Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uktay Akbal, kitabında, on üç şairi, özellikleriyle anlatıyor. Tevfik Fikret'ten, Ozdemir Asaf a, Nâzım Hikmet'ten, Necip Fazıl Kısakürek'e uzanan çizgide, Rıfat Ilgaz'dan, Hasan îzzettin Dinamo'ya, Hüseyin Siyret'ten, Ziya Osman Saba'ya, Celal Sılay'dan, Behçet Necatigil'e, Ruhi Su'cUn, Orhon M. Arıburnu'na. Oktay AkbaVdan anılar ve gözlemler yumağı... Sairlerc Ölüm Yok RECEP BİLGİNER u adı vermiş Oktay Akbal yeni kitabına: Şairlere ölüm yok! Elbette, ölümsüzlük, şairin bedeninde değil, dizelerindedir. Akbal, kitabın önsözünde, şairlerin, sanatçıların, neden ölmediklerini usta kalemiyle anlattıktan sonra "Bu yüzden, gerçek anlamda ölüm yoktur şairlere, tüm sanatçılara" diyor. "Şairler ölmez, şairlere ölüm yoktur" demek, bir avuntu mudur? Kimi şairlerin, kimi değerli sanatçıların ölümlerinde yazılır, söylenir bu sözler. O anlann üzüntüleri içinde de hep dü şünmüşümdür bu sözleri. Inandığım olmuştur, isyan ŞAIRLERE edesim olmustur. önümde bir ÖLÜM Yfllf tabut, tabutun içinde, biraz UITIIUIV sonra toprağa gömülecek o OKTAY|j|AKBAL kimseyi "Hayır, O ölmedi, ya" şıyor" diye nasıl algüayabilirim? Ama, şu elimdeki kitap, başlığında Şairler Ölmez yazılı kitap, sayfalarında gezindikçe, yeniden inandırdı beni şairlerin ölmeyeceğine. Şairlerin sevenleri çoktur, bilirim. Ama, düşmanları da vardır. Bu düşmanlar şiiri sevmeyenlerden oluşmaz, şiirin o büyülü etkisinden korkanlardan oluşur. Işte bu korkulardır, şairleri, sanatçılan öldüren, diri diri yaktıran. Çünkü, bu korkular onlara, zaman zaman, insan olduklarını da unutturur. Mademki şairler ölmez, sanatçılar ölmez, biz öldürelim onları diyesaldmrlar. Sıvas'ta, 37 şair ve sanatçıyı, bu yüzden diri diri yakmadılar mı? Öldürmek, yani yok etmekti amaçları. Ama, o otuzyediinsanın, sadece beölmedi. Insanı insan yapan, duygulan ve düşünceleri değilmi?Oduygular,odüşünceler, bir bedenden çıkar, başka bir bedene ya da bedenlere girer. Yani, bir bayrak yanşı gibi, insandan insana ulanır gider. Ne güzel söylüyorsun Oktay Akbal; şairler, sanatçılar ölmez. ölmeyecek de. Yaksalar, kurşunlasalar, boğsalar da öldüremeyecekler. Bu bir insanca inanıştır; bu inançla değil mi, bugüne de yarına da umutla bakıyoruz. Oktay Akbal ve onuç şalp Oktay Akbal, kitabında, on uç şairi, özellikleriyle anlatıyor. Tevfik Fikret'ten, ozdemir Asaf a, Nâzım Hikmet'ten, Necip Fazıl Kısakürek'e uzanan çizgide, Rıfat Ilgaz'dan, Hasan Îzzettin Dinamo'ya, Hüseyin Siyret'ten, Ziya Osman Saba'ya, Celal Sılay'dan, Behçet Necatigil'e, Ruhi Su'dan, Orhon M. Arıbumu'na. Kimileriyle dost arkadaş, kimilerinin düşünceleriyle, sanat güçleriyle tanışık. Kimileri hakkında izlenimleri, kimileri hakkında gözlemleri var. Hiçbirinin sanat anlayışlarını, ötekinden üstün tutmuyor, sadece, duygu ve düşünce dünvalarının altını çiziyor, şiirlerinden birkaç örnek vererek. Akbal. kitabının adında özetlediği Şairler Olmez gerçeğini kısaca, şöyle tanımlıyor: "Şiirin yaşı yoktur. Ha bin yıl önce yazılmış olsun ha bugün, şiir eskimez. Eskimişse şiir değildir. Geçmişin, çağımızın, hatta geleceğin şairleri bizimdir..." Oktay Akbal'ı ta "önce Ekmekler Bozuldu" kitabını yayımladığı günlerde tanışmıştım. Bilirim dost canlısıdır. Yazarlan, sanatçılan destekler. Hele şairleri çok sever. Çünkü kendisi de, şairdir, şair ruhludur. Şu yukardaki satırlar, şiirsel değil mi? Sadece, vezin bir kafıye mi, söz dızinini şiir yapan, yoksa dil ustalığı ve iç ahenk mi? Gençliğinde şiir yazar Oktay Akbal, sade diliyle, anlatım gücüyle, Türkçe'yi Türkçe gibi yazan ustalığıyla, sürdürmüyor mu şairliğini? Yeni çıkan kitapları, hemen, gazetedeki köşe yazısında değerlendiren, övgüsünü, dostluğunu bol bol gösteren, Akbal'ın, bu son kitabı da, umarım, dergHerde, gazetelerde gereği gibi, değerlendirilir. Şairlerin kimi, daha yaşarken unutulur, kimi öldükten sonra hiç anılmaz olur. Toplumun vefasızlığıdır bu. Hele şiirin, dünya ve ülke koşullarının, insana insanlığını unutturacak kadar gürültülü ortamında, kimbilir kaçıncı sıraya düştüğü günümüzde. Arada bir, kiminden bir dize, kiminden bir dörtlük dökülse gazete, ya da dergi sütunlarına, zamanın koynunda sanki ebedi uykularına dalmış şairlerimizin, hiç adı geçmeyecek yaşamımızda. denleriyandı, yani bedenleri öldü, duygulan, düşünceleri Şalrbı geieceğl Behçet Necatlgll (Üstte), Ruhl Su (Oıtada), Ozdemir Asaf (Mtta) S A Şairlerin dızelerı kıtaplarda da kalsa, o kitaplar raflarda toplanıp dursa da, C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 1 2 Y F A 1 e