25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu Standart dokunmatik ekranlardan da farklı olarak birden çok noktadan dokunuşları da algılayabilen ürünü aynı anda iki kişide rahatlıkla kullanabiliyor. İki elle ekran üzerinde gezinerek açılan resimleri büyütmek, üzerine notlar yazarak e.posta ile başkalarına göndermek mümkün. Microsoft bu ürünü otel ve restoranlara pazarlamayı düşürüyor. TanolTurkoglu@Gmail.com 22 Temmuz'da yapılan genel seçimlerin sonuçlarının hızla duyurulmasını sağlayan yeni seçim sistemi altyapısı (SEÇSİS) bünyesinde 1 birim risk barındırıyorsa, önceki yıllarda konvansiyonel yollardaki risk faktörü 10 olsa gerek. EN İYİ KİMYASAL MADDE DOĞAYA EN ÇABUK KARIŞANDIR Çevreci örgütler kimyasal bir madde üretilmeden bile önce doğaya ne kadar sürede karışacağını tahmin edebilecek durumdalar. “Yeni kimyasal maddeler, daha mikro organizmalar tarafından nasıl parçalanacağını öğrenme fırsatını bulamadan, birbiri ardına üretiliyor” diye konuşan Madrid'deki Ulusal Biyoteknoloji Merkezi'nden Victor de Lorenzo, “Son 50 yılda ancak 900 madde ile ilgili veriler elde edebildik. Oysa bu sürede on binlerce kimyasal madde üretildi ve bunlara ilişkin bilgi sahibi değiliz” diyor. De Lorenzo'nun ekibi şu anda doğaya karışabilen molekülleri doğaya karışamayanlardan ayırt edebilen bir yazılım geliştirdi. Bu yazılım bilinen mikrobiyal metabolik reaksiyonlarla ilgili verilere dayanıyor. “Atomik Üçlü” olarak bilinen üç atomdan oluşan gruplar üzerine odaklanan yazılım, tüm bileşimlerin doğaya karışabilirliğini %80 oranında tespit edebiliyor. eSeçim Sistemine Doğru 22 Temmuz'da yapılan genel seçimlerin herkesin diline düşen iki özelliğinden birisi olumsuz hava şartlarına rağmen seçime katılım oranının yüzde doksanlara yakın olmasıysa, diğeri de AKP'nin seçim öncesinde yayımlanan pek çok anketi yanıltıcı bir oy oranını elde etmesiydi. Bu kargaşa içinde üçüncü bir konu neredeyse hiç gündeme gelmedi. O da YSK'nin seçim sonuçlarını önceki seçimlere göre çok daha hızlı bir şekilde açıklamasıydı. Doğal olarak bu başarı, ardında önemli bir teknolojik yatırımın varlığına işaret ediyor. Seçim sürecinde herkes mükerrer oy kullanmaya odaklanmışken, sürecin bütününe bakıldığında, her sandıktaki bilginin hiyerarşi içinde yukarıya doğru beyan edilmesinin süratle sağlanması pek ilgi çekmedi. Oysa sonuçların alınması sürecin tam da bu kısmıyla ilgili. YSK, bu seçimlere SEÇSİS adını verdiği bir sistemle girdi. Web sitesindeki açıklamaya bakılırsa SEÇSİS'in geçmişi 1986 yılına dek gitmekte. Ancak son birkaç yılı hariç tutarsak, projenin ilk yirmi yılı tipik bir kamu projesi hüviyetinde. Son seçimlerde kullanılan yazılım onbir ay gibi kısa bir sürede Havelsan A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş. Sistem sadece seçim sonuçlarının hızlı bir şekilde iletilmesini sağlamakla sınırlı kalmıyor. Seçmen kütüklerinin oluşturulması sürecinde TC Kimlik Numarası bilgisi baz alınarak mükerrerliği önleme çalışmasından tutun da, aday olamama niteliklerinin sorgulanmasına dek pek çok süreç olabildiğince çevrimiçi (online) bir yapıya kavuşturulmuş ve bunun için ilgili kamu kurumlarıyla YSK arasında entegrasyon sağlanmış. Gelelim sonuçların bu denli hızlı duyurulmasının nasıl sağlandığına. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, sandıklardaki oyların sayılması ve tutanakların oluşturulması yine bildiğimiz klasik yöntemle sağlanmış. Yani sandık yetkililerinin gözetiminde elle gerçekleştirilmiş. Bu pek de zaman alıcı bir iş olmasa gerek. Sandık sonuçlarının bir üst merciye (ilçe seçim kurullarına) iletilmesi de yine bildik yolla gerçekleştirilmiş görünüyor. Gerek oy verme sırasında sandıkların yanında bilgisayar görmedik gerekse de YSK'nin SEÇSİS sistemini özetleyen web sayfasında da bu konuda bir detay bulunmuyor. Sonuçların süratle merkeze ulaştırılması sandık sonuçlarının il ve ilçe seçim kurullarına ulaştırıldıktan sonraki aşamasıyla ilgili. SEÇSİS sistemiyle ilgili açıklamalara baktığımızda, sandık sonuçlarının ilçe seçim kurullarında bilgisayara girilmesi için teknoloji altyapısının kurulmuş olduğunu görüyoruz. Keza bu bilgisayarlar YSK iletişim ağı içinde ya uydu ya da karasal bağlantı ile merkeze ulaşacak şekilde bir haberleşme ağına (UYAP projesi) bağlanmış. Yani ilçelerde bilgisayara girilen sandık sonuç bilgileri anında merkeze ulaştırılabilmekte. Bu altyapının olmadığı yerlerde ise ADSL altyapısından istifade edilmiş. Demek ki telefon hattının olduğu her yerden ilçe seçim sonuç bilgileri merkeze zaman kaybetmeden iletilebilmiş. Burada akla bilgilerde herhangi bir tahrifatın yapılıp yapılamayacağı sorusu geliyor. Teorik olarak hiçbir sistemde sıfır risk yoktur. Hatta bu tür kritik devlet ya da finansal sistemler incelendiğinde ortaya çıkmış olan sahtecilik temelli risklerin daha çoğunun içeriden yapılan müdahalelerle gerçekleştirilmiş olduğu görülmüştür. Çok kritik bir bilgisayarın şifresini, görevi gereği, bilmek zorunda olan bir bilgisayar uzmanının kafası bozulursa, bu tür bir sisteme vereceği zarar, dışarıdan yüz kişinin vereceği zarardan çok daha dramatik olacaktır. Ancak bu tür sistemleri yöneten kurum ya da kuruluşlar da bu tip risklere karşı çeşitli teknolojik ve sosyal güvenlik önlemlerini alır. YSK'nin de bu tür tedbirleri almamış olduğunu düşünmek abes olacaktır. Kaldı ki dünya üstünde her gün milyarlarca dolar değerinde işlemin doğru bir şekilde tamamlanması da “sistem uzmanı” denilen bu adsız kahramanların özverili ve dürüst çalışmaları sayesinde gerçekleştirilmekte. Tam bir elektronik seçim sistemi olmasa da SEÇSİS sisteminin; özellikle sonuçların konvansiyonel yollarla bildirilmesi süreçleri ile kıyaslandığında çok daha sağlıklı ve güvenilir bir yapıya sahip olduğu ortada. Çöp kutularından kullanılmış oy pusulalarının çıkmamış olması da bunun önemli bir göstergesi olsa gerek. Ayrıca unutmamalı; teknoloji geliştikçe sahtecilik de sürecin konvansiyonel kısımlarına doğru kayma eğilimi gösterir. YENİLEBİLİR PAKET KÂĞIDI Yemeğinizi yediğiniz halde doymadınız mı? Öyleyse yemeğinizin sarılı olduğu kâğıdı da yiyebilirsiniz. ABD, Pennsylvania'daki Wyndmoor Amerikan Tarımsal Araştırmalar Merkezi'ndeki bilim insanları kasein denilen süt proteini, su ve gliserol (biyoyakıt üretiminde ortaya çıkan şekerli yan ürün) ile karıştırarak yenilebilir bir kâğıt ürettiler. Merkez'deki uzmanlardan Peggy Tomasula, sütten kaseini elde etmek için solvent olarak süperkritik karbon dioksitten yararlanıyor. Bu şekilde elde edilen gliserol diğer hammaddelerle karıştırılınca ortaya doğaya karışabilir, suya dayanıklı ince bir film tabakası çıkıyor. CİHAZLARI ARTIK MİNYATÜR ISI MOTORLARI ÇALIŞTIRACAK Cihazları bundan böyle akustik ısı moKarakterizasyon ayar torları çalıştıracak. Sıvı tankı bağlantısı Bu motorlar ısıyı yüzeye doğru yönlendirerek çevresindeki havayı ısıtacak. Sıcak hava hareketinin ürettiği yüksekfrekans ses dalgası, piezoelektrik elektrotu titreştirecek. Bu düzenek sonuçta elektrik üretecek. Elektrot Salt Lake City'deki Mikropompa Bağlantı Utah Üniversitedonanımı si'nden Orest Symkd dünyanın en küçük akustik ısı motorunu üretmeyi başardı. Motor 1.8 mm. genişliğinde. Düzenleyen: Reyhan Oksay CBT 1065/19 17 Ağustos 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle