03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Şimdi beyaz bir sayfa açma zamanı 2 1 . yy'a eirmek için geriye saymaya başlayan dünyamız, olağanüstü değişimlere, devrimlere sahne olmasına, nice savaşlarbarışlar yaşamasına karşın henüz bu radikal kutuplaşmayı aşabilmiş değil. Yazar Rana Kabbani, kitabında bu amaca hizmet etmeyi amaçlıyor. Kabbani, "Sömürgeci kalıtın inatçılığından kurtulabilmiş bir DoğuBatı diyaloğuna ulaşabilmek için yeniden bir gözden geçirme ve miras alınan pek çok yaklaşımı reddetme yolunda gerçekten ciddi çabaların zorunlu olduğunu çok güçlüce duyumsadım." diyor kitabında. kazınmış ezeli bir çatışma içindedir. Yani kutuplaşmanın özü dindir. Haçlı Seferleri ile asırlarca Müslümanlarla savaşan Avrupa, daha sonra, bir tür Oryantalizm ve emperyal antropoloji öncesi diyebileceğimiz dönemde ürettiği gezi eserleri ile Doğu'ya cephe almış ve bu eserlerde yarattığı "Doğu imajı" ile onu mahkum etmiştir. "Avrupa'nın Doğu tmajı" işte bu gerçeği gözler önüne seriyor. Batı'da, Ingiltere Cambridge'de Ingiliz edebiyatı doktorası yapan bir "Doğulu", Rana Kabbani, kitabında, genelde Ingiliz edebiyatını, özelde de Viktoryan dönemi eksen alarak Avrupa'nın (kısmen) 1001 Gece Masalları ve resimde) Doğu imajını sorguluyor, deyim yerindeyse ırkçı ve kibirli Batı'nın maskesini indiriyor. Söylediğimiz gibi buradaki Doğu, Hıristiyan ve Uzakdoğu değil, Müslüman ve Yakındoğu'dur. Avrupalıların gözünde Doğu'nun Islamla özdeşliğine en iyi örnek James Elroy Flecker'in şu sözleridir: "Doğu'dan nefret ediyorum. Tanrıya şükür, Lübnan Hıristiyan" (s. 21) (sayfa numaraları adı geçen kitaba aittir.) Batı'mn Kirli Sayfasım Gösteren Bir Kitap: Avrupanın Doğu Imajı BEDRİ GENCER çağımıza damgasını vuran iletişim devrimi sayesinde dünyamızın alacağı hal için öngördüğü kavram. Zaman pek de Mc Luhan'ı haksız çıkarmış sayılmaz. Televizyon küçük bir odanın içine koskoca dünyayı getirdi. Bir düğmeye basmakla mesafeler ortadan kalkıyor; karalar, ülkeler, insanlar gözümüzün önünden geçiyor, dünyayı köşebucak tanıyoruz. (Örneğin televizyonda Barış Manço'nun programını düşünün.) Kalkıp dünyanın bir ucundaki ülkeye gitmeye gerekkalmıyor. Insan merak eden bir varlık. Özelltkle aynı evreni paylaştığı hemcinslerini tanımak, insan için her zaman müthiş bir dürtü olmuştur. Peki iletişim araçlannın olmaaığı, insanların ancak yüzyüze temas yoluyla tanışaSAYFA 18 "T he Global Village": KüILSCI Köy. Mc Luhan'ın, bildiği çağlarda bu merak nasıl karşılanıyordu? tşte bu çağlarda insanlar ancak seyahat yoluyla başka coğrafyalara, insanlara vukuf sağlamışlar, gezdikleri, gördükleri yerleri, insanları anlatan gezginlerin eserleri sayesinde bu meraklarını gidermişler; iletişim araçlannın fonkisyonunu bu gezi edebiyatı görmüştür. Yeni kıtaların keşfini sağlayarak tarihe damgasını vuran Kristof Kolomb, Magellan, Marko Polo, Amundsen gibi insanların önemini hepimiz biliyoruz. Tarihte gezi edebiyatının oldukça uzak bir geçmisi vardır. Örneğin 7. yy.'dan başlayarak îspanya'dan Çin'e uzanan ArapIslam dünyasında çeşitli gezilerin yapıldığı bilinmektedir. Burada, geziyi yapan kişinin kişisel macera duygusunun önemli payı olsa da, geziler, daha çok, güçlü ülke ve devletlerin nüfuzunu ifade eden bir eylem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani salt 'yabancıyı tanıma' gibi psikolojik bir etkenin yanı sıra, geziler, güçlü ülkelerce, "nüfuz alanı" dışındaki topraklara yönelik ekonomik ve politik amaçlar taşımaktadır. Ancak bu, sömürgeci bir yaklaşımdan çok, hedef ülkeler hakkında enformatif bir veri arayışını ifade etmektedir. Yukanda, bilınen ilk gezi edebiyatı örneklerinin Doğu'dan çıktığını söylemiştik. Çünkü bu yüzyular, Doğu'nun, Araptslam uygarlığının dinamizmini ifade eden dönemdir. Fakat daha sonra bu dinamizmin yavaş yavaş Batı'ya geçmesi sonucu 1516. yy.'dan itibaren gezi hareketinin Batı'dan Doğu'ya yöneldiğini görüyoruz. 1492'de Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfiyle Batı ilk büyük açılımını yapmış ve ondan sonra gezikeşif sözcüğüne sömürge edimi bitişmiş oluyordu. Doğu ve Batı: Bu sözcükler görünüşte ikı ayrı coğrafyayı anlatsa da, gerçekte, iki ayrı uygarlığı, dini, tarihi, iki ayrı dünyayı ve bunların çatışmasını ifade etmektedir. Hırıstiyan BatıAvrupa, Müslüman Doğu ile tarihin derinliklerinden gelen, bilinç altına Avrupa'b gözüyle doğu Batı'nın Doğu'ya ilk yaklaşımında aslında entelektüel bir arayış söz konusu. örneğin Doğu'nun bir tür hayal aynasına yansımış görüntüsü olan 1001 Gece Masalları, koyu bir ırkçılığın, kasvetin insanların üzerine çöktüğü, Rousseau'nun "Doğa'ya dönüş" çağrısının yankılandığı, düş kurma özlemlerinin doruğa çıktığı 18. yy. Avrupası'nda büyük bir ilgiyle karşılanmıştı. Hıristiyan olmayan başka kültürlerle tanışma özlemi içindeki Avrupalılar için Doğu, bu kültürlerin açık bir mahzeniydi ve Islamın zihinlerde olumsuz bir imaj taşımasına rağmen onun dünyevi, kültürel görünümleri merak ve ilgi uyandınyordu. Doğu'nun hikâyelerde yansıtılan görüntüsü ile gerçek yüzü, edebi imajı ile politik gerçekliği arasındaki farkı gören pek yoktu. Avrupa'nın, Doğu'dan acımasız ekonomik çıkarlar uman emperyalist yüzü, çok sonraları, 18. vy.'ın sonlarında ortaya çıkacaktı. Örneğin romantikler, Doğu'yu, neoklasiklerden çok farklı, irrasyonel, ' .CUMHURİYET KİTAP SAYI Kımıplaşmanın özü J 2 1 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle