24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2007 yılı üniversite giriş sınavları ve eğitim 3 Ağustos 2007 günlü CBT'de Prof. Dr. İsa Eşme ÖSS 2007 sonuçlarını değerlendirdi. İki ana bölümden oluşan sınavda ilk bölüm, tüm lise türleri için ortak olan 9. sınıf ve önceki programı kapsıyor. İkinci sınav bölümü ise liselerin 10. ve 11. sınıflarında işlenen konuları içeriyor. İlk bölümdeki soruları sınava giren tüm adaylar yanıtlıyor. Bu nedenle, tüm adayların başarılarını karşılaştırmak için, ilk bölümdeki sınav sonuçları önem taşıyor. Prof. Dr. Bahattin Baysal, Türkiye Bilimler Akademisi, bmbaysal@hotmail.com nsanların hoşlandıkları bilgileri öğrenmek, sevdiği işleri yapmak gibi tutkuları varsa onları zorlamamak gerektiğine inanıyorum. Matematik öğrenmek istemeyen gençler varsa, bırakın matematik öğrenmesinler. BAŞARI DURUMLARI: Matematikte başarı durumu incelendiğinde, adaylardan sınavda sorulan (30) sorunun yarısından fazlasını yanıtlayanlarının oranının % 28 olduğu görülüyor. Sınava giren aday sayısı 1.6 milyon. Yüksek öğretimde yerleştirmek için yaklaşık 0.5 milyon kontenjanınız varsa, yapılan seçme sınavının başarılı olduğunu söyleyebilirsiniz. Kazananların fakültelere yerleştirilmesi ayrı bir sorun. Bu matematik seçme sınavında adaylardan % 17'si 00.5 puan, % 27'si 0.55 puan, % 28'i 515 puan aldı. Sınıf geçme sınavlarında olduğu gibi, bir seçme sınavında da dağılımın çan eğrisine uyması beklenemez. Ancak adayların % 45'inin 05 puan toplayabilmiş olmalarının üzerinde durulmalıdır. Fen Bilimleri sorularında çok daha başarısız bir durum var. Çok sayıda öğrenci eğitimde niçin devre dışı kalıyor? Yurt sathında lise düzeyinde 6400 okul açmışsınız. Sınıflar kalabalık, öğretmen sayısı yetersiz! Ancak, öğrencinin ulaşabileceği kitap ve materyal sayısı için aynı olumsuzluğu dile getiremezsiniz. Bu nedenle ders kitapları konusunda bir açıklama yapmayı yararlı görüyorum. 1960'lı yıllarda bu memlekette orta öğretimde fen ve matematik kitapları son derece yetersizdi. Bu kitaplar, yükseköğretimlerini yurtdışında tamamlayan hocaların yaptıkları çevirilere dayanıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteklediği, benim de içinde bulunduğum “Ankara Fen Lisesi” Projesi ile, ABD'de geliştirilen ders kitapları incelendi. Seçilen kitaplar Ankara Fen Lisesinde okutuldu. MEB Ankara Fen Lisesi’nde, yaz aylarında, lise matematik, fizik, kimya ve biyoloji öğretmenleri için sürekli kurslar düzenleyerek yeni program ve materyalin bütün yurda yayılmasını sağladı. 1970'li yıllarda bu yeni kitapların Türkiye'de 180 lisede okutulduğu bildirildi. Son otuz yılda lise öğretmenleri bu materyalden yararlanarak yeni kitaplar yazdılar ve ders kitaplarını geliştirdiler. Bugünlerde ortaöğretimde okutulan ders kitaplarının ve yardımcı kitapların gelişmiş ülkeler düzeyinde olduklarını söyleyebilirim. Öğrencilerin ulaşabileceği kitap ve materyal sayısı yeterli olduğu için bu kitapları izleyerek başarı sağlamak öğrencinin istencine bağlı kalıyor. Tez eşgüdümü sağlanacak T İ işlem dışında herhangi bir matematik bilgiyi öğrenmemekte direnebileceğini gösteriyor. OECD ülkelerinde 15 yaş grubu öğrencileri için yapılan matematik sınavlarında (PISA Projesi) Türk öğrencilerin başarısız durumlarının çeviri hataları ve olumsuz sınav koşullarından kaynaklandığını daha önce CBT'deki yazılarımda belirtmiştim. EĞİTİMİN TEMEL AMACI Sayın Profesör Eşme, “Eğitimin temel amacı her şeyden önce, topluma iyi yurttaş yetiştirmek, yetişen kuşağı toplumun işine yararlı kılmaktır” diyor. İyi niyetli klasik bir görüş. Ancak, insanların hoşlandıkları bilgileri öğrenmek, sevdiği işleri yapmak gibi tutkuları varsa onları zorlamamak gerektiğine inanıyorum. Matematik öğrenmek istemeyen gençler varsa, bırakın matematik öğrenmesinler. İlk ve orta öğretimin amacı, gençlere, “çağın bilgilerini öğrenebilecekleri uygar bir okul atmosferini sağlamak” olmalıdır. Lise mezunu olarak sınava başvuran 100 öğrenciden 23'ünün matematikte, 56'sının fen bilimlerinde “sıfır” almaları kuşkusuz eğitimde bir başarısızlık ölçüsüdür. Ancak bu başarısızlık, YÖK üyelerini değiştirmek, ÖSS ile uğraşmak, rektör seçimlerini yeniden düzenlemek ya da MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nu değiştirmekle önlenemez. Okul koşullarını ve öğretmenlerin niteliklerini çağdaş düzeye yükseltmelisiniz. Türkiye'de Cumhuriyet son 80 yıllık dönemde eğitim, öğretim, üniversiteler ve bilimsel araştırmalar bakımından büyük başarılar sağladı. Fen liseleri ile Anadolu liselerinde ve öbür seçkin liselerde matematik1 sınavında başarılı durum nasıl sağlanıyor? FEN BİLİMLERİ: YENİ SORUNLAR Endüstrileşmiş ülkelerle bilimsel altyapılarını hızla geliştiren ülkelerde yapılan incelemeler, öğrencilerin bilimsel konulara ilgilerinin giderek azaldığını, liselerdeki fen öğretiminin yetersiz, kaynakların sınırlı olduğunu, ayrıca toplumda bilim karşıtı davranışların genişlediğini gösteriyor. Üniversitelerde lisans düzeyinde fen eğitimi iki bakımdan inceleme altında. Öncelikle, lisansüstü düzeyde araştırmalar yapabilecek yetenekli gençlerin bu yöndeki etkinliklerinin önlendiği kanısı yaygın. Bilim dallarında çalışmayı seçen grubun, lisans düzeyindeki eğitimden ne ölçüde yararlandıkları konusu da tartışmaya açılıyor. Bu tartışmalarla, 21. yüzyılda bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin, tüm klasik okul programlarını da altüst edercesine değiştirmeye yöneldiğini belirtmek isterim. Örneğin üniversitelerde lisans düzeyinde, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik konularında ders programlarında önemli değişikliklerin gündemde olduğunu söyleyebilirim. Biyolojide bir araştırma alanının önünü açmak için, fakültelerde fizik ve kimya derslerinin kaldırılması söz konusudur. Tanınmış Avrupa üniversitelerinde bağımsız matematik, fizik, kimya ve biyoloji programları yerine birleşik (entegre) bilim programları konulmaya çalışılıyor. Türkiye'de, genellikle her konuda olduğu gibi, gerek lise ve gerekse üniversite düzeyinde fen eğitimi sorunları üzerinde durulmuyor. Oysa dünyadaki hızlı gelişmeler bizleri bu tür ayrıntılara yönelmemiz için zorluyor. POLİTİKACILARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Milli Eğitimde öğrencilerin başarısız durumları dile getirildiğinde politikacılar hemen üniversite giriş sınavlarını kaldıracaklarını ileri sürer. 22 Temmuz seçimleri günlerinde çok dinledik! Öğrencilerin, akademik öğretim yerine meslek liselerine yöneltilmeleri söz konusu. Bunu herkes biliyor da yeterli sayıda meslek lisesi açmanın ve meslek liselerine öğretmen yetiştirme sorununun oldukça güç bir iş olduğunu bilmezden geliyor. Kaldı ki, matematik1 sınavında 05 puan toplayanların büyük bir çoğunluğunun meslek okullarına adım atmayacakları kuşkusuzdur. Sınıflarda arka sıralara oturmuş, hiçbir şey öğrenmek istemeyenlere cebir, geometri öğretemediğiniz gibi bir meslek okulunun zorunlu etkinliklerine katılmayı da başaramazsınız. Son yıllarda dünyadaki gelişmeler de, bazı öğrencilerin dört Yahya Arıkan (Başkan) * Jale Baysal, Kütüphanecilik alanında yeni kavramlar, araçlar, yöntemler. 2.bs. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi. CBT1065/21 17 Ağustos 2007 ürkiye'nin üye sayısı açısından en büyüklerinden ve Türkiye'nin genç odalarından birisi olan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) mesleki çalışmaları yanında, bilimsel çalışmaları da destekleyecek ve muhasebecilik dışındaki bilim alanlarına örneklik yapacak bir girişimde bulunmaktadır: Tez Eşgüdümü. Bu konuda amaçlanan: Türkiye'de yapılmakta olan muhasebecilik ve ilgili disiplinlerde yapılan tezleri bir veri tabanında toplamak; Yüksek lisans ve doktora çalışmaları konu seçimini kolaylaştırmak; Aynı konuda yapılan (yapılması tasarlanan) çalışmalarda zaman, emek ve para yitimini önlemek; Muhasebecilik alanında yapılacak tezlerin eşgüdümünü sağlamak. Bir ülke içinde aynı konuda, ayrı yerlerde yapılan çalışmaların emek, para ve zaman olarak yükü, başka bir söyleyişle çift araştırmalara ödenen toplam ücret 1959 yılında ABD'de 1.25 milyar $, 1962 yılında İngiltere'de 12 milyon sterlin (Baysal, 1987, 40 *) olmuştur. Türkiye'de ise, araştırmaya yeterli yatırım yapma geleneğinin bulunmaması, en kötüsü de araştırmacının kendi ülkesinde üretilenleri merak etmemesi, araştırma öncesi kaynak belirlemeyi her zaman büyük bir sorun durumuna getirmiş; ABD ve İngiltere gibi Türkiye'de çift araştırmalar konusunda bir araştırma yapma gereği duyulmamıştır. İSMMMO’nun, günümüz teknoloji olanaklarından da yararlanarak başlattığı Tez Eşgüdümü girişiminin değişik alanlarda yaygınlaşması, belki de ULAKBİM, Tez Merkezi tarafından merkezileştirilmesi emek, para, zaman ötesinde öğretim üyeleri ve öğrencilere tez konusu belirlemede de katkı sağlayacak, olası yinelemeleri engelleyecektir. TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle