23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrin Kiireselleşme Sorgulanıyor/y W// llırsl, (ttttiıumc Thompson/Çcvıren Çağla Erdem, ElifYücel/Dost Kitahevt/2C>2 v Dünya ölçekli ekonomi ve politik.mın yeni bir aşaması olıırak "küıeselleşme"yi elc aian Paııl 1 lirst ile Grahame Thompson, ııluslararası ckonomitleki eğilimlcrin mcvcut durumunu, yarattikları politik sonuçları, gelecekte alabilecekleri olası görünümleri değerlcndiriyor; uluslararası süreçler İlc ulusal ekononıi politikaları arasındaki karşılıklı ilişkileri ve uluslararası ckonominin yönetiliş biçimini inceliyor. Küreselleşme eğiliminin doğasına ilişkin mevcut teorileri de eleştiren I lirst ile Thompson, elimizdeki kitapta, hem ulusal ekonomileri sarsmayacak hem de uluslararası denetime yönelik stratcjilerin geliştirilmesinc engel olmayacak yönetişim mekanizmaları kıırmanın mümkün olduğu iddiasını temellcndiriyor. Son yılların önemli tartışmalarına katkıda bulunan, ekonomi açısından küreselleşmeyi irdeleyen yetkin bir çözümleme... tktidarın Üç Yüzü/C.cmal Bali Akal/Dost KitabeVİ/İ81 s. "Iktidarın Uç Yiizü", devlet kuraınının çerçevesini çiziyor. Bu araştırma, devleti beş yüz yıldır var olaıı bir siyasi iktidar tipi sayarak, topluma, devletin pencercsinden dcğil, siyasi iktidar kavramından bakıyor. 13u bakış, kuramı yeniden tanımlamayı geıektiriyor: Siyasi ik tidar, Yasa'yla onun uygulaması arasındaki ilişkidir. Bu ilişki toplumdan topluma farklılaşırken, toplum tiplerini dc birbirinden ayırır. Ama, kaçınılmaz olarak hcr toplumun kurduğu siyasi iktidar ilişkisi, sosyalliğin ortak bir rizelliğinde sergilenir. Bir yandan Yasa'nın anlamlandırılmasındaki farklılık, eski roplıımıı yeni tophımdan kesinlikle ayırırken, öte yandan, her toplum tipi, tam da bu ilişki yüzünden eşzamanlı olarak hukuki ve siyasidir. Âyrıca, siyasi iktidarın bu tanımı, sosyallig'in bir başka boyutunu, bir cinsin öteki cins üzcrindeki hâkimiyetini de öngörür. Devlet kuramı, kamıı hukuku, siyaset felsefesi, siyasi ve hukuki antropoloji ve bunların disiplinlerini bir araya getiren; egemcnlik, dcmokrasi, cumhuriyet, meşruiyet, modcrnlcşmc, laikleşme, ataerkil siyaset gibi olguları da ele aian kuramsal bir çalışma. Sanayi ve tmparatorluk//; /. Hobshaıvn/Çcviren: Abdullah Enoy/Dost Kıtabcvı/147 \. Endüstri Devrimi, dünya tarihindeki en önemli dönüşünıdür. Bu devrimin tarihi, bir süre için tek bir ülkenin, Ingiltere'nin tarihiyle örtiiştü. 1 lobsbawn'ın bu yapıtı, Ingiltere'nin etıdüstri çağının sü pcr gücü olarak ortaya çıkışını, zamanla öncü roliinü kaybcdişini ve diğer iilkelerle ilişkilerini betimler kcn, bu sürccin dinamıklerini de açıklıyor. Yoğun araştırmalarla ve ateşli tartışmalara konıı olan son iki yüzyıllık tngiliz toplumsal ve iktisadi tarihini özetleyen kitap, Hobslıawn'ın da önsözde belirttiği gibi özgün bir araştırmadan ziyade bir senlez niteliğini taşımaktadır. An cak ayrıntı ve örneklerden yana hiç de yoksul değildir. Sahneleme/Ptf/r/rc Pavti/Çcvıren Stbcl Kamher/Dost Kı/ıibcvı/24/ s Yuzyılın ikinci yansında şckillenen teatral arayışlar tiyatroda iki tcmel olgııyu merkeze otıırtmuştur: Sahneleme ve yönetmen... Ve bu iki olgııyla birlikte, tiyatroda (edebi metnin "diktatörlügTı" anlamında) )UMHURİYET KİTAP SAYI 470 başlamıştır. Sahneleme ve yönetmenin öne çıkı^ı, tiyatro sanatının rizerk bir sanat dalı olarak var olma hakkı olduğunu kanıtlar: Artık metnin denetimi tiyatrocuların elinde olmalıdır. Sonucta, Freud'un ileri sürdüğü gibi, görsel düşüncc, bilinçaltındaki süreçlere sözel düşünceden daha çok yaklaşıyorsa, yönetmen dramatik dil ile sahne dili arasında "medyum" rolii oynayaeaktır. Bu çalışmasında Pavis, bir yandan sahneleme kuramı üzerinde dururken, bir yandan da cağdab, uygulamalar odağından geçerek günümüzün oyun yazımının ve deneysel sahnelemelerinin kaynaklarını, içeriklerini ve yenilik ile gelenek arasındaki ilişkilerini "yönetmen tiyatrosu" yapımlan örneğinde inceliyor. Inceleme, modern metin ve sahnelemeden postmodern metin ve sahnelemeye geçişin kültüre! ve toplumbilimscl açıdan karakteristik gelişimini de içeriyor. Bugünkü haliyle, özellikle sahneleme ve yönetmen (oyunculuk anlayışı, sahne estetiği ve tiyatro kuramı anlamında tiyatroya yön veren yaratıcı) konusunda ciddi anlamda sıkıntıda olan tiyatromuz için elimizdeki kitap önemli bir kaynak olabilir. Sermaye Çaty/Eric Hobsbaıvn/Çeviren: BahadırSinu Şcııer/Dosl Kitabevi/575 s. Fransız Devrimi'nden I. Dünya Sava^ı'tıa kadar on dokuzuncu yüzyıl tarihini ele aldığı üçlemesinin bu 'orta' kilabında 1 lobs bawn,ekonomiden sanata, bi limden laikliğe burjuva dünyası nın yerieşikleşmc sürecıni, hegemonik liberalizmin hcmen her kişi ve grubun kendilig'inden ideolojisi haline gelişini, yanlı ama adil bir tarihci tavrıyla ansiklopedik bilgileri ete kemigc büründürerek anlatıyor. Dönemin en çarpıeı yanı, kapitalizmin bütün dünyaya yayılması, ilk kez tngiltere'nin cgcmenliğinde uluslararası tek bir ekonominin ortaya çıkmasıydı. B/ı süreçte milyonlarca yoksul insan tarihteki en büyılk göç hareketini başlattı. Endüstrileşme ve kentlejjme, en büyük ivmelerini bu dönemde kazandı. Demokrasi ve milliyetçilik, rnuhafazakârların ve monarşilerin karşı duramayacakları tarihsel güçler haline geldi. Marx, Enternasyonal, "yenileceği baştan belli olan" ömre bedel Paris Komünü bu dönemde tarih sahncsine cıktı. 'Kideler' siyasi yas,amda sayılması, hesaba katılması gercken bir etkendi artık. Libeıal olmayan kitle hareketlerinin, us dışılığın yaratacağı şok dalgalarına henüz maruz kalmamış kendine güvenen, başardıklarıyla övünen bir toplumun öyküsü. Yeniden Geçmiş/Kr^t'r Charlicr/Çeviren: \MIC Arslan/Do\t Kıtabevi/2S7 s Günümüzün en önemli tarihçilerinden Chartier, "anlam + tarih" dizisi için özel olarak derlediği, diizelttiği ve yeniden giriş, yazılarını yazdı^ı, makalelerden oluşan bu kitabında üç ana cksene eğiliyor: Birinci bölümde son yirmi yıl içinde, kültür tarihçiliginin geçirdiği evreleri ele alıyor. Tarihin, en nicel, en dizisel, en ekonomik olanının bile bir anlatı olduğıınun keşfiyle sarsılan konumu, tarihi bir kıırguya indirgeyen yaklaşımlarla iyice yıpratıldı. Kimileri haklı bu yaklaşımları ve onlara yönellilmi^ dojtirilcri ele aian (Ihartier, a^ırı kuşkuculuk tlönenıinden sıyrılmanın yollarını da gösteriyor. Ki tabırı ikinci bölümünde ise bu son otuz yıllık dönemde, çalıs,malarıyla tarihçilere yön göstermiş,, ÜAHNELEME yınıelııiL'iı Uy.ılıuMi ılonemı kurdukları kavramlarla bu dalı zenginleştirmiş üç yazar ele alınıyor: Michel Foucault başta olmak üzere, Michel de Certeau ve Louis Marin. Uçüncü bölüm ise Chartier'nin özel uzmanlık alanı olan yazılı kültür, kitap ve okııma tarihine ayrıldı. Yazar nedir ve ne zaman ortaya çıkmıştır, kitapların biçimlcrinin okurlar üzerindeki elkileri nelerdir, telif hakkı ne demektir, lıalk kültürü ne anlama gelir, baskıcı düzenler içinde birey nasıl ve hangi yordamlarla özgürlük alanları oluşturur? sorularına yanıt veriyo"r kitap. Şiddetin Uzun Yüzydı/)obn Keanc/Çcviren: Bülcnt Peker/Dost Kı/abcvi/IHl .s. Yirminci yüzyıl şiddetin doruğa çıktığı yüzyıl olarak tarihe geçecek. Toplama kampları, soykırımlar, bombardımanlarla yerle bir edilen şehirler ve işkence yüzyılımızın alışıldık görüntüleri. John Keane kitabında yiizyılımızın şiddete karşı tutumunda görülen bir paradoksa dikkat çekiyor: Şiddet bu kadar yaygınken, şiddetin anlamı, nedenleri, etkileri, ctik ve politik sonuçları üzerinde düşünenler ve yorumda bulunanlar çok az. (ohn Keane bu noktayı vurgularken, şiddet teriminin anlamındaki belirsizlikler üzerinde dc duruyor. Ayrıca, Aziz Augustinus'tan Freud'a kadar uzanan ve şiddetin insan doğasında bulunduğunu savunan düşünce geleneğine karşı çıkıyor ve siyaset felsefecileriyle demokratik politikanın savunucularını şiddet üzerinde daha yoğun olarak düşünmeye çagınyor. Yolculuk/Philippe Labro/Çeviren: Ciönül Akgcrman/Can Yayınlan/230 s. Gazeteci, yazar ve sinemacı Phillipe Labro, 1994 yazında 50'li yaşlan geride bırakmanın verdiği olgunlıık ve bilgi birikimi ile başarının doruğuna ulaştığt bir dönemdeydi. Beklenmedik bir anda on günlük bir yolculuk yaptı. Bu, ne bir iş gezisi ne de tatildi ama yaşamının en uzun ve en zorlu yolculugu oldu. Yolculuk'tan son ^ n ^ b k ^ a s a n t ı s ı n a K<'ri dönmüs, olsa da, hiçbir*şey^MMM|PHH|pflİTliH>lık. O değiş miştir. Onun için artık önemli olan tek bir amaç var dır: doyasıya sevmek ve doyasıya yaşamak. Bir denizci ona Horn Burnu'na gidişini anlatır: "Florn Burnu Güney Kutbu yakınlarındadır, oraya gittiğinde geri döneceğinden emin olamazsın... Kimse sana yardım edemez... Tek başınasındır..." Philippe Labro da I lorn Burnu'na kadar gitmiş ve geri dönmüştür. Onun bu yolculuğu, Paris'te Cochin Hastanesinin yoğıın bakım odasında 10 gün sürmüştür. Yaşam vc ölüm arasında gidiş gelişini anlattığı bu kitabın daha ilk sayfalarında bunun bir roman olmadığını söyler yazar. Geçirdiği ölüm deneyiminin acimasız, ezici ve çıplak gcrçekliği karşısında edebiyat bir adım geri çekilmiştir. PhiIIippe Labro sanki bize kendi bilinçaltıyla yaptığı röportajı sunmaktadır: abartısız, nesnel ve yaİın bir anlatımla. Kardelen/Öncr Yağa/Çtnar Yayınları/UH s. Oner Yağcı'nın 12 Eylül dönemiyle ilgili, edebiyatımızın ve insani direnişin simge yapıtlarından biri haline geleîi "Kardelen" adlı romanı yeni baskısıyla yeniden t)kur önünde. Kardelen'de küçük bir kız çocuğunun 12 Eylül dönemiyle ilginç hesaplaşmasını okurken insana olan umudun ve güvenin hiçbir zaman tükennıeyeceği duygusuyla dolacaksınız. Sayıların Gizemi/'Annemarie Schimmel/Çeviren: Mmlafa Kiipiişofclu/Kabalcı Yayıncı>i/343 s. Ncden hemen hemen hcr kültiirde yedi sayısı u&urlu hatta kutsal sayıdır? Neden kediler dokuz canlıdır (yedi canlı oldukları tran hariç)? Edebiyattan folklora, kişisel batıl inançlara dek sayılar günlük hayatımızda çok belirgin rol oynarlar. Annemarie Schimmel bu kitabında, ilk zamanlardan beri sayıların nasıl anlam ve gizem kazandıklarının izini sürüyor. Sayı sistemlerinin kökenlerine dair verdiği bilgiler hem bilgi ' SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle