25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

' letçilik yorumu ile Sosyoloji ve Eğitim yapıtındaki köy enstitüleri değerlendirmesidir. Aslında Memet Fuat'ın Yöntemi Bulmak üzerine yazısı kitabın oldukça sadık bir nitelemesini yapmasının yanında doğru olarak üslubunun hırçınlığından bahsetmektedir. tlave olarak da ismini andığı düşünce adamlarının yapıtları hakkında değerlendirmelerin tartışılması gerektiğini belirtmektedir. Doğan Ergun'un eleştirdiği düşünce adamlan bir özel konumun değil, bir genel durumun tipik temsilcileridir. Düşünce adamlarının tipikliği, bir başka deyişle eleştirilerin bir anlamda sadece eleştirilen düşünce adamlarını içermediği anlaşıldığında, daha doğrusu eleştirilerin kapsamı fark edildiğinde kitabın önemi ortaya çıkarılabilir. Aksi halde kitabın alt başlığının Türkiye'de Toplumsal Bilimlerin Bunalımı olmasının fazla bir anlamı olmamak icap eder. Ergun'un eleştirilerini özetlemekten ziyade kitabı bu niteliği itibariyle yorumlamaya çalışmak daha anlamlı olur gibi görünmektedir. Ergun'un eleştirmeye yöneldiği düşünce adamlarından biri sosyolog Emre Kongar'dır. Emre Kongar'ın vazdıkları gerek siyaset alanında, gerekse sosyoloji alanında Türkiye'nin ortalamasını işaret etmektedir. Daha doğrusu Kongar'ın yazdıkları siyasal alanda uygulanabilirlikten etkilenmekte, sosyoloji alanında da genel kabul görene yaslanmaktadır. Zaten 1972 yılında yayımlanan Toplumsal Değişme yapıtında da tek yaşayan Türk sosyoloğu olarak Mübeccel Kıray'ı incelemektedir. Emre Kongar'a yönelik eleştiri bir bakıma yaygın anlamda Türk sosyolojisinin tcmel özelliklerini ortaya çıkarmaktadır. Doğan Ergun'un eleştirisi, yöntem kaygısının bulunmadığı şeklindeki nitelemesi aslında genel anlamda Türk sosyolojisine yöneliktir. Bu anlamda Yöntemi Bulmak yıllar önce yayımladığı araştırma teknikleri ile yöntemin farklarını belirten makalesinin bir şekilde somutlaştırılması olarak anlaşılmalıdır. Mübeccel Kıray'ın yazdıkları da teorik kaygısı olmayan Türk sosyolojisini en güzel şekilde yansıtmaktadır. Her tür değişik doğrultudaki Türk sosyologlarının sosyolog olarak önemsedikleri ki bunlardan birinin düşüncelerini Fuzuli Özmen numunelik olarak belirtilen makalesinde göstermiştir Mübeccel Kıray'ın çalışmalarınm ampirisizminin derecesini ve sınırlılıklarını eleştirmekle anılan siyasal boyutu dışında Türkiye'de sosyoloji çalışmalarının bir başka temel niteliğini konu almaktadır. Aslında Ergun'un anılan iki sosyolog açısından yazdıklarının Türk sosyologlarına teşmil edilip somutlaştırılması halinde yapmn önemi kendiliğinden ortaya çıkar. S A Y F A 1 4 BesUrllerln kansamı Mübeccel Kıray'ın çalışmaları hakkındaki eleştirilerinin bir kısmına katıldığını belirttiği Yalçın Küçük'ün özellikleyönteme ilişkin düşüncelerini sezgiye verdiği öncelik nedeniyle eleştirmektedir. Ergun'un bu eleştirisini sadece okuduğu kimi materyale bir tepki olarak anlamak yerine, kaynağını önceki yazdıkları bağlamında gündeme getirilmek yerine, sergiyöntem ilişkileri konusundaki yönelimi, daha doğrusu sezgiye öncelik vermesi nedeniyle eleştirümektedir. Dikkat edildiğinde hemen herkesin yazdıkları üzerine düşüncelerini belirten Yalçın Küçük'ün belli bir konudaki anlayışı da Ergun'un yazdıklarına konu olmaktadır. Son dönem yazdıklarına fazla ne kelime, hemen hiç değinilmemiş bir düşünce adamının yaklaşımı üzerinde kimi nitelemelerde bulunulmaktadır. Şerif Mardin'in yapıtlarının aeğerlendirilmesi de onun yazdıkJannı aşan birözellik taşımaktadır. Mardin teorik yaklaşımı bakımından değil de, Türkiye hakkındaki kimi genellemeleri açısından Türk sosyologları yanında tarihçileri ve siyaset bilimcileri de etkile Ergun'un din sorununa yaklaşımı miştir. Bu anlamda Mardin'in özellikle 1969 yılında yayımlanan Din ve Ideoloji yapıtında ifadelendirilen Kemalizm efeştirisine yönelik düşüncelerinin önemli bir işlevi vardır. Doğan Ergun din sorununa yaklaşımı açısından ve daha sonraki dönemlerde yazdıkları bakımından Şerif Mardin'in düşüncelerini tartışdığında eleştirileri daha geniş bir çerçeveye oturacaktır. Bir yönüyleMühendislervetdeoloji ileModern Mahrem'in eleştirisi çok açık bir şekilde göstermese de Türk düşüncesinde ya da Türk düşünce tarihinde belli bir eğilimin anlaşılması şeklinde bir sonuca yönelebilir. Bu çerçevede konu değerlendirildiği zaman yeni uzantılan da nazarı dikkate alındığında Türk sosyolojisinde belli bir eğiliminin gerçekçi bir anlatımının ipuçları yakalanabilir. Doğan Ergun'un üzerinde durduğu bir başka sosyolog da Baykan Sezer'di Ergun'un eleştirilerinin kendi eğilimleriyle de bir bağlantısı vardır. Ergun'un yazdıklarının Baykan Sezer'in çalışmalarıyla önemli çakışma noktaları bulunmaktadır. Bu çakışma noktaları Ergun'u Baykan Sezer'in yazdıkları üzerinde durmaya yöneltmiştir. Ergun'un bu noktadaki düşünceleri konusunda bir şeyler söylemekten ziyade, yaklaşımının kendi sosyolojik çalışmalarıyla birlikte Baykan Sezer'in yazdıkları da dahil olmak üzere daha yaygın bir sosyolog grubunun yapıtlarının anlaşılmasının yolunu açabüeceği belirtilebilir. Özet olarak belirtmek gerekirse Doğan Ergun'un Yöntemi Bulmak yapıtı Türkiye'de toplumsal bilimlerin konumu konusunda yazarının yeni çalışmalarının ipuçlarını verir gibi görünmektedir. Doğan Ergun'un yazdıkları has bir sosyoloğun çalışması olarak önemi nin yanında tarihsel geçmişi de dahil olmak üzere Türkiye'nin düşünsel ortamının anlaşılmasına önemli katkılar sağlamaktadır.B (1) Fuzuli Özmen, "Cumkuriyet Döneminde Sosyolojinin Gelişimi Üzerine Bazt Düşünceler", Kültür, No: 101 (EylülEkim 1993), s. 4349. Yöntemi Bulmak (Türkiye'de Toplumsal Bilimlerin Bunalımı) / Doğan Ergun / Gerçek Yayınevi / 134 s. "Toplumbilim de pozitif bir bilimdir" diye düşünen ve yazan Emre Kongar, işin başında ve her şeyden önce, sosyolojiyi, büyük oranda/büyük çapta, sosyoloji olmaktan çıkarıyor. Çünkü, sosyolojiye pozitif bilimdir demek, sosyolojinin konuları olarak içeriğinin niteliğini saptırmak demektir; başka bir deyişle, sosyolojinin içini büyük oranda/büyük çapta boşaltmak demektir; kısacası, sosyolojiyi yozlaştırmaktır! Yine Emre Kongar, "Sosyoloji de tümevarımcı yöntemi kullanır" diye düşünüp yazmakla yetinmeyip, bu yanlışına, herhalde tuzu biberi olsun diye, "sosyoloji, tümevarımcı yöntemi bulmak zorundadır da" vurgulamasını ekleyer, kendini ve sosyolojiyi bilim alanının dışına atmış oluyor. Çünkü, bilim yapmak olarak görevi toplumsal gerçeği/toplumsal gerçeğin özünü açıklamak olan sosyolojiyi, gazeteciliğin görevlerinden biri olan tasvirciliğe indirgiyor. Üstelik, bunları düşünüp yazması için, Emre Kongar'ın Amerika'yı yeniden kesfetmek istemesine hiç ama hiç gerek yoktu. Çünkü, bundan 150200 yıl önca bu Dünya'dan Auguste Comte adında birisi gelip geçmişti. Birkere, artık, anlaşılmıştırki, sosyoloji, yalnız pozitif bir bilim değildir. Çünkü, sosyoloji, yalnız gözlenebilen ve deneyi yapılabilen olay ve olguların yalnız maddesel yanlarını incelemekle, açıklamakla yetinmez. Çünkü, toplumsal gerçek, yalnız gözlemlerle açıklanamaz; yine çünkü, toplumsal gerçek, aynı zamanda tarihsel bir gerçekrir. Her toplumsal olgu tarihsel bir olgudur. • C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI "Yöntemi Bulmak"ta, yöntemsizlikle suçlanan bilim adamlan • Ergun'un eleştirmeye yöneldlğl dü$ünceadamlanndan blri sosyolog Emre Kongardır. I 2 1 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle