23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

diişsel özgürlüğü, şehveti ve kaderciliği içinde son derece renkli bir şekilde algıladılar. Romantiklerin bu özel ve mitolojik Doğusu, yüceltilen zenginliklerin hüküm sürdüğü, zevklerin yaşandığı, kahramanlann gezindiği, puslu ve egzotik bir dünyaydı. (40) Doğu, Batı için pek çok ihtiyacı karşılıyordu. Sözcük (oriental), kendi başına öylesine çok çağnşım (Serazen, sahtekar, 1001 Gece Masallan, Haçlı Seferi, çöl, hazine, Nil, cami, saray, harem, koku, dans, cariye, hamam.Kitabı Mukaddes) yapıyordu ki, böylesi bir hayal fonunun arkasındaki gerçeği görebilmek için kararlı bir bakış gerekiyordu. (21) Batı'nın ulusal kibrinin öne çıkmasıyla birlikte çarpılmaya başlayan Doğu imajı çok sayıda olumsuzluk içerse de, başlıca iki imajın öne çıktığını söyleyebiliriz: Seksşehvet ve şiddetvahşet. (15) Örneğin kişiliğinin bir yansıması olarak Doğu'yu neredeyse yalnızca 'belden aşağı' tasvir eden Burton'a göre, insanların güçlerini üretim ve ilerleme için kullandıklan Avrupa'nın tersine Doğu, yalnızca erotizm ile tatmin olan uluslardan oluşuyordu. (71) Doğu'da insanlar yalnızca zevk ve şehvet için yaşıyordu. Başka halklara bu şekilde yaklaşımlar emperyalist dünya görüşünün bir uzantısıydı. Doğuyu hem seks, hem de bir koloni ülkesi olarak algılamak, birbirini tamamlayan niyetlerdi. (76) Bu yazında özellikle kadının konumu düşündürücüdür. Zaten Viktoryan dönemin dünya görüşüne göre ikinci sınıf yaratıldar sayılan kadınlar, Doğu'yla ilgüi metinlerde ise tamamen aşağılanarak, bir seks kölesi, bir cinsel obje ve meta konumuna indirgeniyordu. Böylece hem bir kadın, hem de bir Doğulu olarak Doğu kadını iki kat aşağılanmış oluyordu. (16, 67) Galland'ın notlarında ise seks ile Doğu'nun vahşiliği iç içeydi. (37, 86) Bu gezginlerin yazılarında tasvir edilen Doğu, kanundışı, zorbalığın ve vahşetin hüküm sürdüğü, acımasız, gaddar, despot ve barbar, insana korku ve ürperti salan bir dünyadır. Doğu insanı her tür hakarete layık (fanatik, yalancı, hırsız, nankör) aşağılık varlıklardır. Özellikle Hıristiyan fanatizmi sonucu Islama olan düşmanlığı zirveye çıkan Doughty gibi yazarlar, ağzını iyice bozarak hakaretin dozunu kaçınyordu. (126) minin hiyerarşik düşüncesinde aynı ölçüde çirkindi. Kolonilerdeki hoşnutsuz yerlilerle fabrikalardaki asi işçiler, değişik giysiler içinde iblisin ta kendisiydüer. (19) Batı, Doğu'yu imgelerken, aslında kendi dünya görüşünü, kendi bilinçaltını yansıtmış oluyordu. (104) Sözgelimi Burton, Avrupalı kadınlar hakkında söyleyemeyeceklerini Doğulu kadınlar için rahatlıkla söyleyebiliyordu. (77) Bu da doğal olarak Batılı insanın çelişkilere, extremlere düşmesine yol açıyordu. Gezi edebiyatı, Batı'nın genel bakış açısını yansıtsa da, önemli ölçüde gezginlerin kişisel özelliklerinin kpmplekslerinin izini de taşımaktadır. Örneğin 19. yy. gezgini görüntü ve manzara, yani coğrafya ile yalnızca yürüyüşüne bir fon oluşturduğu ölçüde ilgüendi. O, yolculuğun yalnızca anlatıcısı değil, aynı zamanda kahramanı idi ve her fırsatta kendinden hoşnutluğunu vurguladı; yani merkezde hep 'ben' vardı. (16) Anlatıların kişisel miraçlann belirlediği bakış açısına göre nasıl farklılaştığına iyi birörnek 1001 Gece Masalları'dır. Erdemin temsilcisi olan Lane ile şehvetin temsilcisi olan Burton'un ikisi de kendi eğilimlerini dile getirebilmek için 1001 Gece Masallan'nı kullanmışlardı ve her ikisinin yazdıkları da