Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KAMU YÖNETİMİ BİLİM İNSANLARIMIZ Kamu web siteleri değerlendirmesinde Türkiye ilk onda ABD’deki Brown Üniversitesi’nin dünyadaki 198 ülkedeki kamuya ait web sitelerinin yıllık değerlendirme raporunun yedincisi yayınlandı. Türkiye bu yıl ilk 10’a girdi. Değeri bilinmemiş bir Altan Kayan Geçen haziran ayının sonunda İngiltere'nin Nottingham Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Altan Kayan'ın ölüm haberi ile sarsıldık. Aslında daha çok onu yakından tanıyan dostları ve ülkemizdeki sayılı öğrencileri bu acıyı paylaştı. Dr. Cumhur Ertekin, TÜBA Üyesi, erteker@unimedya.net.tr CBT 1065/10 17 Ağustos 2007 rown Üniversitesi'nin 7. yıllık uluslararası ehükümet analiz sonuçlarına göre pek çok ülke kamu hizmetlerinde gelişme gösteriyor ve kullanıcılara daha tatmin edici hizmetler sunuyor. ABD bu sıralamada, Güney Kore, Singapur ve Tayvan'dan sonra 4. sırada yer alıyor. Asya ülkeleri uluslararası ehükümet değerlendirmelerinde, son yıllarda üstünlüğü başka ülkelere kaptırmıyor. Bu çalışma, 2006'da olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki kamu kurumlarının %28'inin çevrimiçi hizmet sunduğunu gösteriyor. Brown Üniversitesi'ndeki Taubman Kamu Yönetimi Merkezi Başkanı Darrel M.West'in gözetimi altında çalışmalarını sürdüren bilim adamları, kamuya ait web sitelerini iki düzine kritere 2007 YILI EHÜKÜMET göre değerlendirdiler. Bunların başında, engellilerin ÜLKE SIRALAMASI sitelere erişim kolaylığı, SIRA ÜLKE DEĞERLENDİRME yayın sayısı, özel yaşamın korunması, güvenlik politi1. (1) Güney Kore 74.9 (60.3) kaları, temas bilgileri ve 2. (3) Singapur 54.0 (47.5) çevrimiçi hizmetlerin sayısı 3. (2) Tayvan 51.1 (49.8) 4. (4) ABD 49.4 (47.4) gibi ölçütler geliyor. Küre5. (6) İngiltere 44.3 (42.6) sel ehükümet çalışmaları 6. (5) Kanada 44.1 (43.5) 2001 yılından bu yana yapı7. (48) Portekiz 43.8 (31.3) lıyor. 8. (12) Avustralya 43.5 (39.9) 8. (27) Türkiye 43.5 (33.7) SİTELER 10. (8) Almanya 42.9 (41.5) İNCELENDİ 11. (7) İrlanda 42.4 (41.9) 12. (16) İsviçre 42.3 (36.9) Bu yıl, 2007 Haziran ve 13. (38) Brezilya 41.1 (32.1) Temmuz ayları süresince 14. (11) Dominik 41.0 (40.0) 198 ülkeden 1.687 kamu 15. (65) Bahreyn 40.3 (29.6) web sitesi gözden geçirildi. 16. (40) Ekvatoryel Gine 40.0 (32.0) Yürütme, yasama ve yargı 17. (32) Liechtenstein 40.0 (33.0) birimleri ile birlikte, hükü18. (133) Andorra 39.0 (24.0) metin sağlık, eğitim, dışişle19. (14) Yeni Zelanda 38.4 (37.6) 20. (35) İtalya 38.0 (32.9) ri, içişleri, maliye, doğal 21. (10) İspanya 37.7 (40.6) kaynaklar, ulaştırma, milli 22. (20) Hong Kong 37.5 (35.4) savunma ve turizm gibi ba23. (19) Finlandiya 37.3 (35.6) kanlıklarının çevrimiçi fa24. (30) Vatikan 37.0 (33.5) aliyetleri incelendi. 25. (36) Malezya 36.9 (32.7) Bilim adamları web site(2006 DEĞERLERİ PARANTEZ İÇİNDE) lerinin %96'sının çevrimiçi yayınları olduğunu ve %80'ninin veri tabanlarına bağlantısı olduğunu ortaya çıkarttı. Bunların %20'sinin (geçen yıl %26 idi) özel yaşamı koruma politikalarının olduğu ve %21'inin güvenlik önlemlerinin olduğu tespit edildi. Ancak yapılan çalışmalarda bu web sitelerinin çoğunda engellilerin erişimi için kolaylıklar bulunmadığı saptandı. Sitelerin yalnızca %23'ü engelli erişimi sağlıyor. Ayrıntılı özelliklerini incelemenin yanı sıra bilim adamları ülkeleri, ehükümet performansının bütününü göz önünde bulundurarak da analiz ettiler. Her bir ülke 0 ile 100 puan arasında değerlendirildi. Kaynak: www.insidepolitics.org B A ltan Kayan'ın insan olarak değerini tanıma fırsatı olmamış, mesleksel ve bilimsel değerinden haberdar olmayanlar için bu ölüm diğerlerinden farklı sayılmayabilirdi. Gösterişten uzak, saygın ve alçakgönüllü değerler için bu durum beklenen bir sonuç gibi görülebilirdi. Ancak hiç olmazsa genç nesillere Altan Kayan'ı biraz da olsa tanıtabilmek için, içimde isyan duyguları taşıyarak bu yazıyı yazmak istedim. Dr. Altan Kayan ekonomik olarak alçakgönüllü bir ailenin dördüncü çocuğudur. İzmir'de büyümüş, gençlik yıllarını İzmir'in ünlü Alsancak semtinde geçirmiştir. 1956 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiş, 1962'de tıp doktoru olarak mezun olmuştur. Askerlik görevini tamamladıktan sonra aynı üniversitenin Nöroloji Kliniğine girmiş ve o kliniğin en parlak, en çalışkan öğrencisi olarak hemen kendini göstermişti. Kendisinin üst düzey yetenekleri ve disiplinli çalışması göz önüne alınarak önce Oslo'da bir “Klinik Nörofizyoloji” kursuna gönderilmiş, nöroloji uzmanı olduktan sonra da Londra'da Nörooftalmoloji ve Nörootoloji gibi nörolojinin üst dallarında 4 yıl kadar çalışmıştır (19681972). O sıralarda yaşamının belki de en güzel araştırmalarını yapmış ve yayınlamıştır. Bunlardan birisi “Migren'deki Vestibuler Belirtiler” üzerine olan çalışmasıdır. Bu çalışması 2000'li yıllarda hâlâ “site” edilmektedir(1). İkinci önemli çalışması ise “Rebound Nistagmus”unun tanımlanması ve öneminin gösterilmesi üzerinedir (2). İLK KEZ BİR TÜRK Her iki çalışması da nöroloji alanının 1. sınıf dergisi olan “Brain”de yayınlanmıştır. Hatta 2. makalesi 1973 yılında Brain dergisinde yayınlandığında bilgime göre o tarihe dek bu dergide başka bir Türk'ün araştırması yayınlanmamıştı. Burada, arkadaşı Hood'un katkıları varsa da, bu makalelerde bilimsel ağırlığın Altan Kayan'da olduğunu onun çok eski bir arkadaşı olarak yakından biliyorum. İngiltere'de migren kiliniğine de merak sarmış, o konuda derinleşmiş, o sıralarda ve daha sonra bu konuda makaleler yazmıştır. Hatta bir makalesi “Hemicrania” dergisinde “leading article” olarak yayınlanmiştır. Altan Kayan bu yoğun bilimsel ve akademik dönemden sonra Ege Üniversitesi Nöroloji Kliniğine dönmüş, Nörooftalmoloji ve Nörootoloji laboratuvarlarını kurmuş, asistan, uzman ve doçent düzeyindeki genç hekimleri yetiştirmeye başlamıştır. 19721975 yıllarında Türkiye’de ne böyle laboratuvarlar ne de bu konuları enineboyuna bilen kompetan nörologlar vardı. Çalışmalarının çoğunu İngiltere'de yapmış olmakla beraber Ege Üniversitesi’ndeki laboratuvarında da özgün bilimsel çalışmalar yaptı. Uzmanlık ve doçentlik tezleri yönetti. Bir ara klinik nörofizyoloji laboratuvarı içinde “Olaya ilişkin” uyarı potansiyelleri çalışmalarını da başlattı. Böylece klinikte yoğun bir çalışma temposu içine girdi, işlerinin bitmesi için neredeyse zaman yetmiyordu. Altan Kayan, herşeye rağmen sırça sarayında yaşayan bir bilim adamı olmadığı için ülkemizin o sıralarda çok yoğun hale gelmiş toplumsal sorunları ile de çok yakından ilgileniyordu. Bu ilgi onu tıp mesleğinde iki dönem Türk Tabipler Birliği İzmir Tabip Odası başkanlığına kadar götürdü. 1970'li yıllar ülkemizin çok çalkantılı bir dönemidir. Aydınların birer birer öldürüldüğü bu dönemde sorumluluğu çok yüksek olan bir sosyal görevi çekinmeksizin yüklendi. Bu yüzden İzmir ve Türkiye çapında birçok dost edinmesinin yanı sıra, kendi üniversitesinin tutucu çevrelerinde düşmanlar da kazandı. Bir yandan da evli ve çok çocuklu bir baba idi. Tamgün hekimlik yapmayı ilke edinmişti. Ancak devletten aldığı maaş kendisi ve kalabalık ailesine güçbela yetiyordu. Bu koşullarda bile yılmadan iyi hekimlik ve öğretim üyeliği yapıyor, bilim adamı kişiliğini koruyordu. Tabip odası başkanı olarak da ilkeli bir sosyal yaşamdan ödün vermiyordu. DARBE VE MUHBİRLERİ Sonunda 12 Eylül 1980'de askeri darbe oldu. 1402 sayılı sıkıyönetim yasası ile üniversiteden bir kalemde uzaklaştırıldı. İlkeli yaşamını devam ettirebilmek için ailesi ile birlikte İngiltede'ye göç etmek zorunda kaldı (1983).