25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler onlann perspektiflerinden yararlanarak kendi ortamımıza yepyeni gözlerle bakarsak hayatlarımızda sandığımızdan daha fazla dcrinlik olduğunu görcceğiz. Dünyanın her yöresinde, bizlerinkine benzer ikilemlerle boğuşan insanlarla ortakhğımızı hissedeceğiz. Ve bu mücadelelerdcn doğan, çarpıcı zenginlik ve canlılıkta modernist bir kültürle, ancak kendimizc mal edebilirsek muazzam güç ve sağlık kaynakları barındıran bir kültürle bağ kurabileceğiz. Bakarsınız, böyle geriye gitmek ileri gitmek için bir yol olabilir. 19. yüzyılın modernizmlerini hatırlamak bizlere 21. yüzyılın modernizmini yaratacak görüş ve cesareti verebilir. Dünün modernlilderini kendimize mal etmek hem günümüzün modernliklerine yönelik bir eleştiri hem de yarının ve ertesi günün modernliklerine ve modern insanlarına bir inanç tazeleme olabilir. Bunun için de bu kitabı okumanız gerekiyor. Aşktan Sözettiğimizde Sözünii Ettiklerimiz/ RaymondCarver/Çcvircn ZaferAracagök/lletijitn Yaytnları/ 152 s. Sinema seyircisinin yakın dönemde Robert Altman'ın Short Cuts (Sosyeteden Insan Manzaraları) filmi dolayısıyla tanıştığı Raymond Carver'ın kısa hikâyeleri, olabildiğince yalın ve ekonomiktir. Olağanüstü serüvenlere rastlanmaz bu hikâyelerde, insanlar ve olaylar ilginç bile değillerdir. Carver'ın kahramanları pek konuşmazlar, söylemediklerini abartılı jestlerîe, ani tepkilerle dile getirmeye çahşırlar arasıra. Carver sessizce yöneltir kamerasını insanlara, sadecetasviretmekleyetinir: Hüzünlenen, yalriızlıkçeken, yaralı, alışkanlıklarında boğulmuş, yıkılmış, inat eden, donmuş kalmış, aldatan, pişmanlık duyan... birtakım adamlarla kadınlarkameranın önünden geçerler. Kamera sabittir, teknik gösterilere kalkışmaz, gösterdikJeri hakkında ek bir şey söylemez bize. Gösterdiği sahnelerin yanını yöresini, arka planını; buzdağının deniz altındaki bölümünü tasarlamak, iki fırça izinden bir dünya çıkarmak, her zaman okuyucuya kalır. Içinde yaşamak istemeyeceğimiz, sıradanlığına tahammül edilmez bir dünyadır bu. Katlanılmazlığı bile sıradandır ve sonra sonra bizler de aynı dünyada yaşadığımızı fark ederiz. Okuyun Carver'ın kitabını seveceksiniz. Hamburger Çağı/ Christiane Grefe/ Çeviren: Ogün Duman/ lletişim Yaytnları/272 s I lazla değil hızla yemek... Modern hayatta yemek yemenin ilkesi ve usulü bu: Gerçekten, ayaküstü, hızla atıştırılıyor. Daha çok insanı daha fazla ve daha hızlı tıkındırmaya dayalı fastfood sanayii, gelişmiş ekonomilerin biiyük bir sektörü oldu. Fastfood sanayii yemeğin/gıdanın her aşamasına damgasını vuruyor. Temel gıdaların ve hammaddelerin kimyasallarla ıslahından, mutfak işlemlerinin stanC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 251 dartlaştırılmasına, servisin numaratör aygıtı misâli otomatik bir işleyiş kazanmasına, damakların sııni tatlandıncılarla "terbiye"sine, tüketim kültürünün "başarı", "mutlııluk" gibi mitolojik mesajları da mideye indirten yemek imajlarına kadar... Böylelikle lastfood, bütün yemek kültürlerini, yerel mutfakları muhasara altına alıyor. ABD ve Avrupa'dan Japonya'ya, Latin Amerika'ya, Afrika'ya "global" besin haline gelen hamburger, midelere ve damak zevklerine dönük bu işgalin öncü gücii. Elinizdeki kitap, ulııslararası fastfood sanayiinin devi McDonalds'ı odağa alarak, görünüşte ekmek arası soslu köfteden ibaret olan bu biiyük gücün hikâyesini, ekonomisini, ideolojisini, kültürünü inceliyor. Üretiminden tüketimine. Demokrasi Sürecinde Türkiye (19451980)/ Feroz Ahmad/ Türkçesı. Ahmet Fethı/1 lıl Yaytn/574 s. Feroz Ahmad'm bu önemli kitabı ilkolaraklngilizce'de 1977 yılında yayımlanmıştır. Ilk yayınlandığı tarihten 17 yıl sonra kitap Türkçe baskısı için beş yıllık bir kronolojik eklemeyle dilimizde yayınlandı. Kitap dört bölümden oluşuyor. Ilk oniki bölüm, tek parti döneminin bitişiyle 12 Eylül 1980 darbesi arasındaki siyasal gelişıneleri kronolojik bir sırayla inceliyor. Son iki bölümde ise, 19451980 arasında din ve politika ilişkileri ve dış politikadaki gelişmeler ayrı ayrı ve daha ayrıntılı olarak ele alınıyor. Osmanlı Kimliği/ Taner Timur/Hil Yayın/198 s. TanerTimur, elimizdeki kitabında, Batı'da ırkçı ideolojinin nasıl Öuaaalı KİMİİftl bir kültürel taban üzerinde geliştiğini ve son dönem Osmanlı aydınlarını doğrudan ya da dolaylı nasıl etkilediğini, Batı'da Aydınlanma Çağı'ndan itibaren egemen duruma gelen akılcı ve özgürlükçü felsefenin Doğu'yıı ve Türk'ü nasıl gördüğünü, ayrıca sosyoekonomik ve kültürel değişim sürecine henüz girilmediği dönemdeki Osmanlı kimliğini oluşturan dünya görüşünü inceliyor.. Dostluğa Dair/ Michel Foucault/ Söyleşıler/ Türkçesf CemalEner/ HilYaym/158s. Foucault'nun yazılarından oluşan elimizdeki derleme, Foucault'nun ölümünden kısa bir süre sonra Alman dilinde ve Berlin'de yayınlanmıştı. Bu derlemeyi oluşturma önerisl ise bizzat Foucault'dan gelmiş. Foucault hayranlarının kaçırmaması gerekiyor bu kitabı. )<)Mfltı<ru D a i ı ıllt.MKI KlH ( 4! 1.1 özelliklerini, yazarın ikide bir romana kendini sokmasını vb. taşımayan, gününe göre hayli sıkı bir gözlemci roman. Türk edebiyat tarihinin yeniden yazılmasını gerektirccek bu önemli keşjf, herkcs okuyabilsin diye bir tür "çift dil" yayımlanıyor: Eski dilimizi kumak isteyenler sol sayfaları, gençler ise sağ saylaları. Riiya Mcktupları/ Asiye Hatunl Oğlak Yayınları/ 105 s "Rüya Mektuplan". 17. yüzyılda endergörülebilccek bir "kadın ıiHitasavvıfın gene ender görüleı lecek bir biçimde kendi şeyhin i ı^enmeyerek, başkabirşeyhi n,mesini veonagördüğü rüyalarını mektuplagöndermesini içeriyor. Rüyaların içeriği de çok ilginç. Rüya Mektuplan herkes okuyabilsin diye yine bir tür "çift ' yayımlanmış. Sessizliğin Ilk Sesi/ Adalet Ağaoğlu/ Oğlak Yayınları/221 J Romana hikâye yazarlığından geçmeyen ve bu yüzden de edebiv atımızda yıllardır gözlemlenen gcnel tulumun dışında yer alan Adalet Ağaoğlu'nıın en önemli hikâye kitaplarından biridir "Sessizliğin tlk Sesi". Daha ilk hikâye kitabı "YüksekGerilim"le kendi sesini yakalayan Adalet Ağaoğlu'nun öykülerini okuyun. Çifte Kapıların Ötesi/ Gülayşe Koçak/ Oğlak Yayınlart/191 s. "Çifte Kapıların Ötesi", ruh çö/ümlemenin bugüne kadar dokunulmamışbir alanının romanı. Psikiyatristler tarafından bile tam anlaşılamayan "transferance"ın, yani "aktarım"ın nasıl bir şey ya da bir bağianma olduğunu, belki de "müşteri" gözüyle ama edebiyat diliyle anlatımını okuyacaksınız kitapta. Ayabakanlar/7 Wd Kiremitçi/ OğlakYayınlan/Ah. Aşkı Vatan/ Zafer Hanım/ Oğlak Yayınları/153 s. Aşkı Vatan. Önsöz'de de belirtildiği gibi dönemindeki çogu yapıtta görülen bazı primitif roman Ayabakanlarşairinin sözleriyle "metinlerin aralarında (Evet, bazen de rastlantısal) ilişki(sizlik)ler belirdikçe yinelenen tek vurgunun uygarlık olgusu karşısında duyulan korku ve hayranlık olduğu" görülen sıkı bir ilk kitap. Tuna Kiremitçi'nin bu kitabı ileride yazılması muhtemel kitapların ayrışacakları bir prizmanın toplamı olduğunu kanıtlıyor. Tuna Kiremitçi elimizdeki kitabıyla 1994 Yaşar Nabi Nayır Ödülü'nü kazanmıştır. • S A Y F A 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle