Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gelibolu Barış Parkı’nda barış değil savaş çığırtkanlığı Çanakkale gerek deniz, gerekse kara geçişleri açısından insanlık tarihi boyunca önemi dolayısıyla, iktidarlar tarafından her dönem sahip olunması ve üzerinde savaşılması gereken alan olarak görüldü. Homeros’un İlyada efsanesine konu olan Troia Savaşı ile yüzyıl başındaki birinci paylaşım savaşlarının fitilini yakan Çanakkale Savaşı, Çanakkale ve civarında yaşandı. Bu topraklar hâlâ savaşın sıcak yüzünü hissetmekte, savaş ve savaş alanları üzerinden yapılan sığ siyasetin sahnesi haline getirilmekte. Gelibolu Milli Parkı, bugün tersi bir savaş çığırtkanlığına dönüştü. Mimar İsmail Erten, İSEM Mimarlık Ltd. Şti.; Çanakkale, iserten@yahoo.com elibolu Milli Parkı’nda planlama serüveni: Yangından önce: Yaklaşık 33.000 hektarlık Gelibolu savaş alanları 1973 yılında milli park ilan edilir. 1981 yılında, Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ve yürürlüğe giren mastır plan, daha çok orman alanları ve doğal çevrenin düzenlenmesi esaslarını oluşturur. Öbür yandan Kültür Bakanlığı tarafından ve aynı dönemlerde, Milli Park’ın birçok bölgesine hızla anıt dikilmeye, şehitlik yapılmaya başlanır. Bir taraftan ağaçlandırma çalışmaları, diğer taraftan bölgenin bütünselliği olUzun Devreli Gelişme Planı, bu mayan anıtlarla bölgenin özel araç ve lastik tedoldurulması kavkerlekli motorlu araçlardan arınramsal kaymaların oluşmasına yol dırılmasını öngörmekte, yürüyüş açar. ve bisiklet yolları, at gezi parkurYangından sonları, toplu taşım ve ring yolları, ra: 1994 yılındaki hatta kirletmeyen hafif raylı sisbüyük yangın ve sonrası gelişmeler, tem önerileri sıralarken Milli Park Gelibolu yarımadaotoyol parkurlarıyla donatılısının tekrar irdeyor...10 yıllık çalışmaların önemli lenmesinin de vesilesi olur. Hızla yailkelerinden birisi de bu alanların nan ormanların barışı simgeleyecek düzenlemeağaçlandırılması gilerle korunmasıdır. Sükunet, hurişimleri, doğal topoğrafyayı bozduğu, zur ve barış, Milli Parkı gezen savaş alanlarının herkesin sonuçta edindiği bir algılanmasını enkavram olmalıydı. Bu alanlar şimgellediği yönünde dilerde, savaş çığırtkanlığıyla eleştirileri gündeme getirir. Bu eleştirimanevi duyguların abartıldığı, dilere bölgede savaşğer taraftan ise turizmin aracı mış çeşitli devletlehaline dönüşen ideolojik ifade rin yetkilileri de katılınca, merkezi düalanlarıdır. zeyde bölgenin bütüncül olarak ele alınması gereği ortaya çıkar. Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel himayelerinde, merkezi hükümetin ilgili bakanlık ve birimleri bir araya gelir, Mimarlar Odası’nı da tartışmaya katarak, nasıl bir düzenleme yapılması üzerine arayışlar başlar. CBT 1109 / 20 20 Haziran 2008 G ULUSLARARASI FİKİR PROJESİ Tüm bu arayış ve tartışmaların sonunda, uluslararası “fikir yarışmasıyla” bölgeye yeni kimlik aranması kararı verilir (1996). Mimarlar Odası tüm süreci koordine etme görevini Prof. Dr. Raci Bademli’ye önerir. Raci Hoca bu öneriyi reddetmez, ülkenin aydınları ve akademisyenleriyle bir dizi toplantı yapılır. Yarışmaya genel çerçeve çizilir, buna göre düzenlenecek yarışma Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) koşullarında ve uluslararası katılımla gerçekleştirilecektir. Öbür yandan, bu alanın planlanmasında temel fikir barış olacaktır. Yine tüm katılan projelerin değerlendirilmesi ve ödül seçimi için uluslararası bir jüri belirlenir. 121 ekip proje sunar (1997). 1998 Mayıs ayı sonunda yarışma sonuçları jüri tarafından açıklanır. Proje yarışmasının birincisi Norveçli Lasse Brogger, AnneStine Reine olmuştur. Norveçli ekibin gözetiminde yarışmayı kazanan fikir projesinin ete kemiğe büründürülmesi, yani Uzun Devreli Gelişme Planı haline getirilmesi işini, Prof. Dr. Raci Bademli Hoca ve ekibi, ODTÜ Döner Sermayesi adına sürdürür. Plan 23.12.2003 tarihinde onaylanır. Raci Hoca yeni bir anlayış yaratıcısı olarak artık aramızda değil, kansere yenik düştü. Fakat her belgede ve projede anısı bulunuyor. Süreç burada bitmiyor. Ana ilke ve hedefleri üst planla belirlenen Milli Park’ın, alt çalışmalarının yapılması danışmanlığı 2004 yılı başlarında ihale edildi. İhaleyi kazanan firmadan şu çalışmalar istendi: 1) 8 adet ana planın nasıl elde edileceği ve yapılacağına ilişkin fizibilite raporu. Bu ana planlar: Tanıtım, müzeler, kaleler ve tabyalar, ulaşım altyapısı, su, çöp, atık su ve diğer ekonomik faaliyetler. 2) 10 adet proje ve teknik hizmetler şartnamelerinin hazırlanması: Kabatepe simülasyon ve sunum merkezi, Seddülbahir kalesi deniz muharebeleri tanıtım merkezi ve forum alanı, Alçıtepe alt tanıtım merkezi çocuk ve gençlik köyü, ziyaretçi dinlenme noktaları, Tabyaların restorasyonu ve tekniğine uygun işlevlendirilmeleri, Şehitler abidesi şehitler belgeliği müzesi, Bigalı Atatürk müzesi, Kabatepe müzesi ve Çamburnu müzesi, Peyzaj Çanakkale Şehitlik düzenleme projeleri, ziyaret yolları, katı atık düzenli depolama tesisi ve transfer istasyonları, bilgi işlem merkezi. Danışman firmanın tüm bu hizmetleri yürütürken bağlı kalacağı belge, Uzun Devreli Gelişme Planı ve raporlarıdır. Yol çalışmaları lışlıklar silsilesi çıkıyor. Birinci yanlış: Planlamanın temel anlayışı ve bütünselliği gözetilmeden, parçacı/mevzii yatırımlar gerçekleştiriliyor. Bunların bazıları: Anıt ve civarının düzenlenmesi, yeni şehitliklerin inşası, Alçıtepe ile anıt civarına yeni otoyolların yapılması, Anzak koyu ile Haintepe civarındaki yol genişletme ve yapım çalışmaları, Kilye koyu ana tanıtım merkezinin yapılması, Kale ve Tabyaların restorasyonları, Kilitbahir, Seddülbahir ve Alçıtepe köylerinin imar planlarının ihalesi vb. kalkınmacı zihniyet açısından, yapılan her yatırımın iyi ve doğru olduğu savlanıyor. Öbür yandan, karar verici iktidarlar, yapılanın “uzun devreli gelişme planı”na uygun olduğunu iddia etmekte. Fakat doğru gibi gözüken durumlar aldatıcı ve evrensel planlama ilkelerine aykırıdır. Bu yanlışlık bir örnekle açıklanabilir. Gelibolu Barış Parkı’nda parçacı birçok yol yapılmakta. Bu yolların her biri tahrip edici, doğal ve tarihsel topografyayı bozan yollardır. Yolun parçacı boyutunu düşündüğünüzde bunun vazgeçilmez olduğu gözükebilir. Yani ÇELİŞKİLER VE YANLIŞLIKLAR Sizlere 10 yılı aşkın bir sürecin serüveninden bahsettim. Tam da “artık sonlara yaklaşılıyor” derken önümüze çelişkiler yumağı ve yan