08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Görüşün ötesinde Taş meyvesi Zaman meyvesi Koyu kırmızı kara mor yılların narı Acımasız bir sevgi bakışıyla bölünen meyve Uzay uzay sonunda çatlamış büyiik uzay Granit bazalt tıktıklı mercanlar Ateşın alnında tuz yaraları Kaçı^an geçitler bir yıldızın kızgınlığından Kaçışan yeşim ve kan vadileri Ay ve kar arasında söyleşi Yok olmuş ormanlar Aylar öteki aylar çoğalmış aylar An o sessiz meyveler gün taşına karşı Yüreğini açar uzayın guneşsel Kuşun gagası Selin kara akikten omuzu üstünde Amberden ve akikten sonsuz göğüsler üstünde Irmakta yüzyıllardan örtüsü üstünde İlk çığlık gibi çıplak uçurum üstünde Kırmızı izler gezegen alanları A o yangın toreni Kayada birbirine dola^ık asmaJar Bir kemikler yatağında batar güneş Ülkeler o uyuyan aslanlar Ülkeler o alevler şöleni Ölü gidişli ırmaklar esrimiş nesne Kapanmış kanat altına yayılmış kırallıklar Cansız fırtına Giderilmeyen susuzluk Ama yakan ve yeniden doğan susuzluk ve daha çok atej Asılı an titreşen merkezin üstüne Erinç ve devinim arasında Varlığın atan damarı Susuş kımıltısız topraklar susuş Bir gürültü yükselir sınırlarda yağmurdan ve yelden Kasırga bir iç ateşi gibi yürür ve orman Kapanmış gözleri Görüntülerle kabarmış gözleri Yerleşmiştir ortasına ruhunun Yeşerir sağ ayağın biçtiği sol ayak altında OcMtta (Güneş Taşı adlı yapıtından) Çevıren: Satt Madan Nobel Ûdülü'nün bu yı! onu gerçekten, en azından "dığerlerınden daha fazla" hak eden bir yazın adamına verıldığı konusunda bir göruş bırlığı var Gerek şıirıyle, gerekse de düşüncesıyle evrensel kultürü özümsemış bir kışılık Octavıo Paz T U R K Ç E O E O C T A V I O P A Z Paz, derin etkiye rağmen, kendisini gerçeküstücü saymıyor. Neden? Yanıtı şöyle olmuş: Benim düşünsel yapımda, gerçeküstücülükte olmayan bir öğe var. Bende şürsellik ve ütopik düşünce temeldir, ancak başından beri gerçeklik karşısında belirli bir mesafeyi korumaya çahştım. Şiirsel üretimi ele alalım: Kanımca otomatik yazı, esinlenmeyle metin arasındaki engeli hiçbir zaman ortadan kaldırmadı. Devrimci 'kendilığindenlik' nasıl politikeylemin sorunlarının yapay çözümüyse otomatik yazı da esinlenmenin sorunlannın yapay çözümüdür. Yazann temel işlevini eleştirel olmak olarak görüyorum: Kendimi ikili bir geleneğin mirasçısı olarak algılıyorum: Devrimci, romantik geleneğin ki gerçeküstücülük son romantik harekettir ve aydınlanmanın eleştirel geleneğinin." Paz'ın karmaşık sanatsal ve düşünsel yapısı, yansımasını bireysel tarihinde de buluyor. Ana tarafı Avrupalı (Endülüs/İspanya), baba tarafı ise yerli/Meksika İspanrolu. Dedesi "çok esmermiş." Kısacası, tipik bir meezle karşı karşıyayız. Paz için çok önemli bir kavram, melezlik. Yazar, melezleşmeyi ülkesinde demokrasinin gelişmesinde bir önkoşul olarak görüyor. Kökeni, Paz'da, ulusal tarihle doğrudan bağlantılı. Şiirlerinde açık bir simgesel içerikle Aztek tanrılarının söz gelimi yılan tanrı Quetzalcoatl'ın ve ana tanrıça Coatlicue'nin ağırlığı var. Azteklerin son hükümdarları, Moctezumas ile Cuauhtemocs; "fatih" Cortez'in sevgilisi Malinche, Paz'ın şiirini etkileyen kişilikler. Paz'ın yazınındaki ana etkiler, gerçeküstücülüğün çok gerilerine, baroka, romantizme, sembolizme kadar uzanıyor. İspanyol barok şairleri Gongora ile Quevedo, önemli etki alanları. Geçen yüzyıldan Mallarme, Rimbaud ve Wordswörth, bu yüzyıldan da T.S.Eliot, sür dürdüğü geleneğin kavşak noktaları. Paz'ın izlediği gelişme çizgisini iki ayrı biçimde tanımlamak mümkün. Bunlardan ilki, kültürler arasında yaptığı yolculuk(lar). Meksika'nın mitlerle yüklü dünyasından, 1930'ların İspanyası'ndaki sancılı gerçekliğe, buradan Fransa'ya ve sonunda da kendi mitolojik mekanizmalarının etkisi altındaki Hindistan'a ve Japonya'ya. Bu son iki ülkeden ilki felsefesiyle, ikincisi ise şiir gelenek ve biçimleriyle (hayku, tanka) Paz'ın yapıtına yansıdı. İkincisi ise eelişmesini üç ayrı aşamada ele almaktan geçiyor; mitolojik, gerçeküstücü ve dilbilimci aşamalarda... Paz'ın modernist geleneğin uç noktasında duran bir ş«ir olduğunu öne sürmek, yanlış olmaz. Kimi eleştirmenler, yazında postmodernist eğilimlerden söz edilirken Paz'ın "atlanmasının" olanaksızlığına dikkat çekiyorlar. Doğu ile Batı'nın özgün bir sentezi olan şiirini, şiiri, bir "karşıtarih"in ürünü olarak nitelendiren, şairi ise gizli olanın savunucusu, "farklılığın" La Otredad arayıcısı olarak tanımlayan Paz'ın 193575 dönemini kapsayan bütün dizeleri, 700 sayfayı aşan Poemas başlıklı kitabında toplanmış. Paz, aynı zamanda üretken bir denemeci de. Yalnızlık Dolambacı'nı biliyoruz. Ama başkaları da var: "Los Signos en Rotacion'da modernist şiiri ve dilsel sorunlan, Los Hijos Del Limo'da Fransız sembolizmini, La Busqueda del Comienzo'da Breton'u, Bunuel'i ve genel olarak gerçeküstücü hareketı irdeliyor. 1985'te çıkan söyleşi kitabı Passion Critica ise, Paz'ın, Borges gibi, söyleşiyi bir edebiyat türüne dönüştürme çabasına giriştiğini gösteriyor. D Î Güneş Taşı (şiirler)/'Çevıren: Saıt Maden/Oluş Yayınları/1962 Yanlızlık Dolambacı/(denemeler)/Çewiew: Bozkurt Güvenç/Cem Yayınevı Kartal mı, Güneş mi? (şurler)/Çevıren: Alı Cengızkan/Kuzey Yayınları/1984 aralık/127 s. Uzak Komşu (şıirler)/'Çevıren: Adnan Özer/Adam Yayınları/1985 ekim/96 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 35 S A Y F A 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle