23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çılgın partilerin gözbebeği ^lence Bitti / Maureen Freely / Çeviren: Püren Özgören / Iletişim Yayınları / İ 9 3 s. / 13.500 TL / CKK Kod No: 066.123 SUAT KARANTAY 196O'lı yıllarda Hector Cabort, Woodrow Koleji'nın (Robert Ko lej) en popüler profesörlerinden birı, Kolej'in çoğu Amerikalı öğretim üyelerinin yaşadığı Rumeli Hisan'nda verilen partilerin en aranılan kişisidir. Ayıkken iyi bir eğitmen, koca, baba, dosttur Hector ama içmeye görsün ki sürekli içer bu insan saldırgan, rezil biri olup çıkar. "Tepe"de (Kolej ve bitişiğindeki Rumeli Hisarı) yaşayan birçok kişiyi alkole itmiş, çevresindeki kadınların çoğuyla ilişkiye girmiş, kentteki otel, lokanta ve barların nemen hepsinde rezalet çıkarmış, her tür çılgınlıkla başı çekmiştir. En renkli serüveni de her yıl Nobel'de bir ayin gibi yinelenen "Kaz Alma Günü"dür. 1962'de Nobel partisi için kente kaz almaya inen Hector'un iki Amerikalı profesörle Çiçek Pasajı'nda başlayan bu serüveni, Rejans'ta ve çeşitli barlarda, Aşiyan'da bir randevuevinde (frengi kaparlar burada) sürer. Bursa'ya uzanan bir yolculuktan sonra bir Türk hamamında Hector'un arkadaşlarından kurtulup üçüncü günün sabahı, Bebek Karakolu'ndan çaldığı Türk bayrağına sarınmış, eve çıplak dönmesiyle noktalanır. Bu Hemingway'vari Amerikalı, 1%9'da verilen büyük bir partide annesinin ölümüne neden olur ve bir süre sonra hatalarını onarmaya girişiralkolle savaşını kazanır, Tanrı'ya inanmaya başlar, ödün vermez bir ahlakçı kesilir. Onu eski kişiliğiyle seven dostları ihanete uğramış sayarlar kendilerinı; Hector bu yüzden "Tepe"nin en nefret edilen kişisi olup çıkar. 1970 yılı başında ülkesine dönüp kendini hayır işlerine adar. Kitaptaki olayların hemen tamamı 1969 yılında geçer. Son bölümde Hector, 1982'de, üç günlüğüne İstanbul'a gelir. Dostları onu bağışlamaya hazırdır, ama Hector yeni kişiliğinden ödün vermez. Herkesi beraberinde Âmerika'ya götürmeyi düşler. Eski kansının "Parti bitti" sözleri, yıllar önce sarhoşken İstanbul'u fethetme girişmini anımsatır Hector'a birden tüm yasamını boşa harcadığını kavrar. Eğlence Bitti (The Life of the Party, 1984) 1952 doğumlu Maureen Freelv'nin ikinci romanı. Freey, babasının Robert Koleji'ndeki görevi nedeniyle sekiz yaşında geldıği İstanbul'da ilkgençlik yıllarını geçirmiş, İstanbul deneyimlerini bu romanda malzemeye dönüştürmüştür. Kitap, maaşları dolarla ödenen "Tepe"deki Amerikalı azınhğın çarpıcı dünyasını sergiler; çılgın partiler, yoz ilişkiler, sarhoş kavgaları arasına beyin yıkama, kültür emperyalizmi gibi ciddi konuları da serpiştirir yazar. Hector, Türkiye'deki varlıklarını bir grup kızgın öğrenciye şöyle açıklar: "Yalnızca macera arıyorduk. Burada kalaık, çünkü daha iyi bir hayatımız oldu. Burayı sevdik. Hepimiz. Kalma nedenimiz de bu. Tarihi ve eelenekleri olan, komşuluğun sürdüğü, üstü açık lokantaların bulunduğu, alışverişin pazarlarda yapıldığı ve herkesin hâlâ yaşamaktan zevk aldığı bir ülkede yaşamanın bizler için ne büyük nimet olduğunu bilemezsiniz." Kendini toparlamaya çalıştığı dönemde olajyi'Iİ KI ı \ I iv'H l\ 'Eğlence Bitti': Robert Kolej ve Rumelihisarı tanıkhklan... Maureen Freely, "Eğlence Bıttı" adlı kıtabında yer yer basanlı Bebek. Boğazıçı Rumeli Hisarı betımlemelerı yapıyor Ama Freely'nın asıl anlattığı maaşları dolarla ödenen "Tepe'dekı Amerikalı azınlık ya farklı gözlerle bakmaya başlar Hector ve Amerikalı dostlarına: "Ben buraya ait degilim. Sizler de öylc" der. 1982'de Emin Bey'e yazdığı mektupta: "Belki de biz oraya hiçbir zaman ait olmadık.... Belki de Batı eğitiminin Türkiye'ye umutsuzluk getirdiği iddiası doğrudur..." sözleriyle kuşkularını dıle şetırir. Ama sorun bu yüzeysel bırkaç tümceyle geçiştırilmij olur. Yazar, Türkiye aydınlarının dramına da aynı sığlıkla yaklaşır. Emin Bey'le Haluk'un çekişmeleri bir farsa dönüşür; siyasal ortamın kampusta yol açtığı cadı kazanı anlamsız, bezdirici boyutlara varır; Ermeni soykırımı gibi ögelerin araya sıkıştınlmasıyla kitap uzayıp gider. 60 a yıllann politik kargaşa ortamı yer yer ön plana çıkarak artık millileştirilmek istenen kolejde forumlar, boykotlar, Amerika karşıtı gösterilerle, sağ sol hizipleşmeleriyle, kentte bombaîamalar, cinayetler, adam kaçırmalar, dayanışma yürüyüşleri vb.yle duyurulur okura. 70'li yıllann siyasal çalkantılarıysa daha kısa, 12 Eylül öncesi ve sonrasına değgin yüzeysel gözlemlerle verilir. Politika dışı düzlemae Türk toplumu köje dönücüler, rüşvet, bcyin göçü, trafik anarşisı, Türk sosyetesinin sığlığı, Atatürk'ün müzik anlayışı gibi her tür konuya değinerek şematik biçimde sergilenir. İzleksel bir bütünlükten yoksun kitapta İstanbul kenti de kartpostal görüntüleriyle, egzotik bir mekân boyutlarıyla kalır. Büyük yazarlann, ozanlann yapıtlannda, onları büyüleyen kentlerin capcanlı birer kişilik kazandıkları, mekân olarak incelikle kullanıldıkları görülür. Durrell ve Kavafis'in İskenderiye'si, Balzac ve Beaudelaire'in Paris'i, Gogol, Dostoyevski ve Blok'un St. Petersburg'u, Venedik'te ölüm'de Thomas Mann'ın duyurduğu Venedık kentı... Ruhları, renkleri, kokularıyla yaşayan kentlerdir. Freey, bu bağlamda, en önemsiz gözlemlerini dahi kullanmadan edememiş. Yer yer başarılı Bebek, Boğaziçi, Rumeli Hisarı betimlemelerine rastlanmıyor değil kitapta. Ama Asya yakasında, güneş batarken kızıla boyanan camlara sıkça değinildığinde de insan Yahya Kemal'i anımsamadan edemiyor. Eğlence Bitti bu metropolün zengin panoramasından, karakter düzleminde olmasa da ilginç tiplemeler sunuyor okura: Hector'un, İstanbul'dan kaçıp İskenderiye'de kısa bir fahişelik döneminden sonra ABD'ye geçen ve şansı dönüp zengin olan, "Belki birgün Istaabul yine bizim olur" hayalleriyle yaşayan Rum asıllı annesi Aspasia, müzik öğretmeni geçkin eşcinşel Ralph, Hector'un sonradan rahip olan yoz babası İngiliz Philip Best, Ermeni eündelikçi Siranuş, her türlü ahlaksızlığa tanıklık edereK büyümüş sorunlu profesör çocukları, her evliliğinde din değiştiren yaşlı sosyete dilberi Jozefın Dalman, MİT ajanı polis Ismet, Türk bohemleri vb... Oysa, örneğin, "Onuncu yaş gününe dek öyle çok yıkım görmüştü ki yıkılmış hayatlar onu hiç ilgilendirmiyordu artık" gibi havadan kalan saptamalarla geçiştirilen Margaret uginç bir karaktere mâlzeme oluşturabilirdi. Yer yer inanılırlık sınırlarını zorlayan kişi ve olaylann yanı sıra (Ashe'lerin partisindeki Hollywood'vari insan mozayiği; sınıfa giren mütevelli heyeti üyelerinin Hector'u sıraların üzerinde öğrencileriyle dans ederken yakalamaları; Aya İrini'nin damında, Avasofya'nın kubbesinde yapılan piknikler; görevlendirildiği köyde muhtarın kızıyla nişanlanan Barış Gönüllüsu Amerikalı vb), yazar cinsel sapkınlıkların ve rezaletlerin de dozunu kaçınyor. Bir "bestseller" ritmiyle gelişen Eğlence Bitti, sunduğu farklı ekinsel tatlar nedeniyle Batılı okur için ilginç olabilir; Boğaziçi Üniversitesi'nin özelikle 6O'lı ve 70'li yıllarını iyi bilenler kitapta pekçok tanıdık yüzle karşılaşacaktır. Eğlence Bitti, Hector'un boşa geçen yaşamının kısa, buruk muhasebesiyle noktalanır. Kitap, bu ani aydınlanmayı haklı kılacak derinlik ve bütünlüğe sahip değil ne yazık ki... D CUMHURİYET K İ T A P SAYI 22 S A Y F A 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle