20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ANTROPOLOJİ KONGRELERDEN yı karın bölgesinin daralmış olması, iç organlara, rahime ve dolayısı ile fetüse az yer kalmasıdır. İnsanın gebelik süresinin azlığını düşünelim. İnsan yavrusu diğer bütün memelilerde olduğu gibi gelişimini tamamlayıp doğmuyor. Çünkü insan karın boşluğu dardır, insan yavrusu gelişimini tamamlamadan dışarı atılmaktadır. İnsan rahminin bu kendine özgülüğünün biricik ve tek oluşunun bir kanıtı, yavrunun sırtı anneye dönük doğmasıdır (18). Memeli balıklar ve kanguru hariç diğer tüm memeliler yüzleri anneye dönük doğar (İ: 18, 20). Kanguru iki ayaklı da olsa bu üreme biçimiyle akıllı canlı olamaz. İnsan rahmine emplante ettiğimiz şempanze de insan yavrusu gibi sırtı taşıyıcı anneye dönük doğacak, insan yavrusu gibi tamamıyla aciz olacak, bıngıldağı olacaktır. Bütün bunların sebebi insan rahminin meka Ausralopithecines nizmaları ve işleyiş biçimidir. İnsandan başka hiçbir memeli kafatası kemikleri birleşmemiş, yani insan gibi bıngıldaklı doğmaz. Aslında insanın da böyle doğmaması gerekir. Bunun nedeni ayağa kalkmadır, yavrunun rahimde yerleşme ve oluşum sırasındaki biçimleridir. İnsan dışında memeli yavruları kafaları doğum kanalına yakın, gövdeleri rahmin geniş tarafına yerleşiktir. İnsanda ise yavrunun kafası rahmin geniş tarafında gövdesi dar tarafında yani doğum kanalına yakın tarafındadır. Doğuma iki ay kala insan yavrusu ters döner ve başı doğum kanalına yaklaşır. Ausralopithecus'ların yüzlerinin annelerinin bacağına dönük doğdukları paleoantropologlar tarafından söylenmektedir. Bu olgu primattan insana doğru yürüyüşün doğum sürecindeki ara aşama olduğunun ifadesidir. Hatta paleoantropoloji bilimi Australopithicus'ların doğum sırasında birbirlerinden yardım alıp almadıklarını sorgulamaktadır (İ: 18). bazı tür cinsleri sıralamadım. Paleoantropoloji bilimi bunları ayrı ayrı türler olarak kabul ettiği için neden bu kadar çok tür üretildiği ve neden bunların yok olduğu sorusuna yanıt arıyor fakat bulamıyor (İ: 5). Halbuki gövdenin dikleşmesi ve rahmin bu dikliğe uyum sağlama sürecinde yapılan doğumlar sonucunda, her insansı kendinden kafatası sığası olarak bir büyüğünü doğurdu. Bu bir büyük beyin sığalı yavru doğurma süreci, iskeletin ayaktan başa kadar dik duruşa uyarlanması bitinceye kadar devam etti. Şu andaki modern insan dik duruşa tam uyarlıdır, belki ufak tefek uyarlanışlarımız devam etmektedir. Ve iskelet şeklimiz milyonlarca yıl içinde genetik kodumuzda kayıt olduğu için insan kendi türünü üretmektedir. Ama genel iskelet şekli her türlü ihtiyacına cevap vermektedir. İnsanların sürat koşusu yaparken kollarını sallamaları, beyin motor merkezinde halen dört ayaklılık programının devam ettiği biçiminde yorumlanabilir. Örneğin bacağı diz kapağının biraz üstünden kesilmiş bir kedi koşarken ayağı sağlammış gibi aynı programda koşar. Bu tür belki bazı yazılımlarımız henüz güncellenmemiştir ama iskelet halimiz tam dik duruşun en ideal şeklidir. Hangi kara canlısını iki ayak üstünde yürütürseniz yürütün, sonuçta iskeletin alacağı şekil insan iskelet şeklidir. Belki bir fili ayağa kaldırsanız boyutları elbette devasa olucaktır; ama genel iskelet şekli insanınki gibi olmak zorundadır. Yerçekimi ve fizik yasaları gereği bu böyledir. Ayağa kalkmanın akıllı canlı üretmesi için üreme biçiminin insanınki gibi olmak zorunluluğu vardır. Örneğin kanguruyu ayağa kaldırsanız modern insan gibi tam dik duruşlu yapsanız akıllı canlı üretemez, çünkü üreme biçimi bunu üretmeye uygun değildir. Kaynaklar: Kitaplar (K); 1Göl İnsanları Richard LEAKEYRoger LEWIN; 2Çıplak Maymun Desmond MORRIS; 3Hayvanların Sessiz Dünyası Marian Stamp DAWKINS; 4İnsan Üstüne Bir Deneme Ernst CASSIER; 5İnsan Türünün Kökeni Ve Gelişimi V. P ALEKSEYEV; 6Genetik Prof. Dr. Emine BİLGE; 7İnsanın Ataları L. S. B LEAKEY; 8Doğanın İnsanlaşması Serol TEBER; 9İnsan nasıl İnsan Oldu M. İLİNE. SEGAL; 10Türlerin Kökeni Charles DARWIN; 11Davranışlarımız Kökeni Serol TEBER; 12Aklın Tarih Öncesi Steven MITHEN; 13Modern İnsanın Kökeni Roger LEWIN; 14Tarih Öncesi İnsan Robert J. BRAIDWOOD İNTERNET KAYNAKLARI (İ) 1 Biology Human Evolution in The Yahoo; 2Anthropological links; 3Ucla&Beyond; 4Human Evolution The fossil Evidence in 3D; 5Hominid Species; 6The Hunterian Museum and Art Gallery; 7Long ForegroundSpecies TimelineAustralopithecus afarensis; 8Hominid Evolution Survey; 9Wiley InterScience Journal Abstract; 10Re of Canyons Grand and Imagınary; 11Science Daily Modern Humans; 12L'Habitat Du Chimpanze; 13Higbeam EncyclopediaSearch Results for Rift valley; 14Hominid Evolution and Development; 15Natural History Magazine; 16Project MUSE; 17Uterine Anomalies; 18Evolution of Human Birth; 19BBCScience&Nature Animals; 20Chimp Fetus; 21The cave of ChauvetPontd'Arc; 22Becaming Human Paleantropology, Evolution and Human Origins; 23Secrets of The Dead; 24Lunatics, lucy and a little book for the school library; 25BBC NEWS ScienceNature Upright walking 'began in trees İlk göz nörolojisi kongresi Ülkemizde ilk kez bir Nörooftalmoloji kongresi (*) yapıldı. 8. Avrupa Nörooftalmoloji (Göz Nörolojisi) Kongresi 2629 Mayıs 2007 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirildi. Bilimsel programda Oftalmoloji, Nöroloji, Beyin Cerrahisi, Çocuk Nörolojisi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, Temel ve Klinik Fizyoloji, Temel ve Klinik Anatomi ve Klinik Genetik dalları uzmanları etkin görev aldı. Kongreye 5 kıtadan, 40 ülkeden; toplam 350 değişik dal uzmanı ve asistanı katıldı. Prof. Dr. Pınar Aydın, 8. Avrupa Nörooftalmoloji Kongresi Organizasyon Komitesi Başkanı, [email protected] G İNSANA GÖTÜRDÜ Sonuç olarak gövde dikleşmesi başladıktan sonra göğüs kafesindeki daralma ve silindirikleşmenin sonucunda rahimde ve rahimdeki fetüsde başlayan değişmeler bu canlıyı insana götürdü. Sahelantropus tchadensis, Orrorin tugenensis'i doğurmuştur; Orrorin tugenensis, Ardipithecus ramidus'u; Ardipithecus ramidus, Ausralopithecus anamensis'i; Australopithecus anamensis, Australopithecus afarensis'i; Australopithecus afarensis, Australopithecus africanus'su; Ausralopithecus africanus, Homo habilis'; Homo habilis, Homo erectus'u; Homo erectus, Homo sapiens'i doğurmuştur. Burada, ara türler olarak ya da ara cinsler olarak tartışılan Homo erectus CBT 1058/14 29 Haziran 2007 öz organı, gebeliğin en başından itibaren beyin gibi sinir sisteminin ana hücrelerinden kaynaklanır ve erişkinlerde yine beyin hücrelerine kardeş hücrelerle bezeli halde bulunur. Hücrelerin kardeşliği nedeniyle beyin ve göz organı birleşik kap benzeri bir iletişimi yaşam boyu sürdürür. Bu iletişim genellikle göz aleyhine ama bireyin tüm yaşamı lehinedir. Çünkü, beyindeki önemli sorunlar göze yansır ve gözde belirti verir. Gözdeki belirtilerle beyindeki sorun çok ilerlemeden durum anlaşılabilir. Göz hastalıklarının (oftalmoloji) dış işlerine bakan nörooftalmoloji (göz nörolojisi), göz aracılığıyla belirti veren beyin ve sinir sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Sinir sistemi ve beyin hastalıkları göz aracılığıyla birçok işaret verebilir. Örneğin kalıcıilerleyici ya da gelip geçici görme kaybı, beyinde görme bölgesini besleyen bir damarda geçici tıkanma veya daralmanın belirtisi olabilir. Nedeni göz sinirine bir kitle veya beyin çevresindeki sıvının baskısının sonucu da olabilir. Beynin göz hareketlerini idare eden bölgelerinden birinde herhangi bir nedene bağlı beslenme bozukluğu, çift görme veya göz kaymasına yol açabilir. Doğumsal veya kalıtımsal bir beyin hastalığı da hücre kardeşliği nedeniyle sinir sistemindeki gibi gözde de sorunlara yol açabilir ya da belirti verebilir. Yeni teknolojiler ve buluşlar sayesinde atağa kalkan tıp biliminde nörooftalmoloji, hem oftalmoloji hem de nörolojideki gelişmelerden yararlanarak tıptaki en hızla ilerleyen konulardan biri oldu. “Göz, beynin aynasıdır' deyimi bugün yeni bulgularla geçerliliğini koruyan bir deyim. Bu deyim, nörooftalmolojinin konusunu, yani göze bakarak başka hastalıkların tanısını koymayı ifade etmektedir. Diğer bir deyişle nörooftalmolojinin tüm felsefesi bu deyimdedir. KONGRENİN ÖNEMİ Üç uluslararası saygın bilimsel derginin editörü de kongreye katıldı. Bu durum editörlerin, bu kongrede sunulacak bildirilerin kendi dergilerinde yayımlanması için çıktıkları bir kaliteli makale avına benzetilebilir. Nitekim şimdiden ülkemizden 10'u aşkın makale bu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle