Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
s 1 Lenin'in British Library'deki çalışma belgeleri bulundu Yazarın anlatım belası Sanatın hangi dalında olursa olsun, çoğu sanatçı için "yaşamın izdüşümü" olarak nitelenen sanat yapıtlarının şu ya da bu açıdan değerlendirilmesi bir yana, bu yapıtlara eleştirilcr de getirilmesi, hangisi olursa olsun, ilgi alanı içindeki sanat yapıtına, bu yolla da sanatın kendısine yeni ufuklar açmaya aday "güçler birikimi" niteliğini taşır. Bu bakımdan, sanat yapıtlan üzerine yapılan değerlendirme ve saptamalarla elejtiriler, tıpkı sanatın kendisi gibf "sımrlanamaz"lığın güvenliğini sağladığı, gtiçlü bir "dokunulmazlık" taşımaya hak kazanırlar. Sanattaki "sınırlanamaz"hğı "tebdil, tağyir ve ilgaya" yönelik değerlendirme, saptama ve eleştîrıler, kuşkusuz beraberlerinde kendi "dokunulmazlık"lanna ilişkın "ilga" girişimlerini de getirebilecektir. SÖzünü etmek istediğimiz "Cumhuriyet Kitap"ta Zekı Coşkun imzasıyla yayımlanan ve Mario Levi'nın "Bir Şehre Gidememek"ini konu alan değerlendirme yazısıdın Sayın Zeki Coşkun'un ilgiyle okuduğumuz söz konusu yazısındaki birçok saptamalarını saygıyla karşıiamayı boyun borcu sayarken, "Bir Şehre Gidememek"in dili konusunda getirdiği eleştirilere aykırı düşünceler taşıdığımızı kaydetmeyi yine aynı türden bir borç sayıyoruz. Coşkun, yazısında "bilmek" ekinin dilirni/de "yeterlilik" beliti pluşu nedeniyle M.Levi'ce yanlış ya da gereksiz kullanıldığını kaydederken 'îyazmak" ekinin de "ramak kafma" değerini taşıması nedeniyle "düşünselduygusal" fiillerde kullanılmasındaki yanlışın altını çiziyor. Coşkun'un işaret ettiği "bilmek" ekinin dilimizde "yeterlüik" dışında ve yaklaşık aynı yaygınlıkta "olasıhk" beliti de olabileceğini şöyle bir ammsattıktan sonra, bizim özenle üzerinde durmak istediğimiz konu, belki Mario Levi'nin anlatım biçimiyle gün yüzüne çıkan, ama şu aşamada onu da aşan bir ölçekte degerlendirilmesi gerektiğine inandığımız sanatçının anlatım zorluklarına katılım zorunluluğumuzdur. Yaşamın izdüşümünü vazın sanatı yoluyla gün yüzüne çıkaran sanatçının en büyük engelı, kuşkusuz kullandığt dil hangisi olursa olsun, o dilin yerleşik kuralları ve yaygın kullanım biçimleridir. Yazma serüvenine atılan her kişinin de hemen kabul edeceği gibi "dil", yazarın tüm "ben"inin devinimlerini alabildiğince kısıtlayan ve kaçınılması olanaksız bir tür "pranga" gibi, yazara yaşamı boyu en güçlü "engel" olarak eşlik edecektir. Yazar, bu durumda anlatım belası uğruna, dil prangasının zincirlerini kırmaksızın zorlama ödevini yüklenme zorunluluğunu ve kaçınılmazlığını * duyumsayabilen kişidir. Kuşkusuz bu duyumsama, yapıtı bir tür "kompozisyon ödevi" olmaktan çıkaracak ve en azından "anlatım özgürlüğü"ne aday kılacak bir kudret olarak değer bulacaktır. Sayın Zeki Coşkun'un "Bir Şehre Gidememek"in dili nedeniyle açtığı kanalda, ama bu kez ona aykırı yol alıyor ve diyoruz ki: Yazar, sözcükleri beyninin içınde cam macunu kıvamında tutup, her cümlede onları yeniden biçimlendirme zorunluluğunu duyan kişidir. Kullandığı dil hangisi olursa olsun, sözcüklerin ve dil kalıplarımn yetersizliğinin ıstırabını yüreğinin derinliklerinde duyumsayamayan, dilini kullanırken, onun kemiklerini "çatırdatma" zorunluluğunu duymayan, kısacası, kullandığı dille uzlaşmazlığı olmayan kişi, yazarlıktan nasibini almanııştır hiç. Konuya bir de bu açıdan bakınca, Sayın Zeki Coşkun'un da bize katılmakta gecikmeyeceği urnudu ve saygıyla. Vtauf Attıırta* Bay Oulianoffa bir bilet kim Devrimi'nin önderi Vladimir Ulyanov ya da V.l.Lenin, bir zamanlar, Britanya Müzcsi'ndeki (British Museum) kütüphaneyi, gördüğü en iyi kütüphane olarak tanımlamıstı. Lenin'in Britanya Kütüphanesi'nden (British Iibrary) yararlandığı biliniyordu. Ancak kütüphanenin okuma odasına girme izni niteliği taşıyan ve üzerinde Lenin'in adı buljnan biletin izine bugüne kadar r.