25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TEKNOEKONOMİ POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org; hagoker@ttnet.net.tr Sorun, teknolojide değil. Sorun, gelişmiş ülkelerin, gezegenimizi artık daha fazla zora sokmadan sonuç almaya yetecek kadar kamu kaynağının gerekli araştırmalar için ayrılmasını ve geliştirilecek yeni teknolojilerin bütün dünyada hemen uygulamaya konmasını nasıl sağlayacaklarında... Enerjide Teknoloji Meselesi (5) Birleşik Devletler Enerji Bakanlığı'nca yürütülen araştırma programlarına göz atmayı sürdürelim. Kömür ve nükleer enerjiden yararlanılarak elektrik üretme konusundaki programlardan söz ettim; sıra geldi, yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarıyla ilgili olanlara: Hidroelektrik Güç Programı hidrolik güçten sağlanan ekonomik ve toplumsal yararı arttırmaya yönelik ARGE faaliyetlerini konu alıyor. Hidrolik güç kaynaklarının kullanımını en yüksek düzeye çıkarmayı sağlarken istenmeyen çevresel etkileri (türbinden çıkan suyun kalitesinin bozulması vb.) en aza indiren ileri türbin teknolojilerinin geliştirilmesi bu programın önemli bir ayağı... Güneş Enerjisi Teknoloji Programı kapsamında, sanayi ile birlikte, güneş enerjisini doğrudan elektriğe çeviren fotovoltaik piller, elektrik jeneratörlerini tahrik için güneşin ısı enerjisini bir merkezde toplamayı sağlayan teknolojiler ve suyu ya da bir mekânı ısıtmak amacıyla kullanılan düşük sıcaklıklı güneş kolektörleri geliştirilmekte... Bakanlığın kapsamlı bir Rüzgâr Enerjisi Araştırma ve Rüzgâr Türbini AraştırmaGeliştirme Programı var. Jeotermal Teknolojiler Programı ile ABD jeotermal sanayii destekleniyor ve sanayi ile birlikte, bu enerjiyi ucuzlatma yolları araştırılıyor. Ayrıca, yerin birkaç mil altında bulunan sıcak kayalardan, hattâ çok daha derinlerdeki erimiş kayaların çok yüksek sıcaklıklarından yararlanabilme imkânları da araştırılan konular arasında... Temiz değil ama yenilenebilir olduğu için Biyoenerji Programı'nı da buraya katayım. Bu programda ağırlık, etanol ve yenilenebilir dizel yakıtı gibi biyoyakıtların ve yenilenebilir biyoesaslı malzemelerden hareketle bazı kimyasalların üretilmesinde kullanılan teknolojilerin geliştirilmesine verilmiş... Temiz enerji taşıyıcısı olarak hidrojenden yararlanılması, üzerinde çok durulan bir konu. Onun için, bakanlığın Enerji Hidrojeni Programı'na da kısaca değineyim. ABD'de günlük petrol tüketiminin üçte ikisi ulaşıma gidiyor. Program bu nedenle, öncelikle ulaşım sektörü için hidrojen teknolojisi geliştirmeye odaklanmış durumda. Amaç, bir an önce, hidrojene dayalı bir ulaşım enerji sistemine geçmeyi sağlamak; bunun için de mevcut ekonomik ve teknik engellere çözüm bulmayı hızlandırmak... Yakın hedef, 2015'e doğru, güç kaynağı olarak hidrojen esaslı yakıt pillerini kullanan taşıt araçlarını ticarileştirmek... Bakanlığın iki önemli araştırma programı daha var. Birincisi, elektriğin nakliyle ilgili yeni teknolojiler geliştirme imkânlarının araştırılmasını konu alıyor. Örneğin, eğer süperiletken malzemeler ileride enerji naklinde kullanılabilirse enerji kayıpları en aza indirilebilecek. Bu, muazzam bir enerji tasarrufu demek. Diğeri, bakanlığın Füzyon Enerjisi Bilimleri Ofisi'nce yürütülen ve plazma bilimiyle füzyon bilim ve teknolojisinde ilerleme sağlama imkânlarının araştırıldığı program. Uzun vadeli bir hedef olan, füzyon enerjisini kontrol altına alarak bundan yararlanabilmek için, plazma ve füzyon bilimlerinde temel araştırmalara önem vermek gerektiğinin vurgulandığı bu program çerçevesinde, plazma fiziğini anlamaya; füzyon enerjisinden yararlanabilmenin yeni ve ucuz yollarını keşfedip ortaya koymaya; plazma bilim ve teknolojisinde ilerleme sağlamaya yönelik araştırmalar destekleniyor. Bütün bu programlardan görüldüğü gibi gelecek için umut vaat eden teknolojik geliştirmeler yanında temel ve uygulamalı araştırmalara da ABD'de ciddi bir yönelim var. İncelenirse görülecektir, bu durum, diğer gelişmiş ülkeler için de söz konusu. Demek, teknolojide umut var ki sınırları zorlanıyor. Sorun, teknolojide değil. Sorun, bu ülkelerin, gezegenimizi artık daha fazla zora sokmadan sonuç almaya yetecek kadar kamu kaynağının gerekli araştırmalar için ayrılmasını ve geliştirilecek yeni teknolojilerin, başta kendi ülkeleri olmak üzere, bütün dünyada hemen uygulamaya konmasını nasıl sağlayacaklarında... Zorluk orada; çünkü enerjide teknolojinin sınırlarını zorlamak, mevcut iktisadi sistemi zorlamakla eşanlamlıdır. Açık inovasyon: Kârlılığın ve rekabetçiliğin etkili kavramı novasyon Türkiye'de uzunca bir süredir 6Sigma, Yalın Üretim, Kaizen gibi önemli bir gündem maddesi oldu. Üniversiteler, şirketler, sivil toplum örgütleri inovasyon konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Elbette aynı konular gelişmiş ülkelerde Türkiye'den yıllar önce tartışılmaya başlanmıştı bile. İnovasyonun farklı boyutları ise Türkiye'de yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Açık Inovasyon bunlardan en güncel ve ilgi çekici olanlardan birisi. Arif Ergin, M.Sc. Endüstriyel İ Tasarım, B.Sc. Makina Mühendisliği, arifergin@yahoo.com A CBT 1083/6 21 Aralık 2007 çık İnovasyon, Berkeley profesörlerinden Henry Chesbrough tarafından ortaya atılan bir kavram. Altında yatan temel düşünce, tamamen bilgi ile kuşatılmış bir dünyada firmaların sadece kendi araştırma faaliyetlerine bağlı kalamamaları ve bunun yerine dış kaynaklara örneğin lisans anlaşmaları yada patent satın almaları gibi dış kaynaklara yönlenmek zorunda olmalarıdır. Açık İnovasyonun aksine, Kapalı İnovasyon bilginin büyük çoğunluğuÇok başarılı inovasyona imza nun ya da tamamının çok sınırlı atmış olan P&G, göz bebeği gibi dış kaynak kullanımı ile tamamen koruduğu dahili ARGE iç kaynaklar ile elde edilmesidir. merkezinin bir çok fonkiyonunu 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde kapalı inovasyon birçok kaldırdı ve çok geçmeden yeni firmanın kullandığı bir paradigfikir ve ürünler konusunda çok maydı. İnovasyon yapan birçok çarpıcı sonuçlara ulaştı. Firma firma icatlarını çok gizli tutuyordu ve dış kaynaklı bilgileri ele geçirip bugün, üniversitelerden, yan özümsemeye çalışmıyordu. Oysa sanayilerinden, firma dışı bugün dünya bilginin daha hızlı mucitlerden fikirler topluyor ve yayılmasına ve kullanılmasına karşılığında bazen ödül bazen olanak sağlayan büyük teknolojik ve toplumsal ilerlemelere sahne de belirli oranda pay veriyor. oldu. Örneğin elektronik haberP&G dış kaynaklı yeni ürün leşme sistemleri, internet, cep tefikirlerinin oranını %5'lerden, lefonları... Bugün bilgi o kadar kolay ve hızlı yer değiştirebiliyor ki, %50'ye kadar arttırdı. Bu bu sürece karşı koymak neredeyse değişim, şirketin 20012006 imkânsız. Özetle, Açık İnovasyılları arasındaki %6'lık yon, firmaların bu süreci durdurbüyümesinin ve yıllık kârını 3 maya çalışmak yerine, bu durumdan faydalanmayı öğrenmelerini kat arttırarak 8.6 milyar dolara söylüyor (1) ulaşmasında etken. Chesbrough'un “Açık Inovasyon” adlı kitabı parlak fikirleri firma dışında araması yaklaşımı ile popüler oldu. Kavram yaygınlaştıkça, firma içi ARGE'un inovasyona olan katkısının azlığı anlaşılmaya başladı. Henry Chesbrough'nin Açık İnovasyon konusundaki en büyük dayanağı, inovasyon konusunda dünya liderlerinden birisi olan IBM'in yaptığı araştırmalar. IBM'in ulaştığı en önemli sonuç, inovasyonlarının ortaya çıkmasında firma içi ARGE'nin payının oldukça düşük olması:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle