03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arkasında, kitaplıklarımıza otuza yakın çeşitli türden yazınsal yapıt bırakan Yakup Kadri Karaosmanoğlu 105 yıl önce doğmuştu. Günümüzde de kitapları arka arkaya baskılar yapan Yakup Kadri, edebiyatımızın en etkili yazarlarından biri olmayı sürdürüyor hala. BEHZAT AY aban" gibi unutamayaca' gımız bir romanı dilimize kazandıran Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yaşamöyküsünü çalışkan yazarlarımızdan Muzaffer Uyguner dilimize kazandırmış bulunmaktadır. 105 yıl önce doğan, gerek siyasal ve gerekse yazınsal önemi unutulamayacak olan yazardan öğretmen, öğrenci, aydın ve siyasacıların öğrenecekleri çok şeyler olabileceği için yapıt üzerinde yazmak gereğiduydum. Yakup Kadri Karaosmanoğlu 27 Mart 1889'da Kahire'de doğar. Babası Abdülkadir Bey Manisa çevresinde yaşayan bir aılenin soyundandır. Dedeleri 1944 yılında Manisa'nın Yayaköyü'nde ölen Kara Mehmet Çavuş'un dört oğlundan biri olan Kara Osman Ağa, kendinden sonra gelenlere adını verir. Öyle ki bu soyun adlan "Lord Byron"un birşiirindebilegeçer. Yakup Kadri'nin anası tkbal Hanım, Yakup Kadri'nin iki göbek öncesinden amcası Yakup Bey'in evlatlığınca Mısır Sarayı'na alınarak yetiştirilir. Prens Ibrahim'le evlendirilir. Çocukları olmayınca aynlırlar, ama sarayda da korunur: Arabi Paşa Olayı dolayısıyla Hidiv Ailesi Mısır'dan kaçınca, Yakup Bey'in evlatlığı Şemsi Hanım lzmir'e gelir ve sonra Yakup Kadri'nin babasının Manisa'daki evine sığınır. Arabi Paşa Olayı sona erince, Prenses Şemsi Hanım,Abdülkadir Bey'i de yanına alarak Mısır'a döner ve çocuğu gibi yetiştirdiği Ikbal Hanım'la evlendirir. îşte bu evlilikten Yakup Kadri Karaosmanoğlu dünyaya gelir. Yakup Kadri, geniş bir bahçe içindeki sarayı andıran bir evde dadılar, lalalarca dört yıl büyütülür. Ne var ki bu mutlu yaşam Prenses Şemsi Hanım'la kocası Ibrahim Paşa'nın ölmesiyle sona erer. Babasının savrukça yaşamı nedeniyle borç batağına batarlar. Anası, iki yavrusunun geleceğini düşünerek Manisa'ya dönmüştür. Manisa'daki eskiden tanıdıkları Hulisi Bey, onları evlerinden birine yerleştirir. Babasına ınmeiner, 38yaşındaöfür. Daha sonra anası da öliir. Yakup Kadri ablasiyla yapayalnız kalır. Mısır'daki erinç ve CUMHURİYET KİTAP SAYI 213 Önemli yazarlarımızdan Yakup Kadri Karaosmanoğlu 105 yaşında Yasamda 105 yıl gönenç içindeki yaşamı geride kalır. Yakup Kadri içinekapanır... Yakup Kadri, Manisa'daki Fevziye Okulu'nda iki yıl okuduktan sonra, lzmir Idadisi'negider. Kendisinin de bir yazısında belirttiği gibi "Monte Kristo" kitabıyla tanışarak okuma sevgisini edinir. Yaşının küçüklüğune karşın yazın sevdalısıolupçıkarve o yıllarda Izmir'de görevli olan Ömer Seyfettin'le tanışır, Baha Tevfîk'le dostluk kurar, Askeri Kıraathane'deki toplantılara katılır.. Anasından kalan mücevherleri satıp tükettikten sonra Mısır'daki Prens Mehmet Ali Paşa'nın kendisıne yardımcı olacağını düşünerek Mısır'a giderler. Düşündüğü gibi de olur; Mehmet Ali Paşa, Iskenderiye'deki bo^ olan sarayınia onları barındırır. Yakup Kadri, burada Fransızca öğretim yapan Frers'ler Okulu'na başlar. Ne var ki bu ortamdan sıkılan Yakup Kadri lzmir'e döner ve lzmir Idadisi'nin beşinci sınıfına girer. Yazdinlencesinde Mısır'a gider, orada Jöntürkler'le tanışır. Bu kez Mısır'dan ayrılmak istemez... Yeniden Frers'ler Okulu'yna başlar. Bir yandan da Zola, Maupassant gibi yazarları okur. Jöntürkler'le de ilişkisini sürdürür. Siyasal düşünceler edinir. Özgürlük ve yurt sevgisi yanısıra "İstibdat" düşmanlığı başlar... Prens Mehmet Ali Pasa ölünce, 1908 yılında ablasiyla gelip Istanbul'a yerleşir. Yerleştiği kadıköy'de Yüksek Öğrenimini Hukuk'ta sürdürürse de diploma alamadan ayrılır. Yakup Kadri'nin Istanbul'daki ilk tanıdıkları Refık Halit, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Celal Sahir'dir. BöyleceFecriAti'cıleroluşur. Yakup Kadri'nin ilk yazısı "Nirvana" 1909'da, "Resimli Kitap" dergisinde yayımlanır. Fecri Aticilerin ilk toplantıları Mart 1909 ayı ıçinde başlar. 31 Mart Olayı'nda da toplantı yerleri Hilal Basımevi basılır. Buna karşın topluluk 1911 yüına değinsürer. Yakup Kadri, ilk yazılannı yayımladığı "Resimli Kitap"tan sonra, "Serveti Fünun", "Rübab" dergilerinde yazmaya başlar. "Peyam Gazetesi"nin yazın ekinde yazmasını sürdürür. Bu eklerde "Bir Huzursuzun Defterinden" başlığı altındakidiziyazılarında bunalımlarını işler. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Karaosmanoğlu'nun yaşam koşulları ağırlaşır... Gündüzleri Usküdar Lisesi'nde ders verirken, öğleden sonra başlayarak gece geç vakitlere değin "tkdam Gazetesi"nde çalışır. Yorgunluk, besinsizlık yüzünden verem olur... Başta Ziya Gökalp olmak üzere, sözü geçen dostlannın yardımıyla lsviçre'ye iyileşmek için gönderilir. Orada üç yıl bir sanatoryumda kalır. 1918 yılında Istanbul'a dönünce, gördüklerine şaşırır. Çünkü Istanbul yabancı güçlerin işgali altındadır. 1919 yılında yeniden Ikdam'da yazmaya başlar, 1922 yılı sonuna değin. Bu yazılarda Kurtuluş Savaşımızı destekler. Bu gazetedeki yazılardan bir bölümü "Erenokan" adlı iki ciltlik kitabında sonradan toplanmıştır. tkdam'da "Kiralık Konalc" romanı bölüm bölüm yayımlanır. Yakup Kadri, kişisellikten toplumsal görüşe yönelmiştir artık. Özellikle de ulusumuza uyanış yolunda önderlik eden Mustafa Kemal'den etkilene rek... 1921 yılında, Kurtuluş Savaşı'nı izlemek üzere kimi arkadaşlarıyla Ankara'ya çağrılır. Batı Cephesi'nde ölümkalım savaşı veren halkın durumunu, acınası ama övülesi durumunu gözlemler. Istanbul'a dönünce ateşli yazılannı yazar. "Anadolu Dört Yol Ağzı", "Anadolu Gönüller Uğrağı", "Yeni Istikamet", "Istanbul ve Anadolu" gibi yazılardır bunlar. lzmir'e giren ordumuzla birlikte O da Izmir'dedir. Konuk olarak kaldıkları (Jşşakizade Köşkü'nde Mustafa Kemal'le karşılaşır. Yanında Falih Rıfkı da vardır. Izmir'den sonra Bursa'ya doğru yola çıkarlar. Mudanya Bırakışması'nı izler. Mustafa Kemal'in Izmit'teki Basın Toplantısı'na katılır. Yakup Kadri, Mustafa Kemal'in üstelemesiyle 1923 yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde Mardin Listesi'ne girer, oradan milletvekili seçilir. Birçok önemli kararlar alan Ikinci Dönem TBMM'de çalışır. Bir yandan da yazılannı yazar. Yakup Kadri, 4 Ocak 1924'ten başlayarak "Hakimiyeti Milliye"cle (Sonradan Ulus adını almıştır), "Akşam GazetesF'nde de yazmıştır. Özellikle Halifeliğin kaldırılmasında büyük rolü olmuştur. 1926 yılında eski sayrılığı başlayınca yeniden Isviçre'ye gitmiştir. Orada iki yıl kalmış. "Milliyet Gazetesi"nde arada sırada yazarken, "Hiiküm Gecesi" adlı romanı bu gazetede yayımlanmıştır. 1928'de de "Sodom ve Gomore"yi yazmıştır. Yurda döndükten sonra ünlü "Yaban" romanını 1932'de yazmıştır. Ocak 1932'den başlayarak, bir bölüm arkadaşlarıyla ünlü aylık "Kadro"yu yayımlamışlardır. Ismet Paşa'nın bile yazı yazdığı bu dergi, altı okun devletçilik ilkesi yüzünden kimi Halk Partililerinin şikayetlerine yol açmıştır. "Politikada 45 YıFda Yakup Kadri bu durumu uzun uzun anlatır. Dergi kapanınca Yakup Kadri'nin "Zoraki Diplomat"lığı başlar. Tiran Elçiliği, Laney Elçiliği, Bern Büyükelçiliği, Tahran Büyükelçiliği görevlerinde bulunan karaosmanoğlu 1955 yılında emekliolur. 1961 seçimlerinde deManisa'dan milletvekili seçilir. Yakup Kadri, Atatürk'ün devrimci siyasasını benimsemiş, sofrasında çok bulunmuş, harf devrimi, dil devriminin öncülerinden biri olmuştur. Türk Dil Kurumu'nun, Türk Dili Tetkik Cemıyeti adıyla ilk kurulduğunda, 12 Temmuz 1932 günü dilekçe verenlerin başında yer almıştır. Yakup Kadri, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu'nda görevliyken 13 Aralık 1974 günü ölmüştür. Şimdi Gömütü, Beşıktaş Yalıya Efendi Gömütlüğündedir. .Arkasında, kitaplıklarımıza otuza yakın çeşitli türden yazınsal yapıtlar bırakan Yakup Kadri'yi doğumunun 105. yılında saygıyla anıyorum .• S AY F A 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle