ister mtstntz? (Uzaydan Gelen Ka dırı s 44, insanctlYayınlan) Bu öyküm, delicesine hayvan tutkunu olan ailemin yaşantısından bir kesittir. "Oglum" diye herkesc tanıttığım, iri yeşil gözlü, tilki kuyruklu "Şeytan" ile, bıından otuz yıl öncc Bcbek ten Emirgan'a kadar tüm çevrenin tanıdığı, çocuklarla okııla gidip sınıfa bilc gircn ncyaz bir Fino kırması olan, herkesin sevgilisi Efe'yi birkaç cümle ile anlatmak olanaksız. Ancak uyuza yakalanmış bir sokak köpeği olan Pamuk'un inanılmaz öyküsünü özetleycyim. Yerlerde yuvarlanıp yaralarını kaşımaya çalışırkcn yakalayıp bahçcmizc uağladı&ım, birkaç kez veteriner getirerek çeşitli ilaçlarla iyileştirdiğim çok seveccn bir hayvandı. Teuavisinin bittiği gün iki ay sürecek bir yolculuğa çıkmıştım. "Dönüşümde, ilk sokağa çıktığım gün, birden sol elimin üzcrindc bir sıcaklık vc ıslaklık duyup o yana baktığımda, eskisi gibi yanımda yürüycn Pamuğun climi yaladığını gördüm şaşkınlıkla... Insanla rın bunca nankörlüğüne karşın bir sokak köpcğininaylarsonrabeni vcoım iviles ** Semiha Ucuk tırmemı unutmaması, elımı yalayarak kendi dilince teşekkür etmesi inanılmaz bır şeydi, anımsadıkça hâlâ tüylerım ürperir." tlhan Kotnan adlı kıtahımzt, Ay$e Kulin'ın "Adı Ay lın" adlı kıtabı ile art arda okudum Okunman nc kadar hoşsa, yazılmasının da nc kadar emek gerektırdıg'ini algıladım Çoh sevdığınız ve hayran olduğunuz //han Koman 'ı analtm mı birkaç cümle ile? Bundan iç rahatlıgı duyacağınızı sanıyorutn " Ycmcğin başlamasından kısa bir sü re sonra kapı yavaşça aralandı, gri pardösülü, incc yündcn aynı renk bir kaşkt»lıı sıkıca bovnıına dolamış, narin, Yazının rüzgânnda biryazar tlhan Koman / ¥atma Semiha Uçuk/2İ\\ Semiha Ucuk, 50. Cannes Fllm Festlvall nln yapıldıflı sarayın bahçeslnde, 1997 Mayıs. uzun boylu, kumral saçlarının arasındaki kar tanelcri daha tiimüyk erimcmi^, yü/ü ve gcizlerı ışıl ışıl bir dclikanlı usulca yaklaşıp arkadan Sevinç Teyze'nin boynuna sarılclı. Başta annesi olmaK üzcrc hcrkes sevinç çığlıklarıyla yerlerinden fırladı, ılbaşı tatilini stanbul'da geçireceğini söyleyip sürpriz yapan oğluvla annesinin kucaklaşmaları hepimizin gözlerini yaşartan duygulu bir sahneydi... tşte llhan Afiabeyi ilk kez görüşüm böyfe oldu." Ilnan Koman s. 4. O yaz Karafiaç'daki çiftliklerinde ve nehir kıyısındaKİ meyve bahçelerinde, komşu oturduğumuz konaklarında birçok kez d llhan Ağabeyle ne yazık ki bir daha karşılaşamadım, ölümünü de Fransa'dayken öğrendim, çok sarsıldım. Kızkardeşi Gönül'le arkadaşlıgımız sürüyordu, dönüşümde onıı teselli ctmcye çalı^ııken bir yandan da ağabeyiyle ilgili toplamış oluuğu gazete ve dergileri elden geçiriyordum. 15Mart 1981 Oğrenci ütobiisü/ Martısız Deniz/ Gezi Notları/ Yat Uzaydan Gelen tarihli Milliyet Sanat Kadın/ Yatma SeYatma Semiha Yatma Semiha Uçuk ma Semiha Ucuk dergisinde, ölümün/însanal Yaytnları/ /tnsancıl Yaytnları/ miha Uçuk /tnsan Uçuk /Guldıkent den beş yıl önce Abi79y cıl Yayınları/ 96 ç Yaytnları/ 102 ç. <)4s din Dino'nun onun için yazdıkları, tam iki yıl hiç aklımdan çıkmadı, bcynimde dönüp durdu "llhan Koman'la kıyaslanmayacak yontucular üstüne tepı lelcme kitaplar basıln lmi!}tır her ülkede. Hanı Koman'ı anlatan kitaplar? Hani heykellerinı dıyar diyar gezdıren sergiler? Hani Koman'lı kent alanları boyuna posuna göre? Çağımızın dev simgeleri nerede.' Neden bu istek, bu devinim yok ortadar1" t.K. s. 6 Dino'nun bu yakınması, hareket noktam ve itici gücum oldu, onu tanıyan herkesle görüşmek için insaniistu bir çaba harcadım, hâlâ yanıt alamadığını, çeşitli nedınlerlc vaat ettikleri yazılan daha Rondcrcmeyenlcr var, nelki de benim eri^e ıııediğinı kişiler de vardır. Burada açık bir çagııı yapıyorum herke se, lütren anılarını, tlhan Koman'a ait resim, mektup ve her çe§it belgeyi onu sevenlerin ikinci baskıya j b i l f mesi için bana iletmelerini rica ediyorum. llhan Koman'ın ölümünün onuncu yılına yetişmcsi için bu ilk baskımı daha fazla bekletemedim. "Senı her gün artan bır sevgiyle heklcycceğım " Uzaydan (lclen Kadın adlı öykü kitabtnızda bir Istanbul hantmefenanı var karymızda Rır zamanların, özlenen htonbıd'u var, artık gerı dönüsii olmayan sevdığım îstanbul, Türk gelenekwlya^am bıçımlerıyle yethen zarifkadınlar. Bilinçli, dürüst, kışılıklı, gururlu kadınlar Kadınları bu düzeydc ele almanız, büyle olmaları gercktığı tnanctnızdan mı, kendınız ve çevrenızdckt kadınlar böyleolduğu için miyüceltiltyorlar'' Uzaydan Gelen Kadın'ın 2'nci baskısında 12'nci sayfadan aldıgınız bu cümle, Varlık dergisinin Ocak 1989 sayısında yayımlanan, en sevdiğim öykü olan "Niçin, Niçin?"in son paragraflarından birisindedir. Kadınları yüceltmeme gelince, kendim hakkında konuşamam ama çevremdeki aydın ve sanatçı kadınların çogunluğu bövle, yakından tanıyamadıklarımın da öyle olduklarını sanıyorum. Uzaydan Gelen Kadın adlı öykü kita btnızın bır yerınde "Sıraunda yıyeceğtmızden keserek abone oldug'um Cumhuriyet gazctesinin.." dıye bir cümle var Bılıyor musunuz bu, ülkemızın kültürel olduğu kadar toplumsal bir değer ö'lçüsü, sıze katılıyorum Herkeiın de Cumhuriyet gazetesiyle ilgili anlatacak bir anısı varaır, sızınkisint dinleyelım ? Ben okul çağıma geldiğimdc babam iflas etmişti, annem çalışmak zorunda kaldığı için, beni kardeşimle hamınnemizi alıp göl kıyısındaki küçük bir kasabadaki görev yerine göçmüştü, Muğla'nın Koyceğiz kazası... On beş günde bir tstanbul'dan kalkan Anafarta Vapuru Rodos'a da ugradıktan sonra Antalya'ya kadar gider, dönüşte Fethiye açıklarında demirlerdi, lıman yokru. Başta kaymakam olmak üzere tüm memur aileleri derme çatnıa iki tekneye doluşup iki üç saat kalacak olan vapuru ziyaretc giderler, posta da vapurla geldiğinden hem mektup ve gazetelerine bir an önce kavuşurlar hem de kaptanın onlar için hazırlattığı çay masasında kaptan ve çarkçıbaşından en taze (yani bir haftalık) Îstanbul haberlerini alıp, sohbet ederlerdi. Eve döndiiğümüzde rahmetli anneciğimin babamın ve dayımın mektuplarından önce onbeş günlüğü birden gelen Cumhuriyet gazetelerini tüm odaya yayıp, haminneciğimin "Kızım önce şu mektupları okusana..." diye söylcnmesini "Anneciğim mektup ve gazeteleri, çocuklara gönderdikleri paketleri birlikte vapura getirip Agâh ocye (Dayımın arkaaaşının babası olan çarkçıbaşı) teslim ctmişler, ikisinin de iyi ve saölıklı olduğunu söylediğini siz de kulaklarınızla işittiniz, ne olur biraz müsaade edin dc şu gazetelere bir göz atayım" diye izin isteyip sevgili gazetesini kardeşinin vc kocasının mektuplarından önce okumaya çalışırdı. In lanın ıçıni ürperten aşk tanımlamalarınız var Bır tane ömek verir misiniz kitabımzdan 'J Yineen sevdiğim öyküm olan "Niçin, Niçin?"den bir paragraf aktaracağım "Sen, hiçbır vapurun ardında bıraktığı beyaz köpüklerin ay ışı^mda nasıl vakamozlandığını seyrettin mi.> Yıldızfar ve işıl ışıl bir deniz arasında, gecenin o derin suskunluğu içinde, bir taşka dünya da yaşadıklarına inanan iki insanın, el ele bile tutuşmadan tek varlık halıne gelışlcrinin yarattığı o isimsiz ürpertiyi, o ölümsüz coşkuyu hiç tattın nu? Eger ömründe bir kez nlsıın bu anı yaşamadınsa anlatacaklarımdan hiçbir şey anlayamazsın (Uzaydan Cîelen Kadın, tnsancıl Yayınları 2. basım, s, 7 8) • C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 4 7 0 SAYFA 4