Viktoryan dönemin çelişkili eğilimlerini yansıtmaktaydı. (60) birparadoksu da, kafagönül çelişkisidir. Ki bu, meselenin özünü kavramayanlar için çok şaşırtıcıdır. Şöyle ki: Tüm eserlerinde kemikleşmiş önyargı ve şablonlarla Doğu uygarlığını kötüleyen, mahkum eden Avrupa, öte yandan ise, onun kendine benzemesini, taklit etmesini istemiyor, otantizmini korumasını, ayrı dünyaların öylece varolmasını, korunmasını istiyordu. Bir dünya, coğrafya, ve atmosfer olarak Doğu'ya hayran olan Batı, o coğrafyayla etkileşim halinde olan insanlara ise hınç duyuyordu. (21.164) Doğu'nun romantik, egzotik ve egzantrik atmosferi Batılı insanı cezbediyor, fakat dinsel, tarihsel ve politik nedenlerle onun insanına, Müslümanlara duyulan nefret, ayrüığı derinleştirivordu. Batı'nın bilincindeki bu yanlrna, iki dünya arasındaki çatışmayı da ebedi kılacaktı. PoIJtft dengenln değiçmesl Ancak 19 yy. sonlarına doğru Osmanlı tehdidi azalarak geriye yalnızca bir güvensizlik ortamı kaldığında, Batı'nın Doğu'ya karşı tavn da değişime uğradı. Bu politik dengenin değişmesinden sonra romantik bir imge olarak Doğu, artık Batı'nın gözünden düşmüş, cazibesini yitirmişti. Edebi bir imge olarak kullanımı son bııduktan sonra artık Batı'nın Doğu'ya karşı tavrı "Oryantalizm" adı altında kurumsallaşmıştı. Avrupa, daha doğrusu sömürgeci geleneğin ağırlıklı ismi Ingiltere, denetimi altında tutacağı halklarla ilişkilerini derinleştirmek amacıyla oryantalist çalışmaları teşvik etti; din, dil, aile ve diğer kurumlar araştırmaya alındı; Doğu'nun kapsamlı bir envanteri çıkarıldı. Antropoloji diğer bir koldan oryantalizmin amacına hizmet etti. Politikaskeri egemenliğin yanı sıra 'bilgi' de Batı'nın Doğu'ya karşı üstünlüğünü sağlayan önemli bir araçtı. 21. yy'a girmek için geriye saymaya başlayan dünyamız, olağanüstü değişimlere, devrimlere sahne olmasına, nice savaşlarbarışlar yaşamasına rağmen henüz bu radikal kutuplaşmayı aşabilmiş değil. Yazar Rana Kabbani'nin çabası da bu amaca hizmet etmek zaten. Kabbani, "Sömürgeci kalıtın inatçılığından kurtulabilmiş bir Doğu Batı diyaloğuna ulaşabilmek için yeniden bir gözden geçirme ve miras alınan pek çok yaklaşımı reddetme yolunda gerçekten ciddi çabaların zorunlu olduğunu çok güçlüce duyumsadım." diyor. Nedense bu türden çabalar hep Batı'da yetişen Doğu kökenli aydınlardan geliyor. Örneğin Amerika'da yaşayan Filistinli Edward Said, 1978 yılında yazdığı "Oryantalizm" kitabıyla (Türkçe çevirisi Pınar Yayınları, Ist. 1990) ilk ciddi eleştiriyi getirmiş ve Batılı insanın kafasına birçok soru Gezgbıler ve Doğu Viktoryan dönemin baskıcı, otoriter ortamında yetişmiş gezginler Doğu'ya gidince buldukları dünya karşısında kültürel şoka uğruyorlar ve bu dünyayı algılamakta, tanımakta zorluk çekiyorlar, deyim yerindeyse 'çarpılıyorlardı.' Avrupalının Doğu'ya karşı gösterdiği tavır, bir erkeğin bir kadına göstereceği türdendi; ya güçlü bir istek, ya da ret içindeydi. (85) Sözgelimi Avrupa'nın Doğu kadınları hakkındaki duyguları her zaman çok karışıktır. Arzu, acıma, küçümseme ve zulüm duyguları arasında dalgalanıp dururlar. (38) Doğu yolculukları, Ingilizgezginlere, kullandıktan sonra askıya alabüecekleri alternatif bir 'ben', bir kişilik sağlıyordu. Yasaklardan ve sosyal sorumluluklardan kaçabilecekleri, bastırılmış duygulannı, bilinçaltlarındaki arzularını gerçekleştirebilecekleri bir yerdi, Doğu, onlar için. E.W. Lane de Doğu'ya bu sınırlamalardan kaçmak için gitmişti ve Doughty'nin, deyimiyle kısa sürede "Doğu'ya çarpılmış, yoldan çıkmıştı." Nargilesini dönüşte yanında götürmüş ve yemeklerde bağdaş kurup sandalyede oturarak ev sahiplerini çok şaşırtmıştı. (113) Bilinçaltlarındaki çatışmalar, çelişkiler açısından, soylu bir adamın gayri meşru çocuğu olan ünlü Lawrence tipik bir örnektir. Efsanevi Lawrence, hayatı boyunca duygusal gelgitler, zikzaklar arasında savrulup durmuştur. Batı'nın Doğu'ya karşı dikkat çeken çengeli takmıştı. (Said hakkında yakınlarda çıkan biryazı için bak. Envoy to Two Cultures (iki Kültürün Elçisi), Time, 28 Haziran 1993.) Keza, yakınlarda dilimize de çevirilen Semerkand romanıyla Batı edebiyatında Doğu imajını yeniden canlandıran, Fransa'da yaşayan Lübnanlı yazar Emin Maaluf, Newsweek'in kendisiyle yaptığı söyleşide Batı ile DoğuArap dünyasının bırbirlerini yanlış anladıklarından yakınarak artık ön yargılann aşılması gerektiğini söylüyordu. (Bak. Cumhuriyet Kitap, Sayı 198) aslında geçmişte bu tür iyi niyetli çabaların Batılı aydınlardan da geldiği vaki. Örneğin ünlü Doğu Mabedleri'nin yazarı Edouard Scnure. Ona göre, "Işık Doğudan Gelir (Exoriente lux)"se de bugün Doğu'dan yürüyor beyaz ırk. Çünkü dünyanın beyni hep Avrupa. Bütün düşünceler, tasarılar, gelecekler orada oluştuğu için bunalımlar içinde Batı. Oysa asırlar var ki ezeli hakikatlann, ilhamların kaynağı Doğu mabedleri ziyaretçisiz. Onun için büyük buhran çağlarında, ezeli hakikatın kaynağına elimizden geldiği kadar yakınlaşmak ihtiyacını duyarız: "Onun için bu mabedlere koşuyorum. KimDİlir, belki daha aydınlık bir görüşle yeni baştan inşa edilecek olan bu mabedlerden bugünün Doğu ve Batı dünyalarını daha geniş ve daha aydınlık olarak görmemiz mümkün olacaktır. Kendimizi peşin hükümlerden kurtarıp terü taze intibaların akışına terk edelim." (Edouard Schure, Doğu Mabedleri, Paris 1907'den aktaran, Cemil Meriç, Işık Doğudan Gelir, Pınar Yay. Ist. 1984) Evet, iletişim araçlarının gelişmesiyle 'küresel köy'ün iyice daraldığı, insanların "hepimiz aynı gemide yaşıyoruz" hissini gittikçe daha güçlü duyumsadıklan, bitmez tükenmez savaşlar, çatışmalar yüzünden yaşlı dünyamızın iyice yorulduğu, günümüzde artık, DoğuBatı gibi evrensel kutuplaşmaları asıp birbirimizi anlamamız, hoşgörüyle yaklaşmamız şu günlerde moda olan deyimiyle "beyaz bir sayfa açma"mız gerekiyor. Samuel Huntington'un 'Uygarlıklar Çatışması' gibi tezlerinin gündemde olduğu şu sıralarda kitap, daha da önem kazanıyor, (Bu arada antiparantez, kitabın diline de değinmek istiyorum. Kitabın dilinde zaman zaman okumayı zorlaştıran ciddi pürüzler, aksaklıklar var. Sanıyorum, böylesine önemli bir eserin çevirisine veya 'çevirmeni' ne daha özen gösterilmeliydi. Avrupa'nın Doğu imajı, geçen yıl yayımlanan en önemli kitaplardandı. Layık olduğu ilgiyi görmesi dileğiyle... Avrupa'nın Doğu İmajı/ Rana Kabbani/ Çev: Serpil Tuncer/ Bağlam Yayınlan/Istanbull993. SAYFA 19 Uygarbklar çaüçması Doğtfyu belgeleme glrtşiml Olay, aslında görüldüğü gibi değildi. Ünlü 'Oryantalizm' yazarı Edward Said'in de belirttiği gibi, Doğu'yu belgeleme girişimiyle Ban, aslında kendini belgelemişti. Viktorya çağı lngilteresi'nin gezi yazıları, gezginlerin kişisel özelliklerini yansıtmaktaysa da, esas olarak miras alınmış görüşlerin bir özeti idi. Çünkü ırksal yabancılık ile sınıfsal yabancılık, Viktorya döneCUMH'JRİYET KİTAP SAYI 213
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle