20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz [email protected] kitap SERMAYE BİRİKİRKEN OSMANLI, TÜRKİYE, DÜNYA Oya Köymen Yordam Kitap Prof. Dr. iktisatçı Oya Köymen, özellikle Türkiye'yi gözönüne alan bir iktisat tarihi kitabıyla okurun karşısında. 19. ve 20. yüzyıl Avrupa ile, 19. yüzyıl Osmanlı ve 20. yüzyıl Türkiye iktisat tarihi ve tarım ekonomisi uzmanı olan Köymen, hem içeriden, yani klasik iktisadı bilen biri olarak, hem de dışarıdan, yani iktisat tarihine dışarıdan eleştirel bir gözle bakan ve Marksizmin eleştirilerini de göz önüne alan bir uzman. Bu açıdan, iktisat tarihi ile ilgili yazını gözden geçirir ve yeniden kaleme alırken, bu özelliğini kitaba tamamen yansıtıyor. Sermayenin birikim sürecini aynı zamanda sistem dışından bakıyor ve Osmanlı'da sermaye birikimi üzerine egemen pek çok görüşü de eleştiriyor. Kitabın arka kapağından: Bu kitap, kapitalist sistemin can damarı olan sermayenin birikim süreçlerine yoğunlaşıyor. Sermaye birikirken "ötekilere", sermaye sınıfına dahil olmayan çoğunluğa neler olduğunu tarihsel ve güncel öykülerle sergiliyor. Britanya İmparatorluğu'ndan, ABD hegemonyasına geçişin toplumsal etkileri ele alınıyor. Sanayi devrimi ve Adam Smith'ten başlayarak günümüze kadar uzanan iktisadi olaylar ile iktisat teorisinin bağı ve bağlantısızlığı inceleniyor. kun, okura geniş bir perspektif içinde bu ünlü eğitim bilimcimizi ve ürettiklerini sunuyor. Yücel'in Atatürk'le buluşması ve yıldızının parlayarak politik hayata atılışını ve ülkede yaşanan kültür devrimindeki belirleyici rolünü, daha sonra Yücel'i hangi kesimlerin ve neden hedef aldıklarını, İsmet İnönü'nün bile Yücel'i, çok partili rejime geçiş sürecinde neden ve nasıl koruyamadığını izliyoruz. Bu açıdan Alev Coşkun'un kitabı, aynı zamanda, Türkiye'nin sosyoekonomik ve politik bir değerlendirmesini de yapıyor. “Zulmün yaşamımıza bir anlam katamadığını görürüz. Anlam başkaldırıdadır.” Çakıl Taşları 1993'te “İnsancıl”da yayımladığım “El'li Söz”den bu yana dilime takılan sözleri “Flu(x)us Bir Denizin Kıyısından bir Avuç Çakıl Taşı” diyerek, bir günlük gibi topluyorum. Bunları iki yılda bir de bir yerde sergiliyorum.Yeryüzünde yeni olmayan pek çok şey gibi bu sözlerde de bulduğum ışıltıyı bu sıcak yaz günlerinde tatil hafifliğiyle sizinle paylaşmak istedim. Hukuk politikası alanına girdiğini düşündüklerimden birkaçını buraya aldım. Gelecek yazımda bunların devamını okuyacaksınız.Yazmanın ve yayımlamanın ruh halini bugüne değin hiç kimse doyurucu biçimde açıklayamadı. İyi ki bu böyle! “Korkunun maliyeti özgürlük… Korkmamayı başarmalıyız.” “Kuralsız kurtulmak olanaksız. Şu halde kurtulmanın kuralı üzerine tartışmalı. Bu, kendini kurtarmaktan başka bir şeydir. Bu sonuncusu güdüsel ve kuralsızdır.” “Bir ülkede yargı ve yasalar bozuk sokak lambaları gibi olmamalıdır.” “Herkes her yerde herkes değildir. Ancak bunun kararını herkes kendi başına veremez.” “Hukukçuluk kimi zaman hadımağalığı gibidir.” “Özgürlük ve gönenci kendisi için isteyenlerle, herkesle birlikte isteyenlerin hukuku ve devleti elbette farklı olacaktır.” “Bağışlamak bağışlanmamak değildir.” “Prensipler cam gibidir. Onları katı tutmak katildir.” “İletişimi kesen her şey şiddettir.” “Zulmün yaşamımıza bir anlam katamadığını görürüz. Anlam başkaldırıdadır.” “Canın hayvanı insanı olmaz. Acımak da öyledir. Can acır.” “Prensipler cam gibidir. Hayatı olduğu gibi gösterirler.Yalnız temiz ve düz olmalılar.” “Düşünce özgürlük ister / Özgürlük düşünce…” “Devlet kendini değil, bizi saydamlaştırıyor. Biz de saydamlaştırıyoruz kendimizi ve bunu huşu içerisinde yapıyoruz. Yeni totalitarizm!” “Bazı kavramların içerisi doldurulduğunda insanlık son bulur.” “ 'Weh dem, der keine Heimat hat' (vatansızın vay haline) diyor kargaların çığlıklarıyla (Die Kraehen schreien) bir karakışta (Bald wird es schnein) Nietzsche 'Vereinsamt' (Yalnızlaşmış) adını verdiği şiirinde. Vatansızlaştık… “ “Hukuku sözlerin daha çok etkisi ilgilendiriyor.” “Bugün hiçbir şeyi küçüklüğünden dolayı önemsiz sayamayacağımız bir konumda bulunuyoruz. Bunca insanın davranışında, ya da bir insanın yaşam boyu kendi davranışlarında yinelenen küçücük şeylerin zamanı geldiğinde altından kalkamayacağımız ağırlıklara dönüştüğünü çarpıcı örnekleriyle biliyoruz. Ama bunları körü körüne bir önleme hastalığına da sürüklenmemeliyiz. Her iki durumun ilacı, biriktikçe daha çok özgürlük, gönenç ve onur getireceğini düşündüğümüz davranışlar tasarlayıp bunları daha çok insanın yineleyeceğini ummaktır.” “Özgür olmak eşit olmamak gibi gelir kimilerine. Eşit olmamak oysa, özgür olmamak değil midir?” “Yasaklamakla bazen yalnızca kendimizi durdururuz. Yasak yasaklamanın yasasına uygun olmalı.” “Başkaldırmak başını bir güneşe doğru kaldırmaktır.” “Koşullar duygularını yaratıyor. Öyleyse koşulları yaratmak görevini ve sorumluluğunu taşıyoruz.” “Hak etmediğini alıp vermek… Bununla insanlık yok olur. Suum cuique!” “Yargıçları rahat uyuyan bir ülke uykusuz bir ülkedir.” “Aslında yalnızca birbirimize dayanarak ortaya çıkan güce inanıyoruz. Gündelik yaşamımızda bu güç türlü figürleriyle çocuksu bir güvenci duyumsamamızı sağlıyor. Onun bu etkisinin bizim her birimizin düşüncelerine ve eylemine ne denli bağlı olduğunu da biliyoruz. İnsanlığın tüm trajedileri işte böyle birbirimize koyunlar gibi sokulurken yarattığımız yalanlardan, yanlışlardan doğuyor. Bu dayanışma ve güvenç insana saygınlık getiren bir anlam örgüsüne dayalı bir hukuk düşüncesi ve düzeni içerisinde yaşanmalı.” “İçimizle dışımız arasındaki doğal uyumluluğun insani çevre ortamında da yasalarını keşfetmek ya da kurmak…” “Özgürlük dayatma oluyor, dayanışma değilse…” “İyi bir insana kötülük, kötü bir insana iyilik yapmak istiyorsanız onu rektör, siyasi parti genel başkanı, milletvekili vs. yapın. Elinde hesabı sorulamayacak yetkiler bulunsun. Ama insanlara iyilik yapmak istiyorsanız bu ülkede yasaları değiştirin. Öyle değiştirin ki, kimse haksız yere eza, cefa çekmesin.” ŞİFRELERİN MATEMATİĞİ: KRİPTOGRAFİ Canan Çimen, Sedat Akyelek, Ersan Akyıldız Tarih boyunca gizlilik her zaman insanoğlunun ilgisini çekmiştir. Yazının icadından itibaren insanlar yazıyla haberleşmeye başlamış, ancak HASAN ÂLİ YÜCEL Aydınlanma Devrimcisi Alev Coşkun Cumhuriyet Kitapları İnceleme Cumhuriyet okurlarının yakından tanıdığı, Cumhuriyet Vakfı Başkan yardımcısı ve aynı zamanda inceleme yazılarıyla gazetede sık sık yer alan Dr. Alev Coşkun, tarihimizin, özellikle eğitim ve kültür tarihimizin en önemli figürü Hasan Âli Yücel üzerine yeni bir araştırma kitabını okurlara sunuyor. Kitabın en önemli özelliklerinden biri, Hasan Âli Yücel'in yaşamı ve yaptıklarının, dönemin önemli tarihsel gelişmeleri içinde alınması. Bu açıdan Coş CBT 1058 / 2 29 Haziran 2007 insanoğlunun karşı koyamadığı merakı yüzünden gönderilen mesajların gizlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Mesajı kafa derisine kazıma, harfleri değiştirip anlamsız metinlere dönüştürme gibi türlü yöntemler denenmiş ve sonunda şifreleme icat edilmiştir. Elinizdeki bu kitap ile, eski şifreleme tekniklerinden günümüz sistemine kadar, şifrelerin tarihinde kısa ve eğlenceli bir yolculuğa çıkacak; şifrelerin geçirdiği evrime tanık olacaksınız. Ayrıca günümüz teknolojisinde güvenli bilgi iletimi için hemen herkesin az çok bilmesi gereken ve şifrelerin matematiksel sistemlerle ifade edildiği kriptografi bilimiyle tanışacaksınız. Edinme adresleri: http:/www.metupress.com.tr/ http:6www.imge.com.tr/productinfo. php?productsid=74913
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle