15 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

(KÖK) TÜRK HARFLİ YAZITLARINI İZİNDE Dr. Cengiz Alyılmaz Veysel Dinler, AraştırmacıYazar Asya coğrafyasının genişçe bir alanına dağılmış (Kök)Türk harfli yazıtların belgelenmesinin yorulmaz bilim işçisi, Evliya Çelebisi oldu Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz. Cengiz Hoca, "Belleklerde benden de bir iz kalsın" diye yorulup arılmaksızın büyük bir özveriyle, Türklük bilimine adanmışlık duygu ve düşüncesiyle düştü yollara. Elde ettikleriyle bir ateş yaktı “Külü içinde közü kalsın, ulusun dilinde yaşayan sözü olsun” diye. Ataları taşa kazımıştı “bengi (ölümsüzlük)” sözünü… “Dünler alıp gitmesin”, “tarihin karanlıklarına gömülmesin”, “yurttaşları her an uyarılmış kılınsın” istemişlerdi. Söz uçardı, ancak yazı kalabilirdi. Atalar da öyle yapıp yazıyı taşa kazımışlardı. Cengiz Hoca da, atalarından el alıp “sözün ucu dağda taşta kalmasın” diye uzatıyor bizlere ellerini. Ulaşılması zor olan coğrafyalardaki bütün güçlüklere, zor yılardı, güçlük sinerdi ama Cengiz Hoca yılamazdı, oturamazdı, baş eğemezdi… Bulmalıydı, belgelemeliydi Türk yazıtlarını… (Kök)Türk harfli yazıtların bilim dünyasınca bilinmeyenlerinin de yerlerini bulup her türlü belgelemesini gerçekleştirdi. Bulabildiği bütün yazıtları kayıt altına aldı, her türlü özelliklerini saptayarak bilim dünyasının hizmetine sundu. Tarih, dil tarihi, sanat tarihi, yazıtbilim, kazıbilim… alanında çalışanlar için önemli bir başvuru kaynaklığı özelliği taşıyan (Kök)Türk Harfli Yazıtların İzinde (adıyla özdeş olan) kitabını yayınladı. Söz konusu kitap, uzun yıllar taşıdığı adın gereği olarak izi sürülmüş yazıtlarla ilgili özverili bir emeğin eşsiz ürünüdür. Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz, Orhun Yazıtlarının Söz Dizimi, Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi Albümü (ortak), Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu… adlı kitaplarıyla başladığı alan çalışmasını (Kök)Türk Harfli Yazıtların İzinde kitabıyla doruğa çıkarmıştır. Yaptığı epigrafik belgeleme uğraşısına kendi içinde “Bir milattır.” demek abartı olmayacaktır. Türk bilge kağanları ve kumandanları, kişisi söze, canlı kadar değer vermiş, geleceğe şekil versin diye onu taşa kazımış. Çağlar öncesinden bize seslenen atalarımızla yazı aracılığıyla buluşmak bizlerde yeterince heyecan artışı sağlıyor. Cengiz Hoca, işte bu heyecanımızı tetikleyici kişi bağlamında haklı olarak ilgi bekleyecektir. Bizler de, duyarlı insanlar olarak Cengiz Hoca’ya borçlu olduğumuzu bilmek zorundayız. İşte bizler bu borcumuzu alan çalışmasına dayalı iki kitabını edinerek ödeyebiliriz. (Kök)Türk harfli yazıtların yorulmaz seyyahı Cengiz Hoca, binlerce kilometre yol aldı, yazıtların bir bir izlerini sürdü. Gitti, gördü, yazdı, çizimledi, çekimledi, belgeledi. Dağda, taşta, kayalıklarda, kırda, bayırda, yolda ovada, mezarlıklarda, depolarda, enstitülerde… çalıştı. Nerede yazılı bir nesne varsa buldu, kayıt altına aldı. O denli bir aşkla çalıştı ki, Gaziantep'te, Diyarbakır’da, Urfa’da… ninelerin çenelerindeki, ayak ve bileklerindeki döğmelerde dahi (Kök)Türk harfli yazıları, damgaları saptadı, belgeledi, bilim dünyasının hizmetine sundu. Dikilitaşlara, kayalara, taşbabalara, sikkelere, mühürlere, heykellere, süs ve kullanım eşyalarına nakşedilen yazıları bir bir ortaya çıkaran Cengiz Hoca, bu eşsiz çalışmalarını ilgililerin ve meraklıların değerlendirmesine sunmuştur. Cengiz Hoca, bütün uğraşlarına karşın yaptığı çalışmaların yeterli olmadığını düşünmüş olacak ki, kendisinden sonra bu işlere gönül vereceklere yol göstermekte, deneyimler aktarmakta, bilimsel çalışma yöntemleri göstermektedir. Onun (Kök)Türk Harfli Yazıtların İzinde kitabı, bütünüyle epigrafik yöntemlerin anlatımına adanmıştır. Ortaya koyduğu olağanüstü uğraşısıyla kendisinden sonra bu çalışmaları yapacak kişilerin işini epeyce kolaylaştırmıştır. Hatta, alana gidemeyenler, Cengiz Hoca’nın yaptığı belgelemelerin üzerinde çalışılabilecektir. “Önden gidenlerin izlerinden açılır çığırlar”. (Kök)Türk harfli yazıtların saptanması konusunda tek sözcükle Cengiz Hoca “çığır açıcı” olmuştur. “İsteyen közünden alıp kendi alazını tutuştursun” diye Asya bozkırlarında yaktığı ateştir Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu ve (Kök)Türk Harfli Yazıtların İzinde kitapları. Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz’ı bu büyük emeğinden dolayı kutluyoruz.İletişim İçin: [email protected] 0212 550 61 99 – 05352538272 Azrak, anayasayı değiştirme sorununa ilişkin yazısında, yeni bir anayasa oluşturma gereğini, anayasaya hazırlama biçimini ve anayasada yer alması gereken ilkeleri ortaya koyarak, Fazıl Sağlam ise türban konusundan yola çıkarak, yeni anayasa taslağını ve hazırlanış sürecini sorguluyor. Seçil Kaya Bahçe, kapitalizm ve annelik durumunu ele aldığı yazısında, kapitalist toplumsal sistemin, anneliği tanımlama ve denetleme düzeneklerine odaklanıyor. B. Ali Eşiyok’un Türkiye ekonomisinde cari işlemler açığına ilişkin çalışması, Kitabiyat bölümümüzde Onur Karahanoğulları’nın “Birinci Meclisin İçki Yasağı: Men’i Müskirat Kanunu” başlıklı kitabı var. CİLO VE SATLAR Dr. R. Ali Bilginer Yayınlayan: a.fotoğraf ve film stüdyosu, www.alokphoto.com.tr Ali Bilginer, Cilo Sat dağlarının yerleşim merkezi olan Yüksekova’da 14 ay boyunca hekimlik mesleğini yaparken, bir yandan da bölgenin eşsiz doğasını incelemeye girişmiş ve sonuçta çok güzel fotoğraflıyazılı bu kitap ortaya çıkmış. Diyor ki “İranIrak sınır boylarından yüksek yaylalara, dağlara, derin vadilerden neredeyse el değememiş göllere, ormanlara uzanan alanda hayranlık ve çoşkuyla gezerek fotoğraf çektim. Yüce dağlarda kayaları patlatırcasına delerek metrelerce yükseklerden akan şelaleler, baharda düzlükleri renkten renge büründüren çiğdem, orkide, süsen tarlaları, uzun süren kış aylarında beyaza boyanan dağların yamaçlarında aylarca buz tutan ağaçlar, rüzgarı hiç eksik olmayan nemsiz, insan bedeni için konfor derecesindeki yaz havası içinde yaşantının çok renkli günlerini geçirdim. Ortalama 1900 m yükseklikteki Yüksekova düzlüğünü çevreleyen 30004000 metre yükseklikteki ulu, buzlu dorukların oluşturduğu kış tablolarının nefes kesici güzelliklerine hayran kaldım. Bu olağandışı görüntülerin içinde yaşarken, yörede edindiğim dost, arkadaş insanların sıcak, konuksever davranışlarını hiç bir zaman unutamam...” Ali Bilginer, dağlarda rastladığı heyecan verici sürprizleri de kitabında anlatıyor... keyifle seyredilecek müthiş güzel fotoğraflar yabani bir doğayı evinize getiriyor ve kısa resim yazılarıyla da sizi bilgilendiriyor kitap... Edinilmesi şart. Bilginer: [email protected] MÜLKİYE 2008 yılının Bahar sayısında Alpaslan Işıklı, 24 Ocak 1993’de Uğur Mumcu, 31 Ocak 1990’da ise Muammer Aksoy’u, düşünce ve siyaset dünyamızın bu iki büyük ismini eski yazılarına dayanarak yeniden değerlendiriyor. Gündemden düşmeyecek gibi görünen yeni anayasa tartışmalarına küçük bir hukuk/anayasa dosyası var: Rona Aybay, uluslararası antlaşmaların ön denetimini etraflı bir biçimde ele alırken, izleyen iki çalışma uzun süreden beri kamuoyunu meşgul eden AKP’nin anayasa taslağını konu ediniyor: Ülkü CBT 1102/2 2 Mayıs 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle