23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ların olduğu ormanlara daha iyi uyum sağlamış olduğu görüldü. Evrimin kusursuz “tasarımlar” üretmemesinin pek çok nedeni vardır. Doğal seçilimin tek talebi bir şeyin çalışmasıdır; en iyi şekilde çalışması değildir. Buna klasik örnek pandaların başparmaklarıdır. Bu, hayvanın bambuları yakalamak için kullandığı uzuv, başparmağa dönüşmüş şekil değiştirmiş bilek kemiğidir. Bu amaç için ideal bir araç değildir, ancak pandanın gerçek başparmağı pençesine kaynamış olduğundan panda daha kötü bir alternatife razı olmak zorunda kalmıştır. Evrim var olan yapıları yeniden şekillendirmeyi, yenilerini ortaya çıkartmaya tercih eder. İlk balıkların lob şeklindeki yüzgeçleri zaman içinde kanat, toynak ve el gibi farklı yapılara dönüşmüştür. Bu şu anlama geliyor: İnsanların beş parmağının olması beş parmağın insan eli için optimum sayı olmasına değil, amfibiklerin beş parmağının ol H5NI Kuş gribi virüsü masından kaynaklanır. Çok sayıda yaratık yon hastalığı, direnç geliştirdiği için yeniden artış gösteridaha iyi uyum sağlamala yor. MRSA gibi antibiyotiğe dirençli süper mikroplar girını sağlayacak özellikle derek büyüyen bir sorun haline geliyor. H5N1 kuş gribi re evrilmiş değildir. veya Ebola gibi ölümcül virüsler zaman içinde insandan Örneğin köpekbalıkları insana gelebilecek şekilde evrilebilirler. nın, kılçıklı balıklarda Sonuçta insanları kitleler halinde yok eden bir salgın bulunan ve suda dengele meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda evrimin gücünü anrini korumalarını kolay lamamışsanız, sorunun ne denli ciddi olduğunu anlayalaştıran gaz mesanesi madığınız gibi etkin önlemler de alamazsınız. yoktur. Onun yerine köAyrıca salgın hastalıklar kadar çarpıcı olmayan başka pekbalıkları dengelerini alanlarda da evrimi anlamak önem kazanıyor. Örneğin basağlamak için yüzme be lıkçıların yalnızca büyük balıkları tutmasına yol açan bacerilerine, yağlı karaci lıkçılık politikaları küçük balıkların evrimine yol açarken, ğerlerine ve arada sırada çevreye verdiğimiz zararlar pek çok türün değişim geçirhava yutmalarına güven mesine zemin hazırlıyor. Örneğin sıçanlar zehirlere direnç mek zorundadır. kazanabiliyor. Memelilerin iki yönlü Pandanın başparmağı Bütün bunlar, evrim kuramının biz insanlara topluakciğerleri kuşlarınki ka lukları nasıl yöneteceğimizi veya etik kararları nasıl aladar verimli değildir. Kuşların akciğerleri tek yönlüdür. cağımızı öğrettiği anlamına gelmiyor. Evrim bilimi taİnsanların evrimi son 10.000 yıldır giderek hızlanmış nımlayıcı bir bilimdir, kural koyucu değildir. En büyük yaolmakla birlikte çevre daha büyük bir hızla değişiyor. rarı bilgilendirilmiş kararlar almamıza yardımcı olmasıdır. Bunun sonucunda obeziteden alerjilere, bağımlılıktan görme bozukluklarına dek çok sayıda sorun ortaya çıkmış durumda. Virüs ve bakteriler bu arada mükemmeliyete bizden daha önce ulaşabilirler. 6) İNSANLARIN EVRİMİ KAVRAYAMAMASI SORUN YARATMAZ Bireysel düzeyde insanların evrimi doğru dürüst kavrayamaması sorun yaratmayabilir. Ancak temel kararlarını gerçeklere dayandırmak yerine bağnaz inançlarına göre alan herhangi bir modern toplum hızla çürümeye mahkumdur. ABD seçimlerinde başkanlık yarışını evrime inanmayan bir adayın kazandığını varsayalım –Mike Huckabee gibi. Dünyanın en yetkin konumunda olan bu kişinin evrimi reddetmesi sizi rahatsız etmez mi? Kesin olan şu ki liderlerin biyolojik gerçeklik yerine dogmaları tercih etmesi çok tehlikelidir. Batı uygarlığının başarımı bilim ve teknolojiye dayanmasıdır; bu uygarlığın devamı da aynı yaklaşımı sürdürmesine bağlıdır. Dahası, evrim doğrudan siyasi kararlarla da ilgilidir. Tüberkülozdan buğdaypasına (buğday ve benzeri bitkilere musallat olan bir cins mantar) dek çok sayıda enfeksi 7) EVRİM BİLİMİ ÖNGÖRÜCÜ DEĞİLDİR Kozmologlar 20 milyar yıl sonra evrene ne olacağı konusunda kesin öngörülerde bulunabilirler. Biyologlar ise 20 saat içinde laboratuar kabı içindeki bakterilerin nasıl evrileceği konusunda tahmin yapmakta zorlanırlar. Bazıları evrimin kesin öngörülerde bulunma yeteneğinden yoksun oluşunu, bilimsel olmadığı yönünde değerlendirirler. Oysa bilimde önemli olan, bir kuram çerçevesinde ne kadar öngörüde bulunacağınız veya bu öngörülerin ne kadar kesin olduğu değildir. Önemli olan, bu öngörülerin doğru çıkmasıdır. Meteorologlar kaos kuramını reddetmezler, çünkü bu kuram hava tahminlerinin %100 doğru olamayacağını söyler. Tam tersi bu kuramı doğru kabul etmelerinin bir nedeni de bazı tahminlerin yalnızca kaos kuramı yardımı ile yapılabilmesidir. Evrimin izleyeceği yol hakkında tahmin yapma zorluğunun bir nedeni organizmaların farklı yönlere doğru evrilme özgürlüğüdür. Eğer evrim saatini 4 milyar yıl öncesine çevirip yaşamın yeniden evrilmesini sağlamış olsaydık, yaşamın izlediği yol tümüyle farklı olabilirdi. Bu gezegenin üzerindeki yaşam ayrıca rastlantısal olaylarla da şekillenir. Eğer dinazorları bir asteroid ortadan kaldırmasaydı, akıllı yaşam bambaşka bir yöne doğru ilerlemiş olabilirdi. Evrimin öngörücü gücü sınırlı olmakla birlikte evrim kuramı her türlü tahminin yapılmasında kullanılabiliyor. Darwin geçiş dönemi fosillerinin bulunacağını öngörüyordu ve milyonlarca fosil şu ana kadar çıkartılmış durumda daha trilyonlarcası çıkartılmayı bekliyor. Dahası bilim insanları hangi tür kayaların içinde ve hangi bölgelerde bu geçiş dönemi fosillerinin bulunacağı konusunda öngörülerde bulunurlar ve o bölgeleri gidip bunları çıkartırlar. Buna en iyi örnek yarı balık, yarı amfibik Tiktaalik’tir. Bu öngörme yeteneği aynı zamanda pratik açıdan da yarar sağlayabilir. Örneğin evrim kuramına göre bazı bitkilerin genetiklerine müdahale edip böcek öldürücü bir nitelik kazandırılırsa, böcek öldürücülere dirençli bir böcek türünün evrilmesi kaçınılmaz olur. Ancak aynı kuram, dirençli genin yayılmasını önlemek için genetiği değiştirilmiş ekinlerin çevresine normal bitkilerin ekilmesinin yararlı olacağını da öngörür. Ve bu uygulama pek çok yerde başarılı sonuçlar verdi. Bundan bir milyar yıl sonra yaşamın neye benzeyeceği konusunda tahmin yapmak mümkün değildir. Ancak bu, evrim kuramının öngörüleri olmadığı anlamına gelmez. 8) EVRİMİN TEK YOLU DOĞAL SEÇİLİMDİR Pek çok değişiklik, pozitif seçilimin değil, rastlantısal genetik sürüklenmenin bir sonucudur. Bu da en uyumlunun değil en şanslının hayatta kalabileceği anlamına gelir. Bugün hayatta olan insanlar Neanderthal’lerden çok farklıdır. Niçin? Bunun yanıtı genetik sürüklenme olabilir. Kafatasınızın şekli ( işlevinde değişiklik olmadığı halde şekli değişebiliyor) gibi özelliklerin evriminde rastlantılar doğal seçilimden daha fazla rol oynamış olabilir. DNA kimyasalların ve radyasyonun sürekli olarak etkisi altındadır. Sonuç olarak her bir insan embriyosu 100 veya daha fazla mutasyon içerir. Doğal seçilim, en zararlı olanları ortadan kaldırır. Mutasyonların çoğu bir farklılık yaratmaz, çünkü bunlar hurda DNA’ların üze CBT 1102/ 14 2 Mayıs 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle