Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör şekilde hayatta kalabildikleri bilinmiyordu. Yeni bulgu sayesinde yeni bir teSolda dallanmış akson, sağda tek yöne doğru bükülmüş akson. rapinin gelişne şekilde gerçekleştiği bugüne kadar tirilebileceği sanılmakta. Çeçe sinebilinmiyordu. ğiyle bulaşan hastalık etkenleri (tripaNörobiyologlar şimdi aksonların nosomlar) tek bir yöne doğru yüzerek dallanmasında önemli rolü üstlenen bir akım oluşturuyorlar. Antikorlar bu iki sinyal molekülü saptayarak, bu süakıntıyla hücrenin arkasına doğru reci aydınlatmaya başardılar. Delbrück yönlendirilmekte. Burada parazitlerce MaxPlanck Moleküler Tıp Enstitüsü yenen antikorlar bağışıklık sistemini araştırmacıları aksonlardaki dallanma uyaramıyorlar. Fakat araştırmacılar üzerinde etkili olan sinyalleri bulabilRNA interferens olarak adlandırılan mek için, fare embriyolarının sırt genetik yöntemle tripanosomlardaki omuriliğindeki sensörik aksonların ge“ters akıntı etkisini” yok edince antilişimini incelemişler. Bu aksonlar, dukorlar hücrenin önünde birikmiş. yu sinirlerini iletiyorlar. Bu iki sinyal Bu şekilde parazitlerin niçin öne molekülünden biri reseptör proteini doğru yüzmekten vazgeçmedikleri de Npr21, diğeri ise moleküler devre açıklanmış. Araştırmacılar parazitlerin anahtarı cGKI2. Birinci sinyal molehayatta kalmak için yüzmeye devam külü bozuksa ya da ikincisi eksikse akettiklerini söylüyorlar. Laboratuvarda sonun ucundaki büyüme konisi, sırt olduğu gibi RNA interferens yönteomuriliğinin belli başında iki dal olamiyle insan bedeninde de parazitlerin rak bölünmek yerine tek yöne uzanan yüzmeleri engellenebilirse bağışıklık bir dal olarak bükülür. sistemine zarar veremeyecekler. Daha sonraki yan dallarının oluşumu ise ilginç bir şekilde iki sinyal moZAYIF KAL, KANSERE lekülünün eksikliğinden etkilenmemekte. Bilim insanları bu yüzden, akYAKALANMA sonlardaki çeşitli dallanmalarda farklı Dünya Kanser Araştırma Vakfı, rasinyal moleküllerinin rol oynadığını dikal beslenme önerileriyle dünya getahmin ediyorlar. Bununla birlikte nelindeki kanser vakalarını azaltmaya elektrofizyolojik testlerde, söz konusu hedefliyor. Fazla kiloları olmayanların bozukluğa bağlı olarak uyarım aktarıbile zayıflamalarını öneren enstitü, bu mının sınırlı kaldığı görülmüş. Araştırşekilde kanser riskinin düşeceğini öne macılar bundan sonraki çalışmalarınsürüyor. Araştırmaya göre beden kitle da, Npr2 ve cGKI moleküllerinin tüm endeksi 25'e çıktığında kanser riski sinyal zincirini çözmek istiyorlar. artmaya başlamakta. Bu yüzden herke Toprağını işleyen her köylümüz, o toprak üzerinde yükselen kentlerimizde çalışan her şehirlimiz, her adımında sizlerin omuzları üzerinde duruyor, sizlerden güç alıyor ve sizler sayesinde var olduğunu biliyor. Ebedi Göreve Giden İki Meleğin Ardından Tunç Fidaner Yüzbaşım! Muzaffer Gümüş Teğmenim! Ebediyete uçtuğunuz haberi evimize bir akkor gibi düştü. Oya bu yıl ikinci öğrencisini, Asım da ikinci Harbiyeli ağabeyini ve onunla birlikte ona, Mavi Gök'ün, Orta Asya'daki atalarımızın dediği gibi, Kök Tengri'nin kucağında kılavuzluk etmekte olan bir aziz komutanımızı kaybetmenin acısını benimle paylaşıyor. Nedir bu bitmeyen şehit seli diye kahroluyoruz? Fakat haberin ilk şokunun ardından sizlerin Kök Tengri'nin kucağında ebediyen kalacağınız geldi aklımıza: Hava Kuvvetlerimizin tüm aziz şehitlerinin uçtuğu Ebedî Filo'da. Siz hava şehitlerimiz, kara ve deniz şehitlerimizin üzerinde uçarak onların aziz ruhlarını okşamaya, onlara ferahlık ve huzur vermeye gittiniz; aynen burada yaptığınız görev esnasında olduğu gibi. Diğer şehitlerimiz sizlerin motor sesinizi meleklerin kanatlarından gelen sesler olarak algılayacaklardır. Her tayyare gibi sizinle birlikte şehit olan T38'in de havacılardan başka kimsenin bilmediği bir ruhu vardır. Tayyarenizin ruhu da sizinle birlikte Kök Tengri'ye uçtu. Ebedî Filo'da emrinize hazır bekliyor. Her askerimiz, kendi üzerinde kendi hava kuvvetinin çelikten şemsiyesini gördüğü zaman huzur bulur, emniyet hisseder. Sizler şimdi mânevî kanatlarınızı diğer şehitlerimizin üzerine germeğe, onlara ışık saçan yıldızları olmaya gittiniz. Göreviniz kutlu olsun, hudutsuz göklerde sonsuza dek iyi uçuşlar. Bizleri çok zor günlerde bıraktınız. Her gün şehit haberi almaktan yıkılmış bir haldeyken bir de sizlerin şehadet haberi karabasan gibi çöktü. Ama bu belki en yüce yerden gelen bir görev: Diğer şehit kardeşlerinize kanat germek, onlar üzerine nur saçan devriyenizi yapmak için gittiniz. Fidaner Yüzbaşım! Gümüş Teğmenim! Müsterih olunuz. Siz bizlerden iyi bilirsiniz ki, buradaki görevinizi en ehil ellere, en cesur yüreklere, en zengin gönüllere bıraktınız. Sizin kanınızın her damlası biz geride kalanlar için okyanuslar kadar azim, sonsuz gökler kadar cesaret, kartallar kadar keskin görüş olacaktır. Türk milletini uyuttuğunu zannedenler sizlerden ders alsınlar. Ne diyor Şevket Süreyya Aydemir Sakarya'da şehit düşenler için? «Bazı akşamlar Dua Tepe'ye gidenler, orada gökten nur yağdığını anlatırlar; inanırsınız! Çünkü orada her karış toprağın altında bir şehidimiz yatmaktadır.» En büyük komutanınızın, Atatürk'ün dediği gibi, «Vatan, uğrunda ölen varsa vatandır!» Bu kara günlerde sizler bize devamlı olarak vatanımızın değerini hatırlatıyorsunuz. Emin olunuz, unutmuyoruz. Ölüme bin şekilde gözleri alışan sizlerin kanlı üniformalarınız, uçuş tulumlarınız, o vatanın toprağı oluyor. O verimli toprak her an biz geride bıraktıklarınızı besliyor, bize hayat veriyor, o hayatı değerlendirme şevki aşılıyor ve o toprağın hangi fiata oluştuğunu bize anımsatarak dünyadaki en pahalı toprağın beslediği bizlerin de dünyanın en iyi, en üstün insanları olması arzusunu kamçılıyor. İşte bu nedenlerle toprağını işleyen her köylümüz, o toprak üzerinde yükselen kentlerimizde çalışan her şehirlimiz, her adımında sizlerin omuzları üzerinde duruyor, sizlerden güç alıyor ve sizler sayesinde var olduğunu biliyor. Devlerin omuzlarında durduğumuz için, ulusça herkesten daha uzağı göreceğiz! Devlerin omuzlarında durduğumuz için herkesten hızlı gideceğiz! Devlerin omuzlarında durduğumuz için herkesten güçlü olacağız! Zor zamanlarda bizi bıraktınız demiştim ya. Aslında bu doğru değil. Siz bizleri bırakmadınız, bizlerin gücüne güç kattınız. Sizlerin yaşamı örneğimiz, sizlerin görev anlayışı andımız olacaktır. Sizler sırf diğer aziz şehitlerimize değil, aslında hepimize kanat açtınız! Sevgili aileleriniz üzülmesinler, kederlenmesinler: Onlar da sizler sayesinde şimdi tüm uluslarını omuzladılar. Onlara olan şükran borcumuz sonsuzdur. İyi ki sizleri yetiştirdiler, iyi ki sizlere destek oldular. Onlar yalnız bizim en büyük güç kaynağımız ve azim çeşmemiz değil, sizlerin bize en kutsal emanetleridir, ulusumuzun en kıymetli bireyleridir. Bundan emin olunuz. ÖLÜMCÜL PARAZİT BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİNİ YİYOR Alman araştırmacılar ölümcül uyku hastalığına neden olan parazitlerin bağışıklık sistemini ne şekilde atlattıklarını buldular. Örümcek biçimindeki parazitler kendileri için tehlikeli olan antikorları hücrelerin arkalarında biriktirerek yiyorlar. Darmstadt Teknik Üniversitesi'nde Markus Engstler yönetiminde çalışan araştırmacıların konuyla ilgili yazısı Cell dergisinde yayımlandı. Bugüne kadar kanda durmadan artan antikor miktarına rağmen parazitlerin ne sin normal ağırlığının en alt sınırında kalmaları önerilmekte. Diğer öneriler arasında, alkol, şeker içerikli içecekler, CBT 1078/5 16 Kasım 2007 salam ve sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin tüketilmemesi yer almakta. Tüketilen kırmızı et miktarı haftada 500 g'ı aşmamalı diyor uzmanlar. Fakat son araştırma yeni sonuçlara dayanmıyor. Bilim insanları daha önceleri gerçekleştirilen 7000 araştırmayı değerlendirerek, bağırsak ve meme kanserinde beden yağının anahtar rol üstlendiğini saptamışlar. Araştırmacılar insanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri halinde, bir yılda görülen yaklaşık 10 milyon kanser vakasından 3 milyonunun önlenebileceğini düşünüyorlar. Nilgün Özbaşaran Dede