Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Melville denizde geçen öyküler yazmîşt Beyaz Balina'nı peşinde Herman Melville'in yaşamı düzgün bir yaşam ve serüven ikilemi arasındaki gelgitlerle doludur. İRİS KANTEMİR aşadığı çağda, gerçek konumlarda gerçek dışı sanılacak denli değişik yapılara sahip karakterlerin yaşadığı rcnkli olayları anlatan bir yazar olarak tanınmıştı H e r m a n Melville. Çok kişiye ürkünç, ama çekici gelen bir bilinmezde, denizde geçen sürükleyici öyküleri kendine özgü bir dille anlatan iyi bir öykücüydü yalnızca. Gerçeğin karanlık yüzünü, örneğin kötüyü, tutkuyu ve intikam duygusunu, bireyin kaçınılmaz yazgısını irdeleyen dostu Nathaniel H a w t h o r n e ve kısıtlı bir çevre dışında, Melville'in derinliğini, insan yapısını oluşturan güçleri ve doğayla insan arasındaki sonsuz savaşı ne denli iyi kavradığını ve çok boyutlu ele aldığını çoğu kişi anİayamaz ve Melville, Amerikan İç Savaşı'nın başladığı yıllardan Birinci Dünya Savaşı'na dek unutulur. 20'Ti yıllardan sonraysa, özellikle Raymond Weaver ve D.H.Lawrence gibi yazarların ve eleştirmenlerin ilgisini çekerek gittikçe artan şaşırtıcı ve neredeyse büyüleyıcı bir etkinliğe kavuşur. Herman Melville İ819'da New York'ta doğar. Babasının 1832 yılındaki iflası ve ani ölümüne dek sorunsuz bir çocukluk geçirir. Ondan sonraki yaşamıysa ekonomik zorlukları yenmek ve ailesine katkıda bulunmak için ülkesinde değişik dairelerde göreV yapan bir beyefendi ya da hiç vazgeçemediği deniz ve macera tutkusuyla toplumdışı bireylerden ve suçlulardan oluşan balina avcılarıyla, Güney Pasifik, Güney Amerika ve Galapos Adaları gibi yerlerde geçer. Y Melvılle'in "Moby Dıck"ı, ılk kez 1926'da "Denız Canavan" adıyla sessız sınemaya aktarılmıştı Ancak daha sonra, romanın ılk sesli yorumu çok daha etkıleyıcı oldu "Moby Dıck'ın seslı fılmınde Kaptan Ahab'ı John Barrymore (ortada) oynadı P O R T R E M E L V İ L L E Yoksulluk içinde öldü 1819 yılında New York'ta doğan Herman Melvılle'in babası bir tuccardı. Melville önceleri kırsal kesımde bir süre çalıştı. Daha sonra öğretmenlik, balina avcılığı ve Amerikan gemilerinde tayfalık yaptı. Kendi deneyimlcrine dayanarak yapıtlar verdi. White Jacket romanında gemilerdeki kırbaç cezasının kaldınlmasını savundu. En ünlü yapıtı Moby Dick'tir. Yajadığı sürede değeri pek farkedilmeyen Melville, 1891 yıhnda yine New Yx)rk'ta yoksulluk içinde öldü. Yapıtları: Typce (1846), Omoo (1847), Redburn (1849), White Jacket (1850), Moby Dick (1851), Pierre (1852), Israel Potter (1855), Piazza Öyküleri (1856), The Confidence Man (1857), Clarel (1876), John Marr ve Diger Denizciler (1888), Timoleon (1891). Şu anda Turkçe'de yalnızca Moby Dick adlı romanı , bulunuyor. Moby Dick / Çcviren: S.EyuboğluMina Urgan / Cem Yayınevi / 564 s. / 20.000 TL. 1842'de çalıştığı gemıdeki koşullar dayanılmaz hale gelince Marquesas'ta gemiyi terk eder, vahşi Typee'lerce tutsak alınır, bir Avustralya balina avcı gemisince kurtarılır, gemide kaptana karşı gelir, yargılanmasına yakın kaçmasına göz yumulur, denizci bir arkadaşıyla bir süre Moorea ve Eimeo adalannda kalır ve Havai Adası yöresinde zıpkıncı olarak çahşır. 1844'te yurduna döner, daha ileriki dönemlerdeyse deniz tutkusu onu yeniden aralıklı olarak denize açılmaya zorlayacaktır. Bu deneyimlerden ilk yapıtları Typee (1846) ve O m o o (1847) doğar. Bu öyküler anı, hayal gücü ve mizah karışımı renkli olaylara değinirler. Hayal gücü o denli özgürce kullanılmıstır ki öykü inandırıcılığını bazı bölümlerde yitirir. Bu yapıtları izleyen Redburn (1846) ve White Jacket 'ta(1850), Melville'in karmaşık yönü ortaya çıkmaya başlar. Toplumsal kötülükler ve bunlara uygulanması gerekli cezalar, görüntüdeki aldatmacaların altındaki karanlık gizler, güler yüzlü ilişkilerin gizlediği kaçınılmaz kötülükler, kötülük uğruna kötülük, acımasızlık ve zulüm temaları derinlik kazanmaya başlar. Bireyler ne kendilerinden daha güçlülerin katı komutları ve yönlendirmelerinden ne de yeraltı gizemlerinih karanlığından kurtulamazlar. Zamanla, Nathaniel Hawthorne'nun güçlü etkisi, George Adler ve Frank Taylor gibi arkadaşlarıyla yaptığı felsefı tartışmalar, Emerson'u keşfetmesi, Alman gotik çağı ve Transandentalism'le ilgilenmesi ve Shakespeare'i irdelemesi Herman Melville'i gittikçe daha çok evrensel düşünceye yöneltir. 1851'de yayımlanan "Moby D i c k " tüm bu yoğun düşünsel ve duyumsal öğelerin ürünüdür ve yazıldığı çağda değerlendirildiği gibi bir balinayla Kaptan Ahab arasındaki sıradan bir av öyküsü değildir. Yapıtı bu denli kalıcı yapan, Shakespeare'in evrenselliğine ulaşabilmiş olmasıdır. Yapıtın gücü, ne serüvenin gerçekçi hayalciliğinden ne de yarı kötü adam, yarı kahraman olan geleneksel gotik ve romantik kahramanların saplantısal deliliğinden kaynaklanır. Tersine bu güç Kaptan Ahab'ın soylu, ama trajik yazgısından kaçamamasındandır. Kaptan Ahab için Moby Dick güç, kötülük ve nefretın somut olana dönüşmesidır. Onu yenmek bu güçleri yenmekle eş değerlidir. Ahab'ın kendisindekileri de. Tüm trajik yazgılı bireyler gibi hastalıklı duyarlılığından kaynaklanan zayıf yönü güçlü savaşına karşın onun sonunu hazırlar. 1854'te parasal sorunlarını çözümler umuduyla "Pierre"i yayımladığında, yapıt gereken ilgiyi görmez. Ahab'a oranla çok daha genç ve çok daha sorunsuz bir kahraman yaratmak istemiştir. Öysa Pierre ruhsal çelişkilerle doludur. Bunun nedeni de Herman Melville'in artık popüler olabılecek denli yüzeysel, ama renkli öyküler yazamayacak ruhsal bir zenginliğe ulaşmasıdır. "Pierre"i izleyen yapıtlar hep iyiyle kötu arasındaki savaşı, ruhlarım arayan kahramanları, görüntünün altındaki gizeme ulaşmaya çalışan bireyleri ele alır, ama hiçbiri Moby Dick'teki dramatik yoğunluğa ulaşamaz. Herman Melville'in 1891 yılındaki ölümünden çok sonra 1924'te yayımlanan "Billy Budd"sa evrenselliği nedeniyle önemli bir yapıttır. Olağanüstü yakışıklı ve saf denizci Billy Budd suçsuzluğuna karşın kötü bir insanın, John Claggert'in suçlamalarına hedef olur ve tek söz söylemeden, tek bir darbede John Claggert'ı öldürür. Suçsuzluğu suça yöneltir onu ve asılması gerekir. Bırey toplumsal düzeni sağlamakla mı yükümlüdür, yoksa kendı suçluluğu ve suçsuzluğunun bilincinde olması gereken bağımsız bir varlık mıdır? Bu sorunları irdeler Herman Melville. Çok yönlü bir yazar olan Herman Melville'in büyüklüğü, hayal gücüyle insan denen gizemi zamanımızda da önemini yitirmeyecek denli evrensel boyutlarda iç içe kullanabilmiş olmasındadır. D S A Y F A 2 8 CUMHURİYET K I T A I» SAYI 38