Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İnsan veya balık, toplu hareketleri birbirine benziyor Sürüler halinde hareket eden hayvanları araştıran bir evrim biyologunun asıl amacı yüz binlerce çekirgenin nasıl bir araya geldiğini öğrenmekti. Bu sorunun yanıtını ararken çok ilginç bilgiler edindi. Mesela toplu halde yürüyen insanların, balık sürüleri gibi aynı hareket motifini oluşturması gibi... K uşlar, balıklar ve arılar, hatta çekirgeler bile sürüler halinde hareket etmeyi sever. Tamamen eşzamanlı hareket ederek aynı anda yönlerini değiştirebilen bu “süper organizmaların” karmaşık davranışlarına bilim de hep karmaşık açıklamalar getirdi. Son on yıllarda özellikle Afrika ve dünyanın diğer bazı bölgelerinde yaşanan çekirge istilaları tarıma büyük zararlar vermekte. Princeton Üniversitesi evrim biyologu Couzin, işte bu nedenle bu konuyu daha iyi açıklayabilmek için Afrika’daki çöl çekirgelerinin davranışlarını yakından izledi. Bilim adamının amacı Afrika’da çok geniş alanlara yayılan çekirge sürülerinin toplu hareketlerinin sebebini öğrenmekti. Çekirgeler tek başlarına hareket ettiklerinde çok ürkekler. Ama kritik bir sayıya ulaştıklarında birden bire belli bir düzen içinde hareket ederek çok büyük alanları çölleştirebilecek muazzam sürüler oluşturuyorlar. Couzin bu sorunun yanıtını ararken ilginç bir keşif yapmış. Çekirgeler birbirlerini takip etmeye başladıkla Princeton Üniversitesi evrim biyologu Couzin. CBT 1109/ 14 20 Haziran 2008 rında birbirlerinin arka kısımlarından büyük parçalar koparıyor. Araştırmacı göğüs ve art kısımları arasındaki sinirleri kesince, art kısımlarını hissetmeyen çekirgeler birbirlerini takip etmeyi bırakmış ve sürü dağılmış. Bunun üzerinde araştırmacının aklına şöyle bir soru gelmiş: Böcekleri sürüler halinde hareket etmeye iten yamyamlık mı? Bu sorunun yanıtını öğrenmek isteyen Couzin, Kuzey Afrika’da ancak sadece birkaç tane yolunu şaşırmış çekirge bulabilmiş. Ve araştırmacı çekirgeleri elleyince parmaklarında kocaman kabarcıklar oluşmuş, bunun nedeni böceklerin üzerine yapışan agresif bitkisel maddeydi, diyor Couzin. Nasıl oluyor da bireylerin basit hareketleri bir grubun karmaşık davranışları haline dönüşmekte? Örneğin bir balık sürüsünün yönü bir tehlike anında birden bire nasıl değişebiliyor? Göçmen kuşlar bilgi alışverişini nasıl yapıyorlar? Ya da yem aramak için kaç karıncanın yuvadan ayrılması gerektiğine kim karar veriyor? Bu tür kararları verecek bir liderin bulunması gerekmiyor. Bireylerin zeki olması da şart değil, hatta grubun ne yaptığını anlamak ya da izlemek zorunda bile değiller ama buna rağmen hayvanlar sürü halindeyken yine de daha akıllı davranıyorlar, diyor Couzin. Biyolog en çok da birkaç yıl önce Panama ormanlarında gözlemlediği yüz binlerce karıncadan etkilenmiş. Bu karıncalar kör olmasına karşın çok hızlı hareket ederken, topraktaki çukurları aşabilmek için bedenleriyle köprüler bile kurabiliyor. Araştırmacı karınca yuvasının girişinde bir tür üç şeritli otoban görmüş. Ortadaki şeritte karıncalar yuvaya yiyecek taşırken, dıştaki şeritlerden dışarı çıkıyorlar ve bu disiplinli hareket ormanın içinde 140m kadar devam etmekte. Peki karıncalar doğru izi nasıl buluyorlar, birbirlerine niçin çarpmıyorlar dahası “otoban” niçin tıkanmıyor? BİLGİSAYAR MODELİ Karıncaların bu açıdan evrimsel bir üstünlüğü söz konusu, bu yüzden karıncalardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz, diyen araştırmacı karınca biyolojisine bakarak, iletişimin sadece dokunuşlar ve kokularla kurulduğu bir bilgisayar modeli geliştirmiş. Çünkü karıncalar bu şekilde anlaşıyorlar. Mesela yuvada kalanlarla dışarı çıkanlar farklı koku algılıyorlar. Yuvaya dönen karıncalar, hemcinslerini yuvadan çıkaracak koku maddeleri salgılıyorlar. Çok fazla yiyecek bulduklarında daha hızlı geri dönüyor ve daha fazla koku maddesi salgılıyorlar. Bu da daha fazla yardıma ihtiyaç duydukları anlamına gelmekte. Sanal karıncalar da benzer izler bırakıyorlar. Her ka KOLLEKTİF DAVRANIŞLAR Çekirgelerde görülen bu kollektif davranışlar aslında çok çeşitli hayvan türlerinde izlenebilmekte. İster karınca, ister balık ya da insan olsun, burada çözülmesi gereken konu sürünün zekâsı. rınca modeli ayrıca duyargalarını da kullanabiliyor. Mesela bunlarla diğer bir karıncaya dokunduğunda onu kenara itiyor ya da onu yavaşlatarak önüne geçebiliyor. Model, karıncaların hareket alanının çok dar olduğunu göstermekte. Nitekim birbirlerinden uzaklaştıkları zaman kokuyu duymuyorlar. Çok yavaş hareket ettikleri zamansa arkadaki hayvanları engelliyor ve yol tıkanıyor. “Trafik akışı” aksamaması için yiyecek bulan işçiler engelsiz bir şekilde yuvaya giriyorlar, yuvadan çıkanlarsa her dokunuşta kenara çekiliyorlar ve böylece bilgisayar modelinde de tıpkı Panama ormanlarında olduğu gibi üç şeritli bir otoban oluşmakta. Karıncaların trafik kuralları gayet basit ama yine de karmaşık sorunların çözülmesinde işe yarayabilir. Telefon kuruluşları örneğin, santrallerde en hızlı bağlantı için bilgi verebilecek elektronik “koku maddelerinden” yararlanmak istiyorlar. Karıncaların stratejileri nakliye araçlarının rota planlamasında ve robot programlarında bile işe yarayabilecek nitelikte. Mühendisler kendi kendilerine organize olarak,insanları tehlikeli bölgelerden çıkarabilecek kurtarma robotları geliştirmek istiyorlar. SÜRÜ ZEKÂSI Couzin şimdi Princeton Üniversitesi mühendisi