Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKLİM Dünyada ve Türkiye’de kuraklık ve çölleşme tehdidi toprak katmanına sahip, seyrek ve aynı zamanda hassas bir vejetasyon ile kapÇizelge 1. Yeryüzündeki kurak aralanmış ortamzilerin kapladığı alanlar. larda, hem daha sık oluşur hem de daha fazla etkili olur. Uzun süreli ve şiddetli kuraklık olayları gibi iklimle ilişkili etmenler, arazinin çölleşmeden etkilenebilirliğinde ve çölleşme süreçlerinin hızlanmasında bir artışa yol açabilir. Gerçekte, kuraklık ve yanlış arazi yönetimi, arazi ve su kullanımı ile toprak ve egemen iklim arasındaki uyumsuzluğun birleşiminin bir sonucudur. Ayrıca, çölleşmenin, yerel ve küresel iklimi de etkileyebildiği unutulmamalıdır. Günümüzde gerçek çöllerin ve çölleşmeye eğilimli alanların bulunduğu, çok kurak, kurak, yarıkurak ve kuruyarınemli araziler, Yerküre karalarının yaklaşık % 47'sini kaplar (Şekil 1 ve Çizelge 1). Çok kurak ile yarı nemli arasındaki iklim kuşakları, iklimdeki kuvvetli değişimlerin etkilerine karşı açıktır. Bölgesel yağıştaki kısa süreli değişimler ve uzun dönemli dalgalanmalar, kurak ve yarıkurak arazilerin bilinen bir özelliğidir. Örneğin, Afrika'nın Sahra Bölgesi'ndeki yağış tutarı, 1960'lı yıllardan başlayarak önemli ölçüde azaldı. Benzer kurak dönemler son jeolojik çağda (Kuvaterner) ve tarihsel geçmişte de oluşmasına karşın, Sahra'daki bu son kurak dönemin anakarasal ölçekteki bir kuraklığa daha fazla eğilimli olduğu kaydedildi. Belirgin kurak koşullar, özellikle 1970'lerin başından başlayarak, subtropikal kuşağın ve Türkiye'yi de içerecek bir biçimde Akdeniz Havzası'nın önemSınıflandırma Çok kurak Kurak Yarıkurak Kuruyarınemli Alan(%) 7.5 12.1 17.7 9.9 Şekil 1. UNCCD kuraklık indisine göre iklim tiplerinin Yerküre karaları üzerindeki coğrafi dağılışı (GAEZ FAO/IIASA (2000)'ye göre yeniden düzenlendi). Doç. Dr. Murat Türkeş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, FenEdebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü B CBT 1070/8 21 Eylül 2007 ugün yeryüzünde, kurak arazilere sahip yaklaşık 110 ülke potansiyel bir çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), çölleşmenin küresel maliyetinin yılda 42 milyar ABD $ olduğunu öngörüyor. Dünya İzleme Enstitüsü'nün öngörülerine göre, anakaralar her yıl 24 milyar ton verimli üst toprak kaybına uğruyor. Ayrıca, karaların yaklaşık % 30'unun, doğal bitki örtüsünün seyrek olduğu kurak arazilerdeki şiddetli degradasyon yüzünden çölleşmeden zarar gördüğü öngörülüyor. Çölleşme ile savaşım için ilk uluslararası girişimler, 200,000 insanın ve milyonlarca hayvanın öldüğü 19681974 dönemindeki büyük Sahra kuraklığı sona erdiğinde başladı. Çölleşme, Haziran 1992'de Rio'da gerçekleştirilen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCED) önemli konularından birisi oldu. Yaklaşık iki yıl süren çalışmalar sonucunda, “BM, Şiddetli Kuraklık ve /ya da Çölleşmeden Etkilenen Ülkelerdeki, Özellikle Afrika Ülkelerindeki, Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi” (UNCCD), Haziran 1994'te Paris'te kabul edildi. Türkiye ise, Aralık 1996'da yürürlüğe giren UNCCD'ye Mart 1998'de taraf oldu. şimlerin, kurak, yarıkurak ve kuruyarınemli alanlarda oluşturduğu arazi degradasyonu” olarak tanımlanmıştır. Buna göre, kutup ve kutupaltı coğrafi kuşakları dışında dünyanın hemen her bölgesinde oluşabilen arazi yitirimi, kurak, yarıkurak ve kuruyarınemli arazilerde oluştuğunda çölleşme olarak kabul edilmiştir. Çölleşme, düşük toplam yağışa, yetersiz su kaynaklarına, uzun kurak mevsimlere, yinelenen kuraklık olaylarına, gevşek yüzey malzemesine ve ince ÇÖLLEŞME NEDENLERİ, ETKİLERİ Çölleşme, BM Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi'nde, “iklimsel değişimleri ve insan etkinliklerini de içeren, fiziksel, biyolojik, siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etmenler arasındaki karmaşık etkileŞekil 2. Aralık 2006Ağustos 2007 dönemi 9 aylık kuraklık şiddet indisinin Balkanlar ve Türkiye üzerindeki coğrafi dağılışı (Global Drought Monitor'e göre yeniden düzenlendi).