ıstlanmamıjtı. Lenin, yirminci yüzyılın ilk yıllarında birçok kez Londra'ya gitmişti. Eldeki bilgilere bakılırsa Lenin, 1902 yılmda, Çarlık polisini anlatmak için kullanmakta olduğu Jacob Richter adıyla Cenevre'den Ingiltere'ye gittiği sırada da kütüphaneden yararlandığı biliniyordu. Ama kütüphaney e girdiğine ilişkin belgelerin kaybolduğu sanılıyordu. British Library'nin (eski adıyla British Museum Library) Rusça bölümü yöneticilerinden Robert Henderson, geçenlerde bu esrarı çözdü. Henderson, 1908 yılının dosyalarını incelerken Vladimir Ulyanov'un adının Fransızca yazılışına bakmayı akıl etti. Gerçekten de Vladimir UJyanov'un adı kütüphane dosyalarına "Vladimir Oulianoff" biçiminde yazılmıştı. Roben Henderson, daha sonra, kurdeleyle bağlanmış bir kâğıt tomarını açtığında Lenin'in British Library'de çalışmak için gönderdiği başvuru mektubunu buldu. Mektup 18 Mayıs 1908 tarınini taşıyordu. Londra'dan, 21 Tavistock Place adresinden British Museum'un müdürüne gönderilmişti: "Mesleğim yazarlık. Rusça yazdığım kitaplarımdan ikisini, genellikle oturduğum Cenevre'den British Museum'a daha önce göndermiştim (yazarlık adım Iljin). Şu sıra Lonra'da bulunmamın nedeni, yeni Ingiliz ve Alman felsefesini karşılaştırmalı olarak incelemek. Londra'daki ev sahibimin yazdığı tavsiye mektubunu da gönderiyorum. British Museum'un okuma odasında çalışmam için gerekli bileti sağlarsaruz çok minnettar kalacağım..." Lenin'in kendi başvuru mektubuyla birlikte yolladığı tavsiye mektubuysa J.J.Terret imzasını taşıyordu: "Size başvurmakta olan Bay Oulianoffu yakinen tanıyorum. Sizden bir okuyucu bileti rica eden Bay Oulianoffun gerçek amacının araştırma yapmak olduğuna inanıyorum..." Ne var ki Henderson'ın edindiği belgelere bakılırsa Lenin'in 1902 yılında kütüphaneve John Terrett imzalı bir tavsiye mektubuyla yaptığı ilk başvuru geri çevrilmişti. Tavsiye mektubunda John Terrett'in sosyalist risaleler yazan biri olduğu ve tavsiyede bulunabilecek kadar "tanınmış bir kişi" olduğu belirtilmişti. Terrett aynı zamanda tavsiye mektubuna tarih atmayı unutmuş ve adresinde ufak tefek bazı yazım yanlışları yapmıstı. Henderson, "British Library'de çalışma yapmak isteyen bir okur, bundan daha kötü bir tavsiye mektubuyla basvuramazdı" diyor. Nitekim kütüphane yönetimi Lenin'e, Terrett'in tavsiyesinin kabul edilebilir nitelikte olmadıeını bildirmiş. Bereket Lenin, daha sonra kabul edilebilir bir "tavsiyeci" bulmuş kendine. The Social Democrat'ın (Sosyal Demokrat) yayın yönetmeni Harry Quclch'in tavsiye mektubu kabul edilmiş. D S A Y F A 3 E AMülhalıknnda Sok Balra Apt No. 19/3 EmnkuyİSTANBUL Tel 352 20 57359 72 56 Kitap okuma günü Okuma alışkanlığına ilişkin düşüncelerin devamlı olarak yazılması, tartışılması ilk bakışta bu yazının biraz itici gelmesine neden olabilir. Ama kültürsüzleştirme çabalarının egemen olduğu eünümüzde kitabın yok edilmesi gibi bir son ereğe nızla yaklaşılması, bu gibi tartışmaların devamlı olarak gündemde tutulmasının gereğini ortaya koymaktadır. JCitabı yok etmek için kullanılan mekanizmalar gerekenin ötesinde iyi gelişmiştir. Düşünen, okuyan, târtışan değil ezberleyen insan tipinin yaratıcısı olan eğitim sistemi, kitap alışkanlığının yaygınlaşıp kökleşmesini olanaksız kılmıştır. Bilimsel nitelikteki yapıtlar erişilmesi güç duruma getirilmiş, edebiyat ise boş zaman eğlencesi gibi gösterilmiştir. Bütün çıkmazlara tepki olarak bir günü "kitap okuma günü" olarak ilan etmeye ne dersiniz? Kitap ödüllü bulmaca Hazırladığımz bulmaca için Cumhuriyet Kitap okurları ve kendi adıma sizi kutluyorum. Bize zevkli, bir parça yorucu, ama güzel zamanlar yaşatan bulmacanız için teşekkürler. Cumhuriyet KİTAP l ' Sartıbı Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş adına Nadlr N M H i Genel Yayın Müduru HaMn Ctmal [ ı Müessese Müdüru EmlM Ufakhgll : l Yazı Işlen Mudürü Okay fiâMinln : Yayın Yönetmenı M a l Oıtar I > Yayın Sekreten MAıtit BalabanlıUr ı Reklam Müdüru kn» D ı ı m n Grafık Yönetmen H U M Ikctr 1 annm bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver. KonfiçyOs CUMHURİYET K İ T A P SAYI 22