25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ni; durumlara, yakınlarının canavarlıklanna teslim olmasını bulacaktır okur ve bir de böyle erimiş.bitmiş, içinden çökertilmiş bir kişinin yasalara başkaldıran militanların üzerlerineyürüme çelişkisini bulacaktır ki, öykünün yüreği bu noktada atmaktadır. Dinçer Sezgin, bu çelişkinin subaydan yana olan bölümünü çok güzel sergilemiştir. Yasaklar, subaym kişiliğini dehşetli bir biçimde kemirmiş, bozmuştur iradesini, karar mekanizmasını elinden almıştır... Militanların sakiandığını söyledikleri Abanoz Sokağındaki genelevlerde karşılaştığı genç, güzel, işveli kadınlarla yatma fırsatı eline geçtiği zaman bu, gençliğinden beri kafasında taşıdığı bir hayaldir o ezilen, edilginleştirilen, hiçleştirilen birey kimliğinden sıyrılıp gerçekleştirilememiş ve onu yok eden, bir nesneye, bir eşyaya dönüştüren evine, yani hapishanesine gitmeyi yeğlemiştir. Georges Bataille ve "Erotizm" Iç yaşamımızın görüntüsü... IstekU bilgisizlik le'ı güncel yapan budur. Bilgilenme büyük bir aldatmacadır. Bilgilenme belki yaşamımızı kolaylâştırır ama insanın temel gerçeğine giremez ve hatta yaklaşamaz. Sorun varlıksaldır dolayısıyla özdeneyim alanına girer. Bilgilenme insanı kendi özgerçeğinden uzaklaştırır. Usta Işl öyküler Sokağa Çıkma Yasağı'nda sözünü ettiğim ve anlamlarını yorumlama girişiminde bulunduğum öykülerden ayrı üç öykü daha var; onlar da ötekilerin düzeyinde, ötekilergibi duygu incelikleriyle, şaşırtıcı benzetme ve saptamalarla örülmüş usta i§i öykülerdir. Dinçer Sezgin'in erkekleri rakı içer, sigara içer ve romantiktir. Sevecendir. Kadınları da romantiktir. Sıcaktır, içtenliklidir, özverilidir; sevdi mi sonuna kadar sever, ölümüne sever; aşklarını da gövdelerini de bütünüyle verir, mutlulukları, sevinçleri tüttürür verirken. Ama dayanıkh değildir bağlılıkları,birliktelikleri,sevdalan. Birgünkoparlar birbirlerinden, bir olay, bir sorun ayırır onları. Ayrılırlar ama bitmez yaşadıklarından birbirlerine aktardıkİarı; bu kez de anılarda canlandırırlar her şeyi, güzelliklerini, çirkinliklerini, doruklarına tırmandırdıkları önemli olguları. Bir bakarsınız, otuz dört yıl önce karalanmış, ateşi söndürülmüş bir ilişki, otuz dört yıl sonra gelen bir telefonla yeniden alevlenir. Ve Dinçer Sezgin, anılarda gezinen, anıların dilini iyi bilen bir yazardır. Olaydan olaya uçarcasına atılır, sıçrar, görür, gösterir... bunu da, yumuşak yürüyüşlerle, yumuşak bakışlarla, yumuşak konuşmalarla ama hüzünleri her sözcüğe yedirerek, her satırda, her betimlemede yaşatarak, gönüllere, yüreklere seslenerek yapar. Bir duyumsatıcıdır o. Dinçer Sezgin'in hem "Geçmişe Bakan Kadın"ını hem de "Sokağa Çıkma Yasağı"nı okursanız onun hiçbirimize yabancı olmayan sorunlarla uğraştığını, onları öyküleştirdiğini, varlıkları yücelten tatların peşine düştüğünü ve derinlikleri kurcaladığıfıı anlarsınız.* SokağA Çıkma Yasağı/ Dinçer Sezgin/Öyküler/Broy Yaytnları/ 140s. S A YFA 18 lnsanın kendi gerçeğine varabilmesi için erotizm, ölüm ve şiddete içsel deneyim aracılığıyla girmesi ve bunlara karşıdan ve yalana kaçmadan bakması, sanat, edebiyat, antropoloji, dinler tarihine kendi iç deneyiminin canlılığıyla yaklaşması ve insanlığın yaşadığı çelişkileri ve bunlardan doğan çözümleri kendi gerçeğiyle karşılaştırması gerekir. Bunun için de BataÜle'nin kitabını okumak gerekiyor. MEHMET M. YAKUPOGLU I eorges Bataille ünlü yapıtı "Erotizm"i 1957 yılında yazdı ve aradan geçen otuz altı l yıla rağmen değerinden ve güncelliğinden hiçbir şey yitirmedi. Çünkü günümüzde sorunlar yapay olarak çözümlenir ve bu yapaylığa en iyi yanıtlardan birini Bataille'ın düşüncesi vermektedir. Georges Bataille'ın, "bilgisizlik gerçeği açığa çıkanr" önermesi günümüzde tüm anlamını korumaktadır. Insanlık çok çeşitli bilgilenme alanlan düzenlemiş ve böylece büyük bir bilgilenme sürecine girmiştir. Erotizm, şiddet, ölüm konularında sürekli bilgilenmiş ama buna rağmen bu olgular bilinmez olarak kalmıştır. lşte Batail "Bugün lanet okumak zorunda kaldığım şey: Istekli bilgisizlik ve onun aracılığıyla esrimeyi aradığım yöntemsel bilgisizlik. Aslında bilgisizliğin kalbi kendinden geçmeye götürdüğünden değil. Ama olanaksızın acı deneyini yapıyorum. Her derin yaşam olanaksızla ağırlaşmıştır. Eğilim, tasarı yok ederler. Bununla birlikte hiçbir şey bilmediğimi biliyorum ve benim sırrım da şu: "Bilgisizlik esrimeye ulaşır." Varlık bir bilginin üzerine kurulmasıyla başlamıştır. Kendime şöyle diyerek bu bilgiyi atmak istedim: Bu bilgi yanhştır, hiçbir şey, mutlak olarak hiçbir şey bilmiyorum. Ama şunu biliyordum: 'Bilgisizlik esrimeye ulaşır', artık korkum kalmamıştı. Bir yere kapanmış olarak yaşadım (sefalet içinde). Bu gecenin başında, içimdeki manastınn uyumunun kesin imgesi bana esrimeyi iletiyordu: Kuşkusuz bu şekilde kendimi içine bıraktığım aptallık aracılığıyla. Onurlu bir şekilde kendimi içinde tutmam gereken uyumsuzlukta yaşanamazlık, olanaksızlık! Yapmanın gerekli olması nedeniyle sadece uyum, uyumsuzluk olanağını etmsil ediyor: Gerekli onursuzluk ama sadece onurluluk kaygısıyla onursuzolunabilir." "Ve esrime çıkıştır! Uyumdur! belki ama yürek parçalayıcı. Çıkış? Gnu aramam yeterlidir: Yeniden cansız, berbat bir şekilde düşerim: Tasarı dışı çıkış, çıkış istencinin dışında! Çünkü tasarı, kaçmak istediğim bir hücredir (tasarı, dağınık varoluş): Tasarıdan kaçma tasarısını oluşturdum! Ve içimdeki söylemi parçalamanın yeterli olduğunu biliyorum, o zamandan beri esrime, beni söylemden uzaklaştıran esrime, onu bir çıkış gibi ve çıkış yokluğu olarak veren yargılamalı düşüncenin ele verdiği esrime buradadır. içimdeki güçsüzlük (anımsıyorum) içsel, korkulu ve uzun çığlıkla haykırıyor: Tanımış olmak, artık tanımamaktır."(l) K İ T A P SAYI 2 1 7 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle