Katalog

Yeni ürünler yaratmak amacıyla yeni anlayışta bir ARGE merkezi Teknoloji şirketlerinden ANEL Grubu, Almanya Berlin Teknik Üniversitesi’ndeki ünlü ArGe Laboratuvarı DAILabor ile Türkiye'de benzeri bir laboratuHANGİ ALANLARDA? var kuruyor... İlk kadro 55 kişi. DAILab hangi konularda faaliyet bir şey yapacak. Piyasada hiç olmayan ürünler üzerine çalışılacak. Bu sayede söz konusu ürünler için patentler alınacak. Mülkiyet hakları sayesinde o proje bitmiş olsa bile yıllarca tüm dünyadan gelecek lisans bedelleri sayesinde ülkeye gelir elde edilecek. Bu elbette kolay değil ama açık inovasyon sayesinde risk azaltıldığı için göze alınabilecek. A NEL Şirketler Grubu Almanya'nın Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanında tanınmış ArGe Laboratuvarı DAILabor ile anlaşma sağladı. Yıllar önce üniversite eğitimi için Almanya'ya giden ve orada başarılı çalışmalara imza atan Prof. Dr. Şahin Albayrak'ın kurduğu ve yönettiği DAILabor 110 kişilik genç kadrosuyla geleceğin dünyasını tasarlıyor ve ürün haline getiriyor. Alman Telekom, Sun, Cisco, BMW, Audi, AlcatelLucent, Motorola ve Panasonic gibi güçlü küresel firmaların yanı sıra Almanya'da Federal ve Eyalet hükümetlerinin Eğitim ve Araştırma Bakanlığı, Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı ve kamu kuruluşlarının desteğini alan DAILabor birçok üniversite ile de işbirliği yapıyor. ANEL, Türkiye'de çoğu endüstri kuruluşunun ürün geliştirirken buluşlarını kendi ArGe laboratuvarlarında kendi mühendislerine yaptırması, böylece finansmanından insan kaynağına, patentinden müşterisine kadar her şeyiyle kendi bünyesinde çözmeye çalışan kuruluşlar için bir alternatif yaratmak istiyor. DAILabor'un benzeri 55 kişilik bir kadro ile DAILab adı altında, İstanbul'da ortaklaşa kurulacak. İleri İletişim Şebekeleri ve Servisler, İleri Yazılım Teknolojileri, Sağlık, Güvenlik ve Trafik konularında araştırmalar yapıp, Türkiye'ye katma değeri yüksek ürünler kazandıracak DAILab üstün nitelikli Türk üniversitelerinin doktora programlarını destekleyecek. Araştırmacı kadronun yüzde 40'ı lisans üstü ve doktora öğrencilerinden, geride kalan yüzde 60'ı profesyonel ArGe mühendislerinden oluşacak. Endüstri ile üniversiteler ve kamu kurumları arasında köprü rolü üstlenecek. Prof. Dr. Şahin Albayrak ve ANEL'den Dr. Mustafa Aykut tarafından ortaklaşa yönetilecek DAILab, Avrupa Birliğinde gerçekleştirilen projelerde DAILabor ile birlikte yer alacak. ANEL Grup Yönetim Başkanı Rıdvan Çelikel de, ülke için teknolojiye yatırım yapmak konusundaki hedeflerinde kararlı adımlarla ilerlediklerini söyledi. ANEL'in, Türkiye'de katma değer yaratacak işlerin içinde yer almasının önemine değinen Çelikel, “DAILAB” adlı projenin, şirketin ufkunu genişletecek çok önemli bir girişim olduğunu bildirdi. olarak mı kalacak?' görüşünde. Buluşu kazanca çevirmezseniz inovasyon yapmış olmazsınız. Gerçek kalkınmanın lokomotiflerinden birisi gerçekleştirdiğiniz inovasyonlardır. Yalnızca alsat ya da lisanslı üretimle elde edilen kalkınma sanaldır. Açık inovasyonu nedir? M.A.: Tek bir firmanın gizli ArGe merkezleri yerine birçok firma, birçok üniversite ve birçok kamu kuruluşunun bir araya gelerek kaynaklarını ortak bir platformda optimum değerlendirerek ve risklerini en aza indirerek gerçekleştirir. Bu yaklaşımda, inovasyonu belirli bir disiplin altında, organizasyon, kaynak ve proje yönetimini üstlenecek bir kuruluşa ihtiyaç var. İşte bu kuruluşa Anlaşma imzalanırken. NEDEN DAILAB? Mustafa Aykut: “Sizi DAILabor ile birlikte bir araştırma laboratuvarı açmaya yönlendiren nedenler nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türkiye, son yıllara bakıldığında endüstriyel kalkınmada gözle görülür bir ivme yakaladı. Üniversitelerinin uluslararası akademik ortamda yayınladıkları bildiri sayılarında önemli artışlar var. Özel ve kamu sektörü, 'Türkiye hep başkalarının pazarı CBT 1065/7 17 Ağustos 2007 bir örnek, Almanya'da DAILabor. Türkiye'de ise DAILab olacak. Bir benzetme ile, dört bacaklı bir masa düşünün; dört bacaktan birini özel sektör, diğerini kamu kurumları, üçüncüsünü üniversiteler, dördüncüsünü de risk sermayesi kuruluşları oluşturuyor. Masanın üzeri de sözünü ettiğimiz platform yani DAILab. Türkiye'de Bilgi ve İletişim teknolojileri alanında ArGe çalışmaları yapan başka kuruluşlar da var. M.A.: Türkiye'de var olan ArGe merkezlerinin ya da firmalarının hemen hepsi dünyada piyasada yer alan ya da yer almak üzere olan ürünleri yerli işgücü ve sermaye kullanarak daha ucuza, Türkiye koşullarına daha uygun halde üretmeye yönelik çalışıyorlar. Böylece Türkiye'nin parasının Türkiye'de kalmasına yardımcı oluyorlar. Bu takdir edilecek bir şey ama yeterli değil. DAILab bu noktada onlardan ayrılacak. Çok iddialı gösterecek? M.A.: DAILab geleceğe yönelik teknolojilerde Türkiye'yi kalkınmış ülkelerle yarışacak düzeye getirmek için katkı vermek istiyor. Bunu yaparken iki kriteri var. Birincisi gerçekleştireceği inovatif ürünlerin küresel geçerliliği, ikincisi bu ürünlerin Türkiye için önceliği. Örneğin Almanya'da yaşlanan nüfusun sorunları ağırlaşıyorken, Türkiye'de genç nüfusun çözüm bekleyen sorunları her geçen gün daha da artıyor. Bu iki boyutlu sorunu bir arada çözebilirseniz en başarılı inovasyonu elde etmiş olursunuz. Buradan hareketle beş ana çalışma konusu belirledik. Bunlar sırasıyla İleri Servis ve İletişim Şebekeleri Teknolojileri, İleri Yazılım Teknolojileri, Güvenlik, Sağlık ve Trafik. İlk ikisi diğerlerine altyapı hazırlayacak. Projelerinizi nasıl belirleyeceksiniz? M.A.: Proje kaynaklarımız için üç kanalımız olacak. Ama hangi proje olursa olsun bunlarda hep aynı kıstası uygulayacağız. Çok uzun vadeli projeler yerine pazara kısa ve orta vadede verilebilecek ama bugün pazarda olmayan inovatif ürünlere yönelik projelere odaklanacağız. Projelerimizin bir kısmı sıfırdan başlanacak ve piyasadan, üniversitelerden ya da kamu kurumlarından sağlanacak projeler, diğer bir kısmı DAILabor başta olmak üzere açık inovasyon yapan bazı kuruluşların ellerinde bulunan projelerin, örneğin Avrupa Birliği çerçeve programlarında ortaya çıkan projelerin belirli parçalarını İstanbul'a, DAILabor'a taşıyarak sağlanacak. Bunların yanı sıra DAILabor'da tamamlanmış projelerin Türkiye piyasasına adaptasyonu ve bir iş modeli oluşturularak Türkiye ve çevre ülkelerde pazarlanmasını da DAILab üstlenecek. Üniversitelerimizde yüzlerce doktora öğrencimiz proje geliştiriyor, buluş yapıyor. Firmaların ihtiyaçları, üniversitelerin kabiliyet ve kapasiteleri ile devletin kaynakları neyin, ne zaman, nasıl, nerede yapılması gerektiğine ilişkin değerli bilgilerle bütünleştirilecek. Finans, ekipman, insan kaynağı üçlüsü en optimum kullanılarak tam zamanında inovatif ürünler yaratılacak. Ürünlerin sahibi kim olacak? M.A.: Sonuçta kazankazandır modeli. Kim ne kadar emek verir ve katkıda bulunursa ürünün de o kadar sahibi olacak. Çıkan ürünlerin piyasaya sürülmesi için yeni 'start up' şirketler kurulması gerekebilir.