Katalog

• Tanrıyaseslenişindede.hemyalvar da idam et, ya da bana teslim et." Siyama, hem şikâyet vardır: setin, Devlet yaşamına girmiş kalleşliği "Kimine cennet, kaftan, taç ve kemer bu olayda da kendini gösterir. Bayezıd, eşi ve çoculdarı kendisine bağlı adamverdin, Kiminin yerini cehennem, dularıyla Osmanlı ülkesine geri verilir. rağtntatesyapttn." Orada, acımasızca, hepsi boğularak ölGerçi çok dindardır. Durmadan dürülür. dua eder, sık sık peygamberin adını anar. Ama, sevgilinin düşüncesiyle, Bütün bu acılar birikiminde, şiirler kıldığı namazı bile unutur: düzerek mi avunmuş, yoksa sevgilinin Surei veliyi okurdum dün namazı koynunda mı vicdanını susturmuştur, Şamda bilinmez. Ama çocuklarını boğdura Zülfün andım dilberim nitdüm ne boğdura, Eyvah zürriyetsiz kalıyorum kıldım bilmedim gibi bir endişeye kapılmış mıdır? Yüreğinde sevgi adına ne Duygusal bir inceliği şiir kavarsa, bir bölümü iktidar uğrulıplarına döken de O'dur, oğna, diğer bölümü Hasekisi, luna karşı anlaşılmaz bir acıHurrem Sultan'a olan tutkusu masızlığı ısrarla sürdüren de adına harcanmış sanki. O'dur. Hem de şiirsel biçim de. Ve sonunda, dünyanın hiçliHurrem Sultan'ın ve damaği karşısında, adeta, kendisiyle dı Rüstem Paşa'nın tertip'eri hesaplaşır: "Saltanat dedikleri, sonucu "Âsi" durumuna dübir evren kavgastdtr. Eğerhuzur şürülen oğul Bayezıd eşi ve çobulmak ıstersen, her seyden el cuklarıyla Iran'a kaçar. ayak çekerek, tenha birköBöylece bir de Düşmanla şeyeçekil." ** Kanuni, tahta Devlet, yani babası aleyOnun, dilimize, atasözü çıktığında yirmi gibi geçmiş şu dizeleri, hine işbirliği suçlamasına uğrayan Bayezıd oradan ölüm, saltanat gibi kavaltıyaşındadır. bir manzum mektup yaramların aynı sonuca Babası Yavuz zarbabasına: uzandığını vurgular: Sultan Selim'in Sera ser (baştanbaşa) Cümlenin maksudu bir tekoğludur. âleme Sultan Süleymaamma rivayet muhtelif num baba Kanuni, son seferine çıBöylece, başka kar, şimdi Macaristan Tende canum, cammtn varis olmacfığı topraklarında kalan Ziiçindecananum baba için kan getvar'da hastalanır. OtaTaşları bile yumuşataakıtmadan ğı Hümayunda, birden cak bir sesleniş değil mi üşümeye başlar. Adamlabu? Ama, Sultan babanın oturmuştur nna çıkışır, "Ocağa ikiparmanzum cevabı tartışılatahta. ** ça odun bile atamadınız, mayacak kadarkatıdır. Ey dema dem mazhart tuğyant isya üsüyorum" der. Ve ölüm kırk altı yıllık nım oğul saltanatına son verir. Ancak o zaman Takmayan boynuna hergiz tavktfer kalpağnlarıdiner. mamm oğul Fransız Kralı'nın Almanya'ya esir Yani kısacası şu: Sen her an isyan hadüşmesi üzerine "Hükümdar ktsmtna lindesin. Benim buyruğumun zincirimahpus yarasmaz" diye mektup yazıp ni boynuna takmıyorsun. Karındaşım dediği Kralı kurtaran, Bayezıd babasını iyi tanıyor. Bu neMalta'yı zaptedemeyince hüngür hündenle, daha aşağı perdeden yalvarmagür ağlayan, oğullarını acımasızca boğsınısürdürüyor: duran, Osmanlı ülkesi yönetimine yeni bir düzen getirmek için Kanun çıkaBayezidine ktyar mısın benim canım ran, bu nedenle Kanuni diye anılan, baba sevgilileri kapısında "Ben senin kapınBigünahım hak bilir Devlet lü Sultada bir dilenciyim" ya da "Ben senin kamm baba ptnda bir meddahım" diye inleyen Ama O Muhteşem Süleyman dayaMuhteşem Süleyman daha önce yazdıtır: "Günahsızım deme, önce tövbe ğı bir gazelinde, adeta aslan gibi kükreet"diye. Ben kıyarmıydtm sana ey Bayezıd ha mişti: num oğul Allah Allah diyelim sancakt sahı çekelim Bigünahım deme bari tövbe kıl canum oğul Yürüyüp heryaneden sarka sipaht çeYalvarmalar, cevaplar birbirini kokelim valar. Babanın inadı kırılmaz, Acaba, Zigetvar'daki çadırında, üşüOğul'un suçsuz olduğu inancı sürüp ye üşüye son nefesini verirken neler dügider. Çünkü, O günansızdır. Ilk Peyşünmüş, neler söylemek istemiştir? gamber Adem ile, Musa'nın, tsa'nın, Keşke bilebilseydik. • Meryem Ana'nın ve tslam peygamberinin hakkı için günahsız olduğunu yiMuhibbi Divanı / Yayına Hazırlaneleyip durur. Ama, Sultan Süleyman yan: Doç Dr. Coşkun Ak/ Kültür Babağışlamaz. kanlığı Yayınlart/1000 TemelEserDtzisi/ 300 şiiri içinealan 875 s. fran şahına mektup yazar: "Ya oraKİTAP SAYI 2 1 7 Idris Atmaca'dan günlerin tamğı birkitap "Seyir" Yakışmıyop Gencölmek "Şafak Sökerken" ve "Ekmekarası Umut" kitaplarından sonra dördüncüncü kitabı" Seyir "le bir kez daha merhaba diyor okuruna Idris Atmaca. HÜSEYİN ALEMDAR dris Atmaca (1954) yazarak | kendini geliştiren şairlerden. Scssiz ve derinden gidiyor. Sanu (1974), Şafak Sökerken (1978) ve Ekmekarası Umut (1992) kitaplarından sonra dördüncü kitabı Seyir'le bir kez daha merhaba diyor okura. Öyle bir "merhaba" ki, biraz Sıvas Madımak, biraz Bafra sigarası yalnızhğı, biraz gencölmek tadında. Duru, acıiı, esmer ve kâfuru: "önce kız kulesi gördü saçaklannda martılar haberverdiler son çığlığına galata köprüsü'nün dedilerki mavi gülüşünde ceylanların sekişini bizi öksüz koyup gidişini unutmayacağızsaçlan lodos çocuk kirpikleriyosun" (s.40) O'nun da, Ekmekarası Umut şairinin de kirpikleri, parmak uçlan, saç dipleri biraz da yosun değil midir ki zaten! En çok da tahta sıra ıslaklığı, ekmekayvası tadında yaz sinemaları, içlenmiş ay çekirdeği tadında akşam yalnızhğı: "hangi yazlık sinemaydı tahta sıralarında sırılsıklam ıslandığımız yüzlerimizde ekmekayvası tadı çılgın taktiklerle aşırdığımız ceplerimizde hazır kimsesiz haftahk mektuplar arar kayıp ilanlarında postanelerini" (s. 13) Kimi zaman da Niğde'den gelmiş, umudunu bir somun ekmek arasına sığdırmış bir kaçak yolcu, bir belediye otobüsünde. Kaçak, aşk ve alınteri işçisi. Yarısı ayışığı gözlerinin, bir mavi kuşyarısı: "Istanbul'da bir öğle sıcağında bir kaçak yolcu trende vapurda otobüste bilet arıyor çıkmadan seyrine öteki yanına yüzlerimizin"(s.7) "Beni Sokaklar Çağınyor", "Kelepçe", "Ateş Benzin Emiyor" şairi Muammer Hacıoğlu'na ithafen söylenen nostaljik bir şiirdir biraz da hayatın puslu dudağında. Öyle bir şiir ki, dingin, yufka yürekli ve hüzünlü. Tipik Idris Atmaca şiiri gibi; alçakgönüllü, gül sıcağı ve çocuk saflığı bir değerbiBrlik: "eski galata köprüsü yenisine dudaklarında bafra gözlerinde yalnızlığın yası nani kızkulesi bulutu saçlan bakışlarında dağlarca nâzım neruda varsın yaslansın omuzlarına okşar gibi saçlannı oğlunun sorarşairoşaire seninle gitti o köprü de öksüzmü martılar şimdi" (s.61) Hem de ne öksüz köprü de Muammer Hacıoğlu da!!! Aynı gün gittiler sanki; sessiz, sakin ve İcederli! Galata Köprüsü ki, "nâmı diğer" muhafızı (!) şair Sunay Akın'ın çok büyük çaba ve özverilerine rağmen Haliç'in kirli sularına sürüklenmedi mi! ? Ya sokakların ve buruk dünyanın şairi Muammer Hacıoğlu? Kimbilir hangi çileli hayatın altında eziliyordur şimdi de!? Kelepçeli sesiyle. Sokaklan inleten sesiyle. Kavgadan düşmüş sesiyle... Seyir'in şairi mi, Idris Atmaca mı? Yanıtlasın kendini şüriyle: "neden mi/ noktasız şiirlerim/ çünkü/ noktasızdır yaşamak". Noktasız değil midir sahi yaşamak! ? Hadi, bir yolculuğa çıkın siz de, noktasız bir şairin şüriyle, bir noktasız hayatla. Seyir'le! • Seyir/ îdris Atmaca/Şiir/ Gerçek SanatYaytnları/64s. SAYFA 9 "S ancı CUMHURİYET