24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYLAK BİLGİ Tahir M. Ceylan Uludağ Üniversitesi’ne giren İngiltere’de okuyacak Uludağ Üniversitesi’nde işletme ve yüksek düzeyde işletme eğitimi yapan öğrenciler, bundan sonra eğitimlerinin bir bölümünü İngiltere’nin Leeds Metropolitan Üniversitesi’nde görecek ve hem Leeds hem de Uludağ Üniversitesi’nden diploma alacak. ludağ Üniversitesi ile İngiltere’nin Leeds Metropolitan Üniversitesi arasında işletme lisansı ve MBA (üst düzeyde işletme yönetimi yüksek lisans) programı konusunda eğitim protokolü imzalandı. Rektör Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran ile Leeds Metropolitan Üniversitesi İşletme ve Hukuk Fakültesi Dekanı Brian Whittington arasında imzalanan protokol kapsamına giren programlara, 20092010 eğitim öğretim döneminde öğrenci alınacak. Leeds Metropolitan Üniversitesi İşletme ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Brien Whittington, Türkiye’de ilk kez çift diploma programını Uludağ Üniversitesi ile başlatmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Leeds Metropolitan Üniversitesi’nin 50 binin üzerinde öğrencisi bulunduğunu belirten Whittington, bu programların yaygınlaşması için devletten de destek aldıklarını ve 50 milyon Avro’luk yeni bir yatırım yaptıklarını kaydetti. Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran da, “Eğitim kalitesinde ulaştığımız düzey, dünyanın saygın üniversitelerinin bizimle işbirliği yapmak istemelerinden bellidir. Özellikle geçen yıldan bu yana neredeyse her ay bir büyükelçi ziyaretime gelerek eğitimde işbirliği yapmak istediklerini bildirmektedir. Geçen yıl, İtalya’nın Torino Politeknik Üniversitesi ile makine mühendisliği konusunda çift diplomalı yüksel lisans eğitimi anlaşmasını yaptık. ABD’deki Newyork State University (SUNY) ile Ziraat Fakültesi’nde çift diploma programı başlatma konusunda görüşmelerimiz sürüyor” dedi. tmceylan@superonline.comwww.tahirceylan.com Bir ata üç bacak yetmez, dörtnal, tırıs fark etmez, at olmak koşmaktır çünkü. Yürümek karar almadan başlatılabilir, koşmaksa asla. Karar alanın amacı yararı maksimize, zararı minimize etmektir. Eğer yararla zararı hesaplamakta belirsizlik varsa gerginlik artar, onunla beraber bir kararın sonucu olmayan dürtüsel davranış yükselir ve hesapsızlık adamı yıkar. Tek böbrek yetse de yarım beyin yetmez, insan olmak karar almaktır çünkü! U Karar Almak Her şeyin belirli olduğu durumda da, dürtüsellik yerini kontrol etme, emin olma ve aşırı mantık kullanmaya bırakır, bu durumda da kararın en iyisini almak peşinde sonuca geç ulaşılır; o yüzden dürtü ve mantığı kullanmak insanda hep dengede durmalıdır. Karar basitçe, (Yarar Zarar) x (Risk Alma İsteği) olarak formüle edilir. Dolayısıyla bir kişinin herhangi bir durumda ne yönde karar alacağı aslında kaba bir hesaplamadan ibarettir. Zaten insanın anatomisi coğrafya, anısı tarih, ölümü şiirse, davranışı da matematiktir. Bir gün mahkemede, Şangıldak Saniye takma isimli birisinin verdiği kararı hakime haykırışını dinlemiştim: On altı yaşından beri çalıyorum, otuz dört yıldır karşına gelmekten yılmadım, çalmaktan bıktım. Kadriye’nin anladığım kadarıyla, farklı insanların cüzdanlarından toplanmış olağanüstü bir tarihi ve hakimin vicdanından hayatının birkaç senesini kurtarmak peşinde müthiş bir matematiği vardı. Günümüzde yararla zarar apaçık belli olduğu için kararda farklılığı pratik olarak risk alma iştahının belirlediğini söyleyebiliriz. Söz konusu olan riskse, yüz elli sene önce Sibirya’da yaşayan on yedi çocuklu bir kadından bahsetmek isterim. Baba kör olunca çocuklara bakmak için bir cam fabrikasında anne ölümüne çalışmaya başlar. Bir süre sonra fabrika yanar ve herkes aç kalır. Ailenin küçük oğlu Dimitri o kadar zekidir ki, anne onu okutmadan duramaz ve geride on altı çocuğu bırakarak otostopla 6500 kilometre yol yapıp Petersburg’a gelir, oğlunu Pedagoji enstitüsüne yazdırır ve yok oluşu önceden programlı bir hücre(apoptozis) gibi, yapacağını yaptıktan sonra o dakika ölür. Annenin aldığı risk büyük, verdiği karar olağanüstüdür, kendini ve geridekileri öldürmek pahasına aileden birini en tepede yaşatmak istemiştir. Sonraları Dimitri Mendelyev, üzerine oturduğu dramatik tarihin sorumluluğuyla hareket edip, akıllı uslu okumuş ve anneye layık bir profesör olmuştu. Buna rağmen saçı başı pek dağınıktı, bir tahsilin bir ölümle ödenmesindeki derin acayipliği anlamasından olacak yaşamda her şeye o kadar esrik bakıyordu ki, konuşurken karşıdakine, sanki onu o yaratmış da dünyaya atıvermiş gibi davranıyordu! Ailesini kurtaracak hale gelmişti ama ortada bir aile yoktu. İmkânı olup da çaresi olmayanların yaptığı gibi, insani bir çaresizlikle değil, evrensel düzensizlikle ilgilendi ve kaosu, hem de maddenin kaosunu ortadan kaldırmaya yeltendi. Eski kahvehanelerde kartları hem cinsine hem numarasına göre dizen solitaire oyunundan yola çıkıp elementleri atom numarasına göre sıralayan periyodik çizelgeyi yarattı. Bugünün modern kahveleri olan “chat” sayfalarında bir sürü kadın erkek adı arasında Mendelyev adına rastlamıyorum, Bilim dünyası oysa 101 nolu elemente Mendelyev adını vererek Petersburg yolunda ölen kadını ölümsüzleştirmişti! O kadın “chat kadını”ndan farklıydı demek ki! Bayan Mendelyev için dün ölümü yaşamak, bugün adını yaşatmaktan önemsizdi. Bu ülkenin kahramanları Mendelyev gibi dünya çapında olmasa da, aldıkları ani kararlar ve yaşadıkları travmatik olaylar açısından onunkini aratmaz. Cansızoğulları sülalesinin hikâyesini dinlemiştim bir zamanlar. Hiç çocuğu olmayan bir kadın kocası öldüğü an, havsalaya zarar bir kararla kocasının üstüne biner (Erkekler ölürken erkeklik organlarında dikilme ve boşalma olur) ve onun dölünü içine alıp bir ölüden hamile kalır, o son tohumdan türeyen sülale bugün Anadolu’nun her yöresine dağılmıştır ve hepsinin de adı bir ölüden geldikleri için Cansızoğullarıdır. Onları bir ölüden bugünlere taşıyansa akla zarar tutkusuyla bir kadındır ve kadınlar burada ve başka her olayda karşımıza çıktığı gibi yeryüzündeki savaşın randımanı çeşitli, rezervi büyük en iktisadi ve uzun süreli yakıtıdır! Ateşi yüksek, kalorisi fazla kadınların olduğu hiçbir ülke problemler içinde sarhoş değildir, randımansız sulu linyit gibi ateşi sönük kadınların olduğu çoğu ülke de meseleler arasında ayık değildir. Onasis bile, “Bütün zenginlikler, sonunda kadınlar içindir” dememiş miydi? Prof. Mandal, Küresel Mühendislik Dekanlar Konseyi Başkanlığına seçildi Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi dekanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Mayıs ayında Paris’de gerçekleştirilen GEDC (Dünya Mühendislik Dekanları Konseyi) Yönetim Kurulu Toplantısı’nda, oybirliği ile 20092010 dönem başkanlığına seçildi. 2006 ekiminde kurulan bu kuruluşa, tüm ülkelerde mühendislik eğitimi veren okulların yöneticileri (dekan, rektör, müdür) üye. Halen dünyada bu eğitimi veren yaklaşık 4000 okul var. GEDC’in amacı, mühendislik dekanları arasında deneyimlerin paylaşıldığı, iyi uygulamaların tartışıldığı, güçlü ve zayıf yönlerin irdelendiği, iletişimi güçlendiren bir platform oluşturmak, yönetim deneyimlerinin kazandırılması, Mühendislik Dekanlarının sanayi, özel sektör, hükümet, STK ve diğer paydaşları ile işbirliği oluşturmasına yönelik girişimlerde bulunmak, Mühendislik Dekanlarının bölgesel ve ulusal politikalarında liderlik yapabilmeleri için işbirliği ağı oluşturmak ve İnovasyonda işbirliği oluşturmak. Bir başkan ve 20 üyeden oluşan yönetim yönetim kuruluna sahip olan kuruluşa, Hasan Mandal, Türkiye Mühendislik Dekanları Konseyi Genel Sekreteri olarak GEDC Yönetim Kurulunda yer alıyor. Mandal, ayrıca Türkiye’de Mühendislik Dekanları Konseyinin (MDK) genel sekreterlik görevi de 2010 yılına kadar yenilendi MDK’nın Amacı: 2001’de kurulan ülkemizdeki MDK’nın amacı mühendislik fakültelerinin sorunları üzerinde görüş alışverişinde bulunmak, Mühendislik eğitiminin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini sağlamak üzere öneriler geliştirmek, Bu önerilerin gerçekleştirilmesi yönünde çaba sarf etmek ve gerekli girişimlerde bulunmaktır. 82 Üniversite’de görev yapan 95 Mühendislik Fakültesi Dekanı MDK’nın doğal üyesi (54 Kamu Üniversitesi (67), 22 Vakıf Üniversitesi, 5 KKTC Üniversitesi ve Kırgızistan Manas Üniversitesi). Tayfun Akgül Konsey toplantılarına Yükseköğretim Kurulu ve Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve ilgili kuruluşların temsilcileri gözlemci üye olarak katılabilir. ( http://mdk.anadolu.edu.tr/toplanti/mdk11.htm) MDK,2 ulusal kongre yaptı ve ekim 2007’de 6. Küresel Mühendislik Eğitim Kongresi’ne ev sahipliği yaptı ve MÜDEK (Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) ile mühedisliğin niteliğini yükseltme görevini üstlendi. CBT 1109/11 20 Haziran 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle