Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•" Kendi Gecesini Yaratır Yağmur Kendi gecesini yaratır yağmur, uzun sabah saatleri ışıklar söndürülmemiş. Kumsalın cılız otları yeşermiş döşemenin altından, ayakkaplarına yakın, geçen yılın çiçek tozlan filizleniyor ıslak tahta perdeden. Diizen bu, aramızdaki boşluğu dolduran bu dağınık yığm. sandalyelere asılı giysiler, çamurlu ayakkapların. Sanki topraktan yağıyormuş gibi kokuyor bo şanan bu yağmur. Pencerelerimizdeki insanca ışık, dışardan görünen odaların turuncu scssizliği. Yapayalnız içine düştüğümüz bu yer, uykuya dalarken. Bir ormanın yeşil güvenliğiyle çevrili, gök ve denizle sarılı, gece, yağmur ağaçların arasından süzülüp inerken. "Tepetaklak uçuyormuş, farkında olmadan. Geceleri gökyüzü gibi görünürmüş ona deniz." Sanki onu tanıyormuşum gibi yazmışsın, yirmi beş yaşında, ünıformalı. Öldüğünde, devnimdi o. Haykırıyordu suların içinden, birden dışında kalınca onu canlı tutan öğenin. Bir motorun kırdığı yer çekimi, hızının ve yüksekliğinin güvenliği içinde, sonra karanlıkta bir rengin ona oynadığı oyun. Pek güvenmeyiz birdenbireliğe, haberlere, anlık kararlara. îlerleriz kendi doğrultumuzda. Olaylar gerektiği gibi gerçeklesmiş mi, gerçekleşmemiş mi, bir gün anlarız. Bir gün anlarız, dönenip durarak karanlıkta. Bu sabah bir ışık karesi mutf ağın tabanında Arkamdaki odanın çaydanlığa vuran yansısı. Yoav, vaktin olmadı. Yırtarak gökle denizin birleştiği çizgiyi uçup gittin kaçtığını sandığın bir yere. Martha'dan Mektuplar Zarfı yırtıyorum, Bangkok'tayım. Zarfı yırtıyorum, Varanasi'de, Allahabad'da, Agra'da, Delhi'deyim. Katmandu Oteli'nden Noel kutlamaları. Zarfı yırtıyorum. safran kokusu yaydıyor mutfağıma, sarili bir kalabalığın içindeyim pis kokulu bir sokakta, çekçekler, pazarcı tezgâhlarıyla. Sen masamdasın, gözlerin faltaşı gibi açık şaş Ashgod Yakınlannda Yoav Shaptro'nun amsına Bu sabah gelen mektubun, onun girdiği deniz gibi yırtdarak açılan o mavi kare. kınlıktan, sıska kahveci çırakları, ellerinde çay fincanları, sebzelerden ıslanmış, mukavva kutuyla geviş getiren bir ineğin ardından ikiye ayrılan sokaklar. Tarihlerine göre sıraya koymaya çalışıyorum mektuplarını, evliliğinin savaş alanını bir mektubunda "her zamankinden daha iyiyim, tepeden tırnağa âşığım yeniden", bir başkasında "uzaklık ve istekler arasında parçalanıyorum." Racistan'da annenden gelen bir mektubu okuyorsun, bir çocukluk arkadaşın evleniyor, bir kız kardeşin evden ayrılıyormuş. Sen de, tutkuyla bağlısın bir yere. Hindistan'ın her köşesinden gelenlerin doluştuğu develerin hayvan pazarlarına çıkış yeri Nagaur'u terk etmeyi düşünmek bile istemiyorsun. Ipekli renklerinin alacakaranlığında çürüyen gecekondulan betimliyorsun. Nagaur'u terk etmekten nefret ediyor, istekle ayrüık arasında bin parça oluyorsun. Mavi zarfı yırtıyor, bileziklerin şangırtısını duyuyorum ve allı pullu pazarda kimin bileğinden bunlar diye düşünüyorum, göz kamaştıran gün ışığı ve orada, o Ilint nehrinin üzerinde, senin batılı yüzün ve kızıl saçların. Bu karelerden, bu mavi habercilerden sen çıkıyorsun. Ve dünyada seni tam yitirdiğimi sandığım sırada, kendimi tutamazken, "beni bekle" sözleriyle çıkageliyor posta kartın. Cumhuriyet k i t a p 1a r ı Umit Otan YAŞAMIN İKİ UCU carios castaneda sessizliğin erk» ANTİK DyNYANIN YEDİ HARİKASI P.Clayton & M Prıce Çev Betül Avunç 17'i s 89 rcsım Anlık çdğın ınırıısı dı/ısının ılk kılahı, sı/ı arkcolojının scruvcnınde ıkı durağı Anadoluda olan bir yolculuğd çıkarıyor Bu kitapta "ıhmal edılen" msanlarımızın bir "an" ıçinde oluşan "an"ları var. Bir usta gazctccinın "yaşıyorum" dıycbilmcsinin özgüllüğünde zamanı oluşturması var bu kitapta. Elınızdeki kıtabı, sakın salt bir fotoğraf albümü sanmayın. Sayfalannı çevırdikçe insanm kendi kcndisıni "yaşıyorum" diye belirlemesinin somut örneğini bulacak, "ıhmal edılcn" msanlarımızın kalem yenne fotoğrafla yazılmış öyküsünü okuyacaksımz. Cumhurryet Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad No:39/41 kitap kulübü (34334)Cağaloğlulstanbul Tel: (212)514 01 96 "Castaneda'nın, şu ana dek en şaşırtıcı kitabiy insan ruhunun derinliklerini aydınlatan bir şimşek gibi" SUNDAY T1MES Sıriinelvilcr Caıl. Billuivu Sk I As;ı> Hiin. .W. MH)M> Isl l'cl: (0212) 2lJ3 |()40244022h I Y A Y I N SİKKELERİN IŞKÎINDA ESKIÇAĞ TARIHİ C Howgcgo Çcv. OguzTckın 204 s 8 lcvha 148 sıkkc Sıkkemn nılelık bı^ıın vc uslubuııun ba^lıca larıhscl konulara ılı^kısının ınLCİcndığı kıtap, 1996 Yılı LHOTKA Mcmorıal Odııltııuı k.ı/.ııınıı^lır homer kitabeui Yenn,ar^ı Cad No 28/A Galatasara} 800S0 İsianbul ItI 0 2 12 2495902 Fax 2")1W62