19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tahir Alangu'nun derlediği 'Keloğlan Masallan* yayımlandı 'Herkes uyur Keloğlan uyanık Keloğlan Masalları / Tahir Alangu / AFA Yayınlan / 184 s. 8.500 TL. / CKK Kod No: 011.120 KELOĞLAN MASALLARI TAHİR ALANGU KONUR ERTOP 1967) şimdilik bu alandaki en genış derlemedir. 1973 haziranında yitırdiğimiz eleştirmen, edebiyat tarihçisi T. Alangu'nun söz konusu kitabı, ölümünün 17. yıldönümünde Afa Yayınları arasında yeniden basıldı. Bu basımda yazarın notları arasında ele geçen Keloğlan ile Padişah Kızı adlı masalın da eklenmesiyle metinlerin sayısı 19'a ulaşmıştır. Alangu'nun masallannı nereden, nasıl derlediğirii bilmiyoruz. Sağlanan malzeme dil ve anlatım bakımından ne yolda işlenmiş, nerede ne gibi değişiklikler yapılmıştır? Acaba yapıtın kaynağı daha önceki derlemeler midir? Araştırmacı bize bunları açıklamıyor. Ancak 40 yıla yakın süredir Türk masalları kapsamındaki hemen bütün çalışmalar gibi P. N. Boratav'ın W. Eberhard ile birlikte hazırladığı ünlü Typen Türkkıscher Volksmaerchen'den (Türk Halk Masallannın Tipleri, 1953) yararlandığını öğreniyoruz. Alangu kitabının dipnotlarından birinde şöyle diyor: "Bu araştırmayı (Boratav'ın planladığını haber verdiği tip araştırmasını) TTV'nin yayın yılı olan 1953'ten bu yana, 13 yıl bekledikten sonra eskiden beri notlarını ve metinlerıni derleyerek hazırladığım bu araştırmayı yayımlama gereğini duydum. Yer yer onun temel düşüncelerine dayandığımdan, benim bu öncü araştırmanın, ana çizgileriyle Sayın P.N. Boratav'ın ulaşacağı sonuçlara karşı olmayacağını umuyorum." Alangu'nun "yeni bir toplum aşamasının masal yolu ile yüceltilmiş örnek tipi" saydığı Keloğlan'ın kişiliğindeki "grotesk" yanı araştırması, çahşmasının ilginç yanlarından biridir. Yazar bu masal kahramanının kişiliğinde şu farklı niteliğin de altını çizmektedir: "Keloğlan, sırası gelince kötülük yapmaktan çekinmeyen, katı yürekîi, kaba bir tiptir. Bu çizgilerle beTahir Alangu 1973 haziranında ölen Alangu, Keloğlan'ı "yenı bir toplum aşamasının masal yolu ile yüceltilmiş örnek tlpı" olarak nıtelıyor. liren karakter, bizim en çok rastladığımız masal tipindeki padişahın en küçük oğlu olan kahramanın tam karşıtıdır. Keloğlan, hemen daima sert, merhametsiz, kaba grotesk yöntemlerle serüvenlerini başarılı bir şekilde sona erdirebilmektedir." Ayrıca, "Keloğlan, durmadan haksızlıklar, kötülükler yapan kimselerin karşısına pervasız bir atılganlıkla çıkmakta, iyisini ve kötüsünü ayırmadan onlara, kullandıkları aynı silahla mukabele etmektedir. Diğer masalların kahramanları amaçlarına erişebilmek için, büyüye, büyülü araçlara, tabiatüstü güçlere baş vurmak zorunda kaldıkları halde, Keloğlan masallarında kurnazlık, hilekârlık, ataklık, beceriklilik iş görür araçlar haline gelmiş, toplumun her katından kötüler, köse değirmenciler kadar, padişahlar, hatta devlet bile onun karşısmda yenİK düşmeye başlamışlardır. Günde birkaç insanhk tayını olan korkunç devden halkı kurtaran, eskiden olauğu gibi artık prensler ve şehzadeler değil, Keloğlanlardır." Alangu Keloğlan masallannın tarihini XVII. yüzyıl diye belirliyor. Bu ürünlerin günümüz öyküleriyle yakınlığı üzerine de şunları söylüyor: "Çağımızın hikâye türlerine iyice yaklaşmış, artık toplum çatışmalarını ifade edecek bir yeni öz kazanmışlardır. Bu masalların kahramanı Keloğlan ise akılcı, kendini töreyle bağlı saymayan, diğer masallardaki batıl inançlara bağlı tiplere karşı bir yeni tip olarak ortaya çıkmaktadır." Türk masallannın toplu yayını yazık ki hazırlanabilmış değildir. Bu büyük oylumlu çalışma gerçekleşince Alangu'nun kitabındaki masallara başka metinler de eklenecek ve Keloğlan'ın kişiliğinin daha farklı yanları da göz önüne serilecektir. D S A Y F A 5 Türk tnasallarının padişah, şehzade, derviş, peri kızı, dev anası, Arap, köse gibi kahramanları arasında Keloğlan'ın önemli bir yeri vardır. İtilip kakılan, aşağılanan bu sevimli delikanlı zekâsıyla güçlükleri yener, tuttuğunu koparır, kötüleri alt eder, sonunda bütün isteklerini gerçekleştirir. Yoksul anacığıyla birlikte toplumun en alt tabakasında yaşarken padişahın kızıyla £vlenmeyi mi aklına koydu, bunu gerçekleştirdiği gibi tahta da geçmeyi başanr... XLX. yüzyıldan beri yapılan masal derlemelerinde Keloğlan'ın başından geçenler de yer almış; zaman zaman Keloğlan masalları ayrı kıtaplarda bir araya getirilmiştir. M.Z. Koreunal'ın 1936'da, N . Tezel'in 1938'de çıkan kitapları bunlar arasındadır. 19491980 vıllarında yayımlanmış Türk Folkjor Araştırmaları dergisinde F. Akçan, V. Arseven, Ü.Ş. Dirlik, Ş. Elçin, E.C. Güney, S. Sakaoğlu, S. San, O. Saygı, N . Kartal gibi araştırmacıların derlediği Keloğlan masalları bulunmaktadır. Bu adlardan. sonuncusu Keloğlan'ın Allı Gelini (1976), Arslan Keloğlan (1977), Keloğlan Geldi (1978) gibi yapıtların da sahıbidir. Tahir Alangu'nun "Keloğlan Masalları: Mitostan kurtuluş gerçeğe yöneliş" başlıklı incelemesi konuyla ilgili en önemli çalışma olduğu gibi bu incelemenin yer aldığı Keloğlan Masalları (Keloğlan Yayınlan, 224 s., T B i Keloğlan ile padişah "Sabah oluyor, padişah uykusunu alıp oğleye doğru uyanıyor. Çubuğunu, kahvesini içiyor da aklını fikrini bir parça toparhyor. Ta bışından alıp, olup bitenleri, gelmi; geçmısi, hele gecenin bir vaktinde başına gelenleri birer birer düşünüyor, ıkişer üçer tartıyor. Sonunda şu düzenbaz, hilebaz, oyuncu ve de düzenci hırsız meselesine gelip dayanıyor. Enini boyunu ölçüp işin aslını faslını anlıyor. Hemen dört bucağa, çarşıya, hem de pazara tellallar çıkarmış. Vezirimi tavana çeken, saray devesini pasurrru eden, can alıcı Azrail kılığına giren, gıindüzler duzenbazı, geceler hırsızı her kim ise bağışladım, aman verdim. Rütbe ve nıevkı vereceğim, kızımla da evereceğim. Duyduk duymadık demeyin. Diye ortalığa iian ettirmiş. Tellallar bağırıp dolaşırlarken Keloğlan çarşıdaymış. Anlamıs, dinlemiş de durup bir düşünmüş, İki sınarmıj. Saraya gidip padişahın karşısına çıkmış. Padişah bunu görünce, hem gülmüş, hem de bir kel kafada bu kadar akıl fikir, oyun düzen olmasına saşmıs şaşmı; da kalmı;. Hemen baş vezirine yol verip Keloğlan'a makam vermiş. Kızıyla da evlendırmiş. Devlet işlerini Keloğlan'ın aklına, tedbirine bırakmış da sarayının bir köşesine çekilmiş. Keloğlan da ördekçı kocakarıyı unutmamış. Saraya aldırmış. Yeyip içip hoş geçmişler. Bize de adlarını, masallarını koyup göçmüşler." C